Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Şualar
Şualar 7. Ders - Hakimiyet ve Kibriya Şirki Kabul Etmez, Reddeder..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 404087" data-attributes="member: 27"><p>[NOT]Amma, kibriya ve azamet ve celâlin vahdete şehadetleri ise, o dahi Risale-i Nur’da parlak burhanlarıyla beyan edilmiş. Burada gayet muhtasar bir meâline işaret edilecek.</p><p>[/NOT]</p><p></p><p></p><p>Kibriya,</p><p>Azamet</p><p>ve Celal </p><p></p><p>Bu üç hakikatın, kainatın her yerini kuşatması, kainatın tek elden çıktığını gösteriyor. Risale-i Nur'da çok yerlerde delilleriyle açıklanmış. Burada da kısa bir misalle, bu hakikatlerin ALLAH'ın birliğine delil olması izah edilecek.</p><p></p><p>Bu ifadeler Allah'ın büyüklüğünü ve kudretini akla getiren ifadeler. Bu ifadeler karşımıza çıktığında küçük bir alan, daire aklımıza gelmiyor. Baştan başa bütün kainatı ve içindekileri aynı anda kuşatan bir büyüklük akla geliyor. </p><p></p><p>[NOT]Meselâ, nasıl ki, güneşin azamet-i nuru ve kibriya-yı ziyası, perdesiz ve yakınında bulunan başka zayıf nurlara hiçbir cihetle ihtiyaç bırakmadığı ve tesir vermediği gibi, öyle de, kudret-i İlâhiyenin azamet ve kibriyası dahi, ayrı hiçbir kuvvete, hiçbir kudrete ihtiyaç bırakmadığı gibi, onlara hiçbir icadı, hiçbir hakikî tesiri vermez.[/NOT]</p><p></p><p>Mesela güneşin önünde birçok perde var ve bu perdeler olduğu takdirde, başka nurlara ihtiyaç hasıl oluyor. </p><p></p><p>Mesela maddenin kesafeti güneşe bir perde, </p><p>ay bir perde, </p><p>bulutlar bir perde, </p><p>dünyanın yuvarlaklığı ve sürekli dönüyor olması bir perde,</p><p> kapalı ve güneşe mukabil olmayan mekanlar bir perde ve sair..</p><p></p><p>Bu perdeler sebebiyledir ki, elektrik gibi aydınlatıcı başka nurlara, yani zaif nurlara muhtaç oluyoruz..</p><p>Bu perdelerin kalktığını düşündüğümüzde, </p><p>yani bulut yok,</p><p>ay yok,</p><p>dönmek yok,</p><p>dünyanın tamamı güneşe mukabil bir vaziyette</p><p>olduğunu düşünürsek, bu durumda, elektrik yada başka herhangi bir aydınlatma unsuruna ihtiyacımız olmazdı.</p><p>Kullanmış dahi olsak, güneşin ziyası onlara bir tesir vermezdi, yani güneşin ışığından daha fazla ışıtamazlardı, sönük kalırlardı.</p><p></p><p>İşte nasıl güneş perdesiz olduğunda başka hiçbir nura ihtiyaç bırakmıyor..Öyle de güneş Onun Nur isminin bir tecellisi olan Zatın azameti ve kibriyası ve celali hiç bir perdeye hakiki manada tesir vermiyor. Ancak bazı durumlarda izzetine perde olması için sebebleri yaratmış, ta şekvalar izzetine gelmesin, onlarda kalsın. </p><p></p><p>Risale-i Nur'dan esbabın neden var olduğunu anlatan bir kısım..</p><p></p><p>[TAVSIYE]Ey daire-i esbabdan zuhur eden işleri, hâdiseleri esbaba isnad eden gafil, cahil! Mal sahibi zannettiğin esbab, mal sahibi değillerdir. Asıl mal sahibi, onların arkasında iş gören kudret-i ezeliyedir. Onlar, ancak o kudretten gelen hakikî tesirleri ilân ve neşretmekle muvazzaftırlar. Demek, daire-i esbab, hükûmetin kalem dairesi hükmündedir ki, yukarıdan gelen emirlerin tebliğatı o daireden yapılıyor. Çünkü, izzet ve azamet perdeyi iktizâ eder; tevhid ve celâl dahi şirketi reddeder, tesiri esbaba vermiyor.</p><p></p><p>Evet, Sultan-ı Ezelînin memurları vardır, ama icraatçıları değillerdir ki, saltanat ve rububiyetinde ortak olsunlar. Ancak o memurların vazifesi dellâllıktır ki, kudretin icraatını ilân ediyorlar. Veya o memurlar, nâzır müşahitlerdir ki, gördükleri evâmir-i tekviniyeye karşı yaptıkları itaat ve inkıyad ile istidatlarına göre bir nevi ibadet yapmış olurlar. Demek esbab, ancak ve ancak kudretin izzetini, rububiyetin haşmetini izhar için vaz edilmiş birtakım vasıtalardır.