Kelime Analizi 11: Elmas

kenz-i mahfi

Sorumlu
ELMAS: Çok kıymetli, beyaz, şeffaf maden, cevher, kıymetli taş (En saf karbon)

"Elmas" kelimesi Farsça bir kelime olup "Yunanca"da "fethedilemez" manasına gelen "adamas" kelimesinden türetilmiştir. İngilizcesi olan "diamond" kelimesi de yine bu kelimeden gelmektedir.

"Elmas" madeni, en saf ve arı karbondur. "Kömür" de aynı şekilde sadece karbon elementinden müteşekkildir. "Elmas" ile "kömür" arasında madde olarak hiç bir fark yoktur. Aralarındaki fark; "elmas"taki atomların, üç boyutlu bir kristal oluşturacak şekilde dizilmeleri, "kömür"de ise düzlemsel bir tabaka halinde dizilmesidir. Bu atom dizilişi sayesinde elmas, ışığı emmeyip yansıttığından pırıl pırıl bir hal almaktadır. Kömür ise tüm ışığı emdiğinden simsiyah bir vaziyet almaktadır.

"pırlanta" kelimesini izah ederken "elmas"tan bahsetmiş ve "elmas"ın işlenmiş haline "pırlanta" denildiğinden bahsetmiştik. "Elmas" değerli taşlar arasında en saf olanıdır. Sadece karbon elementinden müteşekkildir. Kömürün yüksek basınç altında mahiyet değiştirmiş haline elmas denilir.

"Elmas" kelimesinin Ebced Değeri: 132'dir.

"Pırlanta" kelimesinin Ebced Değeri: 297'dir.

Risale-i Nur için "Kur'an'ın elmas bir kılıncı" tabiri kullanılmaktadır.

Risale-i Nur Külliyatı'nda "elmas" ve "kömür" pek çok yerde birbirine kıyas edilerek, iman ve küfür muvazene edilirken bu iki madde çok sık olarak birbiriyle karşılaştırılmıştır. Buna bir kaç misal vermek gerekirse:
"İşte, kömür gibi olan ervâh-ı sâfileyi, elmas gibi olan ervâh-ı âliyeden temyiz ve tefrik için, şeytanların hilkatiyle ve sırr-ı teklif ve ba's-ı enbiya ile, bir meydan-ı imtihan ve tecrübe ve cihad ve müsabaka açılmış. Eğer mücahede ve müsabaka olmasaydı, maden-i insaniyetteki elmas ve kömür hükmünde olan istidatlar beraber kalacaktı. âlâ-yı illiyyîndeki Ebu Bekr-i Sıddık'ın ruhu, esfel-i sâfilîndeki Ebu Cehil'in ruhuyla bir seviyede kalacaktı." (12. Mektup)
"Eğer gayet bedihî bir surette olsa, o vakit aklın ihtiyarı kalmaz, Ebu Cehil de Ebu Bekir gibi tasdik eder, imtihan ve teklifin faydası kalmaz, kömürle elmas bir seviyede kalırdı." (19.Mektup)
"Ebû Cehil gibi kömür ruhlu, Ebû Bekir-i Sıddîk gibi elmas ruhlu adamlar bir seviyede kalıp, sırr-ı teklif zâyi olacaktı." (31.Söz)
"Din bir imtihandır. Teklif-i İlâhî bir tecrübedir. Tâ ervâh-ı âliye ile ervâh-ı sâfile müsâbaka meydanında birbirinden ayrılsın. Nasıl ki bir mâdene ateş veriliyor, tâ elmasla kömür, altınla toprak birbirinden ayrılsın." (20.Söz)
"bâzı olur bir nazar, fahmi elmas ediyor"..."Cezîretü'l-Arabda, fahm olmuş fıtratları kalbetti elmaslara, birden bire serâser" (Lemaat)

"Fahm" Arapça "kömür" demektir. "elmas"ın teşekkülü, dediğimiz gibi kömürün yüksek basınç altında kalmış halidir.

Yine dünya işleri ile ahiret işleri birbirine kıyas edilirken "elmas" ile "şişe" kullanılmıştır. "Şişe" ve "elmas"ta parlaklık ve şeffaflık vardır fakat şişe de sağlamlık yoktur. Onun için dünya işleri çabuk kırılacak şişeler gibidir. Buna bir kaç misal:
"dünyaya ait işler, kırılmaya mahkûm şişeler hükmündedir. Bâki umur-u uhreviye ise, gayet sağlam elmaslar kıymetindedir." (9. Mektup)
"O hissiyatı şiddetli bir surette fâni umur-u dünyeviyeye tevcih etmek, fâni ve kırılacak şişelere bâki elmas fiyatlarını vermek demektir." (9. Mektup)
"ahireti bildikleri ve İmân ettikleri halde dünyayı ahirete severek tercih etmek ve kırılacak şişeyi bâki bir elmasa bilerek rıza ve sevinçle tercih etmek ve âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hazır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman sâfi lezzete tercih etmek, bu zamanın dehşetli bir marazı, bir musibetidir." (Kastamonu Lahikası)
"elmas" bahsi açılmışken Yahudilerden bahsetmemek olmaz. Bütün milletlerden sille-i te'dib yiyen bu zalim milletin maruz kaldığı bu kadar elim hadiselerde sürekli bir tehcir içinde olmaları ve daimi bir vatanları olmadığından yanlarında mal ve mülklerini taşımak imkanı bulamadıklarından dolayı en değerli taşlara bilhassa elmas ve pırlantaya çok ehemmiyet vermiş ve bütün mal ve mülkünü bu değerli taşlar bilmişlerdir. Taşıması kolay olduğundan dolayı ve bahsedilen sebeplerden ötürü "elmas" ve "pırlanta"ya çok değer vermişler ve bütün dünyadaki "elmas" piyasasının neredeyse yarısından fazlasını ellerinde tutmuşlardır. Avrupa'da "elmas" piyasasının mühim bir kısmı Yahudilerin elindedir. Üstadın; "cevherci bir Yahudi" ve "elmasçı bir Yahudi" ifadesiyle tam yerinde bir tabir kullanılmıştır. Yahudilerin elmasa ne kadar kıymet verdiğini gösteren bahisler:
"sarhoş ve divane olan ve şişeleri ve buz parçalarını elmas fiyatıyla alan cevherci bir Yahudi gibi, beş paraya değmeyen fâni, zâil, muvakkat, ehemmiyetsiz umur-u dünyeviyeye, güya ebedî dünyada durup ebedî beraber kalacak gibi şedit bir hırsla ve daimî bir kinle, mütemadiyen bir adâvetle mukabele etmek, sîga-i mübalağa ile, bir zalûmiyettir veya bir sarhoşluktur, bir nevi divaneliktir." (22. Mektup)
"hakikat nokta-i nazarında beş paraya değmeyen ve ehl-i hak ona on para kıymet vermeyen meselelere, divane olmuş elmasçı bir Yahudinin beş paralık cam parçasına beş lira fiyat verdiği gibi..." (20. Lem'a)

"Elmas" kelimesinin en çok geçtiği yer, Üstadın "Şefik" isminde bir talebesinin 28. Lem'ada bulunan bir mektubunda 18 defa zikredildiği yerdir.

"elmas" kelimesiyle nazar-ı dikkate sunulan hususlar:
elmas kılınç
elmas hakikat
bürhanın elmas kılıncı
ehadis-i sahihanın elmasları
Kur'an'ın elmas gibi hakikatları
elmas ruhlu
elmas kalemli
elmas hazinesi
manevi elmas kılıcı
elmas külliyatı
elmas mahzeni
elmas menbaı
elmas gülleleri
elmas bir miftah
elmas risaleleri
elmas çarşısı
ebedi elmaslar
elmas maadini
elmas mıhlar
nurun elmas anahtarı
Kur'an elmasları
elmas ve çelik gibi metanet
fedakarlık elması
uhrevi elmaslar
elmas mücevherat dükkanı
mücella birer elmas
elmas zülfikarları
cihan-kıymet bir elmas

Risale-i Nur Külliyatı'nda "elmas" kelimesinin geçme oranları şöyledir:
Sözler33
Mektubat29
Lem'alar31
Şualar24
Mesnevi-i Nuriye6
İşarat'ül İ'caz2
Asa-yı Musa7
Barla Lahikası49
Kastamonu Lahikası35
Emirdağ Lahikası22
Sikke-i Tasdik-i Gaybi18
Tarihçe-i Hayatı33
TOPLAM289
 
