Vehhabilere Reddiyye

İlim-irfan

Well-known member
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Hak Ehlinden, İbni Teymiye ve Muhammed bin Abdulvahhab'a tâbi olan Vahhabiler’e karşı söylenen sözler tablosu:

M. bin Abdilvahhab ve İbni Teymiye’ye bağlı Vahhabiler



1-Allâh’ı (oturmaktan) tenzih etmek.

Allâh ne Arşa ne de Kürsüye oturmaz. Çünkü oturmak insanların sıfatlarındandır.

Yüce Allah Şöyle dedi:
لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىءٌ

(O’nun eşi benzeri yoktur)
Eş-Şurâ / 11

Vahhabiler, Allâh’ı insana ve hayvana benzetiyor ve diyorlar ki: “Allâh Kürsüye oturmuştur.”
“Fethul-Mecid “Adlı kitabı, Yazarı Abdurrahmân bin Muhammed bin Abdulvahhâb. S: 256. Darusselam Yayınevi Riyad.


2-Allâhı, Cisim ve azalardan tenzih etmek

Allâh cisim değil, Allah’ın azaları yoktur.

Yüce Allâh Şöyle dedi:

لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىءٌ

(O’nun eşi benzeri yoktur) Eş-Şurâ / 11

İbni Baz dedi ki:


“Allâh hakkında aza, organ ve cismi nefyetme sözü, kötü sözlerdendir.”

Kitap:(Tenbihat firraddi ala men te’evveles Sifat) İbni Baz S: 19 Müftülük Genel Başkanlığı. Riyad

3-Allâh’ı Mekandan tenzih etmek

Yüce Allâh mekansız mevcuttur. Çünkü mekân ile sınırlanan, fiziki ve hacımı olur. Allâh’da bundan münezzehtir.

Peygamber Efendimiz : “Allâh ezelde var iken O’ndan başka hiç bir şey yoktu.” İmam Buhari

İbn Baz Şöyle dedi: “Allâh zatiyle Arşın üstündedir.”

Hac Dergisi Yıl 49 11. bölüm 1425 H. Mekke. S: 73-74


4-Ebu Cehil ve Ebu Leheb

Ebu Cehil ve Ebu Leheb muvahhit ve mümin değillerdir.
Yüce Allâh, Ebu Leheb hakkında şöyle dedi : “


سَيَصْلىَ نَارًا ذاتَ لَهَبٍ

“O alevli ateşe sonulacaktır.”

El-Mesed /3

Vahhabiler diyorlar ki:

“Ebu Leheb ve Ebu Cehil, la ilâha illallâh Muhammed Resulullâh deyip de evliya ve Salihlerle tevessül eden Müslümanlardan daha çok muvahhit ve imanları daha ihlaslıdır.

Kitapları: (Tevhidi nasıl anlarız) Yazarı Muhammed Başemil S: 16, Riyad- Suudi Arabistan.



5-Eş’ariler ve Maturidiler

Eş’ariler ve Maturidiler Ehli Sünnet ve cemaattir.


İmam Murtada Zebeydi şöyle dedi:

“Ehli Sünnet ve Cemaat denildiği zaman bunlardan maksat Eş’ariler ve Maturidiler.”


Salih bin Fewzan şöyle dedi:

“Eş'ariler ve Maturidiler Ehli Sünnet ve Cemaat olarak adlandırılmayı hak etmemektedir. ”


Kitabı:( İslam’da Meşhur Müceddidler. (Yenileyiciler) İbni Teymiye ve Muhammed bin Abdulwahhâb). S: 23 Müftülük Genel Başkanlığı (Riyad)

6-Eş’ariler


Eş’ariler, Müslim ve Mümindirler


Dünyadaki Ehli Sünnet ve Cemaat olan Müslümanlar: Eş’ariler ve Maturidilerdir.


Vahhabiler iftiraen diyorlar ki: “Eş’arileri, Ehlisünnet’in birçok tekfir etmiştir.”


Kitapları:( Fathul-Mecid, Abdurrahmân Hasan bin Muhammed bin Abdulvahhâb). S: 353 Darusselam - Riyad

7-Âdem Efendimiz

Âlimlerin icma ile Âdem Peygamberdir.


İbni Hibban’nin Ebu Umame’den rivayet ettiğine göre bir adam; “YaResulallâh! Âdem Peygamber mi idi?”

“Evet, konuşulandı” diye cevap verdi.

Vehhabiler ise derler ki : “Âdem ne Nebiy ne de Resuldür.”
(Peygamberlere Cümleten İman etmek). Adlı kitapları, Yazarı: Abdullâh bin Yezid El-Mekteb El-İslami - Beyrut

8-Peygambere Salâvat getirmek.



“ Allahumme Salli ala Muhammed Tıbbilkulubi ve davaiha ve afiyetil ebdani ve şifaiha ve nurilabsari ve
diyaiha.” Bu tur Salâtı şerifeyi çekmek caizdir.


Bu lafız caizdir, Kur’an ve hadise muhalif değildir.


İbn Baz dedi ki: “Bu söz şirktir.”


(Tevhide Nasıl Hidayet oldum). Muahmmed Cemil Zeno, S: 83, 89 Darul-Feth Al-Şarika

9 -Cehennem

Cehennem fani olmaz ve orada kâfirlerin azabı sona ermez.


“Küfredenlere gelince, onları Cehennem ateşi beklemektedir, (orada) ne hayatlarına son verilip ölürler ne
de içine atıldıkları o ateşin azabı birazcık bile onlara hafifletilir.” Fâtır / 36


Allâh ve Resulünün düşmanı Vahhabiler diyorlar ki: ”Cehennem fani olacak ve kafirlerin azapları sona erecek. “
Kitapları, (Alkavlul-Muhtar Lifenai Al-Nar) (Ateşin faniliği için Seçkin Söz) Abdulkarim Alhamid. S: 7 Suudi Arabistan, Riyad, Şerh Al-Akida Al tahhaviyya, Abu İzz S: 427 Almekteb Al -İslami - Beyrut


10-Allâh-u Teâlâ’nın yaratıklara muhalefeti.


Allâh insanlara benzemez. Çünkü onların yaratıcısıdır. Yaratan, yaratılana benzemez.

Allah’ın,Sureti,hacmi,şekli,kemiyeti, yoktur.


Yüce Allâh Şöyle dedi:
لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىءٌ


(O’nun eşi benzeri yoktur) Eş-Şurâ / 11

Vahhabiler diyorlar ki: “Allâh,O’nun suretine benzeyen insan yarattı.” (onların iddialarına göre Allâh Kendisine benzer suretinde insan yarattı).


Kitapları: (İman ehlinin Âdemi Rahmân suretinde yaratılması ilgili akidesi). Mahmud Al Tuwayciri (İbn Baz bu kitabı övmüştür). S: 76 Dar Al- Liwa- Riyad.

11-La ilâha illallâh Sözü


Allâh’ı çok zikretmek caizdir. La ilâha İllallâh sözünü bin kere söylemek gibi.


Yüce Allâh Şöyle dedi: َواذْكُرُوا الله َ كَثِيرًا


“Allâh-ı çok zikredin.”


El-Ahzâb / 41


Vahhabiler diyorlar: “Bu cahillerin bid’atidir.Şer’i olan zikirden çıkmış olup Allâh’a şirk eden zikre girmiş
olur.”


Kitapları: (Yasak Halkalar) Husam Al Akkad. S: 25 Dar Al Sahaba. Tanta

12-Tasavvuf Tarikatları

Hak yolunda olan tasavvuf tarikatları, Kuran-ı Kerim ve sünnete bağlı oldukları için hidayet ve nur üzerindedirler. Ancak hak yolundan sapanlar hariçtir.


Resulullâh Sallallâh-u aleyhi ve Sellem dedi:Her kim İslam’da iyi bir amel icad ederse, kendisine ve onu yapana da sevabı vardır.” İmam Müslim.


Vahhabiler diyor: “Yahudilerden önce sofilikle savaşın, çünkü onda Yahudi ve Mecusların ruhu vardır.
Kitapları: (Almecmu Al Mufid min akidat al tawhid) s: 102 Mektab Darulfikr - Riyad.

DEVAMI VAR
 

hulusi

Well-known member
İlmi irfan kardeşim yazdıklarınız görüşler doğru lakın.Yazın İstanbulda araştırmacı ilim ehli bir kardeşimizle tanışmıştım.Kendisi bilhasda İbni Teymiye hakkında araştıma yapmış ve hayatına dair bir kitap hazırlığı içerisindeydi.
İbni teymiyenin vahabi vb görüşlerin dediği gibi biri olmadığını ve hatta ehli tarikattır diyor.Ama yaşadığı dönemde bozulan tarikatlara karşı bir mucadelesinin olduğunu ve bundan dolayı tarikat karşıtı diye biliniyor demişti.
Yazdıklarım ilmi delil taşımıyor işin ehli değilim.Kardeşimiz delilerle anlatmıştı.
acizane bir bakış acısı olsun diye yazdım.Rabbim doğrular altında yanlışlardan korusun dua ile
 

İlim-irfan

Well-known member
İlmi irfan kardeşim yazdıklarınız görüşler doğru lakın.Yazın İstanbulda araştırmacı ilim ehli bir kardeşimizle tanışmıştım.Kendisi bilhasda İbni Teymiye hakkında araştıma yapmış ve hayatına dair bir kitap hazırlığı içerisindeydi.
İbni teymiyenin vahabi vb görüşlerin dediği gibi biri olmadığını ve hatta ehli tarikattır diyor.Ama yaşadığı dönemde bozulan tarikatlara karşı bir mucadelesinin olduğunu ve bundan dolayı tarikat karşıtı diye biliniyor demişti.
Yazdıklarım ilmi delil taşımıyor işin ehli değilim.Kardeşimiz delilerle anlatmıştı.
acizane bir bakış acısı olsun diye yazdım.Rabbim doğrular altında yanlışlardan korusun dua ile


şimdi bediüzzamanın ibni teymiye hakındaki görüşlerini ekledim birde onu oku ve sağdan soldan duymalarla hüküm çıkarma yazılanlara inanmıyorsan git ibni teymiyenin kitaplarını al oku istresen bende var sana yollayayım ama şimdi son eklediğim bediüzaman said nursinin ibni teymiye hakkındaki görüşlerini oku ondan sonra bir daha düşün istanbulda değil türkiyenin heryerinde onu savunanlar var ama bu onun haklı olduğunu göstermez sivasa erzincana gitsen ordada alevilik savunulur istersen alevi ol irana gitsen caferilik ve şia savunulur istresen şia veya caferi ol


Selam ve Dua ile...
 

hulusi

Well-known member
Neden celallendiniz anlamadım.
İkincisi hüküm çıkardığımı hatırlamıyorum
Üçüncüsü Üstadımın bu konuda ne dedigini bilmiyorum one demişse ona tabiyim bekliyorum
Dördüncüsü o görüşü asla savunmuyorum yıllardır çevremde bu tür insanlar mevcut çok iyi biliyorum bakış acılarını..
Beşincisi,Bu konu hakkında bilgi veren kişide nakşi tarikatına mensup
Altıncısı cedel lugatımda yoktur
Sanırsam kendimi ifade edemedim veya siz önyargı ile bakıtınız dua ve slm ile
 

İlim-irfan

Well-known member
Neden celallendiniz anlamadım.
İkincisi hüküm çıkardığımı hatırlamıyorum
Üçüncüsü Üstadımın bu konuda ne dedigini bilmiyorum one demişse ona tabiyim bekliyorum
Dördüncüsü o görüşü asla savunmuyorum yıllardır çevremde bu tür insanlar mevcut çok iyi biliyorum bakış acılarını..
Beşincisi,Bu konu hakkında bilgi veren kişide nakşi tarikatına mensup
Altıncısı cedel lugatımda yoktur
Sanırsam kendimi ifade edemedim veya siz önyargı ile bakıtınız dua ve slm ile

Haddimi aştıysam özür dilerim hakkını helal et ama ehli sünnet itikadında titiz bir anlayışım vardır yani senin alıyacağın damla necise izin vermem denize dahi düşcek olsa şimdi yazdıklarına tek tek cevap verelim

Neden celallendiniz anlamadım.

dediğim gibi ehli sünnet itikadında titiz bir anlayışım vardır yani senin alıyacağın damla necise izin vermem denize dahi düşcek olsa

İkincisi hüküm çıkardığımı hatırlamıyorum

dedin ki bana arkadaşım delilerle anlattı yani ona inanıyorsunuz ve çıkarılan hükme uyuyorsun araştırmadan demekki sana ben sağdan soldan işte şurda yazıyo burda yazıyo desem hemen kanacan dikkatli ol iman hata kabul etmez


Üçüncüsü Üstadımın bu konuda ne dedigini bilmiyorum one demişse ona tabiyim bekliyorum

üstad hz.lerin görüşlerini ekledim ve daha bir çok alimlerin görüşleri var istersen onlarıda eklerim ayrıca ibni teymiyeye delilleriyle reddiye yayınlayanların yazılarını istersen ekleyeyim

Dördüncüsü o görüşü asla savunmuyorum yıllardır çevremde bu tür insanlar mevcut çok iyi biliyorum bakış acılarını..

o zaman sende onlar karşısında dim dik dur ve görüşlerini onlara belli et ve savun bir nevi cihad et tıpkı üstad gibi eğer gerçekten üstada tabii isen

Beşincisi,Bu konu hakkında bilgi veren kişide nakşi tarikatına mensup

neye mensup olduğu önemli değil hem nakşibende bağlı diye bütün nakşibendler öyle dersen günah işlemiş olursun

Altıncısı cedel lugatımda yoktur

olabilir tabii olduğun alimlerin açıklamaları ve bilgileri yetmiyomu sana yoksa şüphen mi var ? iman bir dihrem şüpeye izin vermez

Sanırsam kendimi ifade edemedim veya siz önyargı ile bakıtınız dua ve slm ile

dediğim gibi ehli sünnet itikadında titiz bir anlayışım vardır yani senin alıyacağın damla necise izin vermem denize dahi düşcek olsa en azından kendi ilim kadarıyla savaşırım ehli küfür ve ehli bidat düşüncelerle

Tekrar hakkını helal et ve bin düşün bir söyle Selam ve Dua ile..
 

hulusi

Well-known member
Bu konuşma sen ve ben dil ile devam ederse bitmez,bu hamur çok su götürür vessellam
Hamdolsun iman şühpe kabul etmez dusturunun bilinçindeyiz hatırlatmanız içinde teşekkür ederiz.Bu konuda şüphem şahsım adına olmadıda olmaz inş pusulamız sağlam hamdolsun kardeşim.

Paylaştığınız makaleyide okudum Allah razı olsun

Üstadıma tabimisin değilmisin bu mevzuya hiç girmiyeyim

Ben arkadaş nakşi derken sizde biliyorsunuz ki burayada yazmışsınız.Bu görüş tarikata düşmanlar ve her tarikat ehlini müşrik diye adlandırırlar.Bu görüşün temsilsici olmağını izah etmek için dedim lakın nasıl anlaşıldı anlamadım.O kardeşlerimiz hakkında bir görüş beyan etmedimki hepsini aynı görüp günaha gireyim...

Hasılı kelam siz güzel bir paylaşımdan bulunmuşsunuz bende isifade ettim.(ilk mesajınız)Bende kesin ve kati bir görüş belirtmemek şartıyla bir görüş bir duyum bellirtim sizde bunun yanlış olup doğrusu böyledir diye paylaşamınıza aynı şekilde devam edebilirdiniz.
Nerdeyse mübarek beni düşman ilan edip cihad edeceksin...

Tekrar hakkını helal et ve bin düşün bir söyle Selam ve Dua ile..
eyvAllah hocam.Cahil cesur olurmuş.
 

