Sözün öZÜ

pendüender

Well-known member
“Allah’a hizmet etmekle mutlu olana, bütün varlıklara hizmet etmekten mutluluk duyar.
Kimin gönlü Allah ile mutlu olursa, onu gören herkesin gözü aydın olur.”​
— Yahya b. Muâz rh.a.
 
Son düzenleme:

pendüender

Well-known member
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler​

Sen Hakk'a tevekkük kıl
Teslim ol ve rahat bul
Her işine razı ol
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler​


Bir işi murad etme
Olduysa inad etme
Hak'tandır o reddetme
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler​

Sen halk ile yarılma
Bu nefs ile hem kalma
Kalbinden ırağ olma
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler​

Erzurumlu İbrahimHakkı Hazretleri
 

pendüender

Well-known member
Özini gözleyen kimseye bakmaz
Dahı iş dirisen ol yana akmaz

Sözi kes söyleme gel sen seni güt
Kakıma kimseyi sen işit öğüt


Yunus EMre
 

pendüender

Well-known member
İnsanda göz, kulak, el, ayak, söz, şuûr, vicdân gibi maddî ve mânevî techîzât, öncelikle fıtrî gâyeye mebnî olarak, yâni kulu ilâhî hakîkate mazhar kılmak için verilmiş Rabbin yüce ihsânlarıdır.
Göz, âfâkî hak parıltılarını görmek;
Kulak, ilâhî irşâd seslerini duymak;
El, hayırlara mecrâ olmak;
Ayak, hasenâta ve hizmete seferber olmak;
Söz, gönül akışlarını dile getirmek ve ilâhî kelimeleri okuyup kalbin zikrullâh ile itmi'nâna ermesini sağlamak;
Şuûr, dış âlemdeki kudret akışlarını idrâk etmek;
Vicdân, iç âlemdeki kudsî parıltıları, rûhânî temasları derlemek için verilmiştir.

Bu nûrânî teşkilâtı, fısk u fücûrda kullanmak, fıtrî gâyeye ihânet, Yaradanına isyândır. Bunları yerli yerinde kullanmak da fıtrata dönmek, kalbini rûhânî hayâtla gıdâlandırmaktır.​

Dîni himâyesi altına almış olan Allâh -celle celâlühû-'nun, kudret ve azameti karşısında müslümanlara ve Kur'ân'a tasallut teşebbüslerinde bulunanların er-geç ilâhî intikâma dûçâr olacakları muhakkaktır.​

Sînelerde zehirli bir yılan gibi çöreklenen, zaman zaman da iz'aç halkaları ile kımıldayan zehirli ağızların ve şuûrsuz kalemlerin temiz dindarları ne kadar rencide ettiği mâlûmdur.​

Şunu iyi bilmek îcâb eder ki, fıtrî asâleti bozmak, Allâh'ın yarattığını değiştirmek imkâsızdır. Dînsizlik, ne kadar zulümle yaygınlaştırılmaya çalışılsa da, dînin, rûhî ve vicdânî derinliklere yerleştirilmiş ulvî köklerinin yeşermesine mânî olunamaz. Kulun, Rabbine yakınlaşmak ihtiyâcı durdurulamaz. Yaradılışdaki bu ulvî neş'eler önlenemez. Çünkü ilâhî kudret, dîn ihtiyâcı ve Rabbe yakınlaşmayı sünnetullâh olarak takdîr buyurmuştur.​

"Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır dök! Ayaklarımızı (dîninde ihlâs üzere) sâbit kıl ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle!.." (el-Bakara, 250)​

"Ey Rabbimiz! Bize, rasûllerine va'dettiğini lutfeyle; kıyâmet günü bizleri rezîl ve perîşân eyleme!.." (Âl-i İmrân, 194)

Âmîn...​
 

pendüender

Well-known member
Erişilmez incelikler, bediî güzellikler ve dibi görünmez derinlikler istidâdı içinde yaratılan

biz insanlar;

İnsânî kıymetimizi, ancak Allâh -celle celâlühû-'ya kul olabildiğimiz ve O'nun Habîbinin

davranış ve zirve ahlâkından hisse alabildiğimiz nisbetle muhâfaza edebiliriz.​
 
Son düzenleme:

pendüender

Well-known member
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ve O’nun vârisleri olan,

Ehlullâha

Muhabbette; bereket

Buğzda ; ise dünya ve ahirette nedamet vardır...


 
Son düzenleme:

pendüender

Well-known member
"Eğer bir gün dünyaya âit çok büyük bir derdin olursa;

Rabbine yönelip:

«−Yâ Rabbi! Benim çok büyük bir derdim var.» diye sızlanma!

Tam bir tevekkül ve teslîmiyet içerisinde derdine dön ve ona de ki:

«−Benim çok büyük bir Rabbim var!»"
 

pendüender

Well-known member
"Kul;

'yediğini ve giydiğini nereden karşılıyor?'

diye ortağını gözetleyip durduğu gibi,

kendi öz nefsini denetlemedikçe aslâ takvâ sahibi olamaz."​

Meymûn ibni Mihrân
 

pendüender

Well-known member
Kendi yaratılışını gördüğü halde yüce Allah’ın varlığı hakkında şüpheye düşenlere şaşıyorum.”​
-İmam Zeynelâbidin k.s.​
 

pendüender

Well-known member
“(Ey İnsanlar!) Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allâh’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.”

(Lokmân, 33)
 

AKABE1

Member
Bir gözsüz akrep ve ayaksız bir yılan gibi haşerata mağlup olan insana ,

bir küçk kurttan ipeği giydiren

ve

zehirli bir böcekten balı yediren ;

onun iktidarı değil, belki onun zaafının semerei olan;

teshir-i Rabbani ve ikram -ı Rahmanidir.

 

pendüender

Well-known member
“Said, fitnelerden uzak kalmış kimse, musibet ve fitneye giriftâr olduğu hâlde, sabreden kimsedir. Böyle adam ise, çok garip ve pek nâdirdir.”
 
Üst