Arkadaşıniyisi, hayra götürendir

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Kötü kimselerle, fâsıklarla arkadaş olmanın sonu felâkettir. Kötü insan, İslâmiyyeti beğenmeyen kimse demektir. Kötü arkadaş, yalnız insanın malını, parasını çalmak, dünyâsını almak için aldatanlar değildir. Arkadaşların en kötüsü, en zararlısı insanın dînini, îmânını, edebini, hayâsını, ahlâkını bozmaya uğraşanlar, böylece dünyâsına ve âhıretine, ebedî saâdetine saldıranlardır. Mekteb, meslek arkadaşı, gazete, televizyon, radyo, İslâmiyyete, ahlâka muhâlif ise, bunların fenâ arkadaş oldukları anlaşılır. Nefis, şeytân ve kötü arkadaş, insanı aldatır.

Ahmet Nâmık-i Câmî hazretleri buyuruyor ki:
“Tanıştığınız, görüştüğünüz, berâber olduğunuz kimsenin iyi arkadaş mı, kötü arkadaş mı olduğunu anlamakta dikkat edilecek husus ve ölçü şöyledir:

Gördüğünüz, görüştüğünüz, berâber olduğunuz, birlikte oturup, kalktığınız kimse, sizin Allahü teâlâyı hatırlamanızı ve unutmamanızı, Onu dil ve gönül ile anmanızı sağlıyor, bunu tâzeliyor ve kalbinizi uyanık tutuyorsa, işte o iyi arkadaştır. Ama berâber olduğunuz kimse, Allah korusun cenâb-ı Hakkı ve Onun zikrini size unutturuyorsa, gerçekten bil ki, o kimse kötü arkadaştır. Ondan sakınmak elbette çok lâzımdır. Ondan, yırtıcı arslandan kaçar gibi hattâ daha çok kaçmalıdır. Çünkü arslanın yapacağı, olsa olsa canını almaktır. Arslan insanın canını alabilir, onu öldürebilir. Fakat îmânına zarar veremez. Kötü arkadaş ise, insanın hem îmânının ve hem de canının gitmesine, onun ebedî felaketine sebeb olur.

İyi bir arkadaş, iki cihân için de büyük saâdettir. Maksada çabuk ulaşmayı sağlar. İnsanlar birlikte yaşarlar ve arkadaşsız olamazlar. Babamız olan Âdem aleyhisselâm, en güzel yer olan Cennette bulunduğu hâlde, kendisine insan olarak bir arkadaş gerektiğini hissetti ve bunu istedi. Hazret-i Havvâ vâlidemiz yaratıldı.

İyi arkadaşa sâhip olunca, çok hamd etmeli ve hep iyi kimselerle beraber bulunmalıdır ki, kıyâmette pişmanlık çekilmesin. Kur’ân-ı kerîmde bu hâl bildirilmektedir. İnsana ulaşan her felâket, kötü arkadaş sebebiyle gelir. Ondan çok uzak durmalıdır. Arkadaşın iyiliği veya kötülüğü, mutlaka asıl, neseb, akrabâlık gibi sebeplere bağlı değildir. Eshâb-ı Kehf’e yakın olup, onlardan ayrılmayan Kıtmîr isimli köpek, Kur’ân-ı kerîmde onlarla berâber zikrolundu.

İyi arkadaş, insanı aşağılıklardan yüksekliklere ulaştırır. Kötü arkadaş ise, bunun tersini yapar. Herkes ile arkadaş olma! Konuştuğun kimselerin akıl ve anlayışlarına uygun konuş, kibirlenme! Sırrını kimseye söyleme! Herkesin sözüne aldanma! İnsanların sözlerine değil, işlerine bak! Kendi kendisine faydası olmayan kimseden çok sakınmalıdır. Nerede kaldı ki, onun başkasına faydası olsun! Kötü bir kimse ile arkadaş olan iyi bir kimse, eğer onu kendisine çevirip iyi yapabilirse ne âlâ, eğer bunu yapamaz, kendisi de ona benzer ve onun gibi olursa, o zaman çok fenâdır...”

İstanbulda yetişen âlim ve velîlerden Muhammed Murâd efendi buyuruyor ki:
“İlim ve mârifet ehli şöyle tenbih etmişlerdir: Üç kimse ile arkadaş olup sohbet et!
Birincisi, ilim ehli ve hüner, sanat sahibi olan kimselerle arkadaş ol. Dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşman kolay olur.

İkincisi, güzel ahlâk sahibi kimselerle arkadaş ol. Çünkü böyle kimseler dostun ayıbını görmezlikten gelerek örterler ve bu ayıbını nasîhatle, düzeltirler. Bu hususta çok gayret gösterirler.

Üçüncüsü; iyi niyetli, dünyaya düşkün olmayan, sâdık ve ihlâslı olan kimselerle arkadaş ol!” Fudayl bin İyâd hazretleri, kötü huylu kim olursa olsun, onun zararından sakındırır, iyi kimselerle görüşmeye teşvik için de; “Kötü huylu birinin bana arkadaş olmasından ziyâde, güzel huylu günahkâr birisinin arkadaş olmasını arzu ederim” buyururdu.

Netice olarak, dünyâda rahat etmek, âhırette de ebedi saadete kavuşmak için, iyiliğe, hayra çağıran kimselerle arkadaş olmalıdır. İmâm-ı Muhammed Şeybânî hazretlerinin buyurduğu gibi:
“Sâdık arkadaş, seni hayra teşvik edendir.”
 
Üst