Nur-u muhammedi

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
-devamı-


Anavatana geldiğim ilk günün sabahına ezanlarla uyanmıştım. O an ezanların hiç bitmemesini istedim. Ruhuma öyle nüfuz ediyorduki, yıllardır minarelerden okunan ezan sesine hasrettim, bu duyduğum sabah ezanı yüreğime öyle dokunuyorduki, gözlerim doldu. Yarabbi bu ne büyük nimett

''Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli''...

Demirci ateşten çıkardığı demire şekil vermek için nasıl dövüyorsa, belalar da üstüme üstüme öyle geliyordu. Demirci dövdükçe nasıl demir şekilleniyorsa, belalar geldikçe ben Rabbime daha da yakınlaşıyordum sanki!..

Bu dünyada müslümanca yaşamak yasakmıydı, bu dünyada müslümanın hakkını teslim edecek bir kanun ya da bir merci
bulunmayacakmıydı. Heyhât

Öz yurdunda garip, öz vatanında parya...

Ben zaten uzun boylu düşünmekten uzaktım!
Haykır! Kime lakin?...


İçim kan ağlıyordu, hangi kanun benim hakkımı teslim eder, hangi merci beni haklı bulurduki.
Şükür rahmet ayı ramazan geldi. Şükürki, bu defa ramazanı ülkemde ifa edecektim...
Ve yine babamlarla beraberdik, oruç bana daha bir başka haz verecekti. Ramazan günlerinden bir günde, babamın tanıdığı emekli bir imam ziyaretine gelmişti. İslami konularda sohbet ediliyordu, ben onları büyük bir nezaketle dinliyordum. Bir ara hoca efendi bana yönelerek:
-''Bak delikanlı sana Karadavut ismiyle meşhur Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr kitabının müellifinin neden o kitabı yazdığı hakkındaki hayat hikayesini nalatacağım, iyi dinle'' dedi.
Ben de buyurun hocam anlatın dedim. Bu kitabı ismen hatırlamıştım, çünkü ben bu kitabı almıştım ama okuma fırsatı bulamamıştım. Hoca efendi anlatmaya başladı:

[FONT=Tahoma, sans-serif]Talebelerinin sayısının on binleri bulduğu rivâyet edilen Muhammed Cezûlî, bir gün yolculuk esnasında vakit namazını kılmak için abdest alması gerekiyordu, etrafta su aramaya başladı. Nihayet bir kuyu gördü, kuyunun yanına vardığında kuyunun yanında su çekmek için kova ve ip yoktu. Ne yapacağını şaşırmıştı. Ne yapacağını şaşırmış bir şekilde etrafına bakınırken elinde bir su testisi bir kız geldi. İmam Cezulinin kuyuya şaşkın ve çaresiz bakışlarını farkedip ona şöyle dedi: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Sen kimsin ve niye şaşırdın?" [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Muhammed Cezûlî, onun kova getireceği ümîdi ile kendisini tanıttı ve hâlini bildirdi. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Kız bunun üzerine ona; [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"İnsanlar sizi hayır ve kerâmetle överler. Siz ise kuyudan su çıkarmaktan âcizsiniz." dedi ve gelip kuyunun içine doğru bir şeyler okudu. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Allahü teâlânın izni ile su, kuyudan taşıp dışarıya akmaya başladı. Muhammed Cezûlî abdest aldıktan sonra kıza: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Sen bu kerâmete hangi amelin sebebi ile nâil oldun?" dedi. Kız da: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Resûl-i ekreme salevât-ı şerîfeyi çok getirmekle ve salevât okumaya devâm ederek kavuştum." diye cevap verdi. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Muhammed Cezûlî, bu duruma hayret ederek: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Acabâ hangi salevât-ı şerîfeyi okumaya devâm etsem?" diye düşünmeye başladı. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]O gece, bu düşünceden dolayı uyuyamadı. Bu düşünce içerisinde yatakta yatarken, hanımı yatağından kalktı. En güzel elbisesini giyip, örtüsünü örtüp evden dışarı çıktı. Bunu görünce, hanımının bu saatte nereye gittiğini merak ederek arkasından dışarı çıktı ve onun deniz kıyısına doğru gittiğini gördü. Önünde ve ardında bir arslan ona bekçilik ediyordu. Merakı daha fazla arttı. Hanımı kıyıya varınca denize girdi ve yürümeye devâm etti, sonunda küçük bir adaya ulaştı. Arslanlar denizin kıyısında yattılar. Orada abdest alıp, namaz kılmaya başladı. İbâdetten sonra, yine su üzerinde yürüyerek kıyıya geldi. Arslanlar da kalkarak, biri önde, diğeri arkada yürümeye başladılar. Muhammed Cezûlî daha önce eve gelip, uyuyor göründü. Hanımı, eve gelip elbiselerini değiştirip, yattı. "Hanım bunu her gece mi yapıyor?" diye düşünerek, üç gece onu gözetledi. Hanımının her gece böyle yaptığını gördü.Üçüncü gecenin sabahında, bu durumu hanımına sordu. Hanımı ona: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Siz, bu işe şimdi mi vâkıf oldunuz? Uzun senelerdir ben böyle yapıyorum." dedi. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Bunun üzerine Muhammed Cezûlî:[/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Acabâ, bu kerâmete ne sebeple kavuştunuz?" diye sorunca, hanımı:[/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Resûl-i ekreme salevât-ı şerîfe okumayı hiç bırakmadım. Nîmete bu yüzden kavuştum." dedi. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Muhammed Cezûlî: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Devâm ettiğiniz bu salevât-ı şerîfe hangisidir?" diye suâl etti. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Hanımı cevap vermedi. Isrâr edince: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Bu gece istihâre edeyim, izin olursa, cevap veririm." dedi. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Sabahleyin hanımı: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"Açıkça söyleyeyim, haber vermeye izin yoktur. Ancak salevât-ı şerîfeleri topla, onların içinde varsa, "Vardır" diye haber veririm." dedi. [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]Bunun üzerine Muhammed Cezûlî, birçok kitaplarda bulunan salevât-ı şerîfeleri topladı ve bir kitap yazdı. Hanımına, yazdığı bu kitabı okuduğu zaman, hanımı: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-"İçinde birkaç yerde vardır." dedikten sonra: [/FONT]
[FONT=Tahoma, sans-serif]-[/FONT][FONT=Tahoma, sans-serif]"Bu kitabı okumaya devâm edenin, Allahü teâlânın rahmetine kavuşacağında şüphe yoktur." dedi. Muhammed Cezûlî bu eserine; Hayırlara deliller ve nûrların doğuşu mânâsına gelen Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr ismini verdi.[/FONT]


[FONT=Tahoma, sans-serif]devam edecek...[/FONT]


............................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Yukarıdaki ayet ve hadislerdeki önemine binaen Peygamberimiz -sallallahü aleyhi vesellem'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 (8) de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizde bizimle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
 

makes

Well-known member
ALLAHU EKBER ! ALLAHU EKBER ! ALLAHU EKBER !
Selamların en güzeli duaların en yücesi Gül Kokulu PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN(A.S.M.) üzerine olsun.
İbretle okuyoruz bu bölümü de,ALLAH(C.C.) Razı Olsun.

ecmain olsun inşallah kardeşim...
Selamların en güzeli duaların en yücesi Gül Kokulu PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN(A.S.M.) üzerine olsun.
amin

Esselatu Vesselamu aleyke Ya Rasulallah
Esselatu Vesselamu aleyke Ya Habiballah
Esselatu Vesselamu aleyke Ya Sefiallah
Esselatu Vesselamu aleyke Ya Rasulussekaleyn

Esselatu Vesselamu aleyke Ya Rahmetelil Alemin


 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
-devamı-


[FONT=Times New Roman, serif]Karadavut ismiyle meşhur Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr kitabının müellifi Muhammed Cezûlînin bu kitabı yazmaya karar vermesine neden olan yaşanmış hayat hikayesini dinledikten sonra, sanki içime bir ateş düşmüştü, yüreğimde bir sızı başladı. Hoca efendiyi duymuyordum artık. Kendi kendime hayıflanıyordum. Yıllar önce almış olduğum o kitabı neden okumadım diye söylenip durdum. Misafir hoca efendiyi uğurladık. Ben hemen o kitabı buldum ve incelemeye başladım. Bu gerçekten de o kitaptı. Aslında önemli olan, kalın tek cilt halinde, birkaç yüz sayfadan ibaret olan kağıt yığını değildi. Asıl önemli olan, içerisindeki kıymetli salavat-ı şerifelerdi.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ramazan ayı olması hasebiyle teravih namazını kıldıktan sonra salavat-ı şerifeleri okumaya başladım. Sahur vakti geldi, sahuru yaptıktan sonra da devam ettim, tâki sabah namazına kadar. Sabah namazını eda ettikten sonra, okumaya başlarken niyet duasında olduğu gibi Efendimizi görme niyetini tekrarladım ve yatağa yattım. Gözlerimi kapattıktan bir müddet sonra hayatımda hiç görmediğim bir şekilde gözlerime küçük bir nokta halinde bir ışık belirdi. Bu ışık büyümeye başladı. Öyle büyüdüki, bu ışık tamamen gözlerimin içini doldurdu. Ben b u durumu hayretle izliyordum. Daha sonra öyle bir nûr yansıdıki, ömrümde öyle canlı renkleri görmemiştim. Bu Efendimizin nûruydu. Bu nûrun yansımasıyla Efendimiz karşımdaydı. Ben o an hem şok olmuş ve Onun güzelliğine ve nûruna hayranlıkla bakıyordum. Bu hayranlıktan olsa gerekki ben ne yapacağımı şaşırmış bir vaziyetteydim. Efendimiz ise bana gülümsüyordu. Ben artık kendimi tutamadım birden ağlamaya başladım. Bu lütuf, bu ihsan, bu sa'âdet karşısında ağladım ağladım. Aynı zamanda şok içerisindeydim, çünkü böyle bir ânı hiç hesap etmemiştim. Benim o anki halimden olsa gerekki, gülümseyerek birden kayboldu. Ben kendimi firenleyemiyordum, gözlerimdeki yaşlar dinmiyordu. Kendimi sokağa attım, hem yürüyor hem ağlıyordum. Saatlarca bir mecnun gibi yürüdüm, nereye gittiğimi bilmeden...[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Bir geceyi sabahlarken

Hem salât hem selâm okurken

Sabah oldu kıldım namaz

Yatarken Rabbime etmiştim niyaz

Arzularım o sevdaya

Kavuşmaktı Rasulullaha

Bağrım uykuya dalıyorduki

Birden bir nûr aksetti gözlerime

Hem Rasulullah geldi tebessümle

Ömrümde görmedim öyle nûr

Hem i[FONT=Times-Roman, Times New Roman, serif]ç[/FONT]im oldu pürnur

Ben şaşkına döndüm bir an

Hem aşkınla sarhoş oldum o an

Saygımdan dilim tutulmuştu

Edemedim bir ka[FONT=Times-Roman, Times New Roman, serif]ç[/FONT]kelam

Güzelliğine hayranlığımdan

Olmuştum Ona ram

Ben seyrine dalmıştımki

Bilmiyorum ne kadar ge[FONT=Times-Roman, Times New Roman, serif]ç[/FONT]ti zaman

Hayret hayran bakarken ben

Gitti tebessümle yeniden

Beni birden hüzün bastı

Aktı yaşlar gözlerimden

Ey Nebi ararım seni

Bitab düştüm özleminden

[/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]devam edecek...
[/FONT]
 

zerrat

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
-devamı-


[FONT=Times New Roman, serif]Karadavut ismiyle meşhur Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr kitabının müellifi Muhammed Cezûlînin bu kitabı yazmaya karar vermesine neden olan yaşanmış hayat hikayesini dinledikten sonra, sanki içime bir ateş düşmüştü, yüreğimde bir sızı başladı. Hoca efendiyi duymuyordum artık. Kendi kendime hayıflanıyordum. Yıllar önce almış olduğum o kitabı neden okumadım diye söylenip durdum. Misafir hoca efendiyi uğurladık. Ben hemen o kitabı buldum ve incelemeye başladım. Bu gerçekten de o kitaptı. Aslında önemli olan, kalın tek cilt halinde, birkaç yüz sayfadan ibaret olan kağıt yığını değildi. Asıl önemli olan, içerisindeki kıymetli salavat-ı şerifelerdi.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ramazan ayı olması hasebiyle teravih namazını kıldıktan sonra salavat-ı şerifeleri okumaya başladım. Sahur vakti geldi, sahuru yaptıktan sonra da devam ettim, tâki sabah namazına kadar. Sabah namazını eda ettikten sonra, okumaya başlarken niyet duasında olduğu gibi Efendimizi görme niyetini tekrarladım ve yatağa yattım. Gözlerimi kapattıktan bir müddet sonra hayatımda hiç görmediğim bir şekilde gözlerime küçük bir nokta halinde bir ışık belirdi. Bu ışık büyümeye başladı. Öyle büyüdüki, bu ışık tamamen gözlerimin içini doldurdu. Ben b u durumu hayretle izliyordum. Daha sonra öyle bir nûr yansıdıki, ömrümde öyle canlı renkleri görmemiştim. Bu Efendimizin nûruydu. Bu nûrun yansımasıyla Efendimiz karşımdaydı. Ben o an hem şok olmuş ve Onun güzelliğine ve nûruna hayranlıkla bakıyordum. Bu hayranlıktan olsa gerekki ben ne yapacağımı şaşırmış bir vaziyetteydim. Efendimiz ise bana gülümsüyordu. Ben artık kendimi tutamadım birden ağlamaya başladım. Bu lütuf, bu ihsan, bu sa'âdet karşısında ağladım ağladım. Aynı zamanda şok içerisindeydim, çünkü böyle bir ânı hiç hesap etmemiştim. Benim o anki halimden olsa gerekki, gülümseyerek birden kayboldu. Ben kendimi firenleyemiyordum, gözlerimdeki yaşlar dinmiyordu. Kendimi sokağa attım, hem yürüyor hem ağlıyordum. Saatlarca bir mecnun gibi yürüdüm, nereye gittiğimi bilmeden...[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Bir geceyi sabahlarken [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Hem salât hem selâm okurken [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Sabah oldu kıldım namaz [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Yatarken Rabbime etmiştim niyaz [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Arzularım o sevdaya [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Kavuşmaktı Rasulullaha [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Bağrım uykuya dalıyorduki [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Birden bir nûr aksetti gözlerime [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Hem Rasulullah geldi tebessümle [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Ömrümde görmedim öyle nûr [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Hem i[FONT=Times-Roman, Times New Roman, serif]ç[/FONT]im oldu pürnur

Ben şaşkına döndüm bir an

Hem aşkınla sarhoş oldum o an

Saygımdan dilim tutulmuştu

Edemedim bir ka[FONT=Times-Roman, Times New Roman, serif]ç[/FONT]kelam

Güzelliğine hayranlığımdan

Olmuştum Ona ram

Ben seyrine dalmıştımki

Bilmiyorum ne kadar ge[FONT=Times-Roman, Times New Roman, serif]ç[/FONT]ti zaman

Hayret hayran bakarken ben

Gitti tebessümle yeniden

Beni birden hüzün bastı

Aktı yaşlar gözlerimden

Ey Nebi ararım seni

Bitab düştüm özleminden

---makes---[/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]devam edecek...[/FONT]

Ne büyük bir lutuf ne büyük bir ikram ne büyük şerefe nail olmuşsunuz Değerli Kardeşimiz..çok duygulandık..heyecanlandık..çok özledik...bize de nasip eyle YA RABB'İMİZC.C.) bizi de inşaALLAH bizi de EFENDİMİZ Aleyhisselatu Vesselam ile buluştur inşaALLAH rüyalarımızda ve ahirette inşaALLAH.(Amin)
 

makes

Well-known member
Ne büyük bir lutuf ne büyük bir ikram ne büyük şerefe nail olmuşsunuz Değerli Kardeşimiz..çok duygulandık..heyecanlandık..çok özledik...bize de nasip eyle YA RABB'İMİZC.C.) bizi de inşaALLAH bizi de EFENDİMİZ Aleyhisselatu Vesselam ile buluştur inşaALLAH rüyalarımızda ve ahirette inşaALLAH.(Amin)

bu güzel duanıza amin diyorum kardeşim..Rabbim sizi Efendimizin nuruyla buluştursun inşallah.
selam ve dua ile...
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
-devamı-
[FONT=Times New Roman, serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ey Sevgili, En Sevgili[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Şems-i cinânsın Efendim. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Nûrun alâ nûrsun Efendim. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ey ay yüzlü güzel[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Şifasın gönüllere Efendim[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Nûrun alâ nûrsun Efendim.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Sultanların sultanı sensin efendim, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Nûrun alâ nûrsun Efendim. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Nûr-u Sübhânsin Efendim, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Nûrun alâ nûrsun Efendim. [/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]Hoş geldin Ya Rasulallah [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Yaralı yüreğime nurun şifa oldu efendim[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]YaRabbi benim gibi aciz, günahkar kulunu böyle bir şerefle şereflendirdiğin için Sana ne kadar hamd etsem azdır diyor hamdimi dilimden düşürmüyordum. Sanki yeniden doğmuş gibiydim. O kadar mutluydumki, içim içime sığmıyordu. İdrakim açıldı birden. Artık hayata çok farklı bakıyor, beni alakadar eden olayların nedenini/niçinini farklı yorumluyordum. Bende öyle şeyler değiştiki, musibet, bela, hüzün bana acı veremiyoru artık. Manevi yaralarım sarılmıştı, tüm yakarışlarım lahuti aleme ulaşmıştı, ''mazlumun duası süratle kabül olur'' tahakkuk etmişti. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Demekki sevgi dilden kalbe indirilirse vuslat gerçekleşiyormuş...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ogünden sonra zaman zaman ilk defa gördüğüm nokta halindeki nur, genişleyerek büyüyor birden gizli alem açılıyor, arapça harflerle çeşitli şekiller/işaretler gösteriliyordu...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Daha sonra sevindirici haberler peş peşe gelmeye başlamıştı. Benim mahkemdeki kazanacağıma ümidimi kestiğim davanın seyrinde ani bir gelişme yaşandı lehime seyri başladı... [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Allah'ü Zülcelal Hazretlerinin lütfu/yardımıyle, Rasulallah sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin teveccühüyle yaralarım sarılıyor, kaybettiğim tüm cepheleri tekrar kazanmaya başlıyordum. Şerlerden de şerlerin içine düştüğümü zannederken, o çetin şerlerin içinde ne müthiş hayırlar gizliymiş! Bunu görüyor, yaşıyor ve idrak ediyordum...[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]devam edecek... [/FONT]
 

