Kelime Analizi 99: Habbe

kenz-i mahfi

Sorumlu
HABBE (Arapça) (حبه)
Tane, tohum, bir ihtiyaç, parça, dirhemin 1/48 kadarı demektir.

"Habbe" kelimesi "tohum, çekirdek" demektir. Eğer bir şeyin meyvesi kendi içerisinde kökünü taşıyorsa o şeye "habbe" denilmektedir. Yani bir şeyin ürünü aynı zamanda tohumu ise buna "habbe" denilmektedir. Bu kelimeden türetilen "hububât" kelimesi" arpa, buğday, mısır, pirinç" gibi tohumu aynı zamanda meyvesi olan nebatları ifade etmek için kullanılmaktadır.

"Habbe" kelimesinin çoğulu olan "hubûb" kelimesinden türetilen "hububât" kelimesi dilimizde "tahıl" olarak kullanılmaktadır. Arapça'da bu şekilde bir kullanımı yoktur.

İlk devir İslam para ağırlıkları arpa, buğday gibi hububatla tespit edilmiştir. Bu şekildeki sikke, ağırlık tespiti İslam öncesi devirlere kadar uzanmaktadır. İslam fakihleri dirhem-dinar ağırlıklarını hububât ölçüleri ile tespit etmişlerdir. Hanefi fakihleri bu hubûbat zincirini "dânik, tassuc, habbe, arpa, hardal, fels, fetîle, nakire, kıtmire" şeklinde zerreye kadar uzatmışlardır. Ancak uygulamada, dirhem ve dinarın as katlarından buğday ve arpadan ileri geçilmediği görülmektedir.

Belâzurî, İslamdan önce Mekke'de Kureyş kabilesi tarafından kullanılan dirhem ve dinarlar hakkında şu bilgileri vermektedir. "Kureyş, gümüşü dirhem ismini verdiği ölçü, altını ise dinâr diye adlandırdığı ölçü ile tartardı. Her 10 dirhemin ağırlığı, 7 dinârın ağırlığına eşit idi. Bir arpa tanesi, dirhemin 1/60'ı kabul edilirdi. Ayrıca ukiye 40, niş 20, nevât 5 dirhem idi. Kureyş külçe halinde altın ve gümüşü, bu ölçülerle tartarak alış veriş yapıyordu." Aynı müellif bir başka rivayetinde miskalden de bahseder ve o devirde miskalin 22 kırattan 1 habbe eksik ağırlıkta olduğunu, bu veznin Kureyşliler tarafından iyi bilindiğini kaydetmektedir.

"Habbe" aslında eski bir ağırlık, uzunluk ve aynı zamanda alan ölçüsüdür. Tahıl ve benzeri nebatatın tane, tohum veya çekirdekleri manasındadır. Büyük küçük her türlü tahıla "hab" ve bu tahılın bir tanesine "habbe" denilmiştir. Bu iki kelime Kur'an-ı Kerim ve hadislerde sıkça kullanılmıştır. Bazı ayetlerde bir şeyin küçüklüğünü veya azlığını ifade etmek için kullanılan habbe "buğday, arpa, mercimek, pirinç, hardal ve üzüm" gibi pek çok mahsulün ortak adıdır. Bir görüşe göre ise "habbe" ile yalnızca "arpa ve buğday" kastedilir. "Habbe" ayrıca "parça" anlamına da gelmektedir. Aynı zamanda "habbetü fidda" ve "habbetü zeheb" gibi ifadelerle "kütle birimi" anlamında kullanılmaktadır.

"Tane, tohum, çekirdek" manasında olarak Kur'an-ı Kerim'de 12 defa zikredilmiştir.

Ölçü birimi olarak kullanılan habbe "altın ve gümüş para anlamındaki dinar ve dirhemle ağırlık ölçü birimi olan dirhem ve miskalin askatı" olarak kabul edilmektedir. Bu ağırlık ölçüsü altın, gümüş, elmas ve inci gibi kıymetli mücevherlerin tartılmasında ve eczacılıkta ilaç dozajlarının belirlenmesinde kullanılmıştır. Bizanslılar buna granum, İranlılar ise dâne demişlerdir. Bilindiği gibi ölçmede esas alınacak birimin maddi olmasına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı karşılamak için metrik sisteme geçilmeden önce ölçü birimlerinin teşkilinde hardal, arpa, buğday, nohut ve keçi boynuzu gibi mahsullerin çekirdek ve tohumlarından faydalanılmıştır. Cahiliye Arapları habbeyi hem tartı hem de hacim ölçüsü olarak kullanmışlardır. Arpa 1/60 dirheme karşılık geldiği ve dirhem ve dinar arasındaki oranın 7/10 olduğu kabul edildiğinde 1 dinar = 85,714 habbe etmektedir.

Hazret-i Muhammed (ASM), Hicazda kullanılan Bizans ve İran paraları ve ölçü birimlerini olduğu gibi bırakmış, fakat "ölçü Medinelilerin ölçüsü, tartı ise Mekkelilerin tartısıdır" diyerek zekat nisabı ve nafaka miktarları konusunda hububat ve meyvelerin takdirinde Medinelilerin, hacim ölçü birimlerini, altın ve gümüşün takdirinde ise Mekkelilerin ağırlık ölçü birimlerinin esas alınmasını istemiştir. Resul-i Ekrem (ASM) döneminde Mekkede kullanılan dirhemin 50,4 habbe (6 dânek) şeklindeki tespitinin ilk olarak Ebu Ubeyd Kasım b. Sellâm ve Şafii fakihi Ebul-Abbas ibn Süreye tarafından kaydedildiği görülmektedir. Bu nispetler fakihlerin çoğunluğu tarafından kabul edilirken Hanefilere göre 1 dirhem 70 habbedir. İbn Hazm ise yaptığı araştırmada Mekke altın dinarının 82,3 mutlak arpa habbesi ve 1 dirhemin 7/10 dinar olmasından hareketle 1 Mekke dirheminin 57,61 habbe olduğu sonucuna vardığını ifade etmiştir.

İslam ağırlık ölçüsü sisteminin temelini dirhem ve miskal teşkil etmektedir. Diğer bütün ölçülerin belirlenmesi bu iki birimin doğru şekilde tespit edilmesine bağlıdır. İslam hukukunda zekat, diyet, nafaka, hırsızlık suçunun teşekkülü için gerekli mal nisabı ve mehir gibi meselelerde getirilen ölçüler o gün teamülde bulunan bu birimlerle ifade edilmiştir. Şeriatın kararlaştırdığı ölçü ve tartıları eksiltmek ya da arttırmak suretiyle değiştirmenin caiz olmaması sebebiyle bu ölçü değerlerini sabit bir sisteme bağlamak icap etmekteydi. Bu itibarla "Bir farzın tamam olması bir başka şeye bağlıysa o şey de farzdır" kaidesi gereğince alimler, kendi dönemlerindeki teknik imkanlar çerçevesinde sert miktarları doğru biçimde tayin ve tespit etmeye çalışmışlar, tahılların tohum ve çekirdeklerini esas birim alarak dirhem ve dinarı belirleme cihetine gitmişlerdir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
İslam ülkelerinde yakın zamana kadar bir ölçü birimi olarak kullanımı süren "habbe", asırlar boyunca farklı bölge ve zamanlarda ortaya çıkan muhtelif ölçü birimlerinin tespitinde ve birbirlerine dönüştürülmesinde, hem de ihtilaf anında başvurulan standart birim olarak kabul görmüştür. Ancak ismi değişmese de ifade ettiği mana ve değer yer yer farklı olabilmiştir. Bir bölgede bir tür tahıla ya da çekirdeğe habbe denilirken bir başka bölgede diğer bir türe bu ad verilmiştir. Bunun gibi bazıları habbeyi bir arpa tanesi kabul ederken bazıları da iki arpa tanesi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Öte yandan ağırlık, hacim ve uzunluk ölçüsü birimi olarak kullanılan habbenin ifade ettiği miktar da farklı olmuştur. Ayrıca burada esas alınan arpa, buğday gibi hububatın cins farklılığının yanı sıra hacim ve ağırlıkları da bölgelere ve toprağın verimine göre değişiklik göstermiştir. Bütün bunlar, İslami ölçü birimlerinin alt ve üst katlarının tespitinde farklılıklara yol açmakla birlikte habbe yaklaşık olarak bir değer ifade etmiş ve habbe türleri için de bir standart getirme cihetine gidilmiştir.

