Sözler 4. Ders - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhirdir.

Eddaî2

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

[NOT]Evet, rahmetin vücudu ve tahakkuku, güneş kadar zâhirdir.

[/NOT]
Nasıl ki gün aydınlık olunca anlıyoruz ki güneş var, aynen onun gibi, bizi tanımaktan çok uzak olan unsurların ve nimetlerin, bizim hayatımıza bariz bir şekilde hizmet etmesi de, rahmetin varlığını güneş gibi gösteriyor.


[NOT]Çünkü, nasıl merkezî bir nakış, her taraftan gelen atkı ve iplerin intizamından ve vaziyetlerinden hâsıl oluyor; öyle de, bu kâinatın daire-i kübrâsında bin bir ism-i İlâhînin cilvesinden uzanan nuranî atkılar, kâinat simasında öyle bir sikke-i rahmet içinde bir hâtem-i Rahîmiyeti ve bir nakş-ı şefkati dokuyor ve öyle bir hâtem-i inâyeti nescediyor ki, güneşten daha parlak kendini akıllara gösteriyor.


[/NOT]

Ve Rabbimizin cc. bütün isimleri ve sıfatları, yine Onun ism-i Azamından olan Rahman ve Rahim isimlerine hizmet ediyor denilebilir. Çünkü Onun merhameti olmasa varlığı vücuda getirmesi düşünülemez. Varlığın vücuda gelişi ilimle, kudretle, görmekle, duymakla, irade etmekle, Hayy ve Kayyum olmakla, kısacası Allah’ın cc. bütün isimleri ve sıfatları ile olabilir. Mesela Allah cc. rızkı, kudretiyle, ilmiyle, hayy oluşu ile, zihayatın ihtiyacını bilmek ve görmekle vs. yaratıyor. Yarattığı varlıklara şefkat ediyor ve merhameti var ki, ilmini de, kudretini de ve sair isim ve sıfatlarını da o merhamete, o şefkate hizmet ettiriyor denebilir. İşte nasıl bir nakış etraftan gelen birçok ipin merkezde işlenmesi ile ortaya çıkıyor; öyle de Allah’ın cc. kainatta tecelli eden bütün isim ve sıfatları da zihayatı ve bilhassa insanı merkeze alarak şefkat nakşını dokuyor. Ve bu kasıtlı şefkat ve yardımların, direkt olarak Allah'tan cc. geldiği güneş gibi kendini gösteriyor. Yalnız biz insanlar, Rabbimizin hikmet dairesinde yarattığı esbap perdesinden dolayı, bu kasıtlı şefkati ve yardımları her zaman fark edemiyoruz. Allah cc. nimetten mün’ime giden yolda cümlemize basiret versin, amin.
 

Eddaî2

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

[NOT]Evet, şems ve kameri, anâsır ve maâdini, nebâtat ve hayvânâtı, bir nakş-ı âzamın atkı ipleri gibi o bin bir isimlerin şuâlarıyla tanzim eden ve hayata hâdim eden ve nebâtî ve hayvânî olan umum validelerin gayet şirin ve fedakârâne şefkatleriyle şefkatini gösteren ve zevilhayatı hayat-ı insaniyeye musahhar eden ve ondan rububiyet-i İlâhiyenin gayet güzel ve şirin bir nakş-ı âzamını ve insanın ehemmiyetini gösteren ve en parlak rahmetini izhar eden o Rahmân-ı Zülcemâl, elbette kendi istiğnâ-yı mutlakına karşı, rahmetini ihtiyac-ı mutlak içindeki zîhayata ve insana makbul bir şefaatçi yapmış.[/NOT]


Bu kısımda da Rabbimizin rahmaniyetine ve rahimiyetine hizmet eden isim ve sıfatlarının tecellilerinden bir kaçını misal olarak görüyoruz. Hiçbirşeye ihtiyacı olmayan Cenab-ı Hak, sonsuz şefkatini, ihtiyaçlar ve acizlikler içinde yuvarlanan zihayata makbul bir şefaatçi yapmış. Yani o Rahman ve Rahim olmasaydı, bunca nimete mazhar olamazdık. İhtiyaç ve acizlik ne kadar şedit ise, rahmet o kadar perdesiz geliyor. Bir bebeğin doğar doğmaz kendisine en faydalı olan sütle karşılaşması gibi.