makes

Well-known member
[FONT=Times New Roman, serif]
Benim bu hicretim zahiri boyutundaki anlamlarından ziyade, kendi ruh alemime olan batıni boyutundaki yolculuğummuş. Bu seyir için günah gömleklerimi çıkartıp, dünya süslerine yüz çevirip, benlik libasından sıyrılmam gerekiyormuş ki, benim iradem dışında bunlar gerçekleşmişti.
[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]O Yüce Rabb'ül Alemin nelere kadir değilki. Her şeyimi kaybettim derken, kendimi bulmuştum.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Anlıyordum artık bendeki eksik olanı, takva yönünden o kadar eksiklerim varmışki, bunun idrakine varmıştımım... [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Babamı gecenin hangi saatinde görsem o hep namaz kılıyor olurdu. Ben ise onu kendimce eleştirirdim, sabahlara kadar namaz kılmak yerine, aktif bir şekilde islama hizmet etmek gerekir derdim. Zaman içerisinde anladımki, onun sabahlara kadar Rabbine nafile ibadet etmesini gördükçe benim yaptığım hizmetleri küçümsemesemde yine de eksikmiş. Bu eksikliğimin idrakine vardıran Rabbime hamd olsun...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]
Zaman akıp gidiyordu, benim davam hakkında duruşma üzerine duruşma yapılıyor artık bu davanın lehime sonuçlanacağı ihtimalı artıyordu. Ben ise o şehirden o şehire sürekli yer değiştiriyordum...
[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Maddi ve manevi o kadar kayba uğramıştımki, deli olmam içten bile değildi, hatta bir keresinde babamın anneme bu gidişle kafayı bozacak dediğini duymuştum.[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Efendimizin gelişiyle her şey o kadar değişti ki, ben hayata yeniden dönmüştüm. Hayata direncim artmış ve yeniden güçlenmiştim. Artık hiçbir şey bana acı veremez, hiçbir çile beni yıkamazdı. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]
Mahkemede hakkımdaki dava hakkında bir duruşma daha oldu. Evet nihayet dava lehime sonuçlanmıştı. Artık kaçak hayat benim için bitmiş ve normal hayata dönmüştüm...
[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Bir mümin olarak ibadetlerimi yaparken nafilelere önem vermeye başladım. Bununla birlikte Efendimize salavat-ı şerifeleri kendime vir edinmiştim. [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Daha sonra İslamın ilk şartı ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem Efendimizin zikirlerin en üstünü diye belittiği iki özelliği bulunan birincisi: bütün harfleri ecvef olan. İkincisi: Bütün harfleri noktasız olan. Allah Teala’dan başka bütün mabudlardan tecerrüde işaret eden. Nefiy ve ispattan ibaret olan. “La ilahe” derken Allah Teala’dan başkasından ulûhiyeti nefyetme, “İllallah” derken de Allah Azze ve Celle’nin ulûhiyetini ispat etmek olan. Allah Subhanehu dışında ibadet edilen her şeyi reddetmeyi ve zatıyla ibadete layık olanın sadece Allah olduğunu ispat etmeyi ifade eden, ''hakkıyla mabud olan yalnız Allah’tır La ilahe illallah'' zikrini vird edindim. [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]'' Bir ikaz: bunu söyleyen kimsenin, söylediğinin gereği olarak fiilen reddetmesi ve Allah Azze ve Celle’nin hakkını söz ile ispat ettiği gibi fiili ile de ispat etmesi gerekir. Zira amaç dil ile söylemek değil, bilakis bu mübarek kelimenin kapsadığı manayı gerçekleştirmektir. Bu kelimenin Müslümanların şuurunda bariz bir yeri vardır. Kul, bununla yaratıcısı Tebarek ve Teala’ya kulluğa layık hale gelir. Boyun eğiş ve Allah Azze ve Celle’yi yücelterek ikrar eder, nefsi bu kelime ile parlaklaşır, yaratıcısı Subhanehu ve Teala’ya bu kelimeyle bağlanır, kişi İslam’ını bununla ilan eder, âlemlerin rabbi olan Allah’a inanmaları bununla belirtilir, emrine itaat edenler, Allah’ın sağlam ipine sarılanlar, Allah’a itimad edenler ve işlerini Allah’a havale edenler bu kelimeyle ayrılır.''[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]
Bu zikre devam ediyordum. Bir gün birden semada bir göz belirdi bana bakıyordu, o an kalbime bir ilham doğdu ''Bu alemde her şeyin kayıt altında olduğu'' idi. Daha sonra semada arapça olarak
La ilahe illallah yazıldı. O an ben tüm zerrelerimde O azameti hissettim. Sübhanallah, sübhanallah, AllahuEkber diye haykırdım...
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]
devam edecek...

[/FONT]
 

makes

Well-known member
[FONT=Times New Roman, serif]
Bismillâhirrahmanirrahîm
Elhamdü Lillahi Rabbil-Âlemin
Hasbiyellahü ve ni’mel Vekil. Vela havle vela kuvvete illa Billah’il Âliyyil Azim.
Allahümme inni ebraü min havli ve kuvveti ilâ havlike ve kuvvetike.
Allahümme immi etekarrebü ileyke bis-salâtiAlâ Seyyidina Muhammedin Abdike vw Nebiyyike ve Resulike Seyyid’il Mürselin Sallallahü Teâlâ Aleyhi ve Selleme imtisalen li emrike ve tastiken lehu ve muhabbeten fihi ve şavkan ileyhi ve ta’zimen likadrihi ve likevnihi Sallallahü Teâlâ Aleyhi ve Selleme ehlen lizalike fetekabbelha minni bi fazlike vec’alni min ibâdikessalihin ve vaffıkni likıraatiha aleddevami bicahihi indeke ve Sallallahü Alâ Seyyidina Muhammedin ve Âlihi ve Sahbihi ve Sellem...


Bismillahirrahmanirrahim.

Rahman Rahim Allah’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n adı ile. Âlemlerin Rabbı Allah’a hamd olsun.Allah bana yeter; O ne güzel vekildir. Güç ve kuvvet, ancak Yüce ve Azim olan Allah’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]ndır.
Allah’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]m, kendi gücümden ve kuvvetimden ayrılıp Senin gücüne ve kuvvetine sığınırım.
Allah’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]m, Nebin, Resulün, Kulun, Resullerin Efendisi Muhammed’e salâvat okumak yolunda Sana yakınlık bulmak istiyorum.
Allah-ü Teâlâ Ona salat ve selam eylesin.
Bu salâvatı şunun için okuyorum:
Emrine uymak, Resulünü tasdik, Ona sevgi, Ona şevk ve Onun şanına tazim...
Böyle bir salâvatla anılmaya lâyıktır. Bu salâvatımı fazlınla kabul eyle; beni salih kullarından kıl; devamlı Salâvat-ı Şerife okumam için bana başarı ihsan eyle.
Resulüllah s.a.v. Efendimizin Senin katındaki kadri ve kıymeti hürmetine...
Tekrar, tekrarAllah-ü Teâlâ’nın Efendimiz Muhammed’e s.a.v. âline ve ashabına salât ve selâm eylemesini dilerim.


Bismillahirrahmanirrahim

Estağfirullah’ el-azîm’ ellezi lâ ilâhe illâ hüvel-Hayy’el kayyume ve etubü ileyhi ve nes’elühüt – tevbete vel-mağfirete vel-hidâyete lena innehu hüvet-tevvab’ür-Rahim.
Sübhanallahi velhamdü Lillahi ve lâ ilahe İllallahü Vellâhü Ekberü vela havle vela kuvvete illa Billah-il Aliyy’il- azim... (11)

Hasbünallahü ve ni’mel- vekil... (11)

İhlâs-ı Şerif... (11)

Bieuzü vel besmeleti... (1)

Muavvezeteyni bil-besmeleti... (1)

Fatiha-i şerife bil-besmeleti... (1)
[/FONT]




[FONT=Times New Roman, serif]ALLAHım, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a ezelle ebed arasını dolduracak ölçüde selâmın olsun. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öyle ki, selâmın sayı kapsamına girmesin ve belirli bir zamana sığmasın
Onun dost ve yârânından ve kendisine dosdoğru uyanlardan; şeriatta onu takip edenlerden razı ol.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hakikat yolunda ona uyan Ashab-ı Kirâm ve alimlerden ve irfan erbabından hoşnut ol.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi de ey Mevlâmız, onlardan, o bahtiyarlardan eyle.
Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, her şeyi lâyıkıyla duyar ve bilirsin.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Tevbemizi de kabul buyur. Muhakkak ki Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.
Ey Rabbimiz, bizlere yararlı bir Marifet bahşeyle. Şüphesiz ki Senin herşeye gücün yeter.
Ey Alemlerin Rabbi, ey Rahman, ey Rahîm!
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Senden Peygamberimiz aleyhissalâtu vessellem Efendimizin yüzünü bize göstermeni, rüyada bu devlete bizi eriştirmeni istiyoruz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ve onun üzerine salât ve selâmını tâ kıyamete kadar indirmeni ve bizimle beraber bulunmanı arzu ediyoruz.
ALLAHım, salât ve selâmın;
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]kemâl güzeli, celâl tacı, cemâl cazibesi, kavuşma güneşi, ilahi yurdun izzet ve şerefi, vücud letâfeti, her mevcudun hayatı, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ilahi saltanatın en yücesi, ilahi kudretin yüce sanatının açık misali, seçilmiş kişilerden seçilip beğenilenin açık nişanesi, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ilahi yakınlığa mazhar olan has kişilerin hülâsası, ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n büyük sırrı, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]O’nun en iyi, en güzel, hakiki ve mükerrem dostu Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun.
ALLAHım, biz MUHAMMED aleyhisselâm ile Sana tevessül ediyoruz.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Onun vasıtasıyla Senden şefaat etme ihsanını bekliyoruz. O büyük şefaat sahibidir ve en saygıdeğer vesilenin ta kendisidir.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Aydınlık bir vasıtadır. Yüce makam sahibidir. Yüksek bir aracıdır. Kabe kevseyn ev edna sırrına mazhardır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi onun vasıtasıyla zat, sıfat ve fiillerinin, isim ve eserlerinin hakikatına eriştir.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ta ki, Senden başkasını görmeyelim, işitmeyelim, hissetmeyelim ve vücudda Senden başkasını bulmayalım.
ALLAHım, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a ezelle ebed arasını dolduracak ölçüde selâmın olsun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öyle ki, selâmın sayı kapsamına girmesin ve belirli bir zamana sığmasın.
Onun dost ve yârânından ve kendisine dosdoğru uyanlardan; gerek şeriatta, gerek tarikatta onu takip edenlerden razı ol.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hakikat yolunda ona uyan Ashab-ı Kirâm ve alimlerden, tarikat ehli ve irfan erbabından hoşnut ol. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi de ey Mevlâmız, onlardan, o bahtiyarlardan eyle.
Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, her şeyi lâyıkıyla duyar ve bilirsin.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Tevbemizi de kabul buyur. Muhakkak ki Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.
Ey Rabbimiz, bizlere yararlı bir Marifet bahşeyle. Şüphesiz ki Senin herşeye gücün yeter.
Ey Alemlerin Rabbi, ey Rahman, ey Rahîm!
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Senden Peygamberimiz aleyhissalâtu vessellem Efendimizin yüzünü bize göstermeni, rüyada bu devlete bizi eriştirmeni istiyoruz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ve onun üzerine salât ve selâmını tâ kıyamete kadar indirmeni ve bizimle beraber bulunmanı arzu ediyoruz.
ALLAHım, salât ve selâmın; kemâl güzeli, celâl tacı, cemâl cazibesi, kavuşma güneşi,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ilahi yurdun izzet ve şerefi, vücud letâfeti, her mevcudun hayatı, ilahi saltanatın en yücesi, ilahi kudretin yüce sanatının açık misali,[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]seçilmiş kişilerden seçilip beğenilenin açık nişanesi, ilahi yakınlığa mazhar olan has kişilerin hülâsası, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n büyük sırrı, O’nun en iyi, en güzel, hakiki ve mükerrem dostu Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun.
ALLAHım, biz MUHAMMED aleyhisselâm ile Sana tevessül ediyoruz.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Onun vasıtasıyla Senden şefaat etme ihsanını bekliyoruz.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]O büyük şefaat sahibidir ve en saygıdeğer vesilenin ta kendisidir. Aydınlık bir vasıtadır. Yüce makam sahibidir. Yüksek bir aracıdır.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Kabe-i kevseyn ev edna sırrına mazhardır. Bizi onun vasıtasıyla zat, sıfat ve fiillerinin, isim ve eserlerinin hakikatına eriştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ta ki, Senden başkasını görmeyelim, işitmeyelim, hissetmeyelim ve vücudda Senden başkasını bulmayalım.
ALLAHim, Fazl u rahmetinle bizi MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hüviyetine kavuştur, bizim hüviyetimizi onunkiyle aynı kıl. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Başlangıcında da, sonunda da bizi ona ulaştır; dostluğunun sevgisine, muhabbetinin safasına, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]basiretinin nur kapılarına, iç aleminin sırlarının toplayıcı özelliğine, merhametinin acıyıp koruyuculuğuna ve nimetlerine eriştir.
ALLAHım, MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n makam ve mertebesi hürmetine Senden mağfiret, hoşnutluk ve tastamam bir kabul olunma istiyoruz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi bu hususta bir an olsun kendi nefsimizle başbaşa bırakma. Ey kullarının isteğine en güzel cevap veren! [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Gerçekten Senin rahmetinin eseri olarak MUHAMMED aleyhisselâm güvenilir aracı olarak varlık alemine girmiştir.
ALLAHım, salât ve selâmın; en mükemmel bilgileri kendinde toplayan Kutb-u Rabbanî,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]en üstün iman kaftanının belirgin nişanesi, cömertlik ve iyiliğin kaynağı, semavî himmetler sahibi, ledünni ilimlere mazhar olan MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ALLAHım, salât ve selâmın; varlık alemini yüzü suyu hürmetine yarattığın ve onun sebebiyle eşyaya ruhsat verdiğin, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]iyilik ve cömertlik sahibi MUHAMMED Mahmud’a ve onun hanedan ve yârânına olsun
ALLAHım, salât ve selâmın; Efendimiz, peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm üzerine olsun ki,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]o Senin nurlarının denizi, sırlarının madeni, kullarının ruhlarının ruhu, paha biçilmez inci, benzersiz güzel koku, mevcudatın aşk ve mayası, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]rahmetlerin H’sı, derecelerin C’si, Saadetlerin S’si, inayetlerin N’si, bütün bir varlığın kemali, ezeli şeylerin başlangıcı, ebedi olan nesnelerin son mührüdür. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ve o, Seninle meşgul olup dünyayı terkeden, müşahede semerelerinden tadan, kudsiyet esmasından içirilen, geçmiş ve geleceği bilendir.
ALLAHım, salât ve selâmını; ruhlar arasında bulunan Efendimiz MUHAMMED’in ruhuna, bedenler arasında bulunan MUHAMMED’in bedenine;
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]kabirler arasında bulunan MUHAMMED’in kabri üzerine indir. Salât ve selâmın; işitenler arasında bulunan MUHAMMED’in işitmesi üzerine, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]hareketler içerisinde bulunan MUHAMMED’in hareketi üzerine, sükûnlar arasında bulunan MUHAMMED’in sükûnu üzerine, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]oturanlar arasında bulunan MUHAMMED’in ayakta durması ve ebedi olan açık lisanı üzerine, ebedi yüzük taşı üzerine olsun.
ALLAHım, salâtın ve selâmın -bildiğin şeyler sayısınca ve bildiğin nisbet ölçüsünce- ona olsun, âl ve ashabına olsun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz MUHAMMED’e olsun ki; ona nice ihsanlar ve nimetler verdin,[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]onu mükerrem kıldın, onu üstün tuttun, ona yardım ettin, onun elinden tuttun, onu Kendine yaklaştırdın, onu dünyaya indirdin, onu suladın, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]onu temkinli kıldın, nefs ilminle onu doldurdun, süsleyici ve kaplayıcı sevginle onu yeryüzüne yaydın, sözünle onu süsledin. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]O, feleklerin övünmesi, ahlâkın en tatlısı, Senin apaçık nurundur. Kadim kulun, en sağlam urganın, sağlam kalen, hikmetli celâlin, keremli cemâlindir o. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Efendimizdir, mevlâmızdır. MUHAMMED aleyhisselâm’dır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Salât ve selâmın ona, âl ve ashabına, hidayet lemhâları olan arkadaş ve yakınlarına, vücud kandilleri ve tertemiz kimselerin yükselme kemali olan yakın dostlarına olsun.
ALLAHım, salât ve selâmın ona olsun ki, bu salâtla düğümler çözülür, üzüntü ve kederler onunla zail olur,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]yorgunluk ve sıkıntılar merhameten onunla giderilir ve ihtiyaçlar ikram yollu onunla yerine getirilir.
Ya Rab, ya ALLAH, ey diri olan! Ey Kendi Zatıyla kaim olup varlığı Kendinden olan, hiçbir şeye muhtaç bulunmayan! Senin lütuf ve faziletlerini istiyoruz
Ey kerem sahibi! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli eden!
ALLAHım, salât ve selâmın; kulun, peygamberin, Efendimiz, Nebiyyi Ümmî, Resulü Arabî MUHAMMED aleyhisselâm üzerine ve onun âl ve ashabına olsun;
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]çocuk ve zürriyetine, Ehl-i Beyt ve onların yârânına olsun. Öyle bir salât ki, Senin hoşnutluğuna yol açsın. İçinde güzel bir mükâfat olsun ve edaya lâyık görülsün.
MUHAMMED aleyhisselâm’a vesile ve fazilet makamlarını ver, şeref ve yüce dereceler bahşeyle. Onu, vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir.
Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni olan ALLAHım!
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Aziz kitabınla, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kerem dolu nübüvvetiyle, onun özge değer ve şerefiyle,[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]babası İbrahim ve İsmail ile, yakın arkadaşları Ebubekir, Ömer ve Osman ile, hanedanından Fatıma, Ali ve bunların oğulları Hasan ve Hüseyin ile, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]amcası Hamza ve Abbas ile, zevcesi Hatice ve Ayşe ile Sana tevessül edip yöneliyoruz. Ve Senden onların hürmetine ihtiyaçlarımızı istiyoruz
ALLAHım, bizi onların sırlarının hakikatına eriştir, marifet basamaklarında yükselerek hakikatları anlama imkânını bize lütfeyle.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Senden, kendilerine en güzel mükâfatlar gelen MUHAMMED aleyhisselam’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hanedanı hürmetine, büyük saadet ve kurtuluş kapısını açan, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Senin en yakın sevgine mazhar olan bu mübarek insanların hatırı için, bizi tahkik ehlinden eyle.
Bizi, o peygamberin Makam-ı Mahmud’unda yükselen izzet ve şerefinle gark eyle. Onun sancağı altında bizi topla.
“ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n peygamberi rüsva etmediği günde” peygamberin irfan havuzundan bize içir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öyle bir günde ki, Resulüne müjdeyle şöyle buyurursun: “Konuş dinleniyorsun; iste verilecek; şefaat et, şefaatın kabul olunacaktır.[/FONT]
” [FONT=Times New Roman, serif]Zira, Senin bu husustaki müjden, şöyle zuhur etmiştir: “Muhakkak Rabbin sana verecek de, hoşnut olacaksın.”
Sen çok yücesin, her kusurdan pak ve münezzehsin Rabbimiz; Sen, celâl ve ikram sahibisin