</p><p></p><p></p><p><strong>Mesnevi-i Nuriye</strong>[/TAVSIYE]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 404087, member: 27"] [NOT]Amma, kibriya ve azamet ve celâlin vahdete şehadetleri ise, o dahi Risale-i Nur’da parlak burhanlarıyla beyan edilmiş. Burada gayet muhtasar bir meâline işaret edilecek. [/NOT] Kibriya, Azamet ve Celal Bu üç hakikatın, kainatın her yerini kuşatması, kainatın tek elden çıktığını gösteriyor. Risale-i Nur'da çok yerlerde delilleriyle açıklanmış. Burada da kısa bir misalle, bu hakikatlerin ALLAH'ın birliğine delil olması izah edilecek. Bu ifadeler Allah'ın büyüklüğünü ve kudretini akla getiren ifadeler. Bu ifadeler karşımıza çıktığında küçük bir alan, daire aklımıza gelmiyor. Baştan başa bütün kainatı ve içindekileri aynı anda kuşatan bir büyüklük akla geliyor. [NOT]Meselâ, nasıl ki, güneşin azamet-i nuru ve kibriya-yı ziyası, perdesiz ve yakınında bulunan başka zayıf nurlara hiçbir cihetle ihtiyaç bırakmadığı ve tesir vermediği gibi, öyle de, kudret-i İlâhiyenin azamet ve kibriyası dahi, ayrı hiçbir kuvvete, hiçbir kudrete ihtiyaç bırakmadığı gibi, onlara hiçbir icadı, hiçbir hakikî tesiri vermez.[/NOT] Mesela güneşin önünde birçok perde var ve bu perdeler olduğu takdirde, başka nurlara ihtiyaç hasıl oluyor. Mesela maddenin kesafeti güneşe bir perde, ay bir perde, bulutlar bir perde, dünyanın yuvarlaklığı ve sürekli dönüyor olması bir perde, kapalı ve güneşe mukabil olmayan mekanlar bir perde ve sair.. Bu perdeler sebebiyledir ki, elektrik gibi aydınlatıcı başka nurlara, yani zaif nurlara muhtaç oluyoruz.. Bu perdelerin kalktığını düşündüğümüzde, yani bulut yok, ay yok, dönmek yok, dünyanın tamamı güneşe mukabil bir vaziyette olduğunu düşünürsek, bu durumda, elektrik yada başka herhangi bir aydınlatma unsuruna ihtiyacımız olmazdı. Kullanmış dahi olsak, güneşin ziyası onlara bir tesir vermezdi, yani güneşin ışığından daha fazla ışıtamazlardı, sönük kalırlardı. İşte nasıl güneş perdesiz olduğunda başka hiçbir nura ihtiyaç bırakmıyor..Öyle de güneş Onun Nur isminin bir tecellisi olan Zatın azameti ve kibriyası ve celali hiç bir perdeye hakiki manada tesir vermiyor. Ancak bazı durumlarda izzetine perde olması için sebebleri yaratmış, ta şekvalar izzetine gelmesin, onlarda kalsın. Risale-i Nur'dan esbabın neden var olduğunu anlatan bir kısım.. [TAVSIYE]Ey daire-i esbabdan zuhur eden işleri, hâdiseleri esbaba isnad eden gafil, cahil! Mal sahibi zannettiğin esbab, mal sahibi değillerdir. Asıl mal sahibi, onların arkasında iş gören kudret-i ezeliyedir. Onlar, ancak o kudretten gelen hakikî tesirleri ilân ve neşretmekle muvazzaftırlar. Demek, daire-i esbab, hükûmetin kalem dairesi hükmündedir ki, yukarıdan gelen emirlerin tebliğatı o daireden yapılıyor. Çünkü, izzet ve azamet perdeyi iktizâ eder; tevhid ve celâl dahi şirketi reddeder, tesiri esbaba vermiyor. Evet, Sultan-ı Ezelînin memurları vardır, ama icraatçıları değillerdir ki, saltanat ve rububiyetinde ortak olsunlar. Ancak o memurların vazifesi dellâllıktır ki, kudretin icraatını ilân ediyorlar. Veya o memurlar, nâzır müşahitlerdir ki, gördükleri evâmir-i tekviniyeye karşı yaptıkları itaat ve inkıyad ile istidatlarına göre bir nevi ibadet yapmış olurlar. Demek esbab, ancak ve ancak kudretin izzetini, rububiyetin haşmetini izhar için vaz edilmiş birtakım vasıtalardır. [B]Mesnevi-i Nuriye[/B][/TAVSIYE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Şualar
Şualar 7. Ders - Hakimiyet ve Kibriya Şirki Kabul Etmez, Reddeder..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst