Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
Mektubat
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 564265" data-attributes="member: 1040028"><p><strong><em><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">Yirmidokuzuncu Mektub </span></span></span></em></strong></p><p></p><p><strong><em><span style="font-size: 10px">[Yirmidokuzuncu Mektub "Dokuz Kısım"dır. Bu kısım, Birinci Kısımdır; "Dokuz Nükte"dir.] </span></em></strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﻭَ ﺍِﻥْ ﻣِﻦْ ﺷَﻲْﺀٍ ﺍِﻟﺎَّ ﻳُﺴَﺒِّﺢُ ﺑِﺤَﻤْﺪِﻩِ</span></span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur'aniyede pek ciddî bir arkadaşım!</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Bu defaki mektubunda, vaktim ve halim müsaade etmediği mühim bir mes'eleye dair cevab istiyorsun.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Kardeşim, bu sene elhamdülillah risaleleri yazanlar pek çoğalmış. İkinci tashih bana geliyor. Sabahtan akşama kadar sür'atli bir tarzda meşgul oluyorum. Çok mühim işlerim de geri kalıyor ve bu vazifeyi daha azîm görüyorum. Hususan şaban ve ramazanda, akıldan ziyade kalb hissedardır, ruh hareket eder. Şu mes'ele-i azîmeyi başka vakte ta'lik edip, ne vakit Cenab-ı Hakk'ın rahmetinden kalbe sünuhat gelse, tedricen size yazılır. Şimdilik "Üç Nükte"yi <span style="color: #008000"><strong>{(Haşiye):</strong> Bilâhere dokuz nükteye tamamlanmıştır.<strong>}</strong></span> beyan edeceğim:</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>Birinci Nükte: </strong></span></span></em></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">"Kur'an-ı Hakîm'in esrarı bilinmiyor, müfessirler hakikatını anlamamışlar." diye beyan olunan fikrin iki yüzü var ve onu diyen, iki taifedir:</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Birincisi: Ehl-i hak ve ehl-i tedkiktir. Derler ki: "Kur'an, bitmez ve tükenmez bir hazinedir. Her asır nusus ve muhkematını teslim ve kabul ile beraber, tetimmat kabîlinden hakaik-i hafiyesinden dahi hissesini alır; başkasının gizli kalmış hissesine ilişmez." </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Evet zaman geçtikçe, Kur'an-ı Hakîm'in daha ziyade hakaiki inkişaf eder demektir. Yoksa hâşâ ve kellâ selef-i sâlihînin beyan ettikleri hakaik-i zahiriye-i Kur'aniyeye şübhe getirmek değil. Çünki onlara iman lâzımdır. Onlar nasstır, kat'îdir, esastırlar, temeldirler. Kur'an</span></span></em> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﻋَﺮَﺑِﻰٌّ ﻣُﺒِﻴﻦٌ </span></span></span><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">fermanıyla manası vazıh olduğunu bildirir. Baştan başa hitab-ı İlahî, o manalar üzerine döner, takviye eder, bedahet derecesine getirir. O mensus manaları kabul etmemekten, hâşâ sümme hâşâ, Cenab-ı Hakk'ı tekzib ve Hazret-i Risalet'in fehmini tezyif etmek çıkar. </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Demek maânî-i mensusa, müteselsilen menba'-ı Risaletten alınmıştır. Hattâ İbn-i Cerir-i Taberî bütün maânî-i Kur'anı muan'an sened ile müteselsilen menba'-ı Risalete îsal etmiş ve o tarzda, mühim ve büyük tefsirini yazmış.