İlim-irfan

Well-known member
Bu konuşma sen ve ben dil ile devam ederse bitmez,bu hamur çok su götürür vessellam
Hamdolsun iman şühpe kabul etmez dusturunun bilinçindeyiz hatırlatmanız içinde teşekkür ederiz.Bu konuda şüphem şahsım adına olmadıda olmaz inş pusulamız sağlam hamdolsun kardeşim.

Paylaştığınız makaleyide okudum Allah razı olsun

Üstadıma tabimisin değilmisin bu mevzuya hiç girmiyeyim

Ben arkadaş nakşi derken sizde biliyorsunuz ki burayada yazmışsınız.Bu görüş tarikata düşmanlar ve her tarikat ehlini müşrik diye adlandırırlar.Bu görüşün temsilsici olmağını izah etmek için dedim lakın nasıl anlaşıldı anlamadım.O kardeşlerimiz hakkında bir görüş beyan etmedimki hepsini aynı görüp günaha gireyim...

Hasılı kelam siz güzel bir paylaşımdan bulunmuşsunuz bende isifade ettim.(ilk mesajınız)Bende kesin ve kati bir görüş belirtmemek şartıyla bir görüş bir duyum bellirtim sizde bunun yanlış olup doğrusu böyledir diye paylaşamınıza aynı şekilde devam edebilirdiniz.
Nerdeyse mübarek beni düşman ilan edip cihad edeceksin...

Tekrar hakkını helal et ve bin düşün bir söyle Selam ve Dua ile..
eyvAllah hocam.Cahil cesur olurmuş.


evet konuyu fazla uzatmıyalım belki yer yer ben seni yanlış anladım sende beni yanlış anlamış olabilirsin tekrar bilmeyerek haddimi aştıysam ve en çok korktuğum bilmeyerek kırıcı olduysam özür dilerim yanlız lütfen tartışmalı olan kişiler hakkında mesela ibni teymiyye gibi bunlar hakında önce iyi araştırma yap ondan sonra yorumlarını yaz hani bir an sanki yanlış kişiyi eleştiryormuşum gibi oldu ben 72 fırkayla işim olmaz ama bu 72 fırkanın bazı itikadi veya amellerini veya alimlerini ehli sünnet vel cemaatle harman yapılmasına karşıyım örnek ibni teymiyye belki bazı görüşleri ehli sünnetle uyuşsada ehli sünnet sayamayız zira ehli sünnet dışı bir çok görüşleri olduğu için vb. gibi niceleri


Selam ve dua ile...
 

Tarihci

Marmara Tarih
İlim irfan kardeşim, muhatabınız ehli sünnet konusunda en az sizin kadar hassastır. Doğru şeyler(ehl i sünnet) savunuyoruz, doğru şeyler savunan insan, arkaplanına güvenen insan, delillerine ve kaynaklarına güvenen insan; kendisine mukavemet edenlere karşı gayet sakin ve rahatça cevaplar verir. Açıkça bir muhalefet olsa dahi heyecanlanıp celallenerek uslubumuzu keskinleşmetirmemize, dilimizi sivriltmemize, karşımızdakine nezaketsizce hitabetmemize hiç luzum yoktur. Çünkü sivri dil kimseye fayda getirmemiştir. Hakkı anlatmak için sivri dilden daha tatsızı yoktur.

Kaldı ki muhatabınız olan hulusi ağabeyimiz, yazdıklarınıza muhalefet etmemiş. """"İlmi irfan kardeşim yazdıklarınız görüşler doğru...""""" diyerek bunu yazısının en başında belirtmiş ve lakin diyerek ilm ehli bir kişinin bu konuda farklı görüşleri olduğunu bunları delillerle anlattığını size söyleyerek, amacının sizin yazdıklarınıza muhalefet olmadığını da """""Yazdıklarım ilmi delil taşımıyor işin ehli değilim."""""" diyerek yinelemiş. Yalnızca acizane bir bakış açısı kazandırmak isteğini de """""acizane bir bakış acısı olsun diye yazdım.""""" diyerek dile getirmiş.

