Himmet, ilahi kadere bağlı bir rahmettir (Arifler Yolunun Edebleri)

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Himmet, ilahi kadere bağlı bir rahmettir

Mürşid-i kâmil, ilahi takdire teslim olmayı en büyük amel görür; bunun için ilahi hükme tabi olur. O, bütün faydanın ve zararın, iman ve hidayetin, rahmet ve azabın, tatlının ve acının Yüce Allah’ın kudret elinde olduğunu bilir; devamlı O’na yönelir; O’na güvenir. Asıl veren Allah’tır; kâmil veli, kula verilen rahmet, feyiz ve muhabbet için bir vasıtadır.

Yüce Allah, dünya aleminde rahmetini ve nimetlerini kulları eliyle ulaştırmayı sevmektedir. Bunun için melekleri, peygamberleri, velileri ve diğer sebepleri yaratmıştır.

Himmet bir keramet çeşididir. Yüce Allah’ın dostlarına bir ikramı olan keramet, ilahi kudretin tecellisidir. Yüce Allah, Peygamberlerini (a.s) bir çok mucize ile desteklediği gibi; irşatla görevli velilerini de özel yetkilerle donatıp desteklemiştir.

Keramet haktır, vardır ve vâkidir. Keramet, ikiye ayrılır. Birisi, zâhirî alemdeki maddi işlerde olur. Bunun çeşitleri çoktur. Diğeri, manevî keramettir; mâna aleminde zuhur eder, kalp, gönül ve ruh üzerinde gerçekleşir. Veli için, havada uçmak, ateşi yutmak, bir anda dünyayı gezip dolaşmak gibi maddi kerametler şart değildir. Ancak mânevi kerametin her velide bulunması şarttır.

En büyük manevi keramet, velideki sarsılmaz iman, yakin, ilahi feyiz, aşk, kalplere tasarruf etme, gönülleri Allah’a bağlama, nefsi ıslah edip kötü bir sıfatı iyi ahlaka çevirme ve gece gündüz istikamet üzere hak yolda yürüme kerametidir.

Yüce Allah, kâmil mürşidlere mâna aleminde, ruh ve kalp ikliminde tasarruf etme, gönülleri tesiri altına alma, ilahi nur ve nazarla azgın nefisleri uslandırma ve terbiye etme yetkisi vermiştir. Onlar, mana aleminin sultanlarıdır. Onlardan iman selameti ve gönül safiyeti için himmet ve yardım istemelidir; kalbimizin dirilmesi için feyizleri talep edilmelidir. Nefsimizi terbiye için nurlu nazarları altına girmeye can atmalıdır.

Kâmil mürşidler, Yüce Allah’ın: “Eğer siz Allah’a (yani O’nun dinine) yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.”118 Ayetinin sırrına ve müjdesine ulaşmışlardır. Onların üzerinde hiç eksilmeyen bir rahmet, feyiz ve ilahi destek vardır. Onlar bu destekle Yüce Allah’ın dinini yaşamakta ve gönüllere ilahi sevgiyi aşılamaktadırlar. Yoksa bu iş maddi akıl, fikir, para, edebiyat ve temenni ile olacak bir şey değildir.
 
Üst