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">İkinci Taife: Ya akılsız bir dosttur, kaş yapayım derken göz çıkarıyor veya şeytan akıllı bir düşmandır ki, ahkâm-ı İslâmiye ve hakaik-i imaniyeye karşı gelmek istiyor. Kur'an-ı Hakîm'in -senin tabirinle- birer polat kal'ası hükmünde olan surlu sureleri içinde yol bulmak istiyor. Böyleler, hâşâ hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeye şübhe îras etmek için bu nevi sözleri işaa ediyorlar.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>İkinci Nükte: </strong></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Cenab-ı Hak, Kur'anda çok şeylere kasem etmiş. Kasemat-ı Kur'aniyede çok büyük nükteler var, çok sırlar var.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Meselâ:</span></span></em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A"> ﻭَﺍﻟﺸَّﻤْﺲِ ﻭَﺿُﺤَﻴﻬَﺎ</span></span></span> <em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">da kasem, Onbirinci Söz'deki muhteşem temsilin esasına işaret eder. Kâinatı bir saray ve bir şehir suretinde gösterir.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Hem</span></span></em> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﻳَﺲٓ ٭ ﻭَﺍﻟْﻘُﺮْﺍَﻥِ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢِ</span></span></span> <em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">deki kasem ile, i'cazat-ı Kur'aniyenin kudsiyetini ve ona kasem edilecek bir derece-i hürmette olduğunu ihtar eder.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﻭَ ﺍﻟﻨَّﺠْﻢِ ﺍِﺫَﺍ ﻫَﻮَﻯ ٭ ﻓَﻠﺎَٓ ﺍُﻗْﺴِﻢُ ﺑِﻤَﻮَﺍﻗِﻊِ ﺍﻟﻨُّﺠُﻮﻡِ ٭ ﻭَﺍِﻧَّﻪُ ﻟَﻘَﺴَﻢٌ ﻟَﻮْ ﺗَﻌْﻠَﻤُﻮﻥَ ﻋَﻈِﻴﻢٌ</span></span></span> <em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">deki kasem; yıldızların sukutuyla vahye şübhe îras etmemek için cinn ve şeytanların gaybî haberlerden kesilmelerine alâmet olduğuna işaret etmekle beraber; yıldızları dehşetli azametleriyle ve kemal-i intizam ile yerlerine yerleştirmek ve seyyaratları hayret-engiz bir surette döndürmekteki azamet-i kudret ve kemal-i hikmeti, o kasem ile ihtar ediyor.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﻭَﺍﻟﺬَّﺍﺭِﻳَﺎﺕِ ٭ ﻭَﺍﻟْﻤُﺮْﺳَﻠﺎَﺕِ</span></span></span> <em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">daki kasemde; havanın temevvücatı ve tasrifatı içinde mühim hikmetleri ihtar etmek için, rüzgârlara memur melaikelere kasem ile nazar-ı dikkati celbediyor ki, tesadüfî zannolunan unsurlar, çok nazik hikmetleri ve ehemmiyetli vazifeleri görüyorlar. Ve hâkeza... Herbir mevkiin, ayrı ayrı nüktesi ve faidesi vardır. Vakit müsaid olmadığı için, yalnız icmalen</span></span></em> <span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #A52A2A">ﻭَ ﺍﻟﺘِّﻴﻦِ ﻭَ ﺍﻟﺰَّﻳْﺘُﻮﻥِ</span></span></span> <em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">kasemindeki çok nüktelerinden bir nükteye işaret edeceğiz. Şöyle ki:</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Cenab-ı Hak, tîn ve zeytin ile kasem vasıtasıyla, azamet-i kudretini ve kemal-i rahmetini ve büyük nimetlerini ihtar ederek, esfel-i safilîn tarafına giden insanın yüzünü o taraftan çevirip, şükür ve fikir ve iman ve amel-i sâlih ile tâ a'lâ-yı illiyyîne kadar terakkiyat-ı maneviyeye mazhar olabilmesine işaret ediyor. Nimetler içinde tîn ve zeytinin tahsisinin sebebi; o iki meyvenin çok mübarek ve nâfi' olması ve hilkatlerinde de, medar-ı dikkat ve nimet çok şeyler bulunmasıdır. Çünki hayat-ı içtimaiye ve ticariye ve tenviriye ve gıda-yı insaniye için zeytin en büyük bir esas teşkil ettiği gibi; incirin hilkati, zerre gibi bir çekirdekte koca incir ağacının cihazatını saklayıp dercetmek gibi, bir hârika mu'cize-i kudreti gösterdiği gibi; taamında, menfaatinde ve ekser meyvelere muhalif olarak devamında ve daha sair menafi'indeki nimet-i İlahiyeyi kasem ile hatıra getiriyor. Buna mukabil, insanı iman ve amel-i sâlihe çıkarmak ve esfel-i safilîne düşürmemek için bir ders veriyor.</span></span></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 564265, member: 1040028"] [B][I][FONT=Times New Roman][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]Yirmidokuzuncu Mektub [/COLOR][/SIZE][/FONT][/I][/B] [B][I][SIZE=2][Yirmidokuzuncu Mektub "Dokuz Kısım"dır. Bu kısım, Birinci Kısımdır; "Dokuz Nükte"dir.] [/SIZE][/I][/B] [FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ ﻭَ ﺍِﻥْ ﻣِﻦْ ﺷَﻲْﺀٍ ﺍِﻟﺎَّ ﻳُﺴَﺒِّﺢُ ﺑِﺤَﻤْﺪِﻩِ[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur'aniyede pek ciddî bir arkadaşım! Bu defaki mektubunda, vaktim ve halim müsaade etmediği mühim bir mes'eleye dair cevab istiyorsun. Kardeşim, bu sene elhamdülillah risaleleri yazanlar pek çoğalmış. İkinci tashih bana geliyor. Sabahtan akşama kadar sür'atli bir tarzda meşgul oluyorum. Çok mühim işlerim de geri kalıyor ve bu vazifeyi daha azîm görüyorum. Hususan şaban ve ramazanda, akıldan ziyade kalb hissedardır, ruh hareket eder. Şu mes'ele-i azîmeyi başka vakte ta'lik edip, ne vakit Cenab-ı Hakk'ın rahmetinden kalbe sünuhat gelse, tedricen size yazılır. Şimdilik "Üç Nükte"yi [COLOR="#008000"][B]{(Haşiye):[/B] Bilâhere dokuz nükteye tamamlanmıştır.[B]}[/B][/COLOR] beyan edeceğim: [B]Birinci Nükte: [/B][/SIZE][/FONT][/I] [I][FONT=Arial][SIZE=3]"Kur'an-ı Hakîm'in esrarı bilinmiyor, müfessirler hakikatını anlamamışlar." diye beyan olunan fikrin iki yüzü var ve onu diyen, iki taifedir: Birincisi: Ehl-i hak ve ehl-i tedkiktir. Derler ki: "Kur'an, bitmez ve tükenmez bir hazinedir. Her asır nusus ve muhkematını teslim ve kabul ile beraber, tetimmat kabîlinden hakaik-i hafiyesinden dahi hissesini alır; başkasının gizli kalmış hissesine ilişmez." Evet zaman geçtikçe, Kur'an-ı Hakîm'in daha ziyade hakaiki inkişaf eder demektir. Yoksa hâşâ ve kellâ selef-i sâlihînin beyan ettikleri hakaik-i zahiriye-i Kur'aniyeye şübhe getirmek değil. Çünki onlara iman lâzımdır. Onlar nasstır, kat'îdir, esastırlar, temeldirler. Kur'an[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]ﻋَﺮَﺑِﻰٌّ ﻣُﺒِﻴﻦٌ [/COLOR][/SIZE][/FONT][I][FONT=Arial][SIZE=3]fermanıyla manası vazıh olduğunu bildirir. Baştan başa hitab-ı İlahî, o manalar üzerine döner, takviye eder, bedahet derecesine getirir. O mensus manaları kabul etmemekten, hâşâ sümme hâşâ, Cenab-ı Hakk'ı tekzib ve Hazret-i Risalet'in fehmini tezyif etmek çıkar. Demek maânî-i mensusa, müteselsilen menba'-ı Risaletten alınmıştır. Hattâ İbn-i Cerir-i Taberî bütün maânî-i Kur'anı muan'an sened ile müteselsilen menba'-ı Risalete îsal etmiş ve o tarzda, mühim ve büyük tefsirini yazmış. İkinci Taife: Ya akılsız bir dosttur, kaş yapayım derken göz çıkarıyor veya şeytan akıllı bir düşmandır ki, ahkâm-ı İslâmiye ve hakaik-i imaniyeye karşı gelmek istiyor. Kur'an-ı Hakîm'in -senin tabirinle- birer polat kal'ası hükmünde olan surlu sureleri