İNCİL SAÇMALIKLARI..İŞTE DELİLLER

Mattanın yirmialtıncı bâbında, yahudilerin, Hz. Îsâyı nasıl yakalayıp habs ettiklerini anlatırken, kırksekizinci âyetinden îtibaren diyor ki, Yehûdâ, Îsâyı yakalamak için memur olanlara: Ben kimi öpersem onu tutun diye işaret vermişti. Hemen Îsânın yanına gelip; selâm sana ey muallim diyerek Onu öptü. Îsâ da ona, arkadaş niçin geldin dedi. O zaman memurlar yaklaşıp Îsâyı tuttular.

Yuhannânın onsekizinci bâbının üçüncü ve daha sonraki âyetlerinde ise diyor ki: Yehûdâ bir bölük asker ile başkâhinler ve Ferîsîlerden memurlar alıp, fenerli ve meşaleli ve silâhlı olarak, Hz. Îsânın şâkirdleriyle berâber bulunduğu bahçeye geldiler. Îsâ da, başına gelecek bütün şeyleri bilerek çıkıp, onlara; kimi arıyorsunuz, dedi. Nâsıralı Îsâyı diyerek, cevap vermeleri ile Îsâ onlara; benim dedi. Onu ele veren Yehûdâ da onlarla berâber duruyordu. Îsânın bu cevabından, onlar gerileyip yere düştüler. Tekrar Îsâ onlara: Kimi arıyorsunuz diye sordu. Onlar: Nâsıralı Îsâyı dediler. Hz. Îsâ cevap verip, ben olduğumu size söyledim. Şimdi beni arıyorsanız, bunları salıverin gitsinler, dedi. Bu iki rivayet arasındaki ihtilâf ortadır.
 
Ynt: İNCİL SAÇMALIKLARI..İŞTE DELİLLER

Luka İncîlinin yirmiikinci bâbının otuzaltıncı âyetinde, Hz. Îsâ yakalanacağı gün, havârîlere hitâben: Onlara dedi: Kesesi olan onu alsın ve torbası olan yanına alsın ve olmıyan esvâbını satsın ve kılıç satın alsın dedi. Otuzsekizinci âyetinde, havârîler Hz. Îsâya İşte burada iki kılıç var dediler. Îsâ da onlara: Kifâyet eder dedi. Kırkdokuz, elli, ellibir ve elliikinci âyetlerinde, Onun etrâfında olanlar vâki olacakları görünce: Yâ Rab kılıçla vuralım mı? dediler. Hattâ onlardan biri başkâhinin hizmetcisine vurup sağ kulağını kesti. Îsâ cevap verip: Bırakın bu kadar yetişir dedi ve onun kulağına dokunup şifâ verdi demektedir. Hâlbuki diğer üç İncîlde kılıç satın almak ve sonra hizmetcinin kesilen kulağına şifâ vermek gibi kısmlar yoktur.
 
Ynt: İNCİL SAÇMALIKLARI..İŞTE DELİLLER

Matta ve Markosun yazdıklarına göre, Îsâ aleyhisselâmla berâber asılan mücrimlerden iki kişi ona söverler idi. Luka İncîlinde ise; Birisi sövdü, diğeri söveni men etti ve kendisinden şifâ istedi demektedir. Luka yirmiüçüncü bâb, otuzdokuz, kırk, kırkbir, kırkiki ve kırküçüncü âyetler.
 
Ynt: İNCİL SAÇMALIKLARI..İŞTE DELİLLER

Petrusun, Îsâ aleyhisselâmı tanıdığını inkâr etmesi husûsunda, İncîllerin arasında pek çok ihtilâflar vardır. Matta İncîlinin yirmialtıncı bâbının, altmışdokuz ve daha sonraki âyetlerinde diyor ki: Petrus dışarda, avluda otururken, yanına bir câriye hizmetci kız gelip: Sen de Celîleli Îsâ ile berâber idin dedi. Fakat o herkesin önünde inkâr edip, senin söylediğin kimseyi ben bilmem dedi. Avlu kapısına çıkınca, bir başka hizmetci kız onu görüp, orada bulunanlara: Bu Nâsıralı Îsâ ile berâber idi, dedi. O da, ben o adamı bilmem diye yemin ederek, tekrar inkâr etti. Biraz sonra orada duranlar gelip, Petrusa: Gerçek sen de onlardansın. Çünki söyleyişin de seni bildiriyor dediler. O zaman Petrus lânet ve yemin ederek başlayıp; ben o adamı bilmiyorum dedi. O anda horoz öttü. Petrus da Îsânın: Horoz ötmeden önce üç kere beni inkâr edeceksin dediğini hâtırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