ALLAHım, salât ve selâmın Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a, ataları İbrahim ve İsmail’e ve bunların hepsinin arkadaş ve yârânına olsun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öyle bir salât ki, ezeli lisan onu Melekut bağında tercüme etmiş olsun; yüce makamlarda ve yüksek derecelerde en güzel şekilde çeviriye uğrasın. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ebed lisanı onunla Nâsut Alemi’nin eteklerinde seslensin, günahların bağışlanması için avazını yükseltsin, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]keder ve sıkıntıları gidermek için avaz avaz terennümde bulunsun, çok önemli ve çözümü zor hususların defedilme çaresi olsun. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öylesine bir salât ve o salâtın sebep olacağı feyzler ki, Senin ulûhiyyetine lâyık olsun, azametli şan ve şerefine uygun düşsün. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ve kendilerini hürmetle andığımız Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n, atalarının, hanedan ve yârânının ehliyet ve liyakatına uygun gelecek [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ve onların soylu makam ve mertebelerine münasip düşecek ve Senin buyruğunda geçen, “dilediğini rahmetine has kılar” özelliğine denk düşecek bir salât ve selâm olsun.
ALLAH büyük, çok büyük bir fazl u kerem sahibidir
ALLAHım, celâlinin izzeti ve izzetinin celâliyle, saltanatının kudreti ve kudretinin saltanatıyla,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]peygamberin MUHAMMED aleyhisselâm’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n sevgi ve muhabbetiyle; merhametsizlikten, kötü, şehevî söz ve davranışlardan Sana sığınıyoruz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ey muhtaçlara arka olan, ey güven isteyenlere emniyet sağlayan! [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi nefsanî hatıralardan kurtar, şeytanî şehvetlerden koru, beşerî pisliklerden temizle, muhabbet-i sıddıkiyye ile bizleri sadeleştirip arındır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Gaflet sadasından, bilgisizlik evhamından uzak bulundur. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ta ki -Senin toplayıcı, bir araya getirici vahdetinin huzurunda kesretin fena bulması gibi- şeklimiz benliğimizin yok olmasıyla kaybolup gitsin; insanî hırs ve arzularımız eriyip bitsin...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi ilahi Ahadiyyet’in ziynetiyle süsle. Samedanî hakikatların tecellisine mazhar kıl. Bütün bunları Vahdaniyyet’in müşahedesinde gerçekleştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öyle bir makamda ki, orada mekân yok, “nereye” ve “ne yere” gibi, “nasıl” ve “nice” gibi tabirler yok. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Her şey, evet her şey o makamda ALLAH ile baki kalır; ALLAH’tan gelir ve ALLAH’a döner, ALLAH ile beraber olur
Bizler ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n minnet denizinde ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n nimetiyle gark olmak istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kılıcıyla yardım görmek istiyoruz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n inayetinden haz duyuyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n korumasıyla korunmuş oluyoruz. Bizi ALLAH’tan uzaklaştırıp meşgul eden her şeyden muhafaza olunmamızı talep ediyoruz. ALLAH’tan başka gönlümüze gelen her hatıradan sıyrılmak istiyoruz.
Ya Rab! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Rabbim ALLAH’tır. Benim başarım, ancak ALLAH iledir. Ben ancak O’na dayanırım ve ancak O’na yönelip inayetini beklerim.
ALLAHım, bizi Kendinle meşgul eyle. Bize öyle bir bağışta bulun ki, onda Senden başkasının dahli bulunmasın.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ve bu bağışın, ilahi ilimlerinle, Rabbanî sıfatlarınla ve MUHAMMEDî ahlâk ile genişlemiş ve gelişmiş bir vaziyette olsun. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi güzel bir zan ile kuvvetlendir. Hakke’l-Yakîn derecesinde bize bir itikat bahşeyle. Temkinî hakikata eriştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hal ve durumumuzu tevfikin ile doğrult, saadet ve hüsn-ü yakîn ile ahvalimizi düzelt
İstikamet üzerinde iman ve itikat temellerimizi sağlamlaştır, üstün muhkemlik kaidelerinde bizi yükseltip güçlendir.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öyle bir istikamet yolu ki o; peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin yoludur. Nimetlerine eriştirdiğin bahtiyarların istikametidir.
Maksat ve niyetimizi asil bir şan ve şeref katında, kerem doruğunun en yücesinde sağlamlaştır; Resullerden büyük azim sahibi olanların azim ve niyetine yakın eyle.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ey yakaranlara cevap veren, ey imdat isteyenlerin imdadına koşan! Rahmetinin lütuflarıyla, bizi Senden uzaklaştıran sapkınlıktan kurtar. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]İnayetinin nefhalarıyla bizi sevgi güreşinin yapıldığı yerde biraraya getir. Hidayetinin nurlarıyla, yakınlık avlusunda arzularımızı yerine getir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Üstün yardımınla bizi kuvvetlendir. Kur’an-ı Mecid ile belirtilmiş bir yardımla yardımımızda bulun. Fazl u rahmetinle inayette bulun.
Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni, ey Rabbimiz; bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, evet Sen, her şeyi hakkıyla işiten ve gereği gibi bilensin.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, evet Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.
ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz Nebiyyi Ümmî MUHAMMED aleyhisselâm’a, onun zevcelerine, soyuna, Ehl-i Beyt’ine olsun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]İbrahim’e ve hanedanına salâvatını indirdiğin gibi, onlara da indir. Şüphesiz ki Sen övülmeye lâyıksın, şan ve şeref sahibisin
Ey destek direği olmayanların direği, senedi olmayanların senedi; ey azığı olmayanların azığı; ey her kırık yerin yegâne onarıcısı;
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ey her garibin sahibi; ey her yalnızın gönüldaşı! Senden başka ilah yoktur. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hem dünyada, hem ahirette Seni tenzih ve tesbih ederiz. Şüphesiz ki, ben zalimlerdenim. Benim dost ve yarim Sensin. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Müslüman olduğum halde canımı al. Beni salih kulların zümresine ulaştır. Soy ve sopumu benim için ıslah eyle. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hakikat ben Sana tevbe ediyorum ve ben müslümanlardanım.
ALLAHım; meleklerin, peygamberlerin, resullerin ve bütün halkın salâvatları Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED’e ve onun âl ve ashabına olsun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n selâmı, rahmeti de bunlara olsun. ALLAHım, bizi onunla, âl ve ashabıyla birlikte şefaatına, kefilliğine ve koruyuculuğuna mazhar olarak selâm yurduna eriştir.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Orası, Senin yurdundur. Orası hak meclisidir. Ve kudret sahibi, mülkü çok yüce olan ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n yanındadır. Onlar da oradadır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ey celâl ve ikram sahibi ALLAHım, bu makamın müşahedesiyle bize lütuf bağışında bulun.
Ey keremi bol olan! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli edecek olan! Cemâl-i azîmini yaklaştırarak bize ikramda bulun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Cemâlin kerametiyle tekrim, tebcil, tâzim havası içinde bizi koru. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Fazl u rahmetinle bizi MUHAMMED aleyhisselâm’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hüviyetine kavuştur, bizim hüviyetimizi onunkiyle aynı kıl. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Başlangıcında da, sonunda da bizi ona ulaştır; dostluğunun sevgisine, muhabbetinin safasına, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]basiretinin nur kapılarına, iç aleminin sırlarının toplayıcı özelliğine, merhametinin acıyıp koruyuculuğuna ve nimetlerine eriştir.
ALLAHım, MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n makam ve mertebesi hürmetine Senden mağfiret, hoşnutluk ve tastamam bir kabul olunma istiyoruz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bizi bu hususta bir an olsun kendi nefsimizle başbaşa bırakma. Ey kullarının isteğine en güzel cevap veren! [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Gerçekten Senin rahmetinin eseri olarak MUHAMMED aleyhisselâm güvenilir aracı olarak varlık alemine girmiştir.
ALLAHım, salât ve selâmın; en mükemmel bilgileri kendinde toplayan Kutb-u Rabbanî,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]en üstün iman kaftanının belirgin nişanesi, cömertlik ve iyiliğin kaynağı, semavî himmetler sahibi, ledünni ilimlere mazhar olan MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun.
ALLAHım, salât ve selâmın; varlık alemini yüzü suyu hürmetine yarattığın ve onun sebebiyle eşyaya ruhsat verdiğin,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]iyilik ve cömertlik sahibi MUHAMMED Mahmud’a ve onun hanedan ve yârânına olsun.
ALLAHım, salât ve selâmın; Efendimiz, peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm üzerine olsun ki,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]o Senin nurlarının denizi, sırlarının madeni, kullarının ruhlarının ruhu, paha biçilmez inci, benzersiz güzel koku, mevcudatın aşk ve mayası, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]rahmetlerin H’sı, derecelerin C’si, Saadetlerin S’si, inayetlerin N’si, bütün bir varlığın kemali, ezeli şeylerin başlangıcı, ebedi olan nesnelerin son mührüdür. Ve o, Seninle meşgul olup dünyayı terkeden, müşahede semerelerinden tadan, kudsiyet esmasından içirilen, geçmiş ve geleceği bilendir
ALLAHım, salât ve selâmını; ruhlar arasında bulunan Efendimiz MUHAMMED’in ruhuna, bedenler arasında bulunan MUHAMMED’in bedenine;
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]kabirler arasında bulunan MUHAMMED’in kabri üzerine indir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Salât ve selâmın; işitenler arasında bulunan MUHAMMED’in işitmesi üzerine, hareketler içerisinde bulunan MUHAMMED’in hareketi üzerine, sükûnlar arasında bulunan MUHAMMED’in sükûnu üzerine, oturanlar arasında bulunan MUHAMMED’in ayakta durması ve ebedi olan açık lisanı üzerine, ebedi yüzük taşı üzerine olsun.
ALLAHım, salâtın ve selâmın -bildiğin şeyler sayısınca ve bildiğin nisbet ölçüsünce- ona olsun, âl ve ashabına olsun.
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz MUHAMMED’e olsun ki; ona nice ihsanlar ve nimetler verdin, onu mükerrem kıldın, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]onu üstün tuttun, ona yardım ettin, onun elinden tuttun, onu Kendine yaklaştırdın, onu dünyaya indirdin, onu suladın, onu temkinli kıldın, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]nefs ilminle onu doldurdun, süsleyici ve kaplayıcı sevginle onu yeryüzüne yaydın, sözünle onu süsledin. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]O, feleklerin övünmesi, ahlâkın en tatlısı, Senin apaçık nurundur. Kadim kulun, en sağlam urganın, sağlam kalen, hikmetli celâlin, keremli cemâlindir o. Efendimizdir, mevlâmızdır. MUHAMMED aleyhisselâm’dır. Salât ve selâmın ona, âl ve ashabına, hidayet lemhâları olan arkadaş ve yakınlarına, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]vücud kandilleri ve tertemiz kimselerin yükselme kemali olan yakın dostlarına olsun.
ALLAHım, salât ve selâmın ona olsun ki, bu salâtla düğümler çözülür, üzüntü ve kederler onunla zail olur,
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]yorgunluk ve sıkıntılar merhameten onunla giderilir ve ihtiyaçlar ikram yollu onunla yerine getirilir
Ya Rab, ya ALLAH, ey diri olan! Ey Kendi Zatıyla kaim olup varlığı Kendinden olan, hiçbir şeye muhtaç bulunmayan! Senin lütuf ve faziletlerini istiyoruz
Ey kerem sahibi! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli eden!
MUHAMMED aleyhisselâm’a vesile ve fazilet makamlarını ver, şeref ve yüce dereceler bahşeyle. Onu, vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir.
Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni olan ALLAHım! Aziz kitabınla, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kerem dolu nübüvvetiyle, [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]onun özge değer ve şerefiyle, babası İbrahim ve İsmail ile, yakın arkadaşları Ebubekir, Ömer ve Osman ile, hanedanından Fatıma, Ali ve bunların oğulları Hasan ve Hüseyin ile, amcası Hamza ve Abbas ile, zevcesi Hatice ve Ayşe ile Sana tevessül edip yöneliyoruz. Ve Senden onların hürmetine ihtiyaçlarımızı istiyoruz