içinde yol bulmak istiyor. Böyleler, hâşâ hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeye şübhe îras etmek için bu nevi sözleri işaa ediyorlar. [B]İkinci Nükte: [/B] Cenab-ı Hak, Kur'anda çok şeylere kasem etmiş. Kasemat-ı Kur'aniyede çok büyük nükteler var, çok sırlar var. Meselâ:[/SIZE][/FONT][/I][FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"] ﻭَﺍﻟﺸَّﻤْﺲِ ﻭَﺿُﺤَﻴﻬَﺎ[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]da kasem, Onbirinci Söz'deki muhteşem temsilin esasına işaret eder. Kâinatı bir saray ve bir şehir suretinde gösterir. Hem[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]ﻳَﺲٓ ٭ ﻭَﺍﻟْﻘُﺮْﺍَﻥِ ﺍﻟْﺤَﻜِﻴﻢِ[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]deki kasem ile, i'cazat-ı Kur'aniyenin kudsiyetini ve ona kasem edilecek bir derece-i hürmette olduğunu ihtar eder.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]ﻭَ ﺍﻟﻨَّﺠْﻢِ ﺍِﺫَﺍ ﻫَﻮَﻯ ٭ ﻓَﻠﺎَٓ ﺍُﻗْﺴِﻢُ ﺑِﻤَﻮَﺍﻗِﻊِ ﺍﻟﻨُّﺠُﻮﻡِ ٭ ﻭَﺍِﻧَّﻪُ ﻟَﻘَﺴَﻢٌ ﻟَﻮْ ﺗَﻌْﻠَﻤُﻮﻥَ ﻋَﻈِﻴﻢٌ[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]deki kasem; yıldızların sukutuyla vahye şübhe îras etmemek için cinn ve şeytanların gaybî haberlerden kesilmelerine alâmet olduğuna işaret etmekle beraber; yıldızları dehşetli azametleriyle ve kemal-i intizam ile yerlerine yerleştirmek ve seyyaratları hayret-engiz bir surette döndürmekteki azamet-i kudret ve kemal-i hikmeti, o kasem ile ihtar ediyor.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]ﻭَﺍﻟﺬَّﺍﺭِﻳَﺎﺕِ ٭ ﻭَﺍﻟْﻤُﺮْﺳَﻠﺎَﺕِ[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]daki kasemde; havanın temevvücatı ve tasrifatı içinde mühim hikmetleri ihtar etmek için, rüzgârlara memur melaikelere kasem ile nazar-ı dikkati celbediyor ki, tesadüfî zannolunan unsurlar, çok nazik hikmetleri ve ehemmiyetli vazifeleri görüyorlar. Ve hâkeza... Herbir mevkiin, ayrı ayrı nüktesi ve faidesi vardır. Vakit müsaid olmadığı için, yalnız icmalen[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=5][COLOR="#A52A2A"]ﻭَ ﺍﻟﺘِّﻴﻦِ ﻭَ ﺍﻟﺰَّﻳْﺘُﻮﻥِ[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]kasemindeki çok nüktelerinden bir nükteye işaret edeceğiz. Şöyle ki: Cenab-ı Hak, tîn ve zeytin ile kasem vasıtasıyla, azamet-i kudretini ve kemal-i rahmetini ve büyük nimetlerini ihtar ederek, esfel-i safilîn tarafına giden insanın yüzünü o taraftan çevirip, şükür ve fikir ve iman ve amel-i sâlih ile tâ a'lâ-yı illiyyîne kadar terakkiyat-ı maneviyeye mazhar olabilmesine işaret ediyor. Nimetler içinde tîn ve zeytinin tahsisinin sebebi; o iki meyvenin çok mübarek ve nâfi' olması ve hilkatlerinde de, medar-ı dikkat ve nimet çok şeyler bulunmasıdır. Çünki hayat-ı içtimaiye ve ticariye ve tenviriye ve gıda-yı insaniye için zeytin en büyük bir esas teşkil ettiği gibi; incirin hilkati, zerre gibi bir çekirdekte koca incir ağacının cihazatını saklayıp dercetmek gibi, bir hârika mu'cize-i kudreti gösterdiği gibi; taamında, menfaatinde ve ekser meyvelere muhalif olarak devamında ve daha sair menafi'indeki nimet-i İlahiyeyi kasem ile hatıra getiriyor. Buna mukabil, insanı iman ve amel-i sâlihe çıkarmak ve esfel-i safilîne düşürmemek için bir ders veriyor.[/SIZE][/FONT][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mektûbat
Mektubat
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst