Çin'deki ÖSS tam bir işkence

Ali Said

Well-known member
Çinli öğrenciler, her gün yaklaşık 3 saatlik oturumlarda toplam 9 saat sıra başında ter döküyor. Böylesi devasa bir ülkede 10 milyonluk sınav büyük başarı.
Geçtiğimiz pazar sabahı milyonlarca öğrenci ve ebeveyn yataklarından heyecanla kalktı. 'Ya uyanamazsak' korkusuyla geceyi yarı uykulu geçiren veliler çocuklarından daha heyecanlı olduklarını belli etmemek için 'sıradan bir güne başlıyormuş'u oynadı. Kahvaltılar yapıldı. 'Aman bunu yeme mideni bozar.', 'Bunu mutlaka ye zihin açar.'lar bitti. Yumuşak uçlu kalemler ve silgiler çantaya konuldu, sınav giriş kartının unutulmadığı her ihtimale karşı birkaç kez kontrol edildi. 'Şunu aldın mı? Bunu aldın mı?'dan sonra birkaç gün önce keşfi yapılan sınav salonuna doğru yola çıkıldı. Zil çaldı, herkes aynı anda kitapçığını açtı. Bütün bir yılın emeği birkaç saate sığdı. Şimdi sonuçlar bekleniyor.
Sınav nasıl geçerse geçsin yorucu bir maratonun bitmiş olması yine de sevindirici. Çoğunluğunu lise son sınıf öğrencilerinin oluşturduğu milyonlarca öğrencinin hayat-memat meselesi gördüğü bir ÖSS daha geride kaldı. Hakkında filmlerin çekildiği, uğrunda uykusuz sabahların yaşandığı, hazırlık için binlerce liranın harcandığı bu 'kader' sınavının bir benzeri daha dünyada var mıdır acaba? Sorunun gelişinden yokmuş diye düşündüyseniz yanıldınız! Beterin de beteri varmış dedirten bu üniversiteye giriş sınavı çok uzaklarda ayniyle vaki. Resimlerden de anladığınız gibi bu ülke Çin. Geçtiğimiz günlerde 10 milyonu aşkın Çinli öğrenci hayatlarında dönüm noktası olacağına inandıkları üniversiteye girebilmek için birbirleriyle yarıştı. Yaklaşık 6 milyonu bir üniversiteye girmeye hak kazanacak.
GaoKao. Bizim için ÖSS ne ifade ediyorsa bu iki kelime de Çinli milyonlarca genç için aynı şeyi ifade ediyor. 'Büyük sınav' anlamına gelen bu üniversiteye girişi sınavı 1977 yılından beri yapılmakta. Sınavın tarihçesi kendisi kadar ilginç. Çin'in efsanevî lideri Mao Zedung 1966 yılında devrimin bir parçası olarak lisede okuyan ya da mezun herkesi tarlalarda çalışmaya gönderir. Tam 10 yıl üniversiteler sınavla dışarıdan öğrenci kabul etmez. Üniversite hayali kuran milyonlarca Çinli genç çok da hayal gerektirmeyen bir meslek sahibi olmuş, çiftçilik yapmaktadır. Ta ki Mao'nun 1976 yılında ölmesinin ardından üniversiteye giriş için tekrar sınav yapılacağı ilan edilir. Ve bu sınav bütün lise mezunlarına yaş sınırlaması olmaksızın açıktır. 30'lu yaşlarda liseyi bitireli yıllar, olmuş belki de çocuk sahibi üniversite adayları ile yeni lise mezunu gençlerin bir üniversiteye girmek için verdikleri mücadele, daha sonra 'Gao Kao 1977' adıyla filmleştirilecek kadar insan hikâyeleriyle dolu.
Günümüze dönersek, 32 yıldır yapılan bu sınavı Çin Milli Eğitim Bakanlığı hazırlıyor. Birkaç istisna hariç bütün eyaletlerde aynı sınav yapılıyor. Çin gibi devasa yüzölçümüne sahip bir ülkede bu büyük bir başarı. Sınav tam 3 günde yapılıyor, Çinli öğrenciler her gün yaklaşık 3 saatlik oturumlarda toplam 9 saat sıra başında ter döküyor. Adaylar zorunlu ve seçmeli iki grup dersten sorular cevaplıyor. Zorunlu dersler Çince, İngilizce ve matematik. Bunlardan sonra karşınıza iki seçenek çıkıyor, ya tarih-coğrafya-siyaset grubundan ya da fizik-kimya-biyoloji grubundan sınava devam ediyorsunuz. Bir nevi sayısalcı ya da sözelci oluyorsunuz. Son yıllarda İngilizce sınavına dinleme (listening) kısmı ilave edilmiş. Kulaklığınızı takıyorsunuz, dinleyerek önünüzdeki soruları cevaplıyorsunuz. Dünyadaki bütün kulaklıkların ucuz olduğu için Çin'de üretildiğini düşünürsek çok maliyetli bir şey olmasa gerek! Ayrıca İngilizceden kompozisyon yazmak da zorunlu. Yani sadece testten ibaret bir sınav değil. El yazınız okunmuyorsa şimdiden kaybettiniz demektir.
Eğer müzik veya spor gibi alanlarda yetenekli iseniz bu sınava girmeden konservatuar ve spor akademisi için üniversitelerin ayrı bir sınavına başvurabilirsiniz. Malum, bizde akademi ya da konservatuara da girmek isteseniz ÖSS'ye girmeniz mecburi. Çin'e özgü bir istisna daha: Eğer olimpiyatlarda başarı göstermişseniz sınavsız dilediğiniz üniversiteye kabul ediliyorsunuz.
Puanlama 100-900 arasında. Bir üniversiteye girebilmek için en az 500 almanız gerekiyor. Eskiden bizde de olduğu gibi öğrenciler tercih formlarını sınav öncesinden teslim ediyor. Her üniversite her eyalet için belli bir kontenjanla öğrenci kabul ediyor. Bu kontenjanda aslan payını üniversitenin bulunduğu eyalet alıyor. Bu sebeple bazı aileler, çocuklarının üniversite sınavına gireceği yıl, büyük ve kaliteli üniversitelerin yer aldığı eyaletlere taşınıyormuş. Çocukları üniversiteyi kazanınca şehir değiştiren ailelere tanık olmuşuzdur ancak iyi bir üniversite kazansın diye şehir değiştiren aileleri ilk defa duyuyoruz.
Çin'de Gao Kao'da belli puan alma şartı olmadan öğrenci alan özel üniversiteler var. Sınavı kazanamayanlar bu üniversiteleri tercih ediyor. Ancak henüz yeni yeni eğitime başladıkları, rüştlerini ispat etmedikleri ve iş dünyasından rağbet görmedikleri için özel üniversiteler Çinli öğrencilerin en son düşündüğü seçenek. Bir not daha; sınavı kazanmayanlar bir sene boyunca kışla disiplini sağlayan yurtlarda sınava tekrar hazırlanıyorlarmış.
Bizde de olduğu gibi Gao Kao'da da suistimaller olmuyor değil. Geçen yıl 2.645 olay rapor edilmiş. Söylenenlere göre çok ilginç kopya çekme teknikleri geliştiriliyor. Sınav kitapçığını bir gözetmenle işbirliği yaparak ele geçiren bir veli, çocuğunun kulağına dışarıdan fark edilemeyecek çok küçük bir cep telefonu kulaklığı yerleştirmek suretiyle cevapları söylerken yakayı ele vermiş. Bu seneki sınav için tam 60.000 sınav salonu kameralarla donatılmış. Bizdeki MOBESE merkezlerini andıran sınav kontrol merkezleri sınavın güvenliği için Çinlilerin ciddî bir özen gösterdiğini teyit ediyor. Ayrıca sınav günü bütün sınav salonlarının önünde trafik polisi görev yapıyor. Hem trafiği düzenliyor hem de gürültüye engel olmakla görevliler. Her yer korna çalmanın yasak olduğunu anlatan işaretlerle dolu.
Çin kamuoyunda Gao Kao'ya getirilen eleştiriler ÖSS için Türkiye'de yapılanlardan pek farklı değil. Öğrencileri ve aileleri büyük stres ve sıkıntıya sokması, bunalıma girenlerin varlığı, öğrencilerin sınava hazırlık dışında hiçbir şeye vakit ayıramaması en çok dile getirilenlerden. Liseler arası ciddî seviye farklılıkları olduğu için adayların yarışa eşit başlamıyor olması, en çok taşralı adayların mağdur olması en kronik sorun. Ayrıca kaliteli üniversitelerin belli eyaletlerde toplanması ve bu üniversitelere girmek için bu eyaletlerde oturmanın bir avantaj oluşu diğer eyaletlerdeki öğrencileri isyan ettiriyor. Doğru tercih yapmanın teknik olarak çok zor olması da öğrencilerin diğer büyük sıkıntısı. Belki de onlar da yakında bizim gibi sınav sonrası tercih sistemine geçerler...
***
china01.jpg
Hastanede sınava hazırlanmak!

Yukarıda resmini gördüğünüz çocukların hiçbiri hasta değil. Hasta biri varsa o da velileri olabilir. Gao Kao işini biraz! abartan veliler çocuklarını daha iyi konsantre olacaklarına inandıkları oksijen maskeli etüt salonlarına yolluyor. Beyinlerine daha fazla oksijen giden bu gençlerin beyni daha iyi çalışıyor ve sorunların hepsini doğru cevaplıyor! Şaka bir yana Gao Kao sınavı birçok veli için çocuklarının önündeki en büyük fırsat. Üniversiteye girmek, zorlu hayat yolunda beyaz yakalı bir çalışan olmak anlamına geliyor.
***
china02.jpg
Önce dua

Sınav öncesi Eyüpsultan'a ya da bir türbeye gidip dua eden öğrenci ve velilerin benzerlerini Çin'de de görmek mümkün. Hayatlarının en zor sınavına hazırlanan öğrenciler sabah topluca dua ederek çalışmaya başlıyorlar. Ayrıca Çin'in metafizik önderlerinin mezarlarını ve kutsal yerleri ziyaret etmek sıkça rastlanan bir durum.
***
china03.jpg
Anne her yerde anne

Sınav salonunun dışında bekleyen veliler. Görüntüler ne kadar tanıdık değil mi? ZAMAN
 
Üst