[NOT] Ey insan! Eğer insan isen, Bismillâhirrahmânirrahîm de, o şefaatçiyi bul.[/NOT]

Böyle makbul bir şefaatçiyi bulmak istiyor isek, Allah’ın izni dairesinde hareket etmeliyiz. Onun namına almalı, Onun namına vermeliyiz. Onun namına vermeyen gafillerden almamalıyız Her nimetin üzerinde Onun isim ve sıfatlarını okumalı, tefekkür etmeliyiz. Şükrümüzü esbaba değil, nimetlerin hakiki sahibi olan Rabbimize yapmalıyız ki bu şefaate nail olabilelim.

Sübhaneke la ilmelena illa ma allemtena inneke entel alimül hakim.

El-fatiha
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

Bir de o kadar Merhamet sahibi ki kuluna hem Rahman hem de Rahim sıfatlarıyla yardımda bulunmakta. ve önemli olanı RAHİM sıfatına uygun ve yaraşır olarak nimetlerinden yararlandığımız kullar olabilmek...
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

Kâinat, ilâhî hakîkatlerin tahsil edildiği bir dershâne; imtihan olunmak üzere dünyaya gönderilmiş olan cinler ve insanlar da, bu dershânenin talebeleri mesâbesindedir. Bu dershânedeki mânevî tahsil, son nefese kadar devam edecek, neticede insanoğlu, müsbet veya menfî amelleriyle toprağın sînesindeki yerini alacaktır.

Rabbimiz, bu dünyaya geliş ve buradan da ukbâya geçişin sır ve hikmetini lâyıkıyla idrâk edip hayatımızı ona göre tanzim edebilmemiz için, pek çok ilâhî beyanla bizleri irşâd etmektedir. Nitekim O’nun Kur’ân-ı Kerîm’den ilk emri; “Yaratan Rabbinin adıyla oku!”1dur. Bu âyetle murâd edilen en geniş mânâ ise;

Mü’minin, öncelikle Kur’ân’ı, kâinâtı, hâdisâtı ve bizzat kendi yaratılışını tefekkür edip bu ilâhî kudret akışları karşısında duygu ve fikir derinliğine varabilmesi, ardından da bütün bunların, zâhirî sebeplerle perdelenmiş esmâ-i ilâhiyye terkiplerinden ibâret olduğu idrâkine erebilmesidir. Son olarak da, hayatını bu hakîkatler ışığında şekillendirebilmesidir. Böylece gönlünü Hakk’ın cemâlî esmâsının müstesnâ bir tecellîgâhı kılabilme gayretiyle, yeryüzünde Allâh’ın şâhidi olarak, İslâm’ın nezâket, zarâfet ve güler yüzünü davranışlarında sergileyebilmesidir.
Yani gönüller, Cenâb-ı Hakk’ın “oku” emrine itaat çerçevesinde, mikrodan makro âlemlere kadar kâinattaki bütün varlıklarda mevcut olan Yüce Yaratıcı’nın kudret mühürlerini müşâhede ederek O’nun ism-i şerîfleriyle mânevî bir tahsilden, yani takvâ eğitiminden geçmelidir. Nasıl ki çiçekler hayatlarının devamı için dâimâ suya muhtaç*sa, kalpler de, feyz ve rûhâniyetin devamı için tak*vâ*ya muhtaçtır. Nitekim âyet-i kerîmede:

“…Allah’tan korkun (takvâ üzere olun!) Allah (size bilmediğinizi) öğretir!..” (el-Bakara, 282) buy*rul*muştur.
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

Cenâb-ı Hakk’ın Rahmân ve Rahîm es*mâ*sından hisse alıp bu ahlâk ile yaşayabilmek; ulaşılan her yere rahmet tevzî etmekle mümkündür. Zira merhamet, îmânın en güzîde meyvesi ve ilk neticesidir ki, mahrumlar için müşfik bir sığınak ve barınak olmayı gerektirir. Kur’ân-ı Kerîm’de karşımıza çıkan ilk iki esmâ-i ilâhiyye de Rahmân ve Rahîm’dir. Fâtiha Sûresi’nin başındaki besmeleyi, -o aslında başka bir sûrede geçen bir âyet olduğu hâlde- burada teberrüken kaydedilmiş kabul etsek bile, o sûrede de karşımıza ilk çıkan, Allâh’ın Rahman ve Rahîm esmâsıdır.
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

Mahlûkâta şâmil sayısız merhamet te*zâ*hür*le*rinden bir misal sadedinde, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeği sulayıveren gü*nah*kâr bir kadının ilâhî affa nâil olduğunu, buna mukâbil bir kedinin açlığını umursamayıp ölümüne sebebiyet veren bir kadının da bu merhametsizliğinden ötürü cehenneme dûçâr olduğunu beyân etmişlerdir. (Bkz. Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Selâm 151, 154, Birr 133)

Bu sebeple, günahları da sevapları da büyük-küçük diye ayırmamak ve hiçbirini önemsiz görmemek gerekir. Zira Allâh’ın rahmeti de gazabı da bâzen büyük, bâzen vasat, bâzen de küçük görünen şeylerden dolayı tecellî eder. Kula düşen, her durumda derin bir îman firâsetiyle davranmaktır.
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

Rabbimizin rahmet ve merhameti, gazabına gâliptir. Yani O, cezâyı hak eden nice günahkâr kullarını samimî bir tevbeyle affeder ve yine kullarının küçücük iyiliklerine bile şân-ı ulûhiyetine yaraşır bir cömertlikle bol bol ecir ihsân eder. Mü’min de dâimâ bu rahmet üslûbuyla hareket etmeli; helâk edici değil, ihyâ edici ve yeşertici bir rûha sahip olmaya çalışmalıdır.

Bu ilâhî ahlâkı yaşamanın bir misâlini Ebû Hüreyre ra şöyle nakleder:

“Biz bir gazâda kâfirlerin yok olması için Allah Rasûlü r’in bedduâ etmesini istedik. O ise; «Ben lânet etmek için değil, rahmet olarak gönderildim.» buyurdu.” (Müslim, Birr, 87)

Yine Rabbimiz, Rasûlü’nü; “…Mü’minlere karşı Raûf (son derece müşfik) ve Rahîm (son derece merhametli)dir.” (et-Tevbe, 128) şeklinde takdim ve taltif etmektedir. Yani ilâhî esmâdan olan “Raûf” ve “Rahîm”in, Rasûl’ünün en bâriz vasıflarından olduğunu beyân buyurmaktadır.

Mü’minler olarak bizler de gönlümüzü bir rahmet dergâhı kılarak Rahmân’ın kulu ve Rahmet Peygamberi’nin ümmeti olduğumuzu her fırsatta ispat etmeye gayret göstermeliyiz.

Rabbimiz cümlemizi, bütün ilâhî isim ve sıfatları üzerinde lâyıkıyla tefekkür eden, onların gerektirdiği güzel ahlâk ile yaşayan ve böylece ilâhî muhabbet ve dostluk iklîmine vâsıl olan kullarından eylesin!

Âmîn…
aLINTI.
 

pendüender

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 51 - Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhir

Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki, bütün envâ-ı mahlûkatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine lebbeyk dedirten Zât-ı Zülcelâl seni bilmesin, tanımasın, görmesin?

“Hattâ değil yalnız ihtiyar akraba, belki insanlara arkadaş verilen ve rızıkları insanların rızıkları içinde gönderilen kedi gibi bazı mahlûkların rızıkları dahi bereket suretinde geliyor.” Kedi ve köpek gibi mahluklar bize arkadaş olarak yollanmış bir kere. Barla’da yaşarken, “Dört kedi bana misafir geldiler,” der. Kendisine ancak yeten ekmeği kedilerin gelişiyle hem kendisine hem de bu dört kediye yetmeye başlar, hatta “çok kere de fazla kalırdı.” Bundan çıkardığı sonuç hepimiz için ibretliktir. “İşte şu hâl o derece tekerrür edip (tekrarlayıp) bana kanaat verdi ki, ben kedilerin bereketinden istifade ediyordum. Kati bir surette ilân ediyorum, onlar bana bâr (yük) değil. Hem onlar benden değil, ben onlardan minnet alırdım.”
 

Muvahhid1

Well-known member
Cevap: 4. Ders: Rahmetin Vücudu ve Tahakkuku Güneş Kadar Zâhirdir.

Hayvânâtın en âciz ve en zayıfı, yavrulardır.

Halbuki, rahmetin en şirin ve en güzel cilvesine mazhar, yine onlardır.

Yuvadaki bir yavrunun aczi, en ağır şartlarda dahi annesini mutî bir nefer gibi, rahmetin cilvesi istihdam ediyor.
 
Üst