İnternette Kişisel Bilgileri Paylaşmak Riskli
<img title="" alt="" height="301" width="480" border="0">
Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde kişisel bilgileri yer alanlar, aile ve arkadaş çevresiyle daha yakın iletişim kurabiliyor. Ancak uzmanlar, bunun iş hayatında bazı dezavantajları bulunduğuna dikkati çekiyor. Sosyal paylaşım siteleri, eski arkadaşlarımızı bulmaktan iş aramaya kadar günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Ama bu sitelerde bilgi paylaşmanın olumsuz sonuçlarından çoğumuz haberdar değiliz. Özellikle de en fazla zaafı olanlar gençler. İnternet güvenliği uzmanı Rik Ferguson bir öğrencinin Facebook’ta yayınladıklarının ne kadar risk içerebileceğini şu sözlerle anlatıyor: “Kötü bir fotoğrafla iş ararken önyargıların hedefi olabilirsiniz.”
İçkiyi fazla kaçıran Ben adlı öğrenci için bu fotoğraf özel hayatın gizliliği açısından önemli bir ders oldu. Ben, “Herkes sizin hakkınızda bilgi edinebilir, sohbetlerinizi izleyebilir, resminizden sizi değerlendirmeye kalkabilir. Ben bu resmi sitemden silsem bile biri bilgim dışında o resmi çoktan kopyalamış olabilir,” diye konuşuyor.
Teknolojiye yatkın kişiler için bile, internete koydukları bilgiler gelecekte olumsuz sonuçlar doğurabilir. Massachusetts’deki öğretmen June Siple, Facebook’a öğrencisi hakkında kötü yorumlar yazınca işinden olmuş. Dr. Siple, “Ben bu bilgiyi yalnızca arkadaşlarımla paylaştığımı sanıyordum. Teknolojiye o kadar yatkın olmama rağmen büyük aptallık ettim. Dikkat etmem gerekiyordu. Çok kötü bir hata oldu,” diyor.
Rik Ferguson’a göre bu sorun yalnızca İnternet’le sınırlı değil. Ferguson, “Cep telefonuyla özel, bire bir konuşmalar; fotoğraf, video, kısa mesaj alışverişi; her şey kaydediliyor. Hiçbir şey özel değil, bütün bu özel sayılan iletişimler artık eskiden olmadığı kadar kalıcı,” diye konuşuyor.
İnternet’te bilgiler yıllarca saklanabiliyor. Bazen bu izleri silmeye kalkışmak bile şüphe uyandırabiliyor. İşverenler de işe aldıkları kişilerin bilgilerinin tutarlı olmasından yana. İşverenler, işe alacakları kişilerin İnternet’te yayınladıkları mesaj ve fotoğraflara kuşkucu baksa da, yine de bu kişilerin sanal ortamda profil sahibi olmasına destek veriyor. Örneğin reklamcılık alanında iş arayanlar, İnternet’te de iletişim ve pazarlama becerilerini göstermek durumunda. Uzmanlara göre, İnternet’e kendiniz hakkında bilgi koyacaksanız, bütün dünyanın da sizi izleyeceğini bilmeniz gerekiyor.
<img title="" alt="" height="301" width="480" border="0">
Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde kişisel bilgileri yer alanlar, aile ve arkadaş çevresiyle daha yakın iletişim kurabiliyor. Ancak uzmanlar, bunun iş hayatında bazı dezavantajları bulunduğuna dikkati çekiyor. Sosyal paylaşım siteleri, eski arkadaşlarımızı bulmaktan iş aramaya kadar günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Ama bu sitelerde bilgi paylaşmanın olumsuz sonuçlarından çoğumuz haberdar değiliz. Özellikle de en fazla zaafı olanlar gençler. İnternet güvenliği uzmanı Rik Ferguson bir öğrencinin Facebook’ta yayınladıklarının ne kadar risk içerebileceğini şu sözlerle anlatıyor: “Kötü bir fotoğrafla iş ararken önyargıların hedefi olabilirsiniz.”
İçkiyi fazla kaçıran Ben adlı öğrenci için bu fotoğraf özel hayatın gizliliği açısından önemli bir ders oldu. Ben, “Herkes sizin hakkınızda bilgi edinebilir, sohbetlerinizi izleyebilir, resminizden sizi değerlendirmeye kalkabilir. Ben bu resmi sitemden silsem bile biri bilgim dışında o resmi çoktan kopyalamış olabilir,” diye konuşuyor.
Teknolojiye yatkın kişiler için bile, internete koydukları bilgiler gelecekte olumsuz sonuçlar doğurabilir. Massachusetts’deki öğretmen June Siple, Facebook’a öğrencisi hakkında kötü yorumlar yazınca işinden olmuş. Dr. Siple, “Ben bu bilgiyi yalnızca arkadaşlarımla paylaştığımı sanıyordum. Teknolojiye o kadar yatkın olmama rağmen büyük aptallık ettim. Dikkat etmem gerekiyordu. Çok kötü bir hata oldu,” diyor.
Rik Ferguson’a göre bu sorun yalnızca İnternet’le sınırlı değil. Ferguson, “Cep telefonuyla özel, bire bir konuşmalar; fotoğraf, video, kısa mesaj alışverişi; her şey kaydediliyor. Hiçbir şey özel değil, bütün bu özel sayılan iletişimler artık eskiden olmadığı kadar kalıcı,” diye konuşuyor.
İnternet’te bilgiler yıllarca saklanabiliyor. Bazen bu izleri silmeye kalkışmak bile şüphe uyandırabiliyor. İşverenler de işe aldıkları kişilerin bilgilerinin tutarlı olmasından yana. İşverenler, işe alacakları kişilerin İnternet’te yayınladıkları mesaj ve fotoğraflara kuşkucu baksa da, yine de bu kişilerin sanal ortamda profil sahibi olmasına destek veriyor. Örneğin reklamcılık alanında iş arayanlar, İnternet’te de iletişim ve pazarlama becerilerini göstermek durumunda. Uzmanlara göre, İnternet’e kendiniz hakkında bilgi koyacaksanız, bütün dünyanın da sizi izleyeceğini bilmeniz gerekiyor.