Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Şualar
Şualar 5. Ders - Zahirî Çirkinlikler ve Ardındaki Güzellikler
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eddaî2" data-source="post: 374856" data-attributes="member: 1006563"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 54 - Zahirî Çirkinlikler ve Ardındaki Güzellikler</strong></p><p></p><p>[NOT]Hem, nebatat ve hayvanat âleminde gayet güzel, sevimli ve çok kıymettar san’atta olan zîhayatların bir dakikada gözünü açıp bu seyrangâh-ı kâinata bakar, dakikasıyla mahvolur, gider. Bu hali temâşâ ettikçe ciğerlerim sızlıyordu. Ağlamakla şekvâ etmek istiyor; “Neden geliyorlar, hiç durmadan gidiyorlar?” diye feleğe karşı kalbim dehşetli sualler soruyor ve böyle faidesiz, gayesiz, neticesiz, çabuk idam edilen bu masnucuklar gözümüz önünde bu kadar ihtimam ve dikkat ve san’at ve cihazat ve terbiye ve tedbir ile kıymettar bir surette icad edildikten sonra gayet ehemmiyetsiz paçavralar gibi parçalanıp hiçlik karanlıklarına atılmalarını gördükçe, kemâlâta meftun ve güzelliklere müptelâ ve kıymettar şeylere âşık olan bütün lâtifelerim ve duygularım feryad edip bağırıyorlardı ki: “Neden bunlara merhamet edilmiyor? Yazık değiller mi? Bu baş döndürücü deverandaki fenâ ve zevâl nereden gelip bu biçarelere musallat olmuş?” diye mukadderat-ı hayatiyenin dış yüzünde bulunan elîm keyfiyetleriyle kadere karşı müthiş itirazlar başladığı hengâmda, birden nur-u Kur’ân, sırr-ı îmân, lûtf u Rahmân ile tevhid imdadıma yetişti, o karanlıkları aydınlattı, benim bütün o “ah” ve “of”larımı “oh”lara ve o ağlamalarımı sürurlara ve o yazık demelerimi maşaallah, barekâllah’lara çevirdi; “Elhamdü lillahi alâ nûri’l-îmân” dedirtti. Çünkü, sırr-ı vahdetle şöyle gördüm ki:[/NOT]</p><p></p><p>Evet baharın gelişiyle birlikte, bir nevi haşri andıran manzara hepimizi etkilediği gibi, Üstad Hazretlerini de derinden etkiliyor. Üstadın ifadesiyle üçyüzbin nevinin birden hayat bulduğu bu mevsim, haşrin bir numunesini gösterdiği gibi, aynı zamanda insana sürur ve neşe de veriyor. </p><p></p><p>Yüzbinlerce tür hayvanat ve nabatat birden, ihtimamlı bir şekilde, hiç karıştırılmadan, fevkalade bir surette, maddi ve manevi tüm azalarımızı kendisiyle meşgul edecek güzellikte yaratılıyor. Ancak o canlılar gözümüzün önünde çok durmuyorlar. Kısa sürede gözden kayboluyorlar. Bazıları da var ki hayata mazhar olur olmaz kaybolup gidiyor, hayatı sönüyor. Fevkalade güzellikte yaratılan çiçekler, kısa bir süre sonra gözden kayboluyor. Rengarenk kelebekler bazısı birgün, bazısı birkaç gün yaşayıp kayboluyorlar. Bunun gibi çok güzellikler bir an yaşayıp ardından kaybolup gidiyor. Bu güzellikler içinde, firak ve zavali hatırlatan bu hazin durum Üstad Hazretlerini ve bizlerin ruhunu derinden derine yaralıyor. Neden bunca masraf ve sonrasında neden bu ayrılıklar ? Madem o kadar kısa kalacaklardı, o halde neden bu kadar güzel ve cazibedar yaratıldılar ? Bu gidişler merhametle izah edilebilir mi ? Üstad bu manzarayı tefekkür ederken, bu soruların cevabını arıyor. Yoksa maksat haşa kaderi ve Allah'ın bu muhteşem faaliyet-i azimesini sorgulamak değil. Maksat imani bir tefekkürün, bu hazin manzarayı nasıl birden bire sürura çevirdiğini göstermek. Evet Üstad Hazretleri aradığı bu suallerin cevabını imanın nurunda buluyor. İman o karanlıklı manzarayı birden ışıklandırıyor.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eddaî2, post: 374856, member: 1006563"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 54 - Zahirî Çirkinlikler ve Ardındaki Güzellikler[/b] [NOT]Hem, nebatat ve hayvanat âleminde gayet güzel, sevimli ve çok kıymettar san’atta olan zîhayatların bir dakikada gözünü açıp bu seyrangâh-ı kâinata bakar, dakikasıyla mahvolur, gider. Bu hali temâşâ ettikçe ciğerlerim sızlıyordu. Ağlamakla şekvâ etmek istiyor; “Neden geliyorlar, hiç durmadan gidiyorlar?” diye feleğe karşı kalbim dehşetli sualler soruyor ve böyle faidesiz, gayesiz, neticesiz, çabuk idam edilen bu masnucuklar gözümüz önünde bu kadar ihtimam ve dikkat ve san’at ve cihazat ve terbiye ve tedbir ile kıymettar bir surette icad edildikten sonra gayet ehemmiyetsiz paçavralar gibi parçalanıp hiçlik karanlıklarına atılmalarını gördükçe, kemâlâta meftun ve güzelliklere müptelâ ve kıymettar şeylere âşık olan bütün lâtifelerim ve duygularım feryad edip bağırıyorlardı ki: “Neden bunlara merhamet edilmiyor? Yazık değiller mi? Bu baş döndürücü deverandaki fenâ ve zevâl nereden gelip bu biçarelere musallat olmuş?” diye mukadderat-ı hayatiyenin dış yüzünde bulunan elîm keyfiyetleriyle kadere karşı müthiş itirazlar başladığı hengâmda, birden nur-u Kur’ân, sırr-ı îmân, lûtf u Rahmân ile tevhid imdadıma yetişti, o karanlıkları aydınlattı, benim bütün o “ah” ve “of”larımı “oh”lara ve o ağlamalarımı sürurlara ve o yazık demelerimi maşaallah, barekâllah’lara çevirdi; “Elhamdü lillahi alâ nûri’l-îmân” dedirtti. Çünkü, sırr-ı vahdetle şöyle gördüm ki:[/NOT] Evet baharın gelişiyle birlikte, bir nevi haşri andıran manzara hepimizi etkilediği gibi, Üstad Hazretlerini de derinden etkiliyor. Üstadın ifadesiyle üçyüzbin nevinin birden hayat bulduğu bu mevsim, haşrin bir numunesini gösterdiği gibi, aynı zamanda insana sürur ve neşe de veriyor. Yüzbinlerce tür hayvanat ve nabatat birden, ihtimamlı bir şekilde, hiç karıştırılmadan, fevkalade bir surette, maddi ve manevi tüm azalarımızı kendisiyle meşgul edecek güzellikte yaratılıyor. Ancak o canlılar gözümüzün önünde çok durmuyorlar. Kısa sürede gözden kayboluyorlar. Bazıları da var ki hayata mazhar olur olmaz kaybolup gidiyor, hayatı sönüyor. Fevkalade güzellikte yaratılan çiçekler, kısa bir süre sonra gözden kayboluyor. Rengarenk kelebekler bazısı birgün, bazısı birkaç gün yaşayıp kayboluyorlar. Bunun gibi çok güzellikler bir an yaşayıp ardından kaybolup gidiyor. Bu güzellikler içinde, firak ve zavali hatırlatan bu hazin durum Üstad Hazretlerini ve bizlerin ruhunu derinden derine yaralıyor. Neden bunca masraf ve sonrasında neden bu ayrılıklar ? Madem o kadar kısa kalacaklardı, o halde neden bu kadar güzel ve cazibedar yaratıldılar ? Bu gidişler merhametle izah edilebilir mi ? Üstad bu manzarayı tefekkür ederken, bu soruların cevabını arıyor. Yoksa maksat haşa kaderi ve Allah'ın bu muhteşem faaliyet-i azimesini sorgulamak değil. Maksat imani bir tefekkürün, bu hazin manzarayı nasıl birden bire sürura çevirdiğini göstermek. Evet Üstad Hazretleri aradığı bu suallerin cevabını imanın nurunda buluyor. İman o karanlıklı manzarayı birden ışıklandırıyor. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Şualar
Şualar 5. Ders - Zahirî Çirkinlikler ve Ardındaki Güzellikler
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst