Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Risale-i Nur'da Geçen Ansiklopedik Bilgiler
RUFÂÎ (Ahmed er-Rüfâî)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Kýrýk Testi" data-source="post: 235720" data-attributes="member: 358"><p>Rüfâiyye tarikatının kurucusudur. Asıl adı Seyyid Ahmet bin Alî el-Mekkî bin Yahyâ er-Rüfâî’dir. Hicrî 512’de Bağdat ile Basra arasında kalan Batâih Bölgesinde Ümmüabîde köyünde doğdu. Rüfâî’nin Hz. Hüseyin’in (r.a.) soyundan gelen bir seyyid olduğunda bütün kaynaklar ittifak halindedir. </p><p></p><p>Babası vefat ettiğinde yedi yaşında olan Ahmed er-Rüfâî’yi, devrin büyük tasavvuf âlimlerinden olan dayısı Mansûr el-Batâihî himayesi altına aldı. Kur’an öğrenimini ve hıfzını tamamladıktan sonra, Ali Ebü’l-Fazl el-Vâsıtî ve devrin diğer âlim ve mutasavvıflarından İslâmî ilimleri öğrendi. Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin Şâfiî Fıkhı ile ilgili Kitâbü’t-Tenbîh isimli eserini okudu. Vâsıtî ona icâzet verdi ve hırkasını giydirdi. <strong>“Herkes üstadıyla ben ise talebem Rüfâî ile iftihar ederim”</strong> diyen Vâsıtî, zâhir ve bâtın (maddî ve mânevî) ilimlerine sahip bir âlim ve sûfî olduğunu belirtmek üzere ona <strong>“Ebü’l-Âlemeyn” (İki Âlemin Babası)</strong> ünvanını verdi. Ahmed er-Rüfâî, Vâsıtî’nin vefatından sonra dayısı Mansûr el-Batâihî’nin terbiye ve irşad halkasına girdi. Batâihî, Rüifâî’ye hilâfet ve “Şeyhü’ş-Şüyûh” (Şeyhlerin Şeyhi) ünvanını vererek kendisine bağlı bütün tekkelerin şeyhliğini de bıraktı. Bundan sonra, Rüfâî, Batâihî’nin isteğiyle Ümmüabîde’deki tekkeye yerleşip müridlerin irşad ve terbiyesiyle meşgul olmaya başladı.</p><p></p><p><strong>Kaynaklar onu âlim, muhaddis (hadis âlimi), Şâfiî fakihi (İslâm hukukçusu) ve müfessir (tefsir âlimi) bir sûfî olarak tanıtırlar.</strong> Hakkındaki kayıtlardan, onun Abbasî Halifelerinden hürmet gören, devrinin tanınmış ve itibarlı bir sûfîsi olduğu anlaşılmaktadır. İslâm âlimleri Ahmed er-Rüfâî’nin menkıbe ve eserlerinde görülen tasavvuf ve tarikat anlayışını Kitap ve Sünnete tamamen uygun olarak görmüşlerdir. Dört büyük kutubdan biri kabul edilen Ahmed er-Rüfâî’nin kendisinin telif ettiği günümüze kadar intikal etmiş tek eseri el-Hikemü’r-Rüfâ’iyye’dir. </p><p></p><p>Ahmed er-Rüfâî şiddetli bir hastalık sonucu 23 Eylül 1182’de Hakkın rahmetine kavuştu. Kabri Bağdat’ın güneyinde Vâsıt yakınlarındadır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Kýrýk Testi, post: 235720, member: 358"] Rüfâiyye tarikatının kurucusudur. Asıl adı Seyyid Ahmet bin Alî el-Mekkî bin Yahyâ er-Rüfâî’dir. Hicrî 512’de Bağdat ile Basra arasında kalan Batâih Bölgesinde Ümmüabîde köyünde doğdu. Rüfâî’nin Hz. Hüseyin’in (r.a.) soyundan gelen bir seyyid olduğunda bütün kaynaklar ittifak halindedir. Babası vefat ettiğinde yedi yaşında olan Ahmed er-Rüfâî’yi, devrin büyük tasavvuf âlimlerinden olan dayısı Mansûr el-Batâihî himayesi altına aldı. Kur’an öğrenimini ve hıfzını tamamladıktan sonra, Ali Ebü’l-Fazl el-Vâsıtî ve devrin diğer âlim ve mutasavvıflarından İslâmî ilimleri öğrendi. Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin Şâfiî Fıkhı ile ilgili Kitâbü’t-Tenbîh isimli eserini okudu. Vâsıtî ona icâzet verdi ve hırkasını giydirdi. [B]“Herkes üstadıyla ben ise talebem Rüfâî ile iftihar ederim”[/B] diyen Vâsıtî, zâhir ve bâtın (maddî ve mânevî) ilimlerine sahip bir âlim ve sûfî olduğunu belirtmek üzere ona [B]“Ebü’l-Âlemeyn” (İki Âlemin Babası)[/B] ünvanını verdi. Ahmed er-Rüfâî, Vâsıtî’nin vefatından sonra dayısı Mansûr el-Batâihî’nin terbiye ve irşad halkasına girdi. Batâihî, Rüifâî’ye hilâfet ve “Şeyhü’ş-Şüyûh” (Şeyhlerin Şeyhi) ünvanını vererek kendisine bağlı bütün tekkelerin şeyhliğini de bıraktı. Bundan sonra, Rüfâî, Batâihî’nin isteğiyle Ümmüabîde’deki tekkeye yerleşip müridlerin irşad ve terbiyesiyle meşgul olmaya başladı. [B]Kaynaklar onu âlim, muhaddis (hadis âlimi), Şâfiî fakihi (İslâm hukukçusu) ve müfessir (tefsir âlimi) bir sûfî olarak tanıtırlar.[/B] Hakkındaki kayıtlardan, onun Abbasî Halifelerinden hürmet gören, devrinin tanınmış ve itibarlı bir sûfîsi olduğu anlaşılmaktadır. İslâm âlimleri Ahmed er-Rüfâî’nin menkıbe ve eserlerinde görülen tasavvuf ve tarikat anlayışını Kitap ve Sünnete tamamen uygun olarak görmüşlerdir. Dört büyük kutubdan biri kabul edilen Ahmed er-Rüfâî’nin kendisinin telif ettiği günümüze kadar intikal etmiş tek eseri el-Hikemü’r-Rüfâ’iyye’dir. Ahmed er-Rüfâî şiddetli bir hastalık sonucu 23 Eylül 1182’de Hakkın rahmetine kavuştu. Kabri Bağdat’ın güneyinde Vâsıt yakınlarındadır. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Risale-i Nur'da Geçen Ansiklopedik Bilgiler
RUFÂÎ (Ahmed er-Rüfâî)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst