Nurâni Nakışlar..

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
3063250-lg.jpg



Demek herbir şeyde, hususan zîhayatlarda öyle hârika bir nakış, öyle mu'cizekâr bir san'at var ki;
onu öyle yapan ve öyle mânidar nakşeden, bütün eşyayı yapabilir ve bütün eşyayı yapan, elbette o olacaktır.
Demek, bütün eşyayı yapamayan, birtek şeyi icâd edemez.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi



İşte ey gâfil! Şu kâinatın yüzüne bak ki;

birbiri içinde hadsiz mektubât-ı Samedâniye hükmünde olan sahaif-i mevcudât ve herbir mektub üstünde hadsiz sikke-i tevhid mühürleriyle temhîr edilmiş bütün bu mühürlerin şehâdetlerini kim tekzib edebilir? Hangi kuvvet onları susturabilir?
Kalb kulağı ile hangisini dinlesen,
"Eşhedüenlailaheillallah" dediğini işitirsin.



Sözler | Otuz Üçüncü Söz
 

NİSANUR

Well-known member

Şimdi bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara…

Yerden, dağlardan kaynamaları TESADÜFÎ değildir. Çünki onlara terettüb eden âsâr-ı rahmet olan faidelerin ve semerelerin şehadetiyle ve dağlarda bir mizan-ı hacetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mizan-ı hikmetle gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki;

bir Rabb-ı Hakîm’in teshiriyle ve iddiharıyladır.

Ve kaynamaları ise, O’nun emrine HEYECANLA imtisal etmeleridir.



33. Söz; 20. Pencere
 

NİSANUR

Well-known member
mc3bckemmel.jpg

“Bütün mevcûdâtta sebeb-i medh ü senâ (övgüye vesîle) olan kemâlât (mükemmellikler) O’nundur.

Öyle ise hamd (övgü) dahi O’na âittir.

Ezelden ebede kadar her kimden, her kime karşı gelen ve gelecek medh ü senâ O’na âittir.

Çünki sebeb-i medih olan ni‘met ve ihsan ve kemâl ve cemâl (güzellik) ve medâr-ı hamd (hamde vesîle) olan her şey O’nundur. O’na âittir. Evet âyât-ı Kur’âniyenin (Kur’ân âyetlerinin) işârâtıyla (işâretleriyle) bütün mevcûdâttan dâimî bir sûrette dergâh-ı İlâhiyeye (Allah katına) giden bir ubûdiyettir (kulluktur), bir tesbihtir, bir secdedir, bir duâdır ve bir hamd ü senâdır ki, dâimî o dergâha gidiyor.”



Mektûbât
 

NİSANUR

Well-known member
800x60057xj.jpg


"Cenâb-ı Hakkın rahmeti gibi, muhabbeti dahi kâinatı ihata etmiş. İşte, o hadsizmahbuplar içindeki mezkûr beş vechinin herbir vechinde en yüksek makam, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâma mahsustur ki, “Habîbullah” lâkabı ona verilmiş."
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi


.

“Akıl, öyle tılsımlı bir anahtar olur ki: Şu kâinatta olan nihayetsiz rahmet hazinelerini ve hikmet definelerini açar. Ve bununla sahibini, saadet-i ebediyeye müheyya eden bir mürşid-i Rabbanî derecesine çıkarır.”

.

Sözler/ Bediüzzaman Said Nursî
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
hic_mn4.jpg




Eğer aklın varsa, uhrevî inkılâbâtında, berzahî etvârında ve dünyevî inkılâbâtının müsâdemâtı altında ezilen, bozulan ve ebedî seferde sana arkadaşlığa muktedir olmayan işleri bırak, ehemmiyet verme, onların zevâlinden kederlenme.


Risaleinur
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



"O gençlik nimetine karşı bir şükür iffet ve namusluluk ve taatte sarfetseniz O gençlik manen baki kalacak ve ebedi bir gençlik kazanmasına vesile olacak."

"En hayırlı genç odurki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine çalşarak gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır."
 

NİSANUR

Well-known member
[h=4] [/h][h=5][/h][h=5]“En metin, en âli, en müzeyyen görünen bu saray-ı kâinatın [/h][h=5]bir anda yıkılacağı, harap olacağı, bütün sekenesinin mahv u nâbud olacaklarını düşün. [/h][h=5]Hiç ender hiç olduğunu hatırla. [/h][h=5]Senin mini mini hayat tekneni, dağlar gibi dalgaları bulunan, kısacık ömrünün denizinde aldanarak boğdurma. [/h][h=5]Ve hayat-ı ebediyeni söndürmek isteyen, en büyük ve en yakın olan nefsinin hilesinden kurtulmaya çalış.”[/h][h=5][/h][h=5]Barla Lâhikası[/h]
 

NİSANUR

Well-known member
adsizkkk.jpg


“Eyvah aldandık.
Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik.
O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur. Bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider”
(Bediüzzaman)
 
Üst