Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Edebiyat
Vefayla kal can!
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 213551" data-attributes="member: 1004566"><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Ayrılıklar geceye benzer. Bütün yarınlar da sabaha can! </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Geceye az kaldı. Ayrılık, gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda. Kimler ayrılmadı ki canından. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Ayrılığı, cennetten ayrıL.n Hz. Adem'e sor. Tufan'da oğlunu dalgaların pençesinde bırakan Hz. Nuh’a, Yusuf'u için inleyen Hz. Yakub’a, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya, yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan Mevlâna'ya, binlerce evlâdını gurbete gönderen Anadolu'ya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyâra, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Giden hep yârdır, ‘can’dan ‘can’dır. Her şeyi alıp götüren de ‘o’dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan. Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır. PaylaşıLan hayattır can! </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vefâlı olmalı insan. Vefânın dersini Kur'andan; âlemlerin muallimi, Gönüllerin Sultanı'ndan, O'nun nurlu ashâbından almalı. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Olmalı insan, önce kul olmalı. Olmadan evvel ölmeli, ölmeden önce olmayı tamamlamalı. Nasıl mı olmalı? Hak dostları gibi vefâ kahramanı olmalı. “V<img src="http://www.secdegulleri.net/html/modules/Forums/images/smiles/icon_question.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />i O söylüyorsa doğrudur. Ben O'nun verâların verâsından haberler getirdiğine inanıyorum.” diyen, sadakat ve vefâdan bir lâhza ayrılmayan Hz. Ebubekir gibi olmalı. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Allah Resulü’ne; “Kendisinden meleklerin bile hayâ etmekte olduğu bir kimseden ben hayâ etmeyeyim mi?” sözlerini dedirten, an-be-an bütün mahlûkâta edebiyle vefâlı olan Hz. Osman gibi olmalı. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vurulduğunda yarasının ağırlığıyla baygın yatan, “Eğer daha ölmediyse, onu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız.” sözlerinden sonra namaza çağrıldığında küheylanlar gibi “Namaz vakti mi?” diyerek yaralı bedeniyle kan revan içinde şahlanan, namaza vefâlı Hz. Ömer gibi olmalı. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">“Perde-i gayb açılsa, yine de yakînim azalmaz.” diyerek, vefâsını kâinata haykıran, evliyâlar babası, yiğitlerin şâhı Hz. Ali gibi olmalı. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vefâ, sadece ‘has’ların vasfıdır can! Nisyan -unutmak- ise ‘ham’ların... Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur vefâdan. Gönlümüzün kitabında; “Bize bir defa selâm vereni kıyamete kadar unutmayız.” düstûru kayıtlıdır. Biz dersimizi; “Kabrimize gelip, bir defa Fatiha okuyanlar kıyamete kadar bizimdir. İmânlarını kurtarmadan ölmesinler, ömürleri boyunca fakirlik görmesinler.” diye dua eden, hâlâ büyük bir vefayla Üsküdar'da dostlarını ağırlayan Aziz Mahmut Hüdâyî’den almışız. Nice vefâ kahramanının mânevî huzûrunda hürmetle, edeple selâma durmuşuz. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Dostlarını daima vefâ ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefâsı olmayanın Hakk'a vefâsı olmaz. Git ki, vefanın ter ü tâze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla... Haydi daha fazla durma karşımda. Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. Su gibi aksın ellerin ellerimden. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde bırak da git. Beklemeden, bir kelime bile etmeden git. Canımı canımdan kopar da git. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Giderken son bir defa Hakk'ın selâmını esirgeme benden. Arkada kalanın gözü yaşlı olur, yüreği yufka, gönlü ince. Ben, içimdeki korla, bağrımdaki volkanla, öylece dağ gibi arkanda kalayım. Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım. Sen sağlam adımlarla yarınlara yürürken, yıkıL.n ben olayım. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Gülen sen ol, ağlayan ben. Yeşeren sen ol, sulayan ben. Bana saplansın paslı mızrakların ucu, sana dokunmasın. En çılgın isyanlarını, savaşlarını, sırlarını gittiğin diyarlara götürme. Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Benim avuçlarıma bırak. Ben onları dua dua ak kanatlı kuş gibi göklere uçurayım. Benim payıma; ilâhî dergahtan, ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü. Hak'tan gelene razıyım. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Sen geçmişi bana bırak can! </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti. Vaktin Yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak. Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Al can! Bu heybe senin. Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; tâ özümden, tâ közümden... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Birazdan sabah olacak; yağmur yağacak... Ardından gökkuşağı, sonra güneş... Sıcacık, apaydın, pırıl pırıl... Hep böyle oldu, tarihte hep karanlık yenilgiye teslim oldu, güneş kazandı. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">“Birazdan son melodi çalacak, </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Yıldıza, Ay’a ve İbrahim'in Rabbi'ne kasem ederim ki, </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Birazdan bulutların ardından Güneş doğacak...” </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! Çünkü güneş vefalıdır, gizlemez sevgisini. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vefâlıdır; en çok o getirir kâinata sevgilinin sesini, neşvesini. Yırtıp atar karanlığın kasvetli perdesini... En vefâlı delildir o sevgili adına... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Uğurlar olsun can! </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiğinde baharı bekleyeceksin. Baharı beklemek ne güzeldir, baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Ben de seni bir ayrılık sonrası baharı gözlerken kucağıma almıştım. Küçücük ellerinle toprağın bağrını parçaladığında karşılamıştım. Ve senin için ne çok savaşmıştım seninle. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Sen benim kır çiçeğimsin can, sen benim aşk çiçeğim. Sen benim yüreğimsin. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vasiyetim olsun sana. Bir gün öldüğümde, kabrimi mutlaka ziyarete gel. Ama yalvarırım yalnız gelme. Baharda derlediğin yüzlerce kır çiçeğiyle gel. Ve başucumda onlara sevgiyi anlat, dostluğu, vefâyı, hakîki ‘Dost’a vefâlı olmayı anlat. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Çünkü ben kır çiçeklerinin sesinden uzak kalmaya dayanamam. Çünkü ben bir an bile tomurcuklarımdan ayrılamam. Sonra el ele tutuşup yanıbaşımda eskiden birlikte yaptığımız gibi, ince bir ezgiyle seslenin bütün insanlara. “Sevda nedir bilir misin?” diyerek, sevdayı söyleyin. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">“Demet demet sevgi ellerinde </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Billur billur yaş gözlerinde </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Sevdan ebedî, yüreğinde, </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Olmadan olmaz, bu iş olmaz </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Sonra bütün bir âlemi Yunus'ça, </span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Sevmeden olmaz, bu iş olmaz.” </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Mısralarıyla sevgisiz bu işin olmayacağını anlatın . </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Hep ama hep vefâlı ol. Emanete sahip çık, atana vefâlı ol. İdealine sarıl, evlâda vefâlı ol. Ömrü hakkıyla yaşa, hayata vefâlı ol. Düşmanlıkları unut, dostuna vefâlı ol. Öfkeyi, kini unut, ruhuna vefalı ol... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Bunları unutursan; zaman maddî mânevî bütün yaralarının, dertlerinin yok olmasına vesile olur. Eğer unutmazsan, zamanla bunlar seni yok eder. Unutkanlıklar karşısında kimseyi suçlama. Sen ‘unutma’ tuzağına düşüp, unutmaman gerekenleri unutma. Unutulmaması gereken güzellikler karşısında arslan kesil kendi içinde. Âsi bir kartal gibi yırt karanlıkların çirkin yüzünü, meydan oku karanlıklara. Çılgın bir küheylan gibi vefâyla meydan oku fırtınalara... </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">“Yarasaların gözleri kamaşacak diye, Güneş doğmaktan vazgeçmez.” </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">En büyük vefâ, Hakk'a götürecek fırsatları yakalamaktır. Bulduğun her fırsatı zamanında değerlendirmektir. Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, Kâlû Belâ'ya vefâsız olma! “Fırsatlar bulutlar gibidir, gelir ve geçer.” Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, kaybetme bedbahtlığıyla yok olma. </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vasiyetim olsun: </span></span></p><p> <span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="color: #800000"><span style="font-size: 12px">Vefayla kal can! </span></span></p><p> </p><p><strong>alinti</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 213551, member: 1004566"] [COLOR=#800000][SIZE=3]Ayrılıklar geceye benzer. Bütün yarınlar da sabaha can! Geceye az kaldı. Ayrılık, gelini götürmeye gelen düğün alayı gibi kapımızda. Kimler ayrılmadı ki canından. Ayrılığı, cennetten ayrıL.n Hz. Adem'e sor. Tufan'da oğlunu dalgaların pençesinde bırakan Hz. Nuh’a, Yusuf'u için inleyen Hz. Yakub’a, içindeki ejderle boğuşan Züleyha'ya, yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağları oyan Ferhad'a, Şems için kavrulan Mevlâna'ya, binlerce evlâdını gurbete gönderen Anadolu'ya, en çok da Resulü'nü Medine'ye gönderen o kutsal diyâra, hasılı gidenin ardından bakıp kalanlara, ocak gibi yananlara sor. Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! Giden hep yârdır, ‘can’dan ‘can’dır. Her şeyi alıp götüren de ‘o’dur, götürdüklerinin iki mislini geride bırakan da... Giderken arkada bıraktıklarına son bir kere bakıp da öyle gitmeli insan. Yaşadıklarını, paylaştıklarını gönül heybesine yerleştirmeli. Paylaşılan andır, zamandır, dönüşü olmayandır. PaylaşıLan hayattır can! Vefâlı olmalı insan. Vefânın dersini Kur'andan; âlemlerin muallimi, Gönüllerin Sultanı'ndan, O'nun nurlu ashâbından almalı. Olmalı insan, önce kul olmalı. Olmadan evvel ölmeli, ölmeden önce olmayı tamamlamalı. Nasıl mı olmalı? Hak dostları gibi vefâ kahramanı olmalı. “V[IMG]http://www.secdegulleri.net/html/modules/Forums/images/smiles/icon_question.gif[/IMG]i O söylüyorsa doğrudur. Ben O'nun verâların verâsından haberler getirdiğine inanıyorum.” diyen, sadakat ve vefâdan bir lâhza ayrılmayan Hz. Ebubekir gibi olmalı. Allah Resulü’ne; “Kendisinden meleklerin bile hayâ etmekte olduğu bir kimseden ben hayâ etmeyeyim mi?” sözlerini dedirten, an-be-an bütün mahlûkâta edebiyle vefâlı olan Hz. Osman gibi olmalı. Vurulduğunda yarasının ağırlığıyla baygın yatan, “Eğer daha ölmediyse, onu namazdan başka bir şeyle ayıltamazsınız.” sözlerinden sonra namaza çağrıldığında küheylanlar gibi “Namaz vakti mi?” diyerek yaralı bedeniyle kan revan içinde şahlanan, namaza vefâlı Hz. Ömer gibi olmalı. “Perde-i gayb açılsa, yine de yakînim azalmaz.” diyerek, vefâsını kâinata haykıran, evliyâlar babası, yiğitlerin şâhı Hz. Ali gibi olmalı. Vefâ, sadece ‘has’ların vasfıdır can! Nisyan -unutmak- ise ‘ham’ların... Bedene tutsak olmuş hoyratların nasibi yoktur vefâdan. Gönlümüzün kitabında; “Bize bir defa selâm vereni kıyamete kadar unutmayız.” düstûru kayıtlıdır. Biz dersimizi; “Kabrimize gelip, bir defa Fatiha okuyanlar kıyamete kadar bizimdir. İmânlarını kurtarmadan ölmesinler, ömürleri boyunca fakirlik görmesinler.” diye dua eden, hâlâ büyük bir vefayla Üsküdar'da dostlarını ağırlayan Aziz Mahmut Hüdâyî’den almışız. Nice vefâ kahramanının mânevî huzûrunda hürmetle, edeple selâma durmuşuz. Dostlarını daima vefâ ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefâsı olmayanın Hakk'a vefâsı olmaz. Git ki, vefanın ter ü tâze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla... Haydi daha fazla durma karşımda. Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. Su gibi aksın ellerin ellerimden. Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde bırak da git. Beklemeden, bir kelime bile etmeden git. Canımı canımdan kopar da git. Giderken son bir defa Hakk'ın selâmını esirgeme benden. Arkada kalanın gözü yaşlı olur, yüreği yufka, gönlü ince. Ben, içimdeki korla, bağrımdaki volkanla, öylece dağ gibi arkanda kalayım. Yapayalnız hecelerde kaybolan ben olayım. Sen sağlam adımlarla yarınlara yürürken, yıkıL.n ben olayım. Gülen sen ol, ağlayan ben. Yeşeren sen ol, sulayan ben. Bana saplansın paslı mızrakların ucu, sana dokunmasın. En çılgın isyanlarını, savaşlarını, sırlarını gittiğin diyarlara götürme. Kötüye dair ne varsa benim yanımda kalsın. Benim avuçlarıma bırak. Ben onları dua dua ak kanatlı kuş gibi göklere uçurayım. Benim payıma; ilâhî dergahtan, ayrılık sahillerinde anıların gönüllü bekçisi olmak düştü. Hak'tan gelene razıyım. Sen geçmişi bana bırak can! Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır. Şimdi ayrılık vakti can! Gecenin en karanlık vakti. Vaktin Yaratıcısı, az sonra geceden gündüzü doğuracak. Vakit gitme vakti, bizden aldıklarını gitmesi gereken yerlere iletme vakti... Al can! Bu heybe senin. Sol yanımdan bir parça kopardım senin için; tâ özümden, tâ közümden... Birazdan sabah olacak; yağmur yağacak... Ardından gökkuşağı, sonra güneş... Sıcacık, apaydın, pırıl pırıl... Hep böyle oldu, tarihte hep karanlık yenilgiye teslim oldu, güneş kazandı. “Birazdan son melodi çalacak, Yıldıza, Ay’a ve İbrahim'in Rabbi'ne kasem ederim ki, Birazdan bulutların ardından Güneş doğacak...” Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! Çünkü güneş vefalıdır, gizlemez sevgisini. Vefâlıdır; en çok o getirir kâinata sevgilinin sesini, neşvesini. Yırtıp atar karanlığın kasvetli perdesini... En vefâlı delildir o sevgili adına... Uğurlar olsun can! Beni kışta bırakıp yeni bir diyara gittiğinde baharı bekleyeceksin. Baharı beklemek ne güzeldir, baharda toprağı parçalayan kır çiçeklerini gözlemek... Ben de seni bir ayrılık sonrası baharı gözlerken kucağıma almıştım. Küçücük ellerinle toprağın bağrını parçaladığında karşılamıştım. Ve senin için ne çok savaşmıştım seninle. Sen benim kır çiçeğimsin can, sen benim aşk çiçeğim. Sen benim yüreğimsin. Vasiyetim olsun sana. Bir gün öldüğümde, kabrimi mutlaka ziyarete gel. Ama yalvarırım yalnız gelme. Baharda derlediğin yüzlerce kır çiçeğiyle gel. Ve başucumda onlara sevgiyi anlat, dostluğu, vefâyı, hakîki ‘Dost’a vefâlı olmayı anlat. Çünkü ben kır çiçeklerinin sesinden uzak kalmaya dayanamam. Çünkü ben bir an bile tomurcuklarımdan ayrılamam. Sonra el ele tutuşup yanıbaşımda eskiden birlikte yaptığımız gibi, ince bir ezgiyle seslenin bütün insanlara. “Sevda nedir bilir misin?” diyerek, sevdayı söyleyin. “Demet demet sevgi ellerinde Billur billur yaş gözlerinde Sevdan ebedî, yüreğinde, Olmadan olmaz, bu iş olmaz Sonra bütün bir âlemi Yunus'ça, Sevmeden olmaz, bu iş olmaz.” Mısralarıyla sevgisiz bu işin olmayacağını anlatın . Hep ama hep vefâlı ol. Emanete sahip çık, atana vefâlı ol. İdealine sarıl, evlâda vefâlı ol. Ömrü hakkıyla yaşa, hayata vefâlı ol. Düşmanlıkları unut, dostuna vefâlı ol. Öfkeyi, kini unut, ruhuna vefalı ol... Bunları unutursan; zaman maddî mânevî bütün yaralarının, dertlerinin yok olmasına vesile olur. Eğer unutmazsan, zamanla bunlar seni yok eder. Unutkanlıklar karşısında kimseyi suçlama. Sen ‘unutma’ tuzağına düşüp, unutmaman gerekenleri unutma. Unutulmaması gereken güzellikler karşısında arslan kesil kendi içinde. Âsi bir kartal gibi yırt karanlıkların çirkin yüzünü, meydan oku karanlıklara. Çılgın bir küheylan gibi vefâyla meydan oku fırtınalara... “Yarasaların gözleri kamaşacak diye, Güneş doğmaktan vazgeçmez.” En büyük vefâ, Hakk'a götürecek fırsatları yakalamaktır. Bulduğun her fırsatı zamanında değerlendirmektir. Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, Kâlû Belâ'ya vefâsız olma! “Fırsatlar bulutlar gibidir, gelir ve geçer.” Sakın ha! Fırsatları kaçırıp da, kaybetme bedbahtlığıyla yok olma. Vasiyetim olsun: Vefayla kal can! [/SIZE][/COLOR] [B]alinti[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Edebiyat
Vefayla kal can!
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst