ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Bismillahirrahmanirrahim.
Esselamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü ebeden daimen.
Bu haftaki Lahika Analizi dersimize Kastamonu Lahikasi 21.Mektup,dan devam ediyoruz insallah. Anladiklarinizi paylasarak katilimlarinizi bekliyoruz kardesler.
[BILGI]Ahirzamandan haber veren mühim bir hadis
لاَتَزاَلُ طَاۤئِفَةٌ مِنْ اُمَّتِى ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ حَتّٰى يَاْتِىَ اللهُ بِاَمْرِهِ
[SUP]1[/SUP]
Ramazan-ı Şerifte onuncu günün ikinci saatinde birden bu hadis-i şerif hatırıma geldi. Belki, Risale-i Nur şakirtlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi.
[SUP]2[/SUP]لاَتَزَالُ طَاۤئِفَةٌ مِنْ اُمَّتِى —şedde sayılır, tenvin sayılmaz—fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk iki (1542) ederek nihayet devamına ima eder.
لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ
[SUP]3[/SUP]
[SUP]4[/SUP]ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ —şedde sayılır—fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1506 edip, bu tarihe kadar zahir ve âşikârâne, belki galibane, sonra tâ ‘kırk iki (42)’ye kadar gizli ve mağlûbiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın ima eder.
لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ | [SUP]5[/SUP]وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ |
[SUP]6[/SUP]حَتّٰى يَاْتِىَ اللهُ بِاَمْرِهِ —şedde sayılır—fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1545 olup kâfirin başında kıyâmet kopmasına ima eder. لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ
Câ-yı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil’ittifak bin beş yüz tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına mânidar, mâkul ve hikmetli bir surette bin beş yüz altı (1506)’dan tâ ‘42’ye, tâ ‘45’e kadar üç inkılâb-ı azîmin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır.
Bu imalar gerçi yalnız bir tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil; fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalarla bir nevî kanaat, bir galip ihtimal gelebilir. Fatiha’da [SUP]7[/SUP] صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ ashabının tâife-i kübrâsını târif eden
[SUP]8[/SUP]اَلَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ fıkrası, şeddesiz bin beş yüz altı (1506) veya yedi (7) ederek, tam tamına [SUP]9[/SUP] ظَاهِرِينَ عَلَى الْحَقِّ fıkrasının makamına tevafuku ve mânâsına tetabuku ve şedde sayılsa [SUP]10[/SUP] لاَتَزَالُ طَاۤئِفَةٌ مِنْ اُمَّتِى fıkrasına üç mânidar farkla tam muvafakatı ve mânen mutabakatı, bu hadisin imasını teyid edip remiz derecesine çıkarıyor. Ve müteaddit âyât-ı Kur’âniyede صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ kelimesi, bir mânâ-yı remziyle Risaletü’n-Nur’a mânâca ve cifirce ima etmesi remze yakın bir ima ile, Risaletü’n-Nur şakirtlerinin taifesi, âhirzamanda o taife-i kübrâ-i âzamın âhirlerinde bir hizb-i makbul olacağını işâret eder diye def’aten birden ihtar edildi.
[SUP]12[/SUP]لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ | [SUP]11[/SUP]وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللهِ |
• • •Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :
[SUP]1[/SUP] : “Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.” Bu hadis-i şerif, hadis kaynaklarında bu lafızlarla rivayet edildiği gibi, aynı mânâyı ifade eden farklı lâfızlarla da rivayet edilmiştir. Buhari, İ’tisam: 10; Müslim, İman: 247, İmâre: 170, 173, 174; Ebû Dâvud, Fiten: 1; Tirmizî, Fiten: 27, 51; İbni Mâce, Mukaddime: 1, Fiten: 9; Müsned, 5:34,269, 278, 279; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:449-450, 550.
[SUP]2[/SUP] : Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir. Kaynak için bk. 1 numaralı dipnot.
[SUP]3[/SUP] : bk. “Gaybı yalnız Allah bilir.” Neml Sûresi, 27:65; Tirmizi, Sevâbü’l-Kur’ân: 7; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân: 21.
[SUP]4[/SUP] : Hak üzerinde galip olacaktır. Kaynak için bk. 1 numaralı dipnot.
[SUP]5[/SUP] : Gerçek ilim ancak Allah katındadır.
[SUP]6[/SUP] : Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar). Kaynak için bk. 1 numaralı dipnot.
[SUP]7[/SUP] : “Doğru yol.” Fâtiha Sûresi, 1:6.
[SUP]8[/SUP] : “Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun kimseler.” Fâtiha Sûresi, 1:7.
[SUP]9[/SUP] : Hak üzerinde galip olacaktır. Kaynak için bk. sayfa 47, 1 numaralı dipnot.
[SUP]10[/SUP] : Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir. Kaynak için bk. sayfa 47, 1 numaralı dipnot.
[SUP]11[/SUP] : Gerçek ilim ancak Allah katındadır.
[SUP]12[/SUP] : bk. “Gaybı yalnız Allah bilir.” Neml Sûresi, 27:65; Tirmizi, Sevâbü’l-Kur’ân: 7; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân: 21.[/BILGI]
Bu risaleyle ilgili sorular
"...Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalarla bir nevî kanaat, bir galip ihtimal gelebilir..." Üstadın kıyametin tarihi hakkında bilgi vermesini nasıl anlamalıyız?
Kıyametin tarihine ilişkin Sikke-i Tasdik-i Gaybi'de istihraca yer verilmesi, kıyametin mutlak gayb olduğu noktasındaki bilgi ile nasıl telif edilir?
"Üç inkılab-ı azimin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır..." Üstad 1506, 1507 tarihlerinden de bahsediyor. Bu cümleleri ve işaret edilen olaylar hakkında bilgi verir misiniz?
"Makam-ı cifrîsi binbeşyüz altı edip, bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane, belki galibane; sonra tâ kırk ikiye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder..." buradaki tarihler ne anlama gelmektedir?
Üstad Said-i Nursi hazretleri kıyamet tarihi vermiş midir? Biz biliyoruz ki gaybın anahtarları Allah'ın elindedir?
Kıyametin Vakti Hakkında, Kopma Tarihi Hakkında Bilgi Verir misiniz?
Kıyametin imalar ile bir nevi kanaat, bir galip ihtimal gelebilmesine delil nedir, açıklar mısınız?
"Makam-ı cifrîsi bin beş yüz altı edip, bu tarihe kadar zahir ve aşikârene, belki galibane; sonra tâ kırk ikiye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder..." Bu mevzuyu detaylı olarak açar mısınız?
Hadiste "Ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmez." deniyor. Bediüzzaman Hazretleri Risalelerinde verdiği kıyametle ilgili 1506 ve 1542 seneleri ile neyi anlatmaya çalışıyor? Bu hadis ile tam tevafuk ediyor mu?
[/NOT]