Bediuzzaman ve Risale-i Nur Hizmeti -1-2- Takdim

Zuhr

Talebe
BEDİUZZAMAN VE RİSALE-İ NUR HİZMETİ


TAKDİM


Bismillâhirrahmânirrahîm,

Her asırda insanlığın her tabakasına hıtab eden ve hakikatleri kıyamete kadar baki olan Kur'an-ı Kerimi inzal eden.. Her sıkıntı ve şiddet zamanında ümmet-i Muhammedin asv. imdadına Al-ı beytten bir mübarek peygamber varisi gönderen alemmerin rabbine kainatın zerreleri adedince hamdler ve senalar olsun. Hem "şübhesizki Allah bu ümmete her yüz senede bir dinini tecdid etmek üzere bir muceddid-i din gönderir" diye mujde veren.. Ve "ümmetimin alimleri beni israilin peygamberleri gibidir" buyurarak o alimlere nebevi iltifatlar eden Alemlerin Fahrına asv. kalemlerin yazdığı ve kelamların dillendirdiği harfler adedince salat ve selam olsun Kur'an Allah kelamı olduğu için bitmez tükenmez bir hazinedir. ılahi ferman, ezelden geldiği için ebede gidecektir her asırda aynı esaslarda mutabakatla beraber Kur'anın akıllara durgunluk veren lahuti inceliklerinden bahsle insanlığın istifadesini hedefleyen birbirinden güzel detayları muhtevi binlerce tefsir yazılmıştır.

Müdakkık ve muhakkık alimler her asrın idrakine hıtab eden reçeteleri Kur'andan aldıkları feyz ve ilham ile kaleme almışlar, çağlarının hastalıklarını ilahi kelamın eşsiz eczahanesinden derledikleri ilaçlarla tedavi etmişlerdir.

İnsanlık yaşadığı son yuzyılda, hadis i şeriflerle ıhbar edilen ahir zaman fitnesinin şiddetli zuhuru ve tesiriyle tarihinde görülmedik bir surette manevi felaket ve helaketlere suruklenmiştir bir taraftan imanın erkanına felsefe ve bilim adına ilişen inkar-ı uluhiyet fikrinin cüretkarane sistemleşmesi..

Öteyandan dine karşı en menfi tavırların devletler ölçeğinde kendisine zemin bulması.. ve bu anlayışın gelişen muhabere vasıtalarıyla süratle bulaşıcı bir hastalık gibi dünyanın en ücra köşelerine dahi yayılması..

Diğer taraftan lehviyat ve süfliyatın müzmin bir ahlak anarşizmine dönüşmesi.. buhalin muhteli aldatıcı maskelerle ve cazibedar aletlerle servis edilmesi asrımızdaki maneviyat buhranının en mühim sebebleri olmuştur Osmanlı cihan devletinin yıkılışını muteakıb bütün bütün sahibsiz ve başsız kalan islam alemi, ortalılğı boş bulan batı dunyasının bin yıldan beri biriktirmekte olduğu kin ve düşmanlıklarına, bu asrın dessasane ve acımasız tertibleriyle özellikle mübtela kılınmıştır.

Ustad Bediuzzaman Said Nursi hazretleri, hılafet-i islamiyenin binbir sıkıntılarla dolu bu son yıllarında yakından şahid olduğu planlı tahribata karşı asrımıza damgasını vuran bitmek bilmeyen enerjisiyle mücahade ederken 1910 da Şam'da okuduğu bir hutbe ile çıkış yolumuzu şöyle ifade ediyordu

"mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi.. ittibai Kur'andır. Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi.. ittihad-i İslam'dır" (mektubat 2, s.456)


سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ

el Fatiha
 

Zuhr

Talebe
Cevap: Bediuzzaman ve Risale-i Nur Hizmeti

2 - BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ 1877-1960


Bismillâhirrahmânirrahîm,

Üstad Bediuzzaman Said Nursi h.1293/ m.1877 tarihinde Bitlis vilayetinin Hizan kazasının Nurs köyünde dünyaya geldi. Dokuz yaşına kadar ailesinin yanında kaldıkdan sonra ilk tahsini ağabeği molla abdullahdan aldı. Şarki Anadoluda muhtelif medreselerde ve kıymetli alimlerin yanında geçen kısa süreli eğitiminde, kuvvetli hafızası, kesikin zekası ve cesaretli davranışlarıyla dikkatleri uzerine çekdi. Üç ay gibi şaşılacak bir sürede o dönem osmanlı ulemasının takib ettiği usul çerçevesinde medreselerde okutulan kitabların tamamını tahsil etti.

Hocalarının muteaddid imtihanlarında girdiği bütün ilmi tartışmalarda temayüz ederek ilim ve muhakeme kabiliyetindeki üstünlüğünü herkese kabul ettirdi. Öyle ki hocası molla Fethullah çok güçlü hafızası ve ifrad mertebedki zekasından dolayı ona daha çocuk denecek bir yaşda“Bediuzzaman” lakabını verdi. Bu unvan doğudaki bütün alimler tarafında hüsn-u kabule mazhar oldu.

Bediüzzaman Hazretler ilim ve riyazetle meşgul olduğu gençlik döneminin ardından, Bitlis, Şirvan, Tillo, Mardin gibi bir çok ilim merkezini ve o bölgedeki medreseleri dolaştı ulemadan mumtaz simalarla mülakat yaptı. Bu yıllarda sarf, nahv,mantık gibi alet ilimleri ile tefsir ve ilm-i kelam emsali dini ilimlere dair doksan cild kitabı ezber etti. Öyle ki her gün 3 saat meşgul olmak kaydıyla ezberindeki kitabları 3 ayda bir ancak bitirebiliyordu.

Hasan paşanın daveti uzerine Van'a gitti. Başda vali olarak devlet ricali ilede hemhal oldğu bu dönemde islamın asırların idrakine tebliği noktasında şimdiki medeniyet fenlerinede ihtiyaç olduğu kanaatine sahib oldu. Bunun üzerine, matematik, jeoleji, fizik, kimya, astronomi, tarih, coğrafya, felsefe gibi ilimleri kendi gayretiyle kısa surede tahsil etti.

Bediuzzaman Hazretleri Van'da bulunduğu 15 yıl boyunca yekpare taşdan ibaret Van Kal'asının eteğindeki "horhor" namındaki medresesinde ders vermekle bir tarafdan da aşiretler arasında vaaz ve irşadla meşgul oldu.

Van valisi merhum Tahir Paşa'nın konağında misafir olarak kaldığı bir sırada gazetede okuduğu bir haber, onun hayatında dönüm noktası oldu. Gazete İngiltere sömürgeler Bakanı Gıladiston, avam kamarasında yapmış oldulğu bir konuşmada elinde tuttuğu Kur'an'ı göstererek şöyle diyordu: “bu Kur'an islamların elinde bulundukca biz onlara hakim olamayız ne yapıp etmeliyiz bu Kur'anı onların elinden almalıyız.. yahud müslümanları Kur'andan soğutmalıyız”

Bu haber asrın imamının ruhunda fevkalede bir tesir meydana getirdi. “Kur'anın sönmez ve söndurulemez manevi bir güneş olduğunu dunyaya isbat edeceğim ve göstereceğim” diye karar verdi ve hayatını bu davası uğruna vakf etti.


سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
el Fatiha
 

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
Cevap: Bediuzzaman ve Risale-i Nur Hizmeti

2 - BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ 1877-1960


Bismillâhirrahmânirrahîm,

Üstad Bediuzzaman Said Nursi h.1293/ m.1877 tarihinde Bitlis vilayetinin Hizan kazasının Nurs köyünde dünyaya geldi. Dokuz yaşına kadar ailesinin yanında kaldıkdan sonra ilk tahsini ağabeği molla abdullahdan aldı. Şarki Anadoluda muhtelif medreselerde ve kıymetli alimlerin yanında geçen kısa süreli eğitiminde, kuvvetli hafızası, kesikin zekası ve cesaretli davranışlarıyla dikkatleri uzerine çekdi. Üç ay gibi şaşılacak bir sürede o dönem osmanlı ulemasının takib ettiği usul çerçevesinde medreselerde okutulan kitabların tamamını tahsil etti.

Hocalarının muteaddid imtihanlarında girdiği bütün ilmi tartışmalarda temayüz ederek ilim ve muhakeme kabiliyetindeki üstünlüğünü herkese kabul ettirdi. Öyle ki hocası molla Fethullah çok güçlü hafızası ve ifrad mertebedki zekasından dolayı ona daha çocuk denecek bir yaşda“Bediuzzaman” lakabını verdi. Bu unvan doğudaki bütün alimler tarafında hüsn-u kabule mazhar oldu.

Bediüzzaman Hazretler ilim ve riyazetle meşgul olduğu gençlik döneminin ardından, Bitlis, Şirvan, Tillo, Mardin gibi bir çok ilim merkezini ve o bölgedeki medreseleri dolaştı ulemadan mumtaz simalarla mülakat yaptı. Bu yıllarda sarf, nahv,mantık gibi alet ilimleri ile tefsir ve ilm-i kelam emsali dini ilimlere dair doksan cild kitabı ezber etti. Öyle ki her gün 3 saat meşgul olmak kaydıyla ezberindeki kitabları 3 ayda bir ancak bitirebiliyordu.

Hasan paşanın daveti uzerine Van'a gitti. Başda vali olarak devlet ricali ilede hemhal oldğu bu dönemde islamın asırların idrakine tebliği noktasında şimdiki medeniyet fenlerinede ihtiyaç olduğu kanaatine sahib oldu. Bunun üzerine, matematik, jeoleji, fizik, kimya, astronomi, tarih, coğrafya, felsefe gibi ilimleri kendi gayretiyle kısa surede tahsil etti.

Bediuzzaman Hazretleri Van'da bulunduğu 15 yıl boyunca yekpare taşdan ibaret Van Kal'asının eteğindeki "horhor" namındaki medresesinde ders vermekle bir tarafdan da aşiretler arasında vaaz ve irşadla meşgul oldu.

Van valisi merhum Tahir Paşa'nın konağında misafir olarak kaldığı bir sırada gazetede okuduğu bir haber, onun hayatında dönüm noktası oldu. Gazete İngiltere sömürgeler Bakanı Gıladiston, avam kamarasında yapmış oldulğu bir konuşmada elinde tuttuğu Kur'an'ı göstererek şöyle diyordu: “bu Kur'an islamların elinde bulundukca biz onlara hakim olamayız ne yapıp etmeliyiz bu Kur'anı onların elinden almalıyız.. yahud müslümanları Kur'andan soğutmalıyız”

Bu haber asrın imamının ruhunda fevkalede bir tesir meydana getirdi. “Kur'anın sönmez ve söndurulemez manevi bir güneş olduğunu dunyaya isbat edeceğim ve göstereceğim” diye karar verdi ve hayatını bu davası uğruna vakf etti.


سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
el Fatiha


Allah razi olsun nukte kardesim...
Bu bolume destek amacli olur insAllah :009:
http://www.tevhid.gen.tr/bediuzzaman-said-nursi/6562-bediuzzaman-said-nursi/
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Cevap: Bediuzzaman ve Risale-i Nur Hizmeti - Takdim

"mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi.. ittibai Kur'andır. Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi.. ittihad-i İslam'dır" (mektubat 2, s.456)
muazzam bir tesbit allah razı olsun
 
Üst