Kelime Analizi 51: Sebze-Nebat

kenz-i mahfi

Sorumlu
SEBZE (Farsça) Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, zerzevat.
“Sebze” kelimesi Farsça yeşil manasına gelen “sebz” kelimesinden dilimize girmiştir. Farsça “sebzî” kelimesi “yeşillik” demektir. Sebze kelimesi yenilebilir otsu bitkiler için kullanılmaktadır.
Sebzeler çiğ yenilebildiği gibi genellikle pişirilerek yenilebilir. Sebze ve meyve birbirine zıt terimler olarak kabul edildiği halde, aslında öyle değildir. Çünkü bazı ülkelerde meyve olarak kullanılan bir gıda, başka bir ülkede sebze olarak tüketilebilmektedir. Mesela avakado, Brezilyada meyve olarak tüketilirken, diğer ülkelerde sebze olarak tüketilmektedir.
Sebzeler bol miktarda su içerir ve protein miktarları azdır. Sebzeler genellikle yeşil, sarı ve kırmızı renklerdedir. “Yeşil” manasına gelen Farsça “sebz” kelimesinden gelmesi, genellikle yeşil renkli olmalarındandır.
Sebze kelimesi Yunanca’da “lachaniko” dur.
Pek çok Avrupa diline Latince’den geçen ve sebze anlamında kullanılan “vegetable” kelimesidir. “Vegetus” kelimesi “taze” demektir.

Arapça’da “Hadra” kelimesi “yeşillik” demektir ve sebzeyi ifade etmek için kullanılır. “Hadravat” kelimesi çoğulu olup sebzeler manasında kullanılmaktadır. Kur’an’da 8 defa zikredilmiştir.

Arapça’da daha genel bir ifade olan “nebat” kelimesi “bitki”ler için kullanılmaktadır. Çoğulu “nebatat” kelimesidir. Yerden biten her şeyi ifade etmektedir. Toprakta yetişen ve biten her şey için “nebat” kelimesi kullanılmaktadır. “Nebat” kelimesi Arapça “nebt” (bitirmek, yetiştirmek” fiilinden türetilmiştir. Ayrıca bu kelime mecazen yaratmak, vücuda getirmek, teşekkül ettirmek gibi manalara gelmektedir. “Nebat” kelimesi Kur’anî bir kelime olup saydığımız bu manaların hepsi için türevleriyle birlikte 26 defa kullanılmıştır. Günümüzde “nebat” kelimesi için “bitki” kelimesi daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Bitkisel yağ olarak da bilinen “margarin”, bitkilerden elde edilen sıvı yağların bir takım kimyasal işlemler sonucu tereyağı kıvamında katılaştırılmasıyla elde edilir. İlk olarak 1. Dünya Savaşı sırasında cephedeki askerlere ucuz tereyağı temin etmek için kullanılmış fakat günümüzde kullanım alanı çok yaygınlaşmıştır. Tarihte Nebatiler olarak bilinen bir kavim vardır. Nebatilerin, Kur’an’da bahsi geçen Semud Kavmi olduğu tahmin edilmektedir. Lut Gölü’nün 80 kilometre güneyinde Musa Vadisi’nde taşlar arasına inşa edilen ve bugün dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen meşhur Petra şehrini kurdular. Aynı Ad kavminde olduğu gibi putperestliğe geri dönmüşler ve muhteşem bir şehir inşa etmişlerdir. Petra kelimesi Yunanca’da “taş” demektir. Kur’an-ı Kerim’de Semud Kavminin yaşadığı yer olarak “Hicr”den bahsedilmektedir.

Nebat Kelimesi Risale-i Nur’da;
Sözler; 127
Mektubat:22
Lem’alar: 54
Şualar: 66
Mesnevi-i Nuriye: 39
İşarat-ülİ’caz: 12
Barla Lahikası: 7
Kastamonu Lahikası: -
Emirdağ Lahikası: 4
STG: 2
Tarihçe-i Hayatı: 35
Asa-yı Musa: 53 olmak üzere toplam 421 defa zikredilmiştir.

Sebze kelimesi Risalelerde pek nadir kullanılmıştır. Bunlar:
Şualar: 1
Mesnevi-i Nuriye: 2
Barla Lahikası: 2
STG: 1 defa olmak üzere toplam 6 defa zikredilmiştir.
Arapça’da sebzeler için kullanılan “Hadravat” kelimesi ise İşarat’ül İcaz’da 2 ve Sözler’de 1 defa zikredilmiştir.
Bitki kelimesi Risalelerde hiç zikredilmemiştir. Genel bir ifade olan ve Kur’anî bir kelime olan “nebat” kelimesi kullanılmıştır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
"Bitki" kelimesinin Arapça karşılığı olan ve Kur'an-ı Kerim'de türevleriyle birlikte 26 defa geçen "nebat" kelimesi, Risale-i Nur Külliyatı'ndaki Arabi ibarelerde 14 defa zikredilmiştir. Dolayısıyla Külliyatta toplam 435 defa "nebat" kelimesi kullanılmıştır.
 
Üst