Ömrü Uzun Sanmak!

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Ömrü Uzun Sanmak!



Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Evet, onları da, atalarını da barındırdık. Nihayet ömür kendilerine (hiç bitmeyecek gibi) uzun geldi...” (Enbiyâ, 44)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Ömrün uzunu, Allah’a itaat yolunda geçen ömürdür.” (Münâvî, Feyzü’l-kadir, 4,140)

Allah Kelamı’nın bir hususiyeti de şu olmalı; insanlardan bir gurubun (mesela inkârcılarla münafıkların) düştüğü yanlışlara işaret edilirken, aynı zamanda insanlığın ortak yanılgısı dile getirilmiş oluyor. Nitekim konumuzu teşkil eden ayet-i kerimede, insanın düştüğü başlıca yanlışlardan birine dikkat çekiliyor: Ömrü uzun sanmak. Sahip olduğu imkânlarla birlikte bulunduğu konumda uzun süre kalacağını zannetmek. Elindeki imkânları sırf kendi becerisiyle kazandığı zehabına kapılarak bunları kimsenin elinden alamayacağını düşünmek…

Bu noktada, ilk başta zikredilen sorulara cevap olmak üzere; hayatın bilinmezliklerle kuşatılmış olması ve sonlu olması, ömrün ne zaman sona ereceğinin meçhul olması ve onu hangi kalitede geçeceğinin bilinmemesi, hayatın insana uzun gelmesinin sebepleri olarak sayılabilir…

Kanaatimizce bunlarla birlikte, insana ömrün uzun gelmesinin en önemli sebebi, elinden kayıp gitmekte olan imkânların tedrîcen alınıyor olmasıdır. İnsan bir çiçeğin büyümesini gözlemleyemediği gibi, an-be an elinden kayıp gidenlerin peyderpey gidişini hissedemiyor. Her gün milyarlarca hücresini kaybettiğini, biraz daha öldüğünü hissedemiyor. Her şeyin yerli yerince durmakta olduğunu sanıyor. Bu da onu, hayatta uzun süre aynı konumda kalacağı zannına götürüyor…

Hâlbuki ömür, iradesini ne yönde kullanacağına bakmak üzere Allah’ın insana emaneten tanıdığı sürenin adıdır. Ve bu noktada ondan emanete hıyanet etmemesi beklenir. Müslümanın ise ayrıca bir sorumluluğu vardır; o da kendisine bahşedilen nimetlerden mutlaka hesaba çekileceği bilincini diri tutmaktır. Dünyaya nisbetle ahiretin daha hayırlı ve kalıcı olduğunu hatırdan çıkarmamaktır. (Cafer Durmuş, Altınoluk Dergisi Aralık-2010)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Kerîm: Keremi, yardımı ve ikramı sonsuz olan, hiçbir karşılık beklemeden veren, ihsan eden, cömertlikte, eli açıklıkta tek olan, her türlü iyiliğin, faziletin sahibi olan demektir.

Kısa Günün Kârı

Bütün zamanlarını bu dünya hayatına harcayıp, ibadete zaman ayıramayanlar, ebedî saadetlerini tehlikeye atmış olurlar. Zamanın seyri hiç kesilmeden devam ettiğine göre, kaybedilen bir anı yeniden kazanmaya imkân yoktur. Zaman her an, en iyi biçimde değerlendirilerek yaşanmalıdır.
 
Üst