Kıyamet ne zaman kopacak?

Þefkat_

Well-known member
Bismillahirrahmanirrahim
“Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.” (Buhari)
Ramazan-ı Şerifte onuncu günün ikinci saatinde birden bu hadis-i şerif hatırıma geldi. Belki, Risale-i Nur şakirtlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi.
“Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir” şedde sayılır, tenvin sayılmaz—fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk iki (1542) ederek nihayet devamına ima eder.
“Gaybı yalnız Allah bilir.” (Neml Sûresi, 27:65)
“Hak üzerinde galip olacaktır” şedde sayılır—fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1506 edip, bu tarihe kadar zahir ve âşikârâne, belki galibane, sonra tâ ‘kırk iki (42)’ye kadar gizli ve mağlûbiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın ima eder.
“Gerçek ilim ancak Allah katındadır”
“Allah’ın emri gelinceye kadar” (yani kıyâmetin kopmasına kadar).şedde sayılır—fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1545 olup kâfirin başında kıyâmet kopmasına ima eder. “Gerçek ilim ancak Allah katındadır”
Câ-yı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil’ittifak bin beş yüz tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına mânidar, mâkul ve hikmetli bir surette bin beş yüz altı (1506)’dan tâ ‘42’ye, tâ ‘45’e kadar üç inkılâb-ı azîmin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır.
Bu imalar gerçi yalnız bir tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil; fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalarla bir nevî kanaat, bir galip ihtimal gelebilir. Fatiha’da “Doğru yol.” (Fâtiha Sûresi, 1:6.) ashabının tâife-i kübrâsını târif eden
“Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun kimseler.” (Fâtiha Sûresi, 1:7.) fıkrası, şeddesiz bin beş yüz altı (1506) veya yedi (7) ederek, tam tamına “Hak üzerinde galip olacaktır” fıkrasının makamına tevafuku ve mânâsına tetabuku ve şedde sayılsa “
“Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir.”
fıkrasına üç mânidar farkla tam muvafakatı ve mânen mutabakatı, bu hadisin imasını teyid edip remiz derecesine çıkarıyor. Ve müteaddit âyât-ı Kur’âniyede “Doğru yol.” (Fâtiha Sûresi, 1:6.) kelimesi, bir mânâ-yı remziyle Risaletü’n-Nur’a mânâca ve cifirce ima etmesi remze yakın bir ima ile, Risaletü’n-Nur şakirtlerinin taifesi, âhirzamanda o taife-i kübrâ-i âzamın âhirlerinde bir hizb-i makbul olacağını işâret eder diye def’aten birden ihtar edildi.
“Gerçek ilim ancak Allah katındadır.”
“Gaybı yalnız Allah bilir.” Neml Sûresi, 27:65 (Kastamonu Lahikası, 21. Mektup)
Bediüzzaman Said Nursi
 

YILDIZNAME

Well-known member
Allah razı olsun birde rica etsem miladi takvim hesabını yapıp yazar mısınız? Eğer bu şekilde de yazılmasının bir zararı yoksa
 
Üst