Gönül İnsanı...

hulusi

Well-known member
1267264184_02fb1c76e4.jpg

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil


Ne güzel yazmış gönüller sultanı koca Yunus.
Gönül ne yüce.
Allahın mekânı.
Gönül ne derin içine alır tüm evreni, geçmişi geleceği.


Şimdi düşünüyorum da gerek nefsin gerekse şeytanın etkisiyle ne çok gönül kırdım.
Ne çok gönül yıktım şimdi yaşayanlardan helallik almanın, ebediyete intikal edenler içinse dua etmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
Düşünüyorum da insan en çok gururundan ve maalesef kibrinden çekiyor ne çekiyorsa.
Ruhunu arındırabilenlere elbet bir sözüm yok.


Bu iki silah yerinde kullanılırsa çok güzel, yerinde kullanılmazsa insana zarar veren ve insanı baş aşağı götüren çok tesirli iki önemli faktör.
Keşke insanlar nefislerinin heva ve heveslerine kapılıp da gönüller yıkmasalar.


“Bu çeşme nasıl çeşme su içecek tası yok
Kırma kimsenin kalbini yapacak ustası yok”



Ne güzel demiş şair değil mi?
Gönül kırmak ne kötü, gönül yapmak ne zor.
Hâlbuki insanlar kendilerine hoşgörüyü esas alıp insani ilişkilerinde diğergamlığı, empatiyi geliştirip sulh esaslı yaşamalı.
Formül bu olsa gerek.


Ama heyhat!..
Bu sözlerin sahibi de gönül kırmaya ve yıkmaya devam ediyor.


Gelin gönüller yapalım, gönül kırmayalım.
Gelin gül devrini beraber kuralım.
Sevgiyle, ümitle insanlarımızı kucaklayalım.
Gönül kıran insanlardan olmayalım.

selam ve dua ile kardeşlerim
rose.gif
 

memluk

Hatim Sorumlusu
Aziz muhterem kardeşim ..

Mademki islam'ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, O halde iyi dinle :

VAZİFEN, dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. BUNA SEViNECEKSİN.
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musa'ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar, SEVİNECEKSİN.

Çöllere sürülsen kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülsen, vücut ısınla sebze yetiştireceksin . Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu SABIRLA SEYREDECEKSİN.
Karanlık zindanlara atarlasa; ışık, paslı vicdanları görürsen; ümit, imansız kalplere rastlarsan NUR vereceksin. Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mahkum olacaksın. Ve buna ŞÜKREDECEKSİN..

Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan, gönülden Kuran 'a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın . Derdini yazmak için derini kağıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse, Mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi NUR arayanları bulacaksın... Bulamazsan üzülmeyeceksin.

MAKAMLAR, SERVETLER verirlerse, NEFSİNİ UNUTACAKSIN.

Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, HİSSİYATINI TERK EDECEKSİN ...

Önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin. Dağları toptan oymak gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma! nerede olursan ol; küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksin. Bir gün Kuran etrafındaki surların yıkıldığını görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedai ister. Nasıl olsa sende içinde fedai olacaksın .

Bu mektubu okuyunca, Mesneviyi okuyan Yunus Emre gibi "uzun olmuş" diyeceksin. O'nun gibi ben olsa idim: "Ete, kemiğe bürünürdüm, Yunus diye görünürdüm" derdim dediği gibi, sen de ne lüzumu vardı uzun uzun saymağa, kısaca "KURAN TALEBESİ OLACAKSIN" deseydin yeterdi diyeceksin. Haklısın. Zira, İslam yoluna giren; bilir ki, bu yol kıldan ince, kılıçtan keskindir. Her kişinin işi değil, er kişinin yoludur.

Seni bütün ruhu canımla kucaklar, gözlerinden öper, dualarına mukabele eder, Allah rızası dairesinde bulunmak üzere mektubuma son verirken, dalalete düşen din kardeşlerimin, kısa bir zamanda sizin gibi hidayete ermelerini Cenab-ı Vacib-ul Vucud olan Hazret-i Allah'tan niyaz eylerim. Amin .



Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebesi merhum Zübeyr Gündüzalp
 

hulusi

Well-known member
Allah razı olsun değerli kardeşim..maşallah gönül insanına harika bir örnek Merhum Zübeyir abim..Zübeyirimi kainata değişmem diyor Üstadım varmı ötesi..dua ile
 

memluk

Hatim Sorumlusu
M.F.Gülen Hocaefendinin

“ Gönül İnsanının Ruh Portresi” isimli başyazısından maddeleştirilmiştir.

GÖNÜL İNSANI;
1-Tam bir ruh ve mana kahramanıdır.
2-Kalbi ve ruhi hayatı programlıdır.
3-Son derece iradeli, hep tetikte, tevazu ve mahviyet insanıdır.
4-Hakkı tutup kaldıran, diğerkam, alabildiğine sabırlı ve temkinli,
konuşmaktan daha çok yaşayan bir aksiyon insanıdır.
5-Ağyarı ahına agah eylemez.
6-Hedefinde hep Allah rızası vardır.
7-O’nun hatırı söz konusu olduğunda bütün arzu ve isteklerinden vazgeçer.
8-Herkese sinesini açar.
9-Allah’tan başka kimseden bir şey beklemez.
10- Herkesle uyum içinde olmaya çalışır.
11- Kimseye düşmanlık beslemez.
12- Dini, ülkesi ve ülküsü adına hizmet eden hemen herkesi sever.
13- Kendi çalışmalarının yanında Allah’ın tevfik ve inayetine son derece
önem verir.
14- Her hareketinde tevfike mahzar olma yollarını araştırır.
15-İnayete vesile olan birliğe ve beraberliğe son derece ehemmiyet verir.
16- Hareket çizgisi doğru olan hemen herkesle müşterek iş yapmaya koşar.
17- Böyle bir vifak anlayışı için çok defa kendine rağmen bir yol izler.
18- Bir Hak aşığı ve Hak rızası sevdalısıdır.
19- Bütün hareketlerini O’nun hoşnutluğuna bağlar.
20- O’nu memnun etme yolunda ölesiye bir hırs gösterir.
21- Böyle bir hedefe ulaşmak için bütün varını feda edebilir.
22- Dünyevi ve uhrevi her şeyden gerektiğinde vazgeçebilir.
23- Onun düşünce dünyasında “Benim yapmam”, “Benim başarmam”,
“Benim sonuçlandırmam” gibi merdut mülahazalara asla yer yoktur.
24- Hakkı kim kaldırırsa kendi yapmış gibi onun adına sevinir.
25- Öncülük yapma şerefini başkalarına bırakır.
26- İman ve insanlığa hizmet yolunda başkalarını daha
başarılı ve liyakatli görerek onlara hizmet yolunu hazırlar,
sonrada bir adım geriye çekilerek insanlardan bir insan olur.
27- Her zaman kendiyle yaka paça ve kendi ayıplarıyla meşgul bulunur.
28- Kimsenin eksiğiyle gediğiyle uğraşmaz.
29- Hep güzel örnek olma yolundadır.
30- İnsanların ayıplarına kusurlarına göz yumar.
31- Elli defa rencide edilse bir kerecik olsun kimseyi kırmayı düşünmez.
32- Hayatını iman-ı kamil yörüngeli ve ihlas donanımlı yaşamayı en birinci
mesele bilir.
33- Duyguları, düşünceleri ve davranışlarıyla öylesine Hak rızasına
kilitlenir ki
bütün dünyayı ve masivayı ona verseniz onu hedefinden çeviremezsiniz.
Hatta cennetleri verseniz çeviremezsiniz.
34- Aynı yolda yürüyüp, aynı mefkureyi paylaşanlarla asla rekabete girmez.
35- Onları katiyen kıskanmaz.
36- Onların noksanlarını giderir, eksiklerini tamamlar.
37- Onları hep vücudun bir uzvu gibi görür.
38- Tam bir isar ruhuyla makam, mansıp, paye, şöhret, nüfuz, müesseriyet…
gibi maddi
ve manevi hemen her konuda yol arkadaşını öne çıkarır ve kendi gerilerden
geri
çekilerek onların başarılarının dellalı olur.
39- Başkalarının düşüncelerine hep saygılı kalmaya çalışır.
40- Paylaşmaya, beraber yaşamaya açık durur.
41- Oturur kalkar aynı mefkure insanlarıyla müşterek hareket etme yollarını
araştırır,
müşterek projeler geliştir, “ben” yerine “biz” i ikame etme gayreti
gösterir.
42- Başkalarının mutluluğu yolunda rahatlıkla kendi saadetini feda edebilir.
43- Kimseden bir teveccüh beklemez.
44- Böyle bir beklentiye girmeyi kendi adına sükut sayar.
45- Yılandan çıyandan kaçar gibi önde görünmekten,
namdan-şandan kaçar ve unutulma murakabesine girer.
46- Kimseye tecavüz etmez, saldırıya saldırıyla mukabelede bulunmaz.
47- En kritik durumlarda bile bir gönül eri olmanın gereklerini
tamı tamına yerine getirmekten asla geri durmaz.
48- Her zaman fenalıklara iyilikle mukabelede bulunur.
49- Kötülükleri kötülerin işi sayar ve bir iyilik abidesi gibi davaranır.
50- Hayatını Kuran ve sünnet çizgisinde
Hak dostluğu, takva, azimet ve ihsan şuuru çerçevesinde yaşar.
51- Benlik, gurur, şöhret gibi kalbi öldüren hislere karşı sürekli tetikte
bulunur.
52- Kendine nispet edilen güzellikleri “her şey O’ndan” deyip gerçek
sahibine verir.
53- İradeye vabeste işlerde de her zaman “ben” yerine “biz” e sığınır.
54- Hiç kimseden korkmaz. Hiçbir hadise karşısında paniğe kapılmaz.
55- Allah’a dayanır, sa’ye sarılır, tevfike ram olur ve
doğru bildiği şeylerden asla geriye durmaz.
56- Kimseye gücenmez, Hele Hakka dil beste olanlara katiyen kırılmaz.
57- Yol arkadaşlarını herhangi bir fenalık içinde gördüğünde onlardan
uzaklaşmaz.
Perdeyi yırtmaz, onları utandırmaz, utandırmak bir yana böyle bir fenalığı
gördüğünden
ötürü büyük bir hata işlemiş gibi kendini kınar ve kendine sorular yöneltir.
58- Müminlerin hallerini hep iyiye yorumlar. Katiyen olumsuz Mülahazalara
girmez.
59- Hareket ve faaliyetlerini, bu dünyanın bir ücret yeri
değil de hizmet yeri olduğu mülahazasına bağlar.
60- Memur bulunduğu sorumlulukları fevkalade bir disiplin içinde yerine
getirir.
61- Netice ve sonuçlarla meşgul olmayı Hakka karşı bir saygısızlık sayar.
62- Dine, imana ve insanlığa hizmeti Hak rızasının en büyük vesilesi sayar.
63- Ne düzeninin bozulmasından nede tüm insanların ona karşı olmasından
sarsılır.
64- Bu dünya darılma dünyası değil dayanma dünyası der
65- Hep azmi ikdamda bulunur.
66- Bütün musibetlere karşı sabreder ve dişini sıkar dayanır, şükreder.

İnsani değerlerin hor görüldüğü, dini düşüncelerde kırılmaların yaşandığı,
her taraf başı boşların gürültüleriyle inlediği günümüzde, başka bir şey
değil,
bu kabil gönül insanlarına hem de hava kadar, su kadar ihtiyacımız olduğunu
bir kere daha hatırlatarak bu faslı da noktalayalım.


Eklenecek hiçbir söz yok bunların üzerine.
Sadece bir tavsiyem var gönül insanı adaylarına.
Gelin bu yazıdaki bütün maddeleri ezberleyelim ve kendimize bunları rehber
edinelim.
Ebede giden yolculuğumuzda bu maddeler bize fener olacak ve yolumuzu
aydınlatacaktır.
Artık bir yerlerden başlamalıyız.
Ne dersiniz?...

 
Üst