Habbelerden kullanımı en yaygın olanı arpa olup, ikinci sırada buğday yer almaktadır. Huzai "Şer'i ölçü ve tartıların temelini oluşturan dirhem ve dinarların ayarlanmasında alt birim olarak diğer tahıllar değil arpa esas alınır" derken bunu ifade etmek istemiştir. Kaynaklarda, arpa cinsinden bir değer ifade edilirken bazen bölge ve cins farkı gözetilmediğini anlatmak için "mutlak arpa" veya belli bir standardı belirtmek için "orta arpa" gibi tabirler kullanılmıştır. Arpada genel olarak kabul edilen standart, arpanın orta büyüklükte, kabuksuz, ince ve uzun olan iki ucunun kesilmiş olması şeklindedir. İbn-i Abidin'in rivayetine göre vasat buğday ile vasat arpa birbirine eşittir.

Şii alimlerine göre eski ölçülerde arpa habbesi, yeni ölçülerde ise buğday habbesi esastır. Iraklı Şii alimleri habbe deyince nohut tanesini, yani 4 buğday tanesine eşit olan kıratı; Suriye ve Lübnanlı Şii alimleri ise buğday tanesini kastetmişlerdir. Ancak sarraf miskali ve dirheminde esas ölçü nohut tanesi iken şeri miskal ve dirhemde esas arpa habbesidir. Şer'i ölçüler arpa dışında bir habbe ile ifade edildiği taktirde genellikle o habbenin cinsi belirtilir.
Klasik kaynaklarda muhtelif ölçülere habbe karşılığı olarak verilen değerlerin bir kısmı şöyledir:

1 Habbe = 1 veyahut 2 arpa;
1 Habbe = 1/4 harrûbe (keçi boynuzu çekirdeği),
1 Habbe = 1/10 veya 1/8,4 yahut 1/8 dânek,
1 Habbe = 1/2 (Secavendi, Firuzabadi), 1/3, 1/4 tassûc,
1 Habbe = 100 yahut 70 hardal (Secavendiye göre 1 arpa = 6 hardal, 1 habbe = 2 arpa = 12 hardal),
1 Habbe = 1/5 (İbnül Hümam), 1/4 (Makrizi), 13/ (Ebu Velid ibn Rüşd, Huzar, Necefi), 1/3 (Suriye'de), 1/3,571 (İbnül Uhuvve), 1/3,15, 1/3,6, 1/3,428 yahut 1/4,2 krat;
1 Habbe = 1/72 (cumhur), 1/100 (Hanefiler), 1/82,3 (İbn Hazm), 1/85,714 (İbnül Uhuvve), 1/85 (Şeyzeri), 1/87, 1/96, 1/68,571 (Şia) yahut 1/60 dinar (= miskal),
1 Habbe = 1/50,4 (cumhur), 1/70 (Hanefiler), 148 (Secavendi, Firuzabadi, Şia), 1/60 (Suriye Bölgesi) yahut 1/57,61 (İbn Hazm), 1/64 dirhem şeklindedir.

Habbenin as ve üs katları şu şekilde sıralanmıştır.
1 dinar = 6 dânek
1 dânek = 4 tassûc,
1 tassûc = 2 habbe,
1 habbe = 2 arpa,
1 arpa = 6 hardal (1 habbe = 12 hardal)
1 hardal = 12 fels,
1 fels = 6 fetil,
1 fetih = 6 nakir,
1 nakir = 8 kıtmir,
1 kıtmir = 12 zerredir.
Buna göre 1 habbe = 1/48 dinar = 1/8 dânek = 0,5 tassûc = 2 arpa = 12 hardal = 144 fels = 864 fetil = 5184 nakir = 41472 kıtmir = 497664 zerredir
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
Şeri dirhem ve dinarın habbe ile tespitinde mezhepler arasında iki ana görüş ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisini temsil eden Hanefilere göre 1 dinar = 100 habbe (arpa) ve 1 dirhem = 70 habbedir (arpa yahut buğday).

Harezminin verdiği bilgiye göre bir tıp ölçü birimi olan drahmi 72 arpadır. Bu ise Hanefilerin dirhem ağırlığı için verdikleri değere oldukça yakındır. Diğer görüşün temsilcileri olan Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre 1 şeri dinar = 72 habbe (arpa) ve 1 dirhem = 50,4 habbedir. Bir habbenin arpa ve diğer alt birimlerden değeriyle ilgili görüş farklılıklarına ilave olarak dinar ve dirhemin habbe cinsinden karşılığı konusunda fıkıh mezhepleri arasında bu görüş farklılığı altında (20 dinar) ve gümüşte (200) dirhem) zekat nisabının ağırlık olarak miktarını ve bu ölçüye dayanan diğer şeri meseleleri doğrudan etkilemektedir. Ancak İslam hukukunda kullanıldıkları bölgeye ve zamana göre değişen bir çok dirhem ve miskal ağırlıkları görülmüş olması sebebiyle Serahsi gibi bazı Hanefi alimleri, zekatta her ülkenin kendi dirheminin esas alınacağını belirterek dirhem ve dinarın ağırlıklarının habbelerle tespiti üzerinde durmamışlardır.

İbnül Uhuvve, dirhemin arpa habbesiyle tespitine dair görüşleri sıralayıp bunların alimlerce ortaya konulan takribi bir kayıt olduğunu belirttikten sonra İslam dirheminin bundan başka bir yolla bilinebilmesi ve miktarının tespiti halinde bunun aynı zamanda miskali bilmede de güvenilir bir yol olacağını, aksi takdirde sadece yukarıda zikredildiği şekliyle arpa tanesiyle tespit edileceğini söyler. Buna göre dinar ve dirhemin habbe ile tespiti şeri bir nitelik taşımamaktadır. Asıl olan şeri nisapların gerçek değerlerini bulmaktır ve bunun için ölçümlerde mihenk teşkil edecek değişmek ve sabit ölçeklerin kullanılmasıdır. Bu sebeple her zamanda ve her yerde eşit değerleri ifade eden günümüz ölçeklerinin kullanılması şeriatın hedefleriyle uyumludur.

Batıda hassas ölçülerin kullanılmaya başlanmasıyla İslam dünyasında bu yeni sisteme geçmek için bazı çalışmalar yapılmıştır. bu çalışmalar sonucu arpa, buğday, nohut, keçi boynuzu çekirdeği, hardal gibi taneler elektronik terazilerle tartılıp ortalamalar alınarak bunlar arasındaki nispetler gösterilmiştir.

Bu tespitler neticesinde Mısır'da yaygın olarak ekilen buğday 0,05065-0,03565 gr. arasında değişmektedir ve ortalama ağırlığı 0,43832 gramdır.

Habbe olarak buğday tanesi esas alındığında Hanefilere göre 1 dirhem = 0,043832 x 70 = 3,06824 gramdır.
1 dinar = 0,043832 x 100 = 4,3832 gramdır.
Cumhura göre 1 dirhem = 2,20913 gram ve 1 dinar = 3,1559gramdır.

Arpa habbesinin ağırlığı ise ortalama 0,042722 gramdır.
Bu ölçülere göre;
Hanefilerde 1 dirhem = 2,99 gram ve 1 dinar = 4,2722 gramdır.
Cumhura göre 1 dirhem = 2,1531 gram ve 1 dinar = 3,07598 gramdır.

Nohut habbesinin ortalama ağırlığı da 0,297515 gramdır.
Buna göre 1 dinar = 18 nohut habbesi = 5,35527 gramdır. 7/10 nisbetine göre 1 dirhem = 3,748789 gram etmektedir.

Hardal habbesi de ortalama 0,0018735 gram gelmektedir.
Buna göre;
1 dirhem = 6000 hardal habbesi = 11,241 gram, 1 dirhem = 4200 hardal habbesi = 7,8687 gram etmektedir.

Bu değerler, değişik habbelerin ağırlıkları arasındaki farklılıklar bir yana ayna yöreden bile olsa aynı tür habbeler arasında dahi fark bulunduğunu göstermektedir. Bu sebeple hassas aletlerin mevcut olmadığı asırlarda habbe esasalınarak tespit edilen değerlerin esas alınarak tespit edilen değerlerin farklılığı bir çelişki olarak görülmemelidir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
Klasik dönemde habbe için verilen değerler günümüzde bir başka yoldan da belirlenmiştir. Şöyle ki: İslami altın dinarların miskal ölçüsünü kesin olarak belirlemek mümkündür. Burada sikkelerin ağırlıklarını ayarlayıp damgalamada kullanılan cam ölçeklerden hareket edilmektedir. Emeviler ve Abbasilerin ilk dönemlerine ait günümüze ulaşan cam dinar ölçeklerinin numuneleri 4,22 ve 4,28 gram arasında değişmektedir. Bu da Avrupa sarraf ağırlığı sistemindeki 1 habbe = 0,0648 gram esasına göre 65-66 habbe demektir. Dinarın ağırlığının belirlenmesindeki ihtilaf dirheme de yansımış ve 10/7 oranı prensibine göre klasik gümüş dirhemin ağırlığı 2,97 gram ya da yaklaşık olarak 45-46 habbe olarak hesaplanmıştır.

Osmanlı Devleti'nde Tanzimat'tan sonra ölçülerin standardizasyonuna ilişkin kararname ile habbe "denk"in (dânek) askatı olarak kabul edilmiştir. Buna göre;
1 denk = 10 buğday,
1 buğday = 10 habbedir.
Osmanlıda altın ve gümüş ağırlığı olarak 1 dirhem = 3,1 gram = 16 krat = 64 habbe yani 1 habbe = 0,0484 gram kabul edilmiştir.

Uzunluk ölçüsü olarak habbe "arşın"ın (zira) askatı olarak kullanılmaktaydı. Şöyle ki;
1 arşın = 6 kabza,
1 kabza = 4 parmak = 24 parmak,
1 parmak -ki Mısır örfünde buna kırat da denilir- = 6 yahut 7 arpa habbesi kabul edilmiştir.
Bu ölçülere göre şeri arşın 46,2 cm.dir. Buna göre 1 arşın 144 arpa, 1 arpa = 0,320 cm etmektedir. Yani yaklaşık olarak 3 arpa = 1 cm etmektedir. Burada esas olan arpaların yan yana konulmasıdır.

Habbenin hacim ölçümünde de kullanıldığı görülmektedir. Takiyyüddin ibn Rezin, bir hacim ölçüsü olan Mısır kadehinin 32762 habbe miktarı tuttuğunu söylemektedir. Ayrıca Hinz'in ifadesine göre habbe Mısır'da bir alan ölçüsü olarak kullanılmakta ve 38,345 metrekareye tekabül etmektedir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
"Habbe" حبه kelimesi Arapça "hab" حب kelimesinden türetilmiştir. "Hab" حب kelimesi "sevmek, hoşlanmak" demektir. "Habbe" حبه kelimesi cins isim olarak tohum, çekirdek demektir. Çoğulu "hubûb" حبوب kelimesidir. "Hubûb" حبوب kelimesinin çoğulu olarak dilimizde tahıllara "hubûbat" حبوبات diyoruz. Arapçada bu şekilde kullanımı mevcut değildir.

Yine bu kelimeden türetilen "hubâb" حباب kelimesi "su üzerindeki içi hava dolu kabarcık" demektir. Bu kelime "hubub" حبب (aslı habab) olarak da yazılmakdır. Bu kelimeden türetilen "habbât" حبات kelimesi "tesbih" demektir.

Mısır'da uzunluk ölçüsü birimi olarak kullanılan "habbetü şe'îr" حبة شعىر = 0,205 cm'dir.

"habbetü hulve" حبة حلوة = anason tohumu,
habbetü sevdâ حبة سودأ = çörek otu,
habbetür-ramâd حبةالرماد = kum taneleri,
habbetü'l-ayn حبة عىن = göz bebeği,
habbetü'l kalb حبة القلب = sevgili, biricik demektir.

Risale-i Nur Külliyatı'nda toplam 121 defa "habbe" حبه kelimesi zikredilmiştir. Mesnevi-i Nuriye'deki bir Risalenin ismi "Habbe" حبه olup bu risalenin başındaki Farisi ibarede geçen 1 habbe kelimesi de ilave edilince toplam 122 defa "habbe" حبه kelimesi zikredilmiş demektir. Mesnevi-i Nuriye'de Katre'nin Zeylinde geçen "Falik-ül Habb-i Venneva" ibaresini de ekleyecek olursak toplam 123 defa zikredilmiş demektir.

Yine Mesnevi-i Nuriye'deki bir risalenin ismi "Hubâb" حباب olup toplam 18 defa bu kelime zikredilmiştir.

Hubub ve hububat kelimesi ise toplam 23 defa zikredilmiştir.
Bu rakamların toplamına baktığımızda ise 164 etmektedir.

"Habbe" حبه kelimesinin Ebced değeri şeddeli "be" harfi tek sayılmak şartıyla 15 etmektedir. Şedde sayılırsa 17 etmektedir.

Habbeyi kubbe yapmak tabiri "küçük şeylere ehemmiyet verip büyültmek" demektir. Bu şekilde Risale-i Nur'da kullanımı bir hayli fazladır.
 
Üst