Markos İncîlinin ondördüncü bâbının altmışaltı ve yetmişikinci âyetleri arasında ise, Petrus aşağıda, avluda iken başkâhinin câriyelerinden biri gelip, Petrusu ısınırken gördü ve ona bakıp: Sen de Nâsıralı Îsâ ile berâber idin dedi. Fakat o inkâr edip, senin söylediğini ben bilmiyorum ve anlamam dedi ve hâriçteki dehlize çıktı ve horoz öttü. Câriye ise, yine onu gördü ve orada duranlara: Bu da onlardandır demeye başladı. Fakat, o yine inkâr etti. Biraz sonra tekrar orada duranlar Petrusa: Gerçekten sen onlardansın. Zîrâ sen Celîlelisin dediler. O ise, lânetle, dediğiniz adamı tanımıyorum diye yemin etmeye başladı ve horoz ikinci defa öldü. Petrus, Îsânın horoz ötmeden evvel üç kere beni inkâr edeceksin dediğini hâtırladı ve ağlamaya başladı demektedir.

Luka İncîlinin, yirmiikinci bâbının ellibeşinci âyeti ve devamında diyor ki: Avlunun ortasında ateş yakıp oturdukları zaman, Petrus da aralarında idi. Bir câriye hizmetci kız onu ateş yanında görünce, ona dikkat ile bakıp, bu da onunla berâber idi dedi. Fakat o, inkâr edip, ey kadın, ben onu tanımam dedi. Birâz sonra başka birisi onu görüp, sen de onlardansın dedi. Fakat Petrus: Ey adam, değilim dedi. Bir saat kadar sonra bir başkası: Gerçekten bu adam onunla berâber idi. Zîrâ Celîlelidir diye ısrar etti. Fakat Petrus: Ey adam, senin söylediğini bilmem. Henüz söz söylemekte iken horoz öttü ve Rab Îsâ aleyhisselâm dönüp Petrusa baktı. Petrus, Rabbin kendisine, bugün horoz ötmeden önce sen beni üç kere inkâr edeceksin dediğini hâtırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

Yuhannâ İncîlinin onsekizinci bâbının yirmibeşinci ve daha sonraki âyetlerinde ise, Petrus orada durup ısınırken, ona hitâben: Sen de Onun şâkirdlerinden değilmisin? dediler. O inkâr edip; değilim dedi. Petrusun kulağını kesmiş olduğu adamın akrabâlarından ve başkâhinin hizmetcilerinden biri: Ben seni bahçede Onunla berâber görmedim mi? dedi. Petrus yine inkâr etti ve hemen horoz öttü demektedir. Bu dört çeşid rivayette ne gibi ihtilâflar olduğu akıl sahiplerine açıktır.



 
Ynt: İNCİL SAÇMALIKLARI..İŞTE DELİLLER

Sekizinci bâbda âyet beş ve sonrası Îsâ aleyhisselâmın yanına gelen yüzbaşı ile ilgili âyetler ile, onbeşinci bâbın yirmiikinci âyet ve devamında anlatılan bir kadının hikâyesi arasında da ayrılık vardır. Zîrâ sekizinci bâbda anlatılan yüzbaşı putperest olduğu hâlde, Îsâ aleyhisselâm onun hasta olan hizmetcisine yardım eder. Fakat onbeşinci bâbda anlatılan Kenanlı kadın putperest olmadığı hâlde, önce Îsâ aleyhisselâm onu açıktan red eder. Sonradan kadın yalvarınca, husûsî bir lutf şeklinde ona yardım eder.
 
Ynt: İNCİL SAÇMALIKLARI..İŞTE DELİLLER

Matta İncîlinde Îsâ aleyhisselâm oniki havârîyi ilk defa, dîne dâvet için vazîfelendirip gönderdiğinde, putperest tâifelerin ve Sâmiriyyelilerin şehirlerine gitmekten ve onlarla buluşmaktan men etti. Matta bâb on, âyet beş. Dağdaki vaazında da, şâkirdlerine, mukaddes şeyleri köpeklere vermekten ve incilerini hınzırlara atmaktan men etti. Matta bâb yedi, âyet altı. Yine aynı Matta İncîlinde, bu emrin tam tersi emredilmekte, sekizinci ve yirmi birinci bâblarında, yahudilerin yerine putperestlerin dîne dâvet edilmesini istemekte ve yahudilerin îmansızlıklarından da şikâyet edilmektedir. Yirmi dördüncü bâbın ondördüncü âyet ile diğer yerlerinde İncîl yeryüzünde bulunan kavmlerin, milletlerin hepsine ulaştırılmadıkca, teblîg edilmedikce, dünyanın sonunun gelmiyeceği ilân edilmektedir. Yirmisekizinci bâbında ve başka yerde yalnız bir tek vaftîz ile, hiçbir fark gözetmeksizin başkalarını nasrânîliğe kabûl etmek için havârîlere tenbîh edilmektedir.
 
Üst