Bilinmeyen Bir zat Bediuzzaman...

Eyvàh!

Well-known member
Günahkara değil, günaha karşıydı…

- Her düşenin acısı, önce onun yüreğine yansırdı.

- Gıybetsiz bir ömür yaşadı…
Başkasının aleyhinde konuşturmazdı.
Kendi aleyhinde konuşanı da korurdu.

- Ebubekir gönüllü idi. Sevgi ve şefkati bütün varlıkları kuşatmıştı.

- Kainatta hiç bir şeye kıyamazdı.

- Bütün davası Allah’ı kullarına sevdirmekti.

Bütün engellere, acılara, işkencelere, hapislere, sürgün¬lere, zehirlemelere rağmen Kur’an’a, imana, islâm’a hizmet duygusundan hiç ayrılmadı.
En zor şartlarda bile hiç ümitsiz olmadı.
En olumsuz şartlardan, daima en olumlu sonuçlar çı¬kardı.
Kendisini batırmaya, bitirmeye çalışanları da huzura ve mutluluğa, yani kulluğa çağırdı.
çünkü ona göre, kul olmak, “kurtulmak” demekti.
Kendisine en acımasız hakareti ve dayanılmaz işkenceyi lâyık görenleri bile iman hakikatleriyle tanıştırmak ve kur¬tarmak telâşındaydı.
Güle oynaya günah bataklıklarına batanlara da merha¬metle baktı.
Günahına ağlayamayanların günahına da ağladı.
çünkü onun insana ve olaylara bakışı, veli bakışıydı.
Geçitlerde, köprülerde, uçurum başlarında titreyenlere, “inşaallah geçer.” duasındaydı.
“Ha geçti, ha geçecek!” şevkiyle, dertlerini dert edinirdi.
Her düşenin acısı, önce onun yüreğine yansırdı.
Her ezilenle, evvelâ onun içi ezilirdi.
çünkü o, şefkatten ibaretti.
Sevgiyle sarıp sarmaladı yaralı yürekleri.
Manevî kiri, pası, yarayı acısız ameliyatlarla tedavi etti.
Gönülleri çelen, ruhları çeken bir muhabbet merkeziydi.
Benim sevdalandığım yürek, bu yürekti.
Benim ve neslimin kendine gelişiydi.
Uyanmamızdı heyecanla ve gafletten silkinmemizdi.
Uyanalım diye uyanıktı.
Ebediyen gülelim diye ağlıyordu.
INANCIM BATIL DEGILKI UMIDIM KIRILGAN OLSUN
 
Üst