Risale Açıklamalı 4 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

Huseyni

Müdavim
Allahın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize ve üzerimize olsun.

Bu ayın son açıklamalı risale dersinde yine tevhid ile alakalı bir ders işlemeyi uygun gördük.

Anladıklarınızı paylaşmaya ve dersimize katılımlarınızı bekliyoruz.

[BILGI]Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbânî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır.

Evet, hadsiz cemâl ve kemâlât-ı İlâhiye ve nihayetsiz mehasin ve hüsn-ü Rabbânî ve hesapsız ihsanat ve bahâ-i Rahmânî ve gayetsiz kemâl-i cemâl-i Samedânî, ancak vahdet âyinesinde ve vahdet vasıtasıyla, şecere-i hilkatin nihâyâtındaki cüz’iyâtın simalarında temerküz eden cilve-i esmâda görünür. Meselâ, iktidarsız ve ihtiyarsız bir yavrunun imdadına umulmadık bir yerden, yani kan ve fışkı ortasından beyaz, safi, temiz bir süt göndermek olan cüz’î fiil ise, tevhid nazarıyla bakıldığı vakit, birden, bütün yavruların pek çok harikulâde ve pek çok şefkatkârâne olan küllî ve umumî iaşeleri ve validelerini onlara musahhar etmeleriyle rahmet-i Rahmân’ın cemâl-i lâyezâlîsi kemâl-i şâşaa ile görünür. Eğer tevhid nazarıyla bakılmazsa, o cemâl gizlenir ve o cüz’î iaşe dahi esbaba ve tesadüfe ve tabiata havale edilir, bütün bütün kıymetini, belki mahiyetini kaybeder.

İkinci Şua[/BILGI]
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

Bismillah;

Bu dersimizi anlayabilmemiz için en evvel Tevhidin anlamını iyice idrak edip anlamak gerek;Hatırlayalım Tevhidin ne anlama geldiğini ;Allah'ı her konuda tek, eşsiz ve varlık sebebi olarak kabul etmektir..Yani bir olan yüce Allah'ı (cc.) Tertemiz bir iman la tasfik etmektir.

Bu nedenle her zaman Yüce Allah’ın varlığını bilip, tüm işleri yaptıranın, her olayı düzene koyanın O olduğunu unutmamak gerekir. Örneğin hastalanan bir kişi ilacın ya da doktorun kendisini iyileştireceğini düşünürse gizli şirk hatasına düşmüş olur. Oysa burada Yüce Allah’ın Şafi (Şifa veren) sıfatı hatırlanmalı, ilaç ve doktorun ise kişinin iyileşmesinde vesile olacağı, şifanın ancak Allah’ın dilemesiyle gerçekleşeceği asla unutulmamalıdır

. Bunun gibi, kişi eğer bir işi “Ben yapıyorum” diye düşünürse ya da davranışlarını Allah’ı değil yalnızca insanları memnun edecek şekilde düzenlerse yine gaflete düşerek Allah’a gizli şirk koşmuş olur. Oysa Rabbimiz kullarına katıksız bir imanı şart koşmuş ve onlara müşriklerden olmamayı emretmiştir..
 

faris

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

Hüseyin abi sizinde dediğiniz gibi diğer derslerde de Tevhidin farklı pencerelerini öğrenmiştik. Bu ders ile de kainattaki her cismi ve hissi güzelliğin ve olgunluğun Tevhiddeki tezahürünü öğreniyoruz.

Tevhid ve vahdetin ayrılmaz bir bütün olduğunu ve ikisi beraber bakıldığında ancak bu güzellikleri keşfedebileceğimizi cemal-i ilahi ve kemal-i rabbani tezahür eder sözüyle anlyabiliyoruz. Nasıl ki suyun olabilmesi için hidrojen ve oksijenin olması gerekir işte öyle de tevhid ve vahdet ile beraber Allahın cemali ve kemali ortaya çıkacaktır. Ustad r.a. bu meseleyi daha iyi anlayabilmemiz için kan ve irin arasından hiç olmaması gereken ve canlılardaki bütün besin ihtiyaçlarını karşılayabilecek sütün verilmesi, hatta öyle ki yeni doğan bir canlı belirli bir süreye kadar sadece bu süt gıdası ile beslenmekte ve bunun dışında ek bir gıdaya ihtiyaç duymadan hayata tam uyum sağlamasını sağlamakta. Böyle bir gıda kessen kan akacak olan hazine-i rahmet çeşmesinden rahmet ile inanan inanmayan herkese gönderilmekte. Nasıl ki ben annemden emdiğim süt ile hayata tutunmuş isem ahmette öyle mehmet öyle danada öyle kuzuda öyle hakeza.. Ama buradaki bu güzelliği görebilmek ve bu olgunluğu kavrayabilmek ancak tevhid ve vahdet gözlüklerini takmak ile olabilmekte. Yoksa bu manada bakılmaz ise emdiğimiz süt annemizin sütü aldığımız süt inek sütü olacaktır. Bu hakikat bilinmeyecek belki nankörlük edilecek ve daha vahim sonuçlar ortaya çıkabilecek. Hem La ilahe illallah diyeceğiz hemde O'nun rahmeti ile gönderdiklerini vesilelere, sebeplere ihtiyari ve gücü ve kabiliyeti olmayana vereceğiz..
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

Meselâ, iktidarsız ve ihtiyarsız bir yavrunun imdadına umulmadık bir yerden, yani kan ve fışkı ortasından beyaz, safi, temiz bir süt göndermek olan cüz’î fiil ise, tevhid nazarıyla bakıldığı vakit, birden, bütün yavruların pek çok harikulâde ve pek çok şefkatkârâne olan küllî ve umumî iaşeleri ve validelerini onlara musahhar etmeleriyle rahmet-i Rahmân’ın cemâl-i lâyezâlîsi kemâl-i şâşaa ile görünür. Eğer tevhid nazarıyla bakılmazsa, o cemâl gizlenir ve o cüz’î iaşe dahi esbaba ve tesadüfe ve tabiata havale edilir, bütün bütün kıymetini, belki mahiyetini kaybeder.

İkinci Şua



Kur'an ayetlerinde de ve Onun bir tefsiri olan Risale-i Nur'da da nazarlarımız en çok alışık olduğumuz ve de en çok gaflet ettiğimiz şeylere çevriliyor. Bir yavrunun iaşesi rızıklanması hemen herkesin gördüğü birşeydir. Daha nice canlıların da rızıklandıklarına sürekli şahit oluyoruz. Bu kadar gözümüz önünde olan birşeyde bile o derece gaflete düşüyoruz ki; yavrunun beslenmesini annesine, babasına, yakınlarına, ve sair sebeplere taksim edebiliyoruz. Böyle bir bakış açısı ile de yavrunun beslenmesinde Allahın cemali ve kemali isimlerinin tecellileri ve o tefekküri bakış açısından gelen huzur, güzellikler gizleniyor, saklı kalıyor.

Farkı anlamak zor değil. O yavruyu beslenirken izleyelim. Kusurlu, hatalarını ve doğrularını bile ayırt edemeyen, aciz, fakir, hastalıklara müptela, kendi rızkını bile temin etmekten aciz olan bir insanın onu beslediğini düşünmek mi daha huzur verici, yoksa hiç birşeye ihtiyaç halinde olmayan, bütün kusur ve noksanlardan münezzeh, sonsuz şefkat sahibi ki, bu şefkatini yavrunun beslenmesi için, annesine rahmetinin küçücük bir tecellisinden vererek hizmetkar ve vesile yapmış Allah'ın rızıklandırmasını düşünmekmi daha huzur vericidir ?
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

Meselâ, iktidarsız ve ihtiyarsız bir yavrunun imdadına umulmadık bir yerden, yani kan ve fışkı ortasından beyaz, safi, temiz bir süt göndermek olan cüz’î fiil ise, tevhid nazarıyla bakıldığı vakit, birden, bütün yavruların pek çok harikulâde ve pek çok şefkatkârâne olan küllî ve umumî iaşeleri ve validelerini onlara musahhar etmeleriyle rahmet-i Rahmân’ın cemâl-i lâyezâlîsi kemâl-i şâşaa ile görünür. Eğer tevhid nazarıyla bakılmazsa, o cemâl gizlenir ve o cüz’î iaşe dahi esbaba ve tesadüfe ve tabiata havale edilir, bütün bütün kıymetini, belki mahiyetini kaybeder.

İkinci Şua



Kur'an ayetlerinde de ve Onun bir tefsiri olan Risale-i Nur'da da nazarlarımız en çok alışık olduğumuz ve de en çok gaflet ettiğimiz şeylere çevriliyor. Bir yavrunun iaşesi rızıklanması hemen herkesin gördüğü birşeydir. Daha nice canlıların da rızıklandıklarına sürekli şahit oluyoruz. Bu kadar gözümüz önünde olan birşeyde bile o derece gaflete düşüyoruz ki; yavrunun beslenmesini annesine, babasına, yakınlarına, ve sair sebeplere taksim edebiliyoruz. Böyle bir bakış açısı ile de yavrunun beslenmesinde Allahın cemali ve kemali isimlerinin tecellileri ve o tefekküri bakış açısından gelen huzur, güzellikler gizleniyor, saklı kalıyor.

Farkı anlamak zor değil. O yavruyu beslenirken izleyelim. Kusurlu, hatalarını ve doğrularını bile ayırt edemeyen, aciz, fakir, hastalıklara müptela, kendi rızkını bile temin etmekten aciz olan bir insanın onu beslediğini düşünmek mi daha huzur verici, yoksa hiç birşeye ihtiyaç halinde olmayan, bütün kusur ve noksanlardan münezzeh, sonsuz şefkat sahibi ki, bu şefkatini yavrunun beslenmesi için, annesine rahmetinin küçücük bir tecellisinden vererek hizmetkar ve vesile yapmış Allah'ın rızıklandırmasını düşünmekmi daha huzur vericidir ?
Allah (c.c) razı olsun hocam ..Vermiş olduğunuz örnek oldukça tatmin edici ..

kainattaki olaylara tevhid ve iman nazarı ile bakılmazsa, her şey basitleşip kıymetsiz bir vaziyete girer.... Ama tevhid ve iman gözlüğü ile bakılırsa, Allah’ın sonsuz ikram ve ihsanları parlar, nihayetsiz bir şükre kapı açar.
 

topraktoprak

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

"Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbânî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır."

Maddi ışık nasıl eşyayı görmemizi sağlıyor ise tevhit de manevi bir ışık olup eşyanın içyüzünü ve hakikatini görmemizi sağlıyor. Tevhidin nazarı ve ışığı ile eşyaya bakıldığı zaman, eşyanın ne kadar mükemmel bir sanat ve kainat kadar kıymetli bir eser olduğu anlaşılıyor.

Mesela, bir elma küçük bir nimet küçük bir yenilecek meyve iken iman ve tevhidin nazarı ile bakıldığı zaman bütün kainat ile alakalı ve Allah’ın bütün isim ve sıfatlarına işaret eden dev bir levha dev bir ayna şekline çevriliyor. Şöyle ki:

Elmanın icadı ve yaratılması için bütün kainat fabrikasının işlemesi ve çalışması gerekiyor. Zira elmanın vücudu için toprak lazım, hava lazım, su lazım, güneş lazım, elementler lazım... Derken dolaylı ve dolaysız bütün kainatı istila eden sebeplerin hepsi elmanın vücudunda cem olmuştur. Öyle ise elmayı yapan Zatın bütün kainata ve sebeplere hükmünün geçmesi gerekiyor. Bir sebep başkasının olsa elma vücuda gelmez; mesela güneş başka bir zatın olsa elma ne ile kızaracak. Demek elma öyle bir sanat ki bütün kainat kadar önemli, bütün sebepler kadar kuvvetli bir şekilde bize tevhidi ihtar ve ikaz ediyor. Allah elmayı tevhit manasını ihtar ve ikaz etme noktasından kainat kadar beliğ ve fasih yapmıştır.

Yalnız elmadaki bu ihtar ve ikazlar ancak iman ve tevhid gözlüğü ile okunabiliyor. Tevhid bir ışık elma ise ışığın üstüne düştüğü bir sanattır. Her ikisi birbirlerini tamamlıyor, birisi olmasa maksat anlaşılmaz. Elmayı en ince ayrıntına kadar inceleyen bir ziraat mühendisinde iman ve tevhid gözlüğü yoksa bu yazıları ve ihtarları okuyamaz. Sadece elmanın kalıp ve maddesini anlar, ama o elma üstünde tecelli eden Allah’ın binlerce isminin manasını ve hakikatini göremez.

Tevhid ikisiri ve ışığı olmadan kainatın sırları ve hikmetleri anlaşılmaz. Üstad Hazretleri bu Birinci Meyve'de tevhid iksiri ve ışığını üç küçük olay üstünde gösteriyor:

Birincisi, bir yavrunun harika bir şekilde rızıklandırılması, ikincisi bir hastanın harika bir şekilde şifalandırılması ve üçüncüsü olarak bir adamın hidayet nimetine erişmesindeki harika ve mükemmel nimetler ve tevhide olan işaretler iman gözlüğü ile gösteriliyor.

Şayet bu üç küçük hadiseye iman ve tevhid gözlüğü ile bakılmaz ise orada parlayan harika delil ve işaretler söner gider ve o nimetler adi ve basit sebeplerden bilinir, denilerek iman ve küfür bakış açısının farkına işaret ediliyor
Sorularla Risale
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 15 - Tevhid Nazarıyla Bakmak

Allah razı olsun
Vahdet Allah'ın bir olması Tevhid de buna inanmak demek değil mi?

Evet kardeşim. Vahdet Allahın birliği, tevhid de Allahın birliğine inanmak. Allahın birlik tecellilerine şahit olduğumuz nisbette, tevhid inancımız taklidden tahkike dönüşüyor.
 
Z

Ziyaretçi

Misafir
Ve keza, herbir zîhayat, çok isim ve sıfatların tecellîsine mazhardır. Meselâ, bir zîhayat vücuda geldiğinde Bâri isminin cilvesine, teşekkülünde Musavvir sıfatının cilvesine, gıdalandığı zaman Rezzak isminin cilvesine, hastalıktan şifa bulduğunda, Şâfi isminin tecellîsine, ve hâkezâ, tesirde mütesanit, âsârda mütehalif, çok sıfat ve isimlere mazhardır. Bu sıfatların ve isimlerin hedefleri bir olduğundan, elbette müsemmâları da bir olur. İşte her bir zîhayat, şu mazhariyetle Hâlıkın bir olduğuna dair olan şehadetini, اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ 1 ile ilân eder.

selamün aleyküm.

Bu cümleyi izah edermisiniz? özellikle "ve hâkezâ, tesirde mütesanit, âsârda mütehalif, çok sıfat ve isimlere mazhardır. Bu sıfatların ve isimlerin hedefleri bir olduğundan, elbette müsemmâları da bir olur." bu kısmı?
 

Bahtiyar

Active member
Ve keza, herbir zîhayat, çok isim ve sıfatların tecellîsine mazhardır. Meselâ, bir zîhayat vücuda geldiğinde Bâri isminin cilvesine, teşekkülünde Musavvir sıfatının cilvesine, gıdalandığı zaman Rezzak isminin cilvesine, hastalıktan şifa bulduğunda, Şâfi isminin tecellîsine, ve hâkezâ, tesirde mütesanit, âsârda mütehalif, çok sıfat ve isimlere mazhardır. Bu sıfatların ve isimlerin hedefleri bir olduğundan, elbette müsemmâları da bir olur. İşte her bir zîhayat, şu mazhariyetle Hâlıkın bir olduğuna dair olan şehadetini, اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ 1 ile ilân eder.

selamün aleyküm.

Bu cümleyi izah edermisiniz? özellikle "ve hâkezâ, tesirde mütesanit, âsârda mütehalif, çok sıfat ve isimlere mazhardır. Bu sıfatların ve isimlerin hedefleri bir olduğundan, elbette müsemmâları da bir olur." bu kısmı?
herbir zîhayat, çok isim ve sıfatların tecellîsine mazhardır. ÇOK İSİM VE SIFATLARIN tecellisine mazhar olan ne ? HER BİR ZİHAYAT. isimler ve sıfatlar hayatlı ,canlı varlıkta ortaya çıkıyor ,görülüyor,biliniyor.Bu isimlerin,sıfatlarıN HEDEFİ HAYATTIR,HAYATIN DEVAMIDIR.
- "bir canlı vucuda geldiğinde bari isminin cilvesine mazhar oluyor," bu yaşam koşullarına uygun yaratılıyor ,mesela hava teneffüs etmesi için vucudunda uygun aletlerle geliyor.yaşamı devam ediyor.
- "teşekkülünde Musavvir cilvesine", o canlının yaşamasına uygun bir şekil verilmiş. biyoloji bilen arkadaş varsa o bu kısımları daha ilmi tamamlar benim aklıma gelen , burunda delik olması yaşaması için havaya ihtiyacı var canlının şekil verilirken ona göre verilmiş . Rızkını parçalaması için ona uygun şekilde diş verilmiş hakeza.
- "gıdalandığı zaman Rezzak isminin cilvesine,"yaşamasını için gıdaya ihtiyacı var , Rezzak ismi hayatın devamını hedef ediyor.
- "tesirde mütesanit" Bal Rızıktır. Hasta olan kişi bal yiyor gıdalanıyor Rezzak isminin tecellisine mazhar oluyor.Aynı zamanda şifa buluyor Şafi isminin tecellisine mazhar oluyor.Tesirde birbiriyle dayanışmada kuvvet vermekteler
"âsârda mütehalif" örneyin koyun ot yiyor , ortaya çıkan eser ot gibi olmuyor , mesela tüyleri ot gibi ot şeklinde olmuyor. ortaya çıkan eser canlının hayatının devamını hedef alıyor.Rezak ismiyle , musavir sıfatı eser de muhalif uygun düşmüyor ama hedef bir.ot yiyip ot gibi olsaydı koyun nun hayatının devamı olmazdı.Bir örnekti diğer canlılara kıyas edilsin.
"Bu sıfatların ve isimlerin hedefleri bir olduğundan, elbette müsemmâları da bir olur." çok isim ve sıfatlar her bir canlıda ortaya çıkıyor, Hedefleri hayat ,hayatın devamı , (bu isim ve sıfatların mazhariyetininde devamı demekte oluyor) hedefleri bir olunca elbette isimlerin sahibide bir olur...
Soru için teşekkür ederim teşvik edici oldu. Risale-i nur gibi bir eserle tanıştırdığı kendini onunla tanıttırdığı için Rabbimize hadsiz şükrediyoruz.Şükretmeliyiz.Bizi Rabbimize karşı minnetdarlığa vesile olan Aziz Üstadımızdan Allah ebeden razı olsun amin ...
 
Üst