Risale-i Nur'un has şakirdleri olduğuna sebeb nedir?

Ahmet.1

Well-known member
Kastamonu Lahikası

İşarat-ı Kur'aniye Risalesi'nde, Fatiha'nın âhirinde sırat-ı müstakim ashabı ki, ﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻧْﻌَﻤْﺖَ ﻋَﻠَﻴْﻬِﻢْ "Nimet ve lütfuna mazhar ettiğin kimseler..." Fatiha Sûresi, 1:7.) âyetiyle tarif edilen taife içinde, hem ﻻَ ﺗَﺰَﺍﻝُ ﻃَٓﺎﺋِﻔَﺔٌ ﻣِﻦْ ﺍُﻣَّﺘِﻰ Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir.) ilâ âhir... hadîsinin âhirzamanda gösterdikleri mücahidler içinde ve hem Ve-l'Asrı Suresi'nin ﺍِﻻَّ ﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍَﻣَﻨُﻮﺍ "iman edenler müstesna." Asr Sûresi, 103:3.) dan başlayan üç cümlenin mana-yı işarîsinde hususî bir surette bir ferdi, Risale-i Nur'un has şakirdleri olduğuna sebeb nedir ve vech-i tahsisi nedir?

Elcevab:
Sebebi ise; Risale-i Nur, yüze yakın din tılsımlarını ve hakaik-i Kur'aniyenin muammalarını hall ve keşfetmiştir ki; her bir tılsımın bilinmemesinden çok insanlar şübehata ve şükûke düşüp, tereddüdlerden kurtulamayıp, bazan imanını kaybederdi. Şimdi bütün dinsizler toplansalar, o tılsımların keşfinden sonra galebe edemezler. Yirmisekizinci Mektub'daki İnayat-ı Seb'ada bir kısmına işaret edilmiş. İnşâallah bir zaman o tılsımlar, müstakil bir risalede cem' edilecek.


Said Nursi
 

Ahmet.1

Well-known member
Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsi ve o şahs-ı manevîyi temsil eden has şakirdlerinin şahs-ı manevîsi"Ferîd" makamına mazhar oldukları için, değil hususî bir memleketin kutbu, belki -ekseriyet-i mutlaka ile- Hicaz'da bulunan kutb-u a'zamın tasarrufundan hariç olduğu.. ve onun hükmü altına girmeye mecbur değil. Her zamanda bulunan iki imam gibi, onu yani kutb-u a'zamı, tanımağa mecbur olmuyor. Ben eskide Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsini, o imamlardan birisini zannediyordum. Şimdi anlıyorum ki; Gavs-ı A'zam'da kutbiyet ve gavsiyetle beraber "ferdiyet" dahi bulunduğundan, âhirzamandaki şakirdlerinin bağlandığı Risalet-ün Nur, o ferdiyet makamının mazharıdır.

Said Nursi
 
Üst