Bu kadar halim selim, aklı başında, seviyeli ve muhatabına son derece saygılı bir kişiye karşı ise sizin yazdıklarınız: """""...birde onu oku ve sağdan soldan duymalarla hüküm çıkarma...""" , emir kipli su i zannlı, """"...yazılanlara inanmıyorsan git ibni teymiyenin kitaplarını al oku..."""" emreder nitelikli, ve sui zannlı ve alt perdeden söylenmiş sözler.. Diğer mesajlarınızdakileri de eklemiyorum.. Siz kardeşimize yakışmamış.

Hiçbirimiz, Peygamber Efendimiz kadar sünnete ve dine bağlı değiliz, O dahi sünnetini öğretirken veya farklı görüşte olan insanlara kendi mübarek görüşlerini anlatırken "yapmayınız, yapınız, işleyiniz, uzak durunuz," gibi son derece nazik ve seviyelidir. Bizler de O na ve sünnetine değer veriyorsak, önce sünneti kendimiz uygulamalıyız ve sünneti anlatıp savunurken de yine O nun sünnetine riayet etmeliyiz.

Allah, bizim bilip bilmediğimiz, ehli sünnete tabi olan herkesten Razı ve hoşnut olsun. Müminler ancak kardeştirler. Kardeşlerimize de selam olsun.
 

İlim-irfan

Well-known member
İlim irfan kardeşim, muhatabınız ehli sünnet konusunda en az sizin kadar hassastır. Doğru şeyler(ehl i sünnet) savunuyoruz, doğru şeyler savunan insan, arkaplanına güvenen insan, delillerine ve kaynaklarına güvenen insan; kendisine mukavemet edenlere karşı gayet sakin ve rahatça cevaplar verir. Açıkça bir muhalefet olsa dahi heyecanlanıp celallenerek uslubumuzu keskinleşmetirmemize, dilimizi sivriltmemize, karşımızdakine nezaketsizce hitabetmemize hiç luzum yoktur. Çünkü sivri dil kimseye fayda getirmemiştir. Hakkı anlatmak için sivri dilden daha tatsızı yoktur.

Kaldı ki muhatabınız olan hulusi ağabeyimiz, yazdıklarınıza muhalefet etmemiş. """"İlmi irfan kardeşim yazdıklarınız görüşler doğru...""""" diyerek bunu yazısının en başında belirtmiş ve lakin diyerek ilm ehli bir kişinin bu konuda farklı görüşleri olduğunu bunları delillerle anlattığını size söyleyerek, amacının sizin yazdıklarınıza muhalefet olmadığını da """""Yazdıklarım ilmi delil taşımıyor işin ehli değilim."""""" diyerek yinelemiş. Yalnızca acizane bir bakış açısı kazandırmak isteğini de """""acizane bir bakış acısı olsun diye yazdım.""""" diyerek dile getirmiş.

Bu kadar halim selim, aklı başında, seviyeli ve muhatabına son derece saygılı bir kişiye karşı ise sizin yazdıklarınız: """""...birde onu oku ve sağdan soldan duymalarla hüküm çıkarma...""" , emir kipli su i zannlı, """"...yazılanlara inanmıyorsan git ibni teymiyenin kitaplarını al oku..."""" emreder nitelikli, ve sui zannlı ve alt perdeden söylenmiş sözler.. Diğer mesajlarınızdakileri de eklemiyorum.. Siz kardeşimize yakışmamış.

Hiçbirimiz, Peygamber Efendimiz kadar sünnete ve dine bağlı değiliz, O dahi sünnetini öğretirken veya farklı görüşte olan insanlara kendi mübarek görüşlerini anlatırken "yapmayınız, yapınız, işleyiniz, uzak durunuz," gibi son derece nazik ve seviyelidir. Bizler de O na ve sünnetine değer veriyorsak, önce sünneti kendimiz uygulamalıyız ve sünneti anlatıp savunurken de yine O nun sünnetine riayet etmeliyiz.

Allah, bizim bilip bilmediğimiz, ehli sünnete tabi olan herkesten Razı ve hoşnut olsun. Müminler ancak kardeştirler. Kardeşlerimize de selam olsun.