Son düzenleme:

kenz-i mahfi

Sorumlu
Elmaslar, dünyanın en değerli ve en çok takdir edilen taşlarındandır. Elmaslar gerçek sevgi, güç, cesaret ve ölümsüzlük timsali olarak kabul edilmiştir. Elmaslar pek çok renkten müteşekkil olup diğer değerli taşlara göre daha fazla ışıltı vermektedirler. Elmasın içine girebilen tek şey ışıktır.
Elmasın tarih sahnesine çıkışı ise yaklaşık olarak 4000 yıl önce Hindistan'da nehir kenarlarında bulunmasıyla başlamıştır. İnsanlar bu parlak taşı başka taşlarla kesmek ve parçalamak istemişler fakat muvaffak olamamışlardır. Hint ve Tibet kültürlerinde dini motiflerde elmas sıklıkla kullanılmıştır. 18.yüzyıla kadar bir kaç küçük yer dışında tek elmas kaynağı Hindistan olmuştur. Hindistandaki elmasların çoğu nehir kıyılarındaki tortulardan çıkarılmaktaydı. Bugün bile dünyanın en değerli tarihsel elmasları Goldonda Elmasları olarak bilinmektedir. Burası Hindistan'da Godovari ve Krishna nehirleri arasında yer alan bir bölgedir. Bu elmasların mükemmel kristal yapısı ve fevkalade parlaklıkları dünyanın en değerli ve saf elması ünvanını kazanmalarını sağlamıştır.
Avrupa'nın ilk elmasla tanışması Milattan Önce 327 yılında Büyük İskender vasıtasıyla olduğu düşünülmektedir. "Elmas" kelimesi Eski Yunanca'da "yıkılmaz, yenilmez" manasına gelen "Adamas" kelimesinden gelmiştir. Bu kelime Latince'ye "Diamas" olarak girmiştir. Daha sonra bu kelime "Diamond" şeklini almakla pek çok dilde benzer kelimelerle ifade edilmektedir.
Elmas kelimesi;
Latince ve İngilizcede diamond,
İspanyolcada diamante,
Almancada diamant,
Azericede almaz,
Hintçede Hira,
Bulgarcada diamant (диамант)
Rusçada almaz (алмаз)
Yunancada diamanti (διαμάντι)
Ermenicede adamand (ադամանդ),
Japoncada daiyamondo (ダイヤモンド)
İtalyanca diamante,
Moğolcada almazan (алмазан)
Sırpçada dijamant (дијамант)
kelimeleriyle ifade edilmektedir.
Elmasın kesilerek fasetlenmesi işlemi 1330'lu yıllarda başlamıştır. 14.yüzyılın sonunda elmas kesme sanatı Brugge ve Paris'e yayıldı. Daha sonraları 15.yüzyılda Belçika'nın Anvers şehri dünyanın elmas merkezi haline gelmiştir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
Elmaslar çeşitli renklerde yaratılmışlardır. Mücevher için çoğunlukla beyaz kullanılır. İlk başta büyük ve pütürlü taşlardır. Hedef ise değerini düşürecek bir kusur yaratmadan içinden mümkün olduğunca büyük elmas çıkarabilmektir. Usta elmas kesicileri bu hassas işlemi yapmak için taşı 10 kat büyüten büyüteçler kullanırlar. Pütürlü elması en iyi bölebilmek için tekrar tekrar incelemek zorundadırlar. Pütürlü elmas, elmas kesici testereyle hacmine göre en uygun şekilde kesilmektedir. Elması sadece elmas kesebildiği için testerenin ağzında muhakkak surette elmas veya elmas tozu bulunmalıdır. Elmas kesim işi o kadar kolay değildir. Zira bir elması kesebilmek yaklaşık olarak 4 saat sürmektedir.
Elmas kesildikten sonra ikinci safha olarak cilalama işlemi gelmektedir. Bu safhada elmas şekillendirilir. İlk önce özel bir makine ile ana şekli verilir. Daha sonra elmas kesicisi kalıbın içine yapıştırıcı koyarak elmasın kaymasını önler. İçinde elmas tozu bulunan demir bileyiciye tutularak ilk kesimden arta kalan lekeler temizlenir. Daha sonra taşa parlaklık vermek için yüzeyi şekillendirilir. Kenarları küçük düzlükler haline getirilir. Elmasın düz olan üst kısmı aynı açılar verilmek suretiyle kesilmektedir. Elmas kesiciler açıları ölçebilmek için özel aletler kullanırlar. 42 derece en ideal eğimdir.
Elmas ölçü birimi olarak krat kullanılmaktadır. 1 krat, 2 grama denk gelmektedir. 1 kratlık elması cilalamak 3-4 saat sürmektedir. Cilalama işlemi bittiğinde prüzlerden kurtarmak için asitin içerisinde kaynatılmaktadır. Elmaslar genellikle 57 fasetli olarak kesilirler. Elmaslar kesim şekillerine göre isimlendirilirler.
 
Üst