JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
İMAN - İNKÂR
Allah'a iki cins insan inanır. Ya en aptal, ya en akıllı!.. îkisi ortası dediğimiz hakikî ahmak, inkâra memur...
Mikrobu keşfeden (Pastör) keşfinin açtığı harikalar ufku karşısında Allah'a inanır,
fakat o keşfi (Pastör)den ğenen yarım adam,
"Mikrobun keşfedildiği asırda hiç gizliye inanılır mı?" diye Allah'ı inkâra kalkar. Bakın, nerden gelen nereye gidiyor. Demek iş nasipte, düşünmede değil...
Allah'ı tel dolapta yemek ararcasına beş hassenin tamtakır sandığında arayıp bulamayanları ikna etmeye çalışmak, ne hazin faydasızlık!..
Rus (astronot) gibi "bütün fezayı gezdim, Allah'a rastlamadım" diyecektir.
Akıldan büyük nimet, zekâdan da ağır yük tanımıyorum.
Zekâ azaldıkça iman engelleri de azalıyor ve iman bir "az" üzerinde durabiliyor.
Zekâ çoğaldıkça da engeller yıkılıyor, kökünden sökülüyor ve iman bir "çok" üzerinde duruyor.
Vah, ikisi ortası nasipsizlere!..
Necip Fazıl KISAKÜREK