Kur'an ı ders yapmak mı risaliyeleri ders yapmak mı ?

O

onuri

Misafir
Kur'anın okunmasının tavsiyesinin yapılması daha uygun değilmidir.

risaliyelerde bazı konular için açıklamalar var.oda mevcut tağuti sistem-düzen-rejime dost olacak şekilde değiştrildi.

benden size kardeş nasihati Kur'an mealleri okuyun kur'an tefsirleri okuyun.

kulların eserleri sizi yanlış yönlere çeker.

saidi nursi alimdi. bugün bu alimin değiştirilmiş eserlerini okursanız sapıtırsınız.nitekim iki kişi pastör olması tesatüf değildr.

latinceye çevrilmemiş eserleri doğrudur.okunabilir.

ama yine de esas ANA kitap olarak ders yapılması yanlıştır.hıçbir kulun eseri orjinal Allah c.c nin Kitabının yerine konamaz.

bu cemaatin bu yanlışlıktan kurtulup Kur'anı esas kitap alıp tercüme ederek ders yapmaları daha doğrudur.

''bitlis tiflisin kardeşliği'' yerine müslümanların kardeşliğini anlamalıyız.

''tabiatta olursa ben de kabul ederim'' yerine Kur'an da ve sünnette varsa bende Kabul ederim.


anlayışını hakim kılmalıyız.


sayınızın çok olması sizi yanıltmasın.

etrafınızda gördüğünüz bazı insanlar sizi yanıltmasın

nice sapık ideolijilerin , sapık dinlerin milyarlarca sayıda taraftarı vardır.


doğru din Kur'an ve sünnettir.

risaliyenin tamamını ezbere bilsen .kurtuluşun yoktur.çünkü eksiktir.

tevbe süresinden yaklaşık 29 tane ayet var

halbuki tevbe süresi 129ayettir.


geri kalan 100 ayet ne olacak.

onları nereden bileceksiniz.






inşallah anlamanız dileğimle


Allah c.c yar ve yardımcımız olsun
 

Huseyni

Müdavim
Risale-i Nur Kur'an-ı Kerim'den ayrı bir dava değildir. Aksine Kur'an-ı Kerim'i tasdik eden, tefsir eden bir eserdir.

"Şeref, i’caz-ı Kur’ân’a ait olduğundan ve bana ait olmadığından
bilâ-pervâ derim: Yazılan Sözler tasavvur değil, tasdiktir. Teslim değil imandır. Marifet değil şahadettir, şuhuddur. Taklid değil tahkikdir. İltizam değil izandır. Tasavvuf değil hakikattir. dâvâ değil dâvâ içinde bürhandır. Elhasıl yazılarımda ne kadar güzellik ve tesir bulunsa ancak temsilat-ı Kur’âniyenin lemaatındandır. Benim hissem yalnız şiddet-i ihtiyacımla taleptir ve gâyet aczimle tazarruumdur. Dert benimdir, deva Kur’ân’ındır.” (Mektubat, s: 365)


 

Huseyni

Müdavim
Tefsir İki Kısımdır.

“Birisi malûm tefsirlerdir ki, Kur’ân’ın ibaresini ve kelime ve cümlelerinin manalarını beyan ve izah ve ispat ederler. İkinci kısım tefsir ise, Kur’ân’ın imani olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve izah ve ispat etmektir. Bu kısmın pek çok ehemmiyeti vardır. Zahir malûm tefsirler bu kısmı bazen mücmel bir tarzda derc ediyorlar. Fakat Risâle-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannit feylesofları susturan bir manevi tefsirdir.” (Tarihçe-i Hayat, s: 517)

 

Huseyni

Müdavim
Yine Kur'an-ı Kerim-i esas tutan başka bir alıntı.

“…değil benlik, enaniyet, dünya saltanatı da verilse baki bir mesele-i imaniyeyi o saltanata tercih etmek azami ihlâsın iktizasıdır. Mesela harp içinde, avcı hattında düşmanın top gülleleri arasında Kur’ân-ı Hakîmin tek bir âyetinin, tek bir harfinin, tek bir nüktesini tercih ederek o gülleler içinde Habip kâtibine ‘defteri çıkar’ diyerek, at üstünde o nükteyi yazdırmış. Demek Kur’ân’ın bir harfinin, bir nüktesini, düşmanın güllelerine karşı terk etmemiş.” (Emirdağ Lâhikası, s: 459)
 

Huseyni

Müdavim
Risale-i Nur Kur'an-ın Malıdır.

“Tarihe geçmek ve bu asır âlimlerinin içinde kendi şahsımı nesl-i atiye göstermek ve bildirmek ne isterim ve ne de liyakatim var. Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükrederim ki, beni kendime beğendirmemiş, dehşetli kusurlarımı bana göstermiştir. Yalnız bir cihet var ki, Risâle-i Nur bu vatana ve bu millete pek büyük menfaati, mahkemelerin ve ehl-i vukufun müttefikan kararlarıyla tahakkuk etmiş. Bu nokta-i nazardan, benim ehemmiyetsiz, biçare, perişan ve çok kusurlu şahsiyetim değil, belki yalnız Kur’ân’ın malı olan Risâle-i Nur namına sizin suallerinize cevap için bazı işaretler ederim.” (Tarihçe-i Hayat, s: 26)
 
O

onuri

Misafir
yönetici kardeş

üstadın Kur'an hakkındaki yazıları doğrudur.bir sözüm yoktur.

sözüm risaliyeleri ders yaptığı halde Kur'anı şiir gibi okuyup geçmişlere hediye edenleredir.

YASİN SÜRESİ 69.AYET:

- Biz Muhammed'e şiir öğretmedik, zaten ona gerekmezdi. Bu bir öğüt ve apaçık Kur'an'dır.
YASİN SÜRESİ 70. AYET:

- Diri olanları uyarsın ve inkâr edenlere de azab hak olsun.

ben bu ayetlerden:bu Kur'an sizin Anayasanızdır.şiir şarkı kitabı değildir.
hayatta olanlar uyarılsın uygulasın. cennete girmeyi hak etsin . uygulamak istemeyenler de cehenneme girmeyi hak etsin.

sizler farklı birşey anlamışsanız yazınız.


Bu kardeşler Kur'anı ders yapmıyarak Kur'anı anlama ve uygulamada yanlış

yolda olduklarını anlatmak istedim.ayetlerden haberleri olmadığı için Laik-demokratik-kapitalizm dinine bağlı sahte ilahın ilke ve inkilaplarına (bu inkilapların neler olduğunu biliyorsunuz.) bağlılıklarını :namus ve şereflerini ortaya koyacak kadar ısrarcı kesin bağlı olduklarını seçtikleri vekilleri ve kurdukları parti-vakıf-derneklerle görmekteyiz.

NİSA SÜRESİ 60.AYET:

- Gerek sana ve gerekse senden öncekilere indirilen kitaplara inandıklarını ileri sürenleri görmüyor musun? Bunlar karşı çıkmakla, tanımamakla emredildikleri Tağutun hakemliğine başvurmak istiyorlar. Şeytan onları koyu bir sapıklığa düşürmek istiyor.


BİLDİĞİNİZ GİBİ TAGUTA GÖRE KURULAN TEŞKİLATLARIN KONGRELERİ İLE HAKEM
OLARAK TAĞUTUN ADAMI KONGREDE HAZIR BULUNUR.

Allah c.c bizi uyarıyor.yanlış mı anladım?

PEYGAMBERİMİZ EVLERDE GİZLİ TEŞKİLAT KURMUŞTU.

risaliye derslerine girdim. ders verene dersin sonunda .bir günde yasin süresini ders yapalım dedim .yanıma gelen genç ben sana anlatacağım deyip 4. kattan beni aşağı indirdi.dış kapıyı açtı sonra ani geri dönerek kapıyı kapattı. bir zaman sonra karşılaştığm bir kardeş bana yanlış yapıldığını söyledi.özür diledi. ben de ona yasin süresini ders yapın helalleşelim dedim. o da yaparız demedi.

siz kovmadığınız için inşallah yaptığınız Kur'an ve sünnete uygundur.


risaliyeleri; Kur'anın bir kısmının tefsiridir diyebilirsiniz.tevbe süresi ayetsayısı

belli olan ayetlerde belli.100 tane eksik var.

ama büyük bir iddia ile Kur'an tefsiridir. derseniz büyük bir mebal altına girersiniz.

kaldı ki hiçbir alimin (kelime kelime dahi mealini ,tefsirini yapsa ) meali,tefsiri tam değildir. eksiktir.tamamını Allah. c.c bilir.

kısaca Lailaheillallahmuhammedunresulillah ı bozan şartları Allah c.c nin Ayetlerinden ve sünnetten anlayıp bozmamalıyız.

risaliyelerde bu şartlar olsaydı inanıyorumki siz bunları çok önceden anlayıp farklı olurdunuz.

Allah c.c yar ve yardımcımız olsun.
 

Huseyni

Müdavim
yönetici kardeş

üstadın Kur'an hakkındaki yazıları doğrudur.bir sözüm yoktur.

sözüm risaliyeleri ders yaptığı halde Kur'anı şiir gibi okuyup geçmişlere hediye edenleredir.

YASİN SÜRESİ 69.AYET:

- Biz Muhammed'e şiir öğretmedik, zaten ona gerekmezdi. Bu bir öğüt ve apaçık Kur'an'dır.
YASİN SÜRESİ 70. AYET:

- Diri olanları uyarsın ve inkâr edenlere de azab hak olsun.

ben bu ayetlerden:bu Kur'an sizin Anayasanızdır.şiir şarkı kitabı değildir.
hayatta olanlar uyarılsın uygulasın. cennete girmeyi hak etsin . uygulamak istemeyenler de cehenneme girmeyi hak etsin.

sizler farklı birşey anlamışsanız yazınız.


Bu kardeşler Kur'anı ders yapmıyarak Kur'anı anlama ve uygulamada yanlış

yolda olduklarını anlatmak istedim.ayetlerden haberleri olmadığı için Laik-demokratik-kapitalizm dinine bağlı sahte ilahın ilke ve inkilaplarına (bu inkilapların neler olduğunu biliyorsunuz.) bağlılıklarını :namus ve şereflerini ortaya koyacak kadar ısrarcı kesin bağlı olduklarını seçtikleri vekilleri ve kurdukları parti-vakıf-derneklerle görmekteyiz.

NİSA SÜRESİ 60.AYET:

- Gerek sana ve gerekse senden öncekilere indirilen kitaplara inandıklarını ileri sürenleri görmüyor musun? Bunlar karşı çıkmakla, tanımamakla emredildikleri Tağutun hakemliğine başvurmak istiyorlar. Şeytan onları koyu bir sapıklığa düşürmek istiyor.


BİLDİĞİNİZ GİBİ TAGUTA GÖRE KURULAN TEŞKİLATLARIN KONGRELERİ İLE HAKEM
OLARAK TAĞUTUN ADAMI KONGREDE HAZIR BULUNUR.

Allah c.c bizi uyarıyor.yanlış mı anladım?

PEYGAMBERİMİZ EVLERDE GİZLİ TEŞKİLAT KURMUŞTU.

risaliye derslerine girdim. ders verene dersin sonunda .bir günde yasin süresini ders yapalım dedim .yanıma gelen genç ben sana anlatacağım deyip 4. kattan beni aşağı indirdi.dış kapıyı açtı sonra ani geri dönerek kapıyı kapattı. bir zaman sonra karşılaştığm bir kardeş bana yanlış yapıldığını söyledi.özür diledi. ben de ona yasin süresini ders yapın helalleşelim dedim. o da yaparız demedi.

siz kovmadığınız için inşallah yaptığınız Kur'an ve sünnete uygundur.


risaliyeleri; Kur'anın bir kısmının tefsiridir diyebilirsiniz.tevbe süresi ayetsayısı

belli olan ayetlerde belli.100 tane eksik var.

ama büyük bir iddia ile Kur'an tefsiridir. derseniz büyük bir mebal altına girersiniz.

kaldı ki hiçbir alimin (kelime kelime dahi mealini ,tefsirini yapsa ) meali,tefsiri tam değildir. eksiktir.tamamını Allah. c.c bilir.

kısaca Lailaheillallahmuhammedunresulillah ı bozan şartları Allah c.c nin Ayetlerinden ve sünnetten anlayıp bozmamalıyız.

risaliyelerde bu şartlar olsaydı inanıyorumki siz bunları çok önceden anlayıp farklı olurdunuz.

Allah c.c yar ve yardımcımız olsun.


Bak kardeşim; orda Üstad Hz. leri tefsir hakkında izahta bulunmuş, yani bize söz bırakmamış. Üstad r.a. Kur'an-ı Kerim'i daha çok bu zaman insanlarının en büyük darbeyi yediği, iman hakikatleri doğrultusunda tefsir etmiştir.

İddialarınız çok çarpıtıcı, bir örnek vermişsiniz Ya-Sin-i Şerif hakkında. Orada size yapılan tavır yalan değilse bile bu bütün cemaate maledilemez. Siz sanki hepiniz böylesiniz der gibi yazmışsınız yazınızı.

Ve son olarak burada devletin düzenini tartışmıyoruz ve bu tür mesajlara da izin vermiyoruz. Bu yüzden biraz daha dikkatli olalım.
 
Üst