Tamamen haklısınız ağbi size katılıyorum yanlız işte hulusi ağbiyede dediğim gibi bilmeyerek ve istemeyerk haddimi aştıysam ve kırıcı olduysam özür dilerim yaa muhalafete ve eleştiriye karşı değilim zira bir çok yerde sunni olmayanlarla münaşakalara girmişimdir bu normal çünkü ehli sünnet değil ve gerçekleri kabul etmiyo ama hulusi ağbi gibi üstada tabiiyim diyen birinin kalkıpta ibni teymiye hakkında araştırma yapmadan işte şurda delilleriyle böyle savunuyorlar diyince sanki ben yalan yapıyormuşum gibi oldu sanki ben yanlış kimseyi tekfir ediyormuşum gibi oldum işte ister istemez bazen
normalinden farklı biri olabiliyorum çünkü benim için ehli sünnet olmayanın ne dediği umrumda değil ama hulusi abi gibi aynı çizgide olduğumuz aynı alimleri sevdiğimizin birisinin böyle söylemesi bir nevi içten ehli sünnette bozulma ve çözülme gibi oluruz eğer ehli sünnetiz diyebiliyorsak eğer üstada ve ehli sünnet alimlerine tabiiz diyebiliyorsak daha dikkatli olmalıyız Hani hz.alinin bir sözü vardı tam metnini hatırlayamadım diyorki= denize bir damla alkol düşse sonra o deniz kurusa ve otluk olsa ve o otlardan koyunlar yese o koyunların sütünden içmem diyor dimi işte bu kadar titiz olmalıyız bir damla necise izin vermemeliyiz elbette sevgili peygamber efendimiz gibi sünneti yaşayamayabilirz elbette sahabe gibi ehli beyt gibi ehli sünnet alimleri gibi sünneti yaşayamayabilirz ama onların bildirdikleri ehli sünnet itikadını korumak yaşatmak ve bizden sonraki nesillere yetiştirmek bir nevi farzı kifayedir dimi ama dediğim gibi hulusi ağbiyede dedim haddimi aştığım için özür dilerim hakkını helal et dedim Rabbim cümlemizi ehli sünnet itikadında daim eylesin ahir zaman fitnelerinden korusun ve muhafaza eylesin

Selam ve Dua ile...
 

bin revaha

Yeni Üye
Ibn Teymiye üzerine bir degini
Geçmise yönelik ilim ve düsünce adamlarindan en fazla tenkit edilenlerden biri de Ibn Teymiye’dir. Hatta ülkemizde son çeyrek asirda bazi sahislara “Ibni Teymiyeci” seklindeki bazi isnadlari bildigim için açikçasi Ibn Teymiye’ye dair okumalarimi ve tuttugum notlari okuyucularla paylasmada oldukça yavas ve ürkek davrandigimi söyleyebilirim.
Fakat Ibn Teymiye ismi üzerindeki spekülasyonlarin çoklugu kanatimce onun iyi taninmamasindan kaynaklanmaktadir. Çünkü kimileri onu yenilenme karsiti olarak görür, kimileri ise, onu en önemli yenilikçi olarak görür. Bu tuhaf, tuhaf oldugu kadar da çelisik ile yaklasimar bir yana, Ibn Teymiye, hakikatte bidatlara, asiriliga ve dine sokulan hurafelere karsi açikça cephe alan bir bilgedir. Nitekim Islâm dünyasinin Haçli Savaslarina maruz kaldigi, Islâm’in asli temellerinden uzaklastirilmaya, asabiyetler ve taassuplarla örülmeye çalisildigi bir dönemde Ibn Teymiye, Islâm dünyasindaki sapmalara karsi çikmis, Islâmin aslî kaynaklara dönüsünün zarurî oldugunu savunmustur. Özellikle de, bid’at saydigi yenilesmeden uzak kaldigi da bir gerçektir.
Koyu bir selefi ve Hanbeli görüsü benimseyen “Ibn Teymiye hakkinda söylenebileceklerin en azi, onun ilim ve eylem, düsünce ve kiliç adami oldugudur. Adi, düsünce ve eylem olarak cihadla taninmistir. Pratik hayatini, gerçek Islâm’in bayragini yükseltme ve bid’atler ile sapikliga direnme ugrunda cihada adamistir... Öte yandan, Ibn Teymiye, dünyadan el etek çekmis idealist bir düsünür degildir. Kilici almis ve savas alaninda cihada katilmistir. Mogollar’a karsi cihada, mülhid (ateist) ve bozgunculara karsi cihada... (1).”
Kisacasi, O, kilicini ve kalemini birlikte kullanmis, Islâmi ödünsüz bir sekilde savunmus ve bu ugurda çesitli zorbaliklara, zulümlere katlanmistir. Dimask kalesi hapishanesinde iki yillik bir tutukluluktan sonra vefat etmesi de onun inancindan, imanindan, düsüncesinden taviz vermediginin somut bir isaretidir.
Ibn Teymiye’nin pekçok eserinin yaninda en meshur olani ise, siyasetnâme türünün en önemli örneklerinden birisi olan “es-Siyasetu’s-ser’iyye fi islahi’r-râ’i ve’r-ra’iyye” adli eseridir. Bu eserinde Ibn Teymiye, “Islâm hukukun anayasa, idare, maliye ve ceza hukuku gibi kamu hukukunun alt dallarina ait bazi konulari da ele alir; hatta bu yüzden eseri Fransizca’ya çeviren H.Laoust tercümesine “Ibn Teymiye’ye göre kamu hukuku” adini vermistir. Söz konusu eser yetkin bir akademisyen olan Vecdi Akyüz tarafindan dilimize kazandirilmistir.
Ibn Teymiye’nin siyasete iliskin eserinde benim en dikkatimi çeken “görev istenmez, verilir” anlayisinin islendigi ilk bölümdür. “Emanetler” basligini tasiyan bu ilk bölümden asagidaki satirlari iktibas ediyorum:
“Hz. Peygamber (s.a) söyle buyurur. “Kim müslümanlarin isini üstlenir de, daha ehil olani varken baskasina bir is verirse, Allah ve Peygamberine hainlik etmis olur”. Bir baska rivayette “kim, içlerinde taklid (tayin) edeceginden daha çok halkin sevgisini kazanmis biri bulundugunu bilerek, bir topluluga emir tayin ederse, Allah’a, Peygamberine ve müminlere hainlik etmis olur” buyurur...
“Hz. Ömer (r.a) “Kim müslümanlarin herhangi bir isini üstlenir, sonra da, aralarindaki dostluk ve yakinlik dolayisiyla birine is verirse, Allah’a, Peygamberine ve Müslümanlara hainlik etmis olur.” demektedir.
“Veliyyu’l-emr’in, ilmî, askerî, mülkî siniftaki ve diger hükümet islerindeki valileri, hakimleri, ordu komutanlarini, küçük-büyük askeri birlik komutanlarini, hazine vazifelileri, katipler, mühürdarlar, harac, sadaka ve müslümanlarin diger mallariyla ilgili memurlarin üstlendikleri ise en ehil olanini arastirmasi ve tespit etmesi gerekir. Tayin edilen bu memurlarin da, bu islerin her birine en ehil olani getirmesi ve kullanmasi gereklidir... (2)”
Ibn Teymiye, nakli esas alan, akla ise buna göre yer ayiran bir düsünürdür. Nitekim, “Siyaset” adli eserinde de kaynaklara; yani âyet, hadis ve ilk Müslümanlarin tatbikatini esas alan bir idare tarzinin esaslarini çizmeye çalisir.”
Ben, Ibn Teymiye ile ilgili bu kisa deginiyi burada noktalarken, onun “Siyaset/es-Siyasetü’s-Serriyye” adli eserini okuyucu dostlara tavsiye ediyorum.
Dipnot:
(1) Huriye Tevfik Mücahid, Fârâbi’den Abduh’a Siyasi Düsünce, (Çev. Vecdi Akyüz) Iz Yayincilik, Istanbul 1995, s. 165.
(2) Ibn Teymiye, Siyaset/es-Siyasetü’s-Seriyye, (Çev. Vecdi Akyüz), Dergah Yayinlari, Istanbul 1985, s. 37-38.
 
Üst