ALLAHım, bizi onların sırlarının hakikatına eriştir, marifet basamaklarında yükselerek hakikatları anlama imkânını bize lütfeyle. Senden, kendilerine en güzel mükâfatlar gelen MUHAMMED aleyhisselam’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hanedanı hürmetine, büyük saadet ve kurtuluş kapısını açan, Senin en yakın sevgine mazhar olan bu mübarek insanların hatırı için, bizi tahkik ehlinden eyle


Bizi, o peygamberin Makam-ı Mahmud’unda yükselen izzet ve şerefinle gark eyle. Onun sancağı altında bizi topla.


“ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n peygamberi rüsva etmediği günde” peygamberin irfan havuzundan bize içir. Öyle bir günde ki, Resulüne müjdeyle şöyle buyurursun: “Konuş dinleniyorsun; iste verilecek; şefaat et, şefaatın kabul olunacaktır.” Zira, Senin bu husustaki müjden, şöyle zuhur etmiştir: “Muhakkak Rabbin sana verecek de, hoşnut olacaksın.”


Sen çok yücesin, her kusurdan pak ve münezzehsin Rabbimiz; Sen, celâl ve ikram sahibisin


ALLAHım, salât ve selâmın Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a, ataları İbrahim ve İsmail’e ve bunların hepsinin arkadaş ve yârânına olsun. Öyle bir salât ki, ezeli lisan onu Melekut bağında tercüme etmiş olsun; yüce makamlarda ve yüksek derecelerde en güzel şekilde çeviriye uğrasın. Ebed lisanı onunla Nâsut Alemi’nin eteklerinde seslensin, günahların bağışlanması için avazını yükseltsin, keder ve sıkıntıları gidermek için avaz avaz terennümde bulunsun, çok önemli ve çözümü zor hususların defedilme çaresi olsun. Öylesine bir salât ve o salâtın sebep olacağı feyzler ki, Senin ulûhiyyetine lâyık olsun, azametli şan ve şerefine uygun düşsün. Ve kendilerini hürmetle andığımız Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n, atalarının, hanedan ve yârânının ehliyet ve liyakatına uygun gelecek ve onların soylu makam ve mertebelerine münasip düşecek ve Senin buyruğunda geçen, “dilediğini rahmetine has kılar” özelliğine denk düşecek bir salât ve selâm olsun


ALLAH büyük, çok büyük bir fazl u kerem sahibidir


ALLAHım, celâlinin izzeti ve izzetinin celâliyle, saltanatının kudreti ve kudretinin saltanatıyla, peygamberin MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n sevgi ve muhabbetiyle; merhametsizlikten, kötü, şehevî söz ve davranışlardan Sana sığınıyoruz. Ey muhtaçlara arka olan, ey güven isteyenlere emniyet sağlayan! Bizi nefsanî hatıralardan kurtar, şeytanî şehvetlerden koru, beşerî pisliklerden temizle, muhabbet-i sıddıkiyye ile bizleri sadeleştirip arındır. Gaflet sadasından, bilgisizlik evhamından uzak bulundur. Ta ki -Senin toplayıcı, bir araya getirici vahdetinin huzurunda kesretin fena bulması gibi- şeklimiz benliğimizin yok olmasıyla kaybolup gitsin; insanî hırs ve arzularımız eriyip bitsin... Bizi ilahi Ahadiyyet’in ziynetiyle süsle. Samedanî hakikatların tecellisine mazhar kıl. Bütün bunları Vahdaniyyet’in müşahedesinde gerçekleştir. Öyle bir makamda ki, orada mekân yok, “nereye” ve “ne yere” gibi, “nasıl” ve “nice” gibi tabirler yok. Her şey, evet her şey o makamda ALLAH ile baki kalır; ALLAH’tan gelir ve ALLAH’a döner, ALLAH ile beraber olur


Bizler ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n minnet denizinde ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n nimetiyle gark olmak istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kılıcıyla yardım görmek istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n inayetinden haz duyuyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n korumasıyla korunmuş oluyoruz. Bizi ALLAH’tan uzaklaştırıp meşgul eden her şeyden muhafaza olunmamızı talep ediyoruz. ALLAH’tan başka gönlümüze gelen her hatıradan sıyrılmak istiyoruz.


Ya Rab! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Rabbim ALLAH’tır. Benim başarım, ancak ALLAH iledir. Ben ancak O’na dayanırım ve ancak O’na yönelip inayetini beklerim.


ALLAHım, bizi Kendinle meşgul eyle. Bize öyle bir bağışta bulun ki, onda Senden başkasının dahli bulunmasın. Ve bu bağışın, ilahi ilimlerinle, Rabbanî sıfatlarınla ve MUHAMMEDî ahlâk ile genişlemiş ve gelişmiş bir vaziyette olsun. Bizi güzel bir zan ile kuvvetlendir. Hakke’l-Yakîn derecesinde bize bir itikat bahşeyle. Temkinî hakikata eriştir. Hal ve durumumuzu tevfikin ile doğrult, saadet ve hüsn-ü yakîn ile ahvalimizi düzelt


İstikamet üzerinde iman ve itikat temellerimizi sağlamlaştır, üstün muhkemlik kaidelerinde bizi yükseltip güçlendir. Öyle bir istikamet yolu ki o; peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin yoludur. Nimetlerine eriştirdiğin bahtiyarların istikametidir.


Maksat ve niyetimizi asil bir şan ve şeref katında, kerem doruğunun en yücesinde sağlamlaştır; Resullerden büyük azim sahibi olanların azim ve niyetine yakın eyle. Ey yakaranlara cevap veren, ey imdat isteyenlerin imdadına koşan! Rahmetinin lütuflarıyla, bizi Senden uzaklaştıran sapkınlıktan kurtar. İnayetinin nefhalarıyla bizi sevgi güreşinin yapıldığı yerde biraraya getir. Hidayetinin nurlarıyla, yakınlık avlusunda arzularımızı yerine getir. Üstün yardımınla bizi kuvvetlendir. Kur’an-ı Mecid ile belirtilmiş bir yardımla yardımımızda bulun. Fazl u rahmetinle inayette bulun


Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni, ey Rabbimiz; bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, evet Sen, her şeyi hakkıyla işiten ve gereği gibi bilensin. Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, evet Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.


ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz Nebiyyi Ümmî MUHAMMED aleyhisselâm’a, onun zevcelerine, soyuna, Ehl-i Beyt’ine olsun. İbrahim’e ve hanedanına salâvatını indirdiğin gibi, onlara da indir. Şüphesiz ki Sen övülmeye lâyıksın, şan ve şeref sahibisin


Ey destek direği olmayanların direği, senedi olmayanların senedi; ey azığı olmayanların azığı; ey her kırık yerin yegâne onarıcısı; ey her garibin sahibi; ey her yalnızın gönüldaşı! Senden başka ilah yoktur. Hem dünyada, hem ahirette Seni tenzih ve tesbih ederiz. Şüphesiz ki, ben zalimlerdenim. Benim dost ve yarim Sensin. Müslüman olduğum halde canımı al. Beni salih kulların zümresine ulaştır. Soy ve sopumu benim için ıslah eyle. Hakikat ben Sana tevbe ediyorum ve ben müslümanlardanım.


ALLAHım; meleklerin, peygamberlerin, resullerin ve bütün halkın salâvatları Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED’e ve onun âl ve ashabına olsun. ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n selâmı, rahmeti de bunlara olsun. ALLAHım, bizi onunla, âl ve ashabıyla birlikte şefaatına, kefilliğine ve koruyuculuğuna mazhar olarak selâm yurduna eriştir. Orası, Senin yurdundur. Orası hak meclisidir. Ve kudret sahibi, mülkü çok yüce olan ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n yanındadır. Onlar da oradadır. Ey celâl ve ikram sahibi ALLAHım, bu makamın müşahedesiyle bize lütuf bağışında bulun.


Ey keremi bol olan! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli edecek olan! Cemâl-i azîmini yaklaştırarak bize ikramda bulun. Cemâlin kerametiyle tekrim, tebcil, tâzim havası içinde bizi koru
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Fazl u rahmetinle bizi MUHAMMED aleyhisselâm’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hüviyetine kavuştur, bizim hüviyetimizi onunkiyle aynı kıl. Başlangıcında da, sonunda da bizi ona ulaştır; dostluğunun sevgisine, muhabbetinin safasına, basiretinin nur kapılarına, iç aleminin sırlarının toplayıcı özelliğine, merhametinin acıyıp koruyuculuğuna ve nimetlerine eriştir.




ALLAHım, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a ezelle ebed arasını dolduracak ölçüde selâmın olsun. Öyle ki, selâmın sayı kapsamına girmesin ve belirli bir zamana sığmasın


Onun dost ve yârânından ve kendisine dosdoğru uyanlardan; gerek şeriatta, gerek tarikatta onu takip edenlerden razı ol. Hakikat yolunda ona uyan Ashab-ı Kirâm ve alimlerden, tarikat ehli ve irfan erbabından hoşnut ol. Bizi de ey Mevlâmız, onlardan, o bahtiyarlardan eyle. Amin.


Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, her şeyi lâyıkıyla duyar ve bilirsin. Tevbemizi de kabul buyur. Muhakkak ki Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.


Ey Rabbimiz, bizlere yararlı bir Marifet bahşeyle. Şüphesiz ki Senin herşeye gücün yeter.


Ey Alemlerin Rabbi, ey Rahman, ey Rahîm! Senden Peygamberimiz aleyhissalâtu vessellem Efendimizin yüzünü bize göstermeni, rüyada bu devlete bizi eriştirmeni istiyoruz. Ve onun üzerine salât ve selâmını tâ kıyamete kadar indirmeni ve bizimle beraber bulunmanı arzu ediyoruz.


ALLAHım, salât ve selâmın; kemâl güzeli, celâl tacı, cemâl cazibesi, kavuşma güneşi, ilahi yurdun izzet ve şerefi, vücud letâfeti, her mevcudun hayatı, ilahi saltanatın en yücesi, ilahi kudretin yüce sanatının açık misali, seçilmiş kişilerden seçilip beğenilenin açık nişanesi, ilahi yakınlığa mazhar olan has kişilerin hülâsası, ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n büyük sırrı, O’nun en iyi, en güzel, hakiki ve mükerrem dostu Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun.


ALLAHım, biz MUHAMMED aleyhisselâm ile Sana tevessül ediyoruz. Onun vasıtasıyla Senden şefaat etme ihsanını bekliyoruz. O büyük şefaat sahibidir ve en saygıdeğer vesilenin ta kendisidir. Aydınlık bir vasıtadır. Yüce makam sahibidir. Yüksek bir aracıdır. Kabe kevseyn ev edna sırrına mazhardır. Bizi onun vasıtasıyla zat, sıfat ve fiillerinin, isim ve eserlerinin hakikatına eriştir. Ta ki, Senden başkasını görmeyelim, işitmeyelim, hissetmeyelim ve vücudda Senden başkasını bulmayalım.


İlahım ve Seyyidim! Fazl u rahmetinle bizi MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hüviyetine kavuştur, bizim hüviyetimizi onunkiyle aynı kıl. Başlangıcında da, sonunda da bizi ona ulaştır; dostluğunun sevgisine, muhabbetinin safasına, basiretinin nur kapılarına, iç aleminin sırlarının toplayıcı özelliğine, merhametinin acıyıp koruyuculuğuna ve nimetlerine eriştir.


ALLAHım, MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n makam ve mertebesi hürmetine Senden mağfiret, hoşnutluk ve tastamam bir kabul olunma istiyoruz. Bizi bu hususta bir an olsun kendi nefsimizle başbaşa bırakma. Ey kullarının isteğine en güzel cevap veren! Gerçekten Senin rahmetinin eseri olarak MUHAMMED aleyhisselâm güvenilir aracı olarak varlık alemine girmiştir.


