Rektör: Türban rejim için bir tehdit

ensar-i

Member
İnönü Üniversitesi Senatosu, "Türban hiç Türk kültüründe yer almadı. Bu, rejimi değiştirmeye yönelik bir tehdit" dedi.
28 Ocak 2008 Pazartesi 16:13
İnönü Üniversitesi Senatosu türban serbestliğinin, masum bir özgürlük talebinin ötesinde rejimi değiştirmeye yönelik bir tehdit olduğunu iddia etti.
Öğrencileri eyleme götürmesi ve hükümet aleyhtarı söylemleri ile sık sık gündeme gelen Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun rektörlüğünü yaptığı İnönü Üniversitesi Senatosu türban konusunda bir karar aldı. Türbanın Anadolu insanının başörtüsünden çok farklı olduğu ileri sürülerek, türbanın Türk kültüründe hiçbir zaman yer almadığı belirtildi. Kararda, türban serbestliğinin üniversite öğrencilerinden başlayarak zaman içerisinde orta ve ilk öğretim öğrencilerini ve hatta tüm kamu çalışanlarını da kapsayacağı iddia edildi.

Türbanın serbest bırakılması halinde öğrencilerden başlayarak bütün üniversite personeli arasında derin ayrışma ve kutuplaşmalara, dini ve siyasi konularda farklı düşünenler arasında çatışmalara yol açacağının ileri sürüldüğü kararda, bu durumun üniversitelerden başlayarak toplumdaki barış ve huzuru bozacağı ifade edildi. Kararda türban yasağının uygulandığı tarihten itibaren üniversite öğrencilerinin türbanla ilgili kurallara tamamen uyduğu ve eğitimlerini sorunsuz olarak sürdürdükleri ileri sürüldü. "Dolayısıyla bir hak ve özgürlüğün engellenmesi ve öğrenciler açısından mağduriyet söz konusu değildir." denildi.

Kararda şu görüşlere yer verildi: "Yasama organının milli iradenin yegane temsilcisi olduğu öne sürülerek son günlerde türbanla ilgili yeni bir karar alma girişimi başlatılmıştır. Anayasamıza göre egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu yetkisini yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır. Bu organlardan birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Bu nedenle TBMM'deki sayısal çoğunluk milli iradenin tek temsilcisi olarak gösterilemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bağımsız yargı milli iradenin diğer önemli bir temsilcisidir. Bu durum çağdaş demokrasi anlayışının da bir gereğidir."

Anayasa Mahkemesi'nin kararları yasama organı dahil her kişi ve kurumu bağlayacağının belirtildiği karada, Anayasa Mahkemesi'nin, türbanla ilgili kararı ortada iken bu karara aykırı yeni bir Anayasal ve yasal düzenleme yapılamayacağı vurgulandı.

Kararda şu ifadeler kullanıldı: "Herhangi bir düşüncenin zor kullanılarak dayatılması veya bazı siyasi veya dinsel simgelerle kendisini ifade etmesi, başkalarının özgürlüğünü tehdit eder ve giderek yok eder. Oysa çağdaş bir ülkede özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalara özgürlük ve demokrasi adına fırsat verilemez. Bu nedenle, bir siyasi ve dinsel simge olan türbanın üniversitelerde sözde özgürlük adına serbest olması düşünülemez. Türbanın yasaklanmadığı 1998 yılından önce, üniversitelerimizden başlayan olayların, dalga dalga bütün toplumu etkilediği unutulmamalıdır. Anayasamızın ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının amir hükümleri gereğince, üniversitelerimizin en temel görevi Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı Cumhuriyetçi kuşaklar yetiştirmektir. Hiçbir ülke, her ne sebeple olursa olsun, kendi kuruluş felsefesine aykırı kuşaklar yetiştiremez."
Dünya Bülten
 

GuLSerbeti

Well-known member
Basortusuyle yakindan uzaktan alakasi olmayan kimselerin, Basortusu yasaklansin mi, serbestmi kalsin...bilmem ne.. istedikleri gibi konusmalari, sanki bahsi gecen is o kadar kolaymis gbi...

yahu esarb benim takan yine benim... SIZI BU KADAR RAHATSIZ EDEN NE ??
soyu sopu belli olmayan, mason torunlarinin Ortume bu kadar dil uzatmasi... insanin Kanina dokunuyor...

SEN kimsin NERELISIN ?? Ne Hakla Konusuyorsun... uffff birilerini dovesim var... Hasbunallah.. Kufr ve Iman savasi Dunya kurulali beri var...biraz daha sabir..

Zalimlerin dunyasi ne kadar KARANLIK, hep korku icindeler... Halbuki Mazlumlar hep Aydinlik...

Kurt govdeye girmis bikere...Allah sonumuzu hayir etsin...
 

Sade ve Sadece

Active member
Bidayetlerde herkesten sual olunduğu gibi, Divan-ı Harpte bana da sual ettiler: "Sen de şeriatı istemişsin."

Dedim: Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira, şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilâlcilerin isteyişi gibi değil.

Hem de dediler: "İttihad-ı Muhammediyeye (a.s.m.) dahil misin?"

Dedim: Maaliftihar! En küçük efradındanım. Fakat, benim târif ettiğim vecihle... Ve o ittihaddan olmayan, dinsizlerden başka kimdir, bana gösterin.

Risale-i Nur Külliyatı - Tarihçe-i Hayat - Bediüzzaman Said Nursi - RNK Neşriyat
 

Eyvàh!

Well-known member
Sabir direnistir...

Gokyuzunde ucurtmaları izlemek guzeldir ama asıil mutluluk ucurtmanin sahibindedir.

islam teslimiyet demektir ,bu ve bunun gibi ornekler dine tam teslim olunmadigimizdan karsimiza cikmaktadir AllahC.C ve hukumlerine kayitsiz sartsiz boyun egmek zahiren anlik aleyhimize gorunse bile tarafimizdan vazgecilmez gorulmelidir ,cunku o itaatin sonucu riza-i ilahiyeyi kazanmaktir

ilahi emirlere bu pencereden bakamayanlar, elde ettikleri dunyevi imkanlarin kaybedilmemesi ugruna" tipki bu rektor gibi "inden tavizler verirler

bu tavizleri bir inkar ve isyan olarak gormeden, Allah c.c indinde ki mesruiyetini ortaya koymaya calisirlar bu huzun verici cirpinmalardan uzak kalmak ve uzak kalinmasina caba harcamak da yine akil sahiplerinin, muvahhitlerin gorevlerindendir.

yazıklar olsun batıil uzere yasayanlara....
 

Eyvàh!

Well-known member
efem rektor e bir fikra yollayim da okusun bari

Matematik hocası Yılmaza sorar:
-kaç kulğın var?
-2
-birini kesersek kaç kulağın kalır?
-1
-onu da kesersek kaç kulağın kalır?
-hiç bir şey göremem.
Hoca kızar:
-yanlış söylüyorsun,görmeyle kulağın ne alakası var ki?
-Kulaklarım olmazsa,gözlüklerimi takamam .Gözlüklerimi takmazsam göremem de ondan!!!!!!!

eee akilli cocuk rektor e sorsan hic kulagim kalmaz derdi ;D ;D ;D ;D
 
Üst