Mi'rac Mu'cizesinin Hatırlattıkları...

Huseyni

Müdavim
Allah Resûlünün (asm) en büyük mu'cizelerinden biri de Mi'rac mu'cizesidir. Recep ayının 26’sını 27’sine bağlayan geceye denk gelen bu gece Kâinatın Efendisinin (asm) Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’deki Mescid-i Aksa’ya gidişi, sonra da göklere yükselişi ve olağanüstü bir kısım olaylara mazhar oluşundan ibarettir. O Allah’ın sevgili Elçisi (asm) bu seyahat esnasında ruhen olduğu kadar bedenen de yedi kat gökleri bir bir geçmiş; Cenneti, Cehennemi görmüş, Kàb-ı Kavseyn makamına kadar yükselmiş, yani arada hiçbir perde olmaksızın Cenâb-ı Hakk’ın cemaliyle müşerref olmuş, konuşmuş, sonra da yeryüzüne yeniden inmiştir. Milyarlarca ışık yılıyla dahi ifade edilemeyecek bu uzun mesafeyi “yatağı soğumayacak kadar” çok kısa bir zamanda gerçekleştirmişti.


Resûl-i Ekrem (asm) bu önemli mu'cizesinin, Taif tebliği gibi olumsuz bir sonucun, Hz. Hatice gibi sadakatli eş ve Ebû Talip gibi büyük bir hamisinin vefatının verdiği teessürlerin akabinde gerçekleşmesi büyük bir teselli kaynağı, manevî bir doping, İnşirah Sûresi’nde ifade edildiği gibi, “Muhakkak her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır” tarzında bir müjde olmuştu.


Mi'racla Kâinatın Efendisi (asm) namaz gibi İlâhî huzura kabul edilme hediyesini, şirkle gidilmediği takdirde sonuçta Cennete girileceği müjdesini getirmiştir. Samimî bir tevbe yapıldığı takdirde Allah her türlü günahı affeder. Mi'rac nice müjdelerle doludur. Kalben, ruhen inkişaf eden her mü’min için göklerin kapıları açıktır. Derecesi ölçüsünde yükselebilir, Rabbine mânen yaklaşabilir.


Resûl-i Ekrem (asm) inanageldiğimiz iman esaslarını bir bir kafa gözüyle gördüğü gibi herbir mü’min de imanı ve inkişafı ölçüsünde iman esaslarını maddeten veya mânen müşahede edebilir. Allah’ı görebilme müjdesi ise o kadar büyük bir nimettir ki Mi'rac Risâlesi’nde ifade edildiği gibi idamlık bir adama, “Sen paşa oldun!” demek gibi büyük bir müjdedir. Yok olup gideceğine inanan bir insan, iman sayesinde yok olmaktan kurtulmakla kalmamakta, Cennet gibi ebedî bir hayata mazhar olmakta, daha öte orada Rabbini görebileceğini öğrenerek sevinçten uçar hâle gelmektedir.
İman esaslarının bizzat Efendimiz (asm) tarafından görülmesi, varlıklarının ne kadar kesin olduğunu göstermekle kalmamakta, onlara inanmanın sayısız faydalarını da göstermektedir.


Kandilinizi tebrik ederken, maddî ve mânevî dünyamızda büyük açılımlara vesile olmasını Rabb-i Rahim’imizden niyaz ve temennî ederim.
Şaban DÖĞEN
19.07.2009
Yeniasya
 

VUSLAT

Well-known member
O Allah’ın sevgili Elçisi (asm) bu seyahat esnasında ruhen olduğu kadar bedenen de yedi kat gökleri bir bir geçmiş; Cenneti, Cehennemi görmüş, Kàb-ı Kavseyn makamına kadar yükselmiş, yani arada hiçbir perde olmaksızın Cenâb-ı Hakk’ın cemaliyle müşerref olmuş, konuşmuş, sonra da yeryüzüne yeniden inmiştir. Milyarlarca ışık yılıyla dahi ifade edilemeyecek bu uzun mesafeyi “yatağı soğumayacak kadar” çok kısa bir zamanda gerçekleştirmişti.


Allahuekber...
Allah(c.c.) olsun Hüseyin abi...
 
Üst