GAZZE'NİN YÜREĞİNE DOKUNMAK
Tükenmiş kelimeler.
Lal olmuş diller.
Kör bakıyor gözler.
Mühürlenmiş tüm kalpler!
Yanıyor Gazze alev alev! Kanla sulanıyor topraklar yine! Her dilde, her kalpte öfke ve nefret çığlıkları yükseliyor İsrail için. Ama nafile, yükselen çığlıkları duymuyor kulaklar. Sinek vızıldaması gibi algılanıyor adeta. Tüm dünya seyirci. İçi yananın, yüreği kan ağlayanın, gözyaşlarını yanaklarına ve yüreğine akıtmaktan öte bir şey gelmiyor elinden...
Birer birer değil, topluca toprağa seriliyor Filistin halkı. Tarihi bir kıyım yaşanmakta Gazze’de. Yıllardır öldürülen binlerce insanın hesabını kim verecek? Dünya sessiz, dindaşları sessiz, ülkem(devlet/hükümet) sessiz bu soykırım karşısında. Her geçen gün gücüne güç katarak zulmünün şiddetini arttırıyor İsrail!
“Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz
Ya rabbi! Dostlar düşman, düşmanlar dost edinilmiş. Zulüm altında yardım isteyen kullarına el uzatılmıyor yıllardır. Katiller; küçük, kadın, yaşlı, erkek demeden katlediyor vicdansızca.
Ya rabbi! Yahudiler kendilerine yapılanları, esir kamplarını, gaz odalarını çok çabuk unuttular. Yıllar önce yaşadıklarının daha fazlasını Filistinlilere yaşatmaya ant içmişler adeta. Bir avuç İsrail milleti, 1,5 milyar olduğu söylenen Müslüman halkın gözünün içine bakarak işliyor bu cinayetleri. Ve herkes susuyor, birer korkak gibi kabuklarına çekilmişler. Muhammed (s.a.v.) ümmeti, Yahudilerin zulmü karşısında sindi, silindi, adeta yok olup uçtu gitti. Sanki Müslümanlar kalmamış gibi esiyor rüzgârlar, başına buyruk, gururlu. Karşısında dikilecek cengaverlerin olmamasının cesareti ve mutluluğuyla!..
Ya rabbi! Savaş meydanlarının en alaları yaşanıyor Gazze’de. Başrolde çocuklar, kadınlar. Kudüs iğrenç ayaklar altında eziliyor, çiğneniyor ve sahipleri hunharca katlediliyor. Ve debdebenin, şaşanın, zenginliğin içinde fink atan ırkdaşları, dindaşları, dildaşları gözlerini kapatıyor bu zülme. Kardeşlerinin çığlıklarına kulak tıkayıp, menfaatler krallığının sahillerinde gizleniyorlar.
Ya rabbi! Teknolojinin tavan yaptığı, insan haklarının bayraklaştırıldığı, soykırım nedeniyle ülkelere faturaların kesildiği, böylesi iddiası olanların desteklendiği ve böylesi ayıpların yaşanmaması kınamalarının yapıldığı günümüzde, senin düşmanların, seni sevmeyenler, peygamberlerine icabet etmeyenler, onları öldürenler, Müslümanlardan nefret edenler, ucu kendilerine dokunmadığı için, yaşanan bu soykırımı görmezden geliyorlar.
Hükümetimiz ve diğer Müslüman ülkelerin yöneticileri, kınamaların ötesinde ‘bu katliam durdurulmalı, İsrail cezalandırılmalı, Ateşkes yapılmadığı sürece İsrail’le ilişkiler dondurulmalı, Gazze’yi cehenneme çevirenlerin de yurdu cehenneme çevrilmeli,
Müslüman kanı, Müslüman olmasalar dahi insanların kanları akıtılmakta. Günümüz Müslümanları, ataları Hüseyn’i örnek alma yürekliliğini gösterememekte ya Rabbi! Kendisinden yardım isteyenlere 72 kişiyle icabet ederken Hüseyn, 1,5 milyar Müslüman, içlerinden “size yardım için biz varız” diyebilecek 3-5 milyon mücahidi bulamamakta. Onlarla omuz omuza çarpışacak, ortak davamız diyebilecek cesur yürekler çıkaramamakta!..
Anında peygamberlerinin ardından putlara tapan, verdiğin nimetlere karşı nankörlük edip yenilerini isteyen, zulüm, fitne ve tefrikada bir örneği bulunmayan Yahudiler karşısında, adeta mucizeler beklemekteyiz ya Rabbi. Bizler yorulmadan, menfaatlerimizi zedelemeden, senin göndereceğin bir yardımla, Filistinli kardeşlerimizin kurtuluşunu ümit eder hale geldik.
Firavn’un zulmüne karşı Musa’nın asası vardı. Ben de, Siyonist İsrail ve yardakçılarının zulmüne karşı Müslümanlara bir ‘asa’ yardımı diliyorum ya Rabbi!
Kabe’yi yıkmak için saldırıya girişen Ebrehenin fillerine karşı, evini korumak için Ebabil kuşlarını göndermiştin. Bugün de Kudüs, Mescid-i Aksa saldırıya uğruyor. Bu kez de, Siyonist İsrail ve yardakçılarının saldırılarına karşı kuşlarını göndermen için yalvarıyorum ya Rabbi! Bizim bize faydamız yok, ‘
İman edip tevekkül edenlerden ‘Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır’ (42/39) ayetince sokaklara dökülen, gücü yettiğince yapılan katliamları, soykırımı haykırarak kınayan, insanların vicdanlarına hitap ederek Gazze’nin yüreğine dokunmayı, İsrail’e karşı durmayı sağlamaya çalışan bir avuç mü’min kullarına milyonları eklemeyi, göndereceğin meleklerinle (askerlerinle), Hamaslı mücahitlerin güçlerine güç katmalarını nasip eyle!
Bu zulmü, bu çaresizliğimizi anlatmaya kelimeler yetmiyor ya Rabbi! Şaha kalkmanın, kıyam etmenin, mazlumun ahını zalimin yanına koymamanın, Müslümanların yalnız olmadığını göstermenin, uyuşukluğu bırakıp silkinmenin, cana can, dişe diş diyerek kükremenin, Gazze’nin yüreğine düşürdüğü kor ateşlerle onları yakmanın, ataleti, ümitsizliği ve korkaklığı bırakıp, bir Gazze yerine, tüm İslam topraklarını Gazze bilip omuz omuza vermenin, sizin silahınız ve yandaşlarınız varsa, bizim de
Ya Rabbi! “Dinlerine uymadıkça, Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak
“(İşte) onlar (yahudiler),Allah’ın lanet ettiği kimselerdir.
İnna lillahi ve inna ilayhi raciun.
Fatma Gülbahar MAĞAT
Selam ve dua ile.
alinti