ALLAHım, salât ve selâmın; en mükemmel bilgileri kendinde toplayan Kutb-u Rabbanî, en üstün iman kaftanının belirgin nişanesi, cömertlik ve iyiliğin kaynağı, semavî himmetler sahibi, ledünni ilimlere mazhar olan MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun


ALLAHım, salât ve selâmın; varlık alemini yüzü suyu hürmetine yarattığın ve onun sebebiyle eşyaya ruhsat verdiğin, iyilik ve cömertlik sahibi MUHAMMED Mahmud’a ve onun hanedan ve yârânına olsun


ALLAHım, salât ve selâmın; Efendimiz, peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm üzerine olsun ki, o Senin nurlarının denizi, sırlarının madeni, kullarının ruhlarının ruhu, paha biçilmez inci, benzersiz güzel koku, mevcudatın aşk ve mayası, rahmetlerin H’sı, derecelerin C’si, Saadetlerin S’si, inayetlerin N’si, bütün bir varlığın kemali, ezeli şeylerin başlangıcı, ebedi olan nesnelerin son mührüdür. Ve o, Seninle meşgul olup dünyayı terkeden, müşahede semerelerinden tadan, kudsiyet esmasından içirilen, geçmiş ve geleceği bilendir


ALLAHım, salât ve selâmını; ruhlar arasında bulunan Efendimiz MUHAMMED’in ruhuna, bedenler arasında bulunan MUHAMMED’in bedenine; kabirler arasında bulunan MUHAMMED’in kabri üzerine indir. Salât ve selâmın; işitenler arasında bulunan MUHAMMED’in işitmesi üzerine, hareketler içerisinde bulunan MUHAMMED’in hareketi üzerine, sükûnlar arasında bulunan MUHAMMED’in sükûnu üzerine, oturanlar arasında bulunan MUHAMMED’in ayakta durması ve ebedi olan açık lisanı üzerine, ebedi yüzük taşı üzerine olsun


ALLAHım, salâtın ve selâmın -bildiğin şeyler sayısınca ve bildiğin nisbet ölçüsünce- ona olsun, âl ve ashabına olsun. ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz MUHAMMED’e olsun ki; ona nice ihsanlar ve nimetler verdin, onu mükerrem kıldın, onu üstün tuttun, ona yardım ettin, onun elinden tuttun, onu Kendine yaklaştırdın, onu dünyaya indirdin, onu suladın, onu temkinli kıldın, nefs ilminle onu doldurdun, süsleyici ve kaplayıcı sevginle onu yeryüzüne yaydın, sözünle onu süsledin. O, feleklerin övünmesi, ahlâkın en tatlısı, Senin apaçık nurundur. Kadim kulun, en sağlam urganın, sağlam kalen, hikmetli celâlin, keremli cemâlindir o. Efendimizdir, mevlâmızdır. MUHAMMED aleyhisselâm’dır. Salât ve selâmın ona, âl ve ashabına, hidayet lemhâları olan arkadaş ve yakınlarına, vücud kandilleri ve tertemiz kimselerin yükselme kemali olan yakın dostlarına olsun


ALLAHım, salât ve selâmın ona olsun ki, bu salâtla düğümler çözülür, üzüntü ve kederler onunla zail olur, yorgunluk ve sıkıntılar merhameten onunla giderilir ve ihtiyaçlar ikram yollu onunla yerine getirilir


Ya Rab, ya ALLAH, ey diri olan! Ey Kendi Zatıyla kaim olup varlığı Kendinden olan, hiçbir şeye muhtaç bulunmayan! Senin lütuf ve faziletlerini istiyoruz


Ey kerem sahibi! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli eden!


ALLAHım, salât ve selâmın; kulun, peygamberin, Efendimiz, Nebiyyi Ümmî, Resulü Arabî MUHAMMED aleyhisselâm üzerine ve onun âl ve ashabına olsun; çoluk çocuk ve zürriyetine, Ehl-i Beyt ve onların yârânına olsun. Öyle bir salât ki, Senin hoşnutluğuna yol açsın. İçinde güzel bir mükâfat olsun ve edaya lâyık görülsün.


MUHAMMED aleyhisselâm’a vesile ve fazilet makamlarını ver, şeref ve yüce dereceler bahşeyle. Onu, vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir.


Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni olan ALLAHım! Aziz kitabınla, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kerem dolu nübüvvetiyle, onun özge değer ve şerefiyle, babası İbrahim ve İsmail ile, yakın arkadaşları Ebubekir, Ömer ve Osman ile, hanedanından Fatıma, Ali ve bunların oğulları Hasan ve Hüseyin ile, amcası Hamza ve Abbas ile, zevcesi Hatice ve Ayşe ile Sana tevessül edip yöneliyoruz. Ve Senden onların hürmetine ihtiyaçlarımızı istiyoruz


ALLAHım, bizi onların sırlarının hakikatına eriştir, marifet basamaklarında yükselerek hakikatları anlama imkânını bize lütfeyle. Senden, kendilerine en güzel mükâfatlar gelen MUHAMMED aleyhisselam’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hanedanı hürmetine, büyük saadet ve kurtuluş kapısını açan, Senin en yakın sevgine mazhar olan bu mübarek insanların hatırı için, bizi tahkik ehlinden eyle


Bizi, o peygamberin Makam-ı Mahmud’unda yükselen izzet ve şerefinle gark eyle. Onun sancağı altında bizi topla.


“ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n peygamberi rüsva etmediği günde” peygamberin irfan havuzundan bize içir. Öyle bir günde ki, Resulüne müjdeyle şöyle buyurursun: “Konuş dinleniyorsun; iste verilecek; şefaat et, şefaatın kabul olunacaktır.” Zira, Senin bu husustaki müjden, şöyle zuhur etmiştir: “Muhakkak Rabbin sana verecek de, hoşnut olacaksın.”


Sen çok yücesin, her kusurdan pak ve münezzehsin Rabbimiz; Sen, celâl ve ikram sahibisin


ALLAHım, salât ve selâmın Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a, ataları İbrahim ve İsmail’e ve bunların hepsinin arkadaş ve yârânına olsun. Öyle bir salât ki, ezeli lisan onu Melekut bağında tercüme etmiş olsun; yüce makamlarda ve yüksek derecelerde en güzel şekilde çeviriye uğrasın. Ebed lisanı onunla Nâsut Alemi’nin eteklerinde seslensin, günahların bağışlanması için avazını yükseltsin, keder ve sıkıntıları gidermek için avaz avaz terennümde bulunsun, çok önemli ve çözümü zor hususların defedilme çaresi olsun. Öylesine bir salât ve o salâtın sebep olacağı feyzler ki, Senin ulûhiyyetine lâyık olsun, azametli şan ve şerefine uygun düşsün. Ve kendilerini hürmetle andığımız Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n, atalarının, hanedan ve yârânının ehliyet ve liyakatına uygun gelecek ve onların soylu makam ve mertebelerine münasip düşecek ve Senin buyruğunda geçen, “dilediğini rahmetine has kılar” özelliğine denk düşecek bir salât ve selâm olsun


ALLAH büyük, çok büyük bir fazl u kerem sahibidir


ALLAHım, celâlinin izzeti ve izzetinin celâliyle, saltanatının kudreti ve kudretinin saltanatıyla, peygamberin MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n sevgi ve muhabbetiyle; merhametsizlikten, kötü, şehevî söz ve davranışlardan Sana sığınıyoruz. Ey muhtaçlara arka olan, ey güven isteyenlere emniyet sağlayan! Bizi nefsanî hatıralardan kurtar, şeytanî şehvetlerden koru, beşerî pisliklerden temizle, muhabbet-i sıddıkiyye ile bizleri sadeleştirip arındır. Gaflet sadasından, bilgisizlik evhamından uzak bulundur. Ta ki -Senin toplayıcı, bir araya getirici vahdetinin huzurunda kesretin fena bulması gibi- şeklimiz benliğimizin yok olmasıyla kaybolup gitsin; insanî hırs ve arzularımız eriyip bitsin... Bizi ilahi Ahadiyyet’in ziynetiyle süsle. Samedanî hakikatların tecellisine mazhar kıl. Bütün bunları Vahdaniyyet’in müşahedesinde gerçekleştir. Öyle bir makamda ki, orada mekân yok, “nereye” ve “ne yere” gibi, “nasıl” ve “nice” gibi tabirler yok. Her şey, evet her şey o makamda ALLAH ile baki kalır; ALLAH’tan gelir ve ALLAH’a döner, ALLAH ile beraber olur


Bizler ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n minnet denizinde ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n nimetiyle gark olmak istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kılıcıyla yardım görmek istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n inayetinden haz duyuyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n korumasıyla korunmuş oluyoruz. Bizi ALLAH’tan uzaklaştırıp meşgul eden her şeyden muhafaza olunmamızı talep ediyoruz. ALLAH’tan başka gönlümüze gelen her hatıradan sıyrılmak istiyoruz.


Ya Rab! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Rabbim ALLAH’tır. Benim başarım, ancak ALLAH iledir. Ben ancak O’na dayanırım ve ancak O’na yönelip inayetini beklerim.


ALLAHım, bizi Kendinle meşgul eyle. Bize öyle bir bağışta bulun ki, onda Senden başkasının dahli bulunmasın. Ve bu bağışın, ilahi ilimlerinle, Rabbanî sıfatlarınla ve MUHAMMEDî ahlâk ile genişlemiş ve gelişmiş bir vaziyette olsun. Bizi güzel bir zan ile kuvvetlendir. Hakke’l-Yakîn derecesinde bize bir itikat bahşeyle. Temkinî hakikata eriştir. Hal ve durumumuzu tevfikin ile doğrult, saadet ve hüsn-ü yakîn ile ahvalimizi düzelt


İstikamet üzerinde iman ve itikat temellerimizi sağlamlaştır, üstün muhkemlik kaidelerinde bizi yükseltip güçlendir. Öyle bir istikamet yolu ki o; peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin yoludur. Nimetlerine eriştirdiğin bahtiyarların istikametidir.


Maksat ve niyetimizi asil bir şan ve şeref katında, kerem doruğunun en yücesinde sağlamlaştır; Resullerden büyük azim sahibi olanların azim ve niyetine yakın eyle. Ey yakaranlara cevap veren, ey imdat isteyenlerin imdadına koşan! Rahmetinin lütuflarıyla, bizi Senden uzaklaştıran sapkınlıktan kurtar. İnayetinin nefhalarıyla bizi sevgi güreşinin yapıldığı yerde biraraya getir. Hidayetinin nurlarıyla, yakınlık avlusunda arzularımızı yerine getir. Üstün yardımınla bizi kuvvetlendir. Kur’an-ı Mecid ile belirtilmiş bir yardımla yardımımızda bulun. Fazl u rahmetinle inayette bulun


Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni, ey Rabbimiz; bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, evet Sen, her şeyi hakkıyla işiten ve gereği gibi bilensin. Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, evet Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.


ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz Nebiyyi Ümmî MUHAMMED aleyhisselâm’a, onun zevcelerine, soyuna, Ehl-i Beyt’ine olsun. İbrahim’e ve hanedanına salâvatını indirdiğin gibi, onlara da indir. Şüphesiz ki Sen övülmeye lâyıksın, şan ve şeref sahibisin


Ey destek direği olmayanların direği, senedi olmayanların senedi; ey azığı olmayanların azığı; ey her kırık yerin yegâne onarıcısı; ey her garibin sahibi; ey her yalnızın gönüldaşı! Senden başka ilah yoktur. Hem dünyada, hem ahirette Seni tenzih ve tesbih ederiz. Şüphesiz ki, ben zalimlerdenim. Benim dost ve yarim Sensin. Müslüman olduğum halde canımı al. Beni salih kulların zümresine ulaştır. Soy ve sopumu benim için ıslah eyle. Hakikat ben Sana tevbe ediyorum ve ben müslümanlardanım.


ALLAHım; meleklerin, peygamberlerin, resullerin ve bütün halkın salâvatları Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED’e ve onun âl ve ashabına olsun. ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n selâmı, rahmeti de bunlara olsun. ALLAHım, bizi onunla, âl ve ashabıyla birlikte şefaatına, kefilliğine ve koruyuculuğuna mazhar olarak selâm yurduna eriştir. Orası, Senin yurdundur. Orası hak meclisidir. Ve kudret sahibi, mülkü çok yüce olan ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n yanındadır. Onlar da oradadır. Ey celâl ve ikram sahibi ALLAHım, bu makamın müşahedesiyle bize lütuf bağışında bulun.


Ey keremi bol olan! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli edecek olan! Cemâl-i azîmini yaklaştırarak bize ikramda bulun. Cemâlin kerametiyle tekrim, tebcil, tâzim havası içinde bizi koru
[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]MUHAMMED aleyhisselâm’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n makam ve mertebesi hürmetine Senden mağfiret, hoşnutluk ve tastamam bir kabul olunma istiyoruz. Bizi bu hususta bir an olsun kendi nefsimizle başbaşa bırakma. Ey kullarının isteğine en güzel cevap veren! Gerçekten Senin rahmetinin eseri olarak MUHAMMED aleyhisselâm güvenilir aracı olarak varlık alemine girmiştir.


ALLAHım, salât ve selâmın; en mükemmel bilgileri kendinde toplayan Kutb-u Rabbanî, en üstün iman kaftanının belirgin nişanesi, cömertlik ve iyiliğin kaynağı, semavî himmetler sahibi, ledünni ilimlere mazhar olan MUHAMMED aleyhisselâm’a olsun


ALLAHım, salât ve selâmın; varlık alemini yüzü suyu hürmetine yarattığın ve onun sebebiyle eşyaya ruhsat verdiğin, iyilik ve cömertlik sahibi MUHAMMED Mahmud’a ve onun hanedan ve yârânına olsun


ALLAHım, salât ve selâmın; Efendimiz, peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm üzerine olsun ki, o Senin nurlarının denizi, sırlarının madeni, kullarının ruhlarının ruhu, paha biçilmez inci, benzersiz güzel koku, mevcudatın aşk ve mayası, rahmetlerin H’sı, derecelerin C’si, Saadetlerin S’si, inayetlerin N’si, bütün bir varlığın kemali, ezeli şeylerin başlangıcı, ebedi olan nesnelerin son mührüdür. Ve o, Seninle meşgul olup dünyayı terkeden, müşahede semerelerinden tadan, kudsiyet esmasından içirilen, geçmiş ve geleceği bilendir


ALLAHım, salât ve selâmını; ruhlar arasında bulunan Efendimiz MUHAMMED’in ruhuna, bedenler arasında bulunan MUHAMMED’in bedenine; kabirler arasında bulunan MUHAMMED’in kabri üzerine indir. Salât ve selâmın; işitenler arasında bulunan MUHAMMED’in işitmesi üzerine, hareketler içerisinde bulunan MUHAMMED’in hareketi üzerine, sükûnlar arasında bulunan MUHAMMED’in sükûnu üzerine, oturanlar arasında bulunan MUHAMMED’in ayakta durması ve ebedi olan açık lisanı üzerine, ebedi yüzük taşı üzerine olsun


ALLAHım, salâtın ve selâmın -bildiğin şeyler sayısınca ve bildiğin nisbet ölçüsünce- ona olsun, âl ve ashabına olsun. ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz MUHAMMED’e olsun ki; ona nice ihsanlar ve nimetler verdin, onu mükerrem kıldın, onu üstün tuttun, ona yardım ettin, onun elinden tuttun, onu Kendine yaklaştırdın, onu dünyaya indirdin, onu suladın, onu temkinli kıldın, nefs ilminle onu doldurdun, süsleyici ve kaplayıcı sevginle onu yeryüzüne yaydın, sözünle onu süsledin. O, feleklerin övünmesi, ahlâkın en tatlısı, Senin apaçık nurundur. Kadim kulun, en sağlam urganın, sağlam kalen, hikmetli celâlin, keremli cemâlindir o. Efendimizdir, mevlâmızdır. MUHAMMED aleyhisselâm’dır. Salât ve selâmın ona, âl ve ashabına, hidayet lemhâları olan arkadaş ve yakınlarına, vücud kandilleri ve tertemiz kimselerin yükselme kemali olan yakın dostlarına olsun


ALLAHım, salât ve selâmın ona olsun ki, bu salâtla düğümler çözülür, üzüntü ve kederler onunla zail olur, yorgunluk ve sıkıntılar merhameten onunla giderilir ve ihtiyaçlar ikram yollu onunla yerine getirilir


Ya Rab, ya ALLAH, ey diri olan! Ey Kendi Zatıyla kaim olup varlığı Kendinden olan, hiçbir şeye muhtaç bulunmayan! Senin lütuf ve faziletlerini istiyoruz


Ey kerem sahibi! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli eden!


ALLAHım, salât ve selâmın; kulun, peygamberin, Efendimiz, Nebiyyi Ümmî, Resulü Arabî MUHAMMED aleyhisselâm üzerine ve onun âl ve ashabına olsun; çoluk çocuk ve zürriyetine, Ehl-i Beyt ve onların yârânına olsun. Öyle bir salât ki, Senin hoşnutluğuna yol açsın. İçinde güzel bir mükâfat olsun ve edaya lâyık görülsün.


MUHAMMED aleyhisselâm’a vesile ve fazilet makamlarını ver, şeref ve yüce dereceler bahşeyle. Onu, vaadettiğin Makam-ı Mahmud’a eriştir.


Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni olan ALLAHım! Aziz kitabınla, Efendimiz MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kerem dolu nübüvvetiyle, onun özge değer ve şerefiyle, babası İbrahim ve İsmail ile, yakın arkadaşları Ebubekir, Ömer ve Osman ile, hanedanından Fatıma, Ali ve bunların oğulları Hasan ve Hüseyin ile, amcası Hamza ve Abbas ile, zevcesi Hatice ve Ayşe ile Sana tevessül edip yöneliyoruz. Ve Senden onların hürmetine ihtiyaçlarımızı istiyoruz


ALLAHım, bizi onların sırlarının hakikatına eriştir, marifet basamaklarında yükselerek hakikatları anlama imkânını bize lütfeyle. Senden, kendilerine en güzel mükâfatlar gelen MUHAMMED aleyhisselam’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n hanedanı hürmetine, büyük saadet ve kurtuluş kapısını açan, Senin en yakın sevgine mazhar olan bu mübarek insanların hatırı için, bizi tahkik ehlinden eyle


Bizi, o peygamberin Makam-ı Mahmud’unda yükselen izzet ve şerefinle gark eyle. Onun sancağı altında bizi topla.


“ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n peygamberi rüsva etmediği günde” peygamberin irfan havuzundan bize içir. Öyle bir günde ki, Resulüne müjdeyle şöyle buyurursun: “Konuş dinleniyorsun; iste verilecek; şefaat et, şefaatın kabul olunacaktır.” Zira, Senin bu husustaki müjden, şöyle zuhur etmiştir: “Muhakkak Rabbin sana verecek de, hoşnut olacaksın.”


Sen çok yücesin, her kusurdan pak ve münezzehsin Rabbimiz; Sen, celâl ve ikram sahibisin


ALLAHım, salât ve selâmın Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’a, ataları İbrahim ve İsmail’e ve bunların hepsinin arkadaş ve yârânına olsun. Öyle bir salât ki, ezeli lisan onu Melekut bağında tercüme etmiş olsun; yüce makamlarda ve yüksek derecelerde en güzel şekilde çeviriye uğrasın. Ebed lisanı onunla Nâsut Alemi’nin eteklerinde seslensin, günahların bağışlanması için avazını yükseltsin, keder ve sıkıntıları gidermek için avaz avaz terennümde bulunsun, çok önemli ve çözümü zor hususların defedilme çaresi olsun. Öylesine bir salât ve o salâtın sebep olacağı feyzler ki, Senin ulûhiyyetine lâyık olsun, azametli şan ve şerefine uygun düşsün. Ve kendilerini hürmetle andığımız Peygamberimiz MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n, atalarının, hanedan ve yârânının ehliyet ve liyakatına uygun gelecek ve onların soylu makam ve mertebelerine münasip düşecek ve Senin buyruğunda geçen, “dilediğini rahmetine has kılar” özelliğine denk düşecek bir salât ve selâm olsun


ALLAH büyük, çok büyük bir fazl u kerem sahibidir


ALLAHım, celâlinin izzeti ve izzetinin celâliyle, saltanatının kudreti ve kudretinin saltanatıyla, peygamberin MUHAMMED aleyhisselâm’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n sevgi ve muhabbetiyle; merhametsizlikten, kötü, şehevî söz ve davranışlardan Sana sığınıyoruz. Ey muhtaçlara arka olan, ey güven isteyenlere emniyet sağlayan! Bizi nefsanî hatıralardan kurtar, şeytanî şehvetlerden koru, beşerî pisliklerden temizle, muhabbet-i sıddıkiyye ile bizleri sadeleştirip arındır. Gaflet sadasından, bilgisizlik evhamından uzak bulundur. Ta ki -Senin toplayıcı, bir araya getirici vahdetinin huzurunda kesretin fena bulması gibi- şeklimiz benliğimizin yok olmasıyla kaybolup gitsin; insanî hırs ve arzularımız eriyip bitsin... Bizi ilahi Ahadiyyet’in ziynetiyle süsle. Samedanî hakikatların tecellisine mazhar kıl. Bütün bunları Vahdaniyyet’in müşahedesinde gerçekleştir. Öyle bir makamda ki, orada mekân yok, “nereye” ve “ne yere” gibi, “nasıl” ve “nice” gibi tabirler yok. Her şey, evet her şey o makamda ALLAH ile baki kalır; ALