şerafettin kartal ağabey

mihrimah

Well-known member
Canını hizmete vermek, bir anlık mesele olduğu için kolaydır. Oysa ömrünü hizmete vermek, bir ömür boyu nefisle mücadeleyi gerektirdiği için zordur. Şerafettin Ağabey, zoru başararak Allah’ın birçok lütfuna mazhar olmuş bir zattır.


Halim selimdir. Damardan girerek konuşur. O, bütün zamanını hizmete verdiği için insanlarla ilgilenecek, onlara hakikatleri anlatacak vakti çoktur. O, rotası Üstadın elinde olan hizmet gemisiyle okyanusa açılmış zuhurata tâbi bir ağabeydir. Hakikatleri anlatırken çok geceler sabah, çok ikindiler akşam olmuştur. Tarih, yatsı abdestiyle sabah namazını kılanların sayısını Nur hizmetiyle artırdığı gibi yatsı namazından sonra sabah namazına kadar davasının muhabbetini yapanları da Şener Ağabey ve Şerafettin Ağabey gibi ağabeylerle artırmıştır. Hizmetin en ince noktaları, en hassas meseleleri bu muhabbetlerde anlatılmıştır.


Gece yarılarında, şehirde, in cin top oynadığı, Necip Fazıllık kaldırımların sokaklarında, yolunu şaşırmış sarhoşlarla sohbet eden oydu. Onun, sabaha kadar bir sarhoşu evine götürmesi, sarhoşun da onu dershaneye getirmesi macerası meşhurdu. Onun “Gezek” denen grupla özel sohbetleri dillere destandı.


Aslen Kütahya’nın Simav İlçesi’nin Çitköy Kasabası’ndandır. Kasabası, hiç dinsiz çıkmayan Isparta’daki “Sav” Köyü gibi dindar bir yerdir. Herkes Risale-i Nur’u bilir. Köydeki Nur dershanesi, o civarın en eski mülk dershanelerinden biridir. Bu dershanenin ne kadar çok hizmet ettiğini bir Allah bilir, bir de dershanenin kapı komşusu olan Ali Rıza Ağabey. Şerafeddin Kartal, bu hizmetlerin hepsinde emeği olan bir Ağabeydir.


Bu köyde Ali Rıza Ağabey’den başka bir de İlyas Ağabey vardır ki bu iki ağabey, Kartal’ın bu köydeki kanatlarıdır.


Bu kartal, öyle yeni uçan bir kartal değildir. Kendisi gibi yüzlerce nur kartalı, nur şahini yetiştirmiş bir Ağabeydir. Onun vesile olduğu nur talebeleri onlarcadır, yüzlercedir. Ahmetler, Mehmetler, İsmailler, Nihatlar, Eminler, Şuaypler, Abdullahlar, vs’ler, vs’ler.


Şerafettin Ağabey’in Simav’da da en eski nur kardeşleri vardır. Mehmet Serim Ağabey, onun hususi derslerindeki mütalaa arkadaşıdır. Rahmetli Ömer Kalaycık Ağabey onun yoldaşıydı. Mehmet Makas ve Hasan Uygun Ağabeyler ise onun can kardeşleriydi. Onun Simav’a ve Çitköy’e ne kadar çok hizmet ettiğini Allah bilir.


Bir, müddet hizmet ettiği Kayseri’de kimlere ne kitaplar okudu, ne çorbalar ne çaylar içirdi Allah bilir. Biz onun Kayseri’den sonra Kütahya’ya geldiğini biliyoruz.


Kütahya’da iki katlı eski bir “Sözler” binasında kalırdı. Bu dershaneye gidenlerin gelenlerin haddi hesabı yoktu. Ankara yolcuları mı dersiniz, imtihana gelen öğrenciler mi dersiniz, formalılar mı, işçiler mi dersiniz. Bunların hepsini Şerafettin Ağabey karşılardı. Bu gün onlarca apartmanda, binlerce kişiyle yürüyen Kütahya hizmetinin her alanında, her ferdinde onun emeği vardır.


Sungur Ağabey, ona “Komutan” derdi. Şerafettin Ağabey, Hulusi Ağabey gibi asker menşelidir. Fakat bu yönünü hiç anlatmaz. Davası uğruna mesleğini bırakıp vakıf olmasını kimseye söylemez. Çünkü bu hadisenin üslubu ve şekli her yerde ve herkes tarafından uygulanacak bir usul değildir. O, Üstadın ve Risale-i Nurun üslubunun esas alınmasını ister, hikmetsiz hareket etmekten korkar.
Allah, ömrünü uzun, hizmetini müdavim kılsın.

İbrahim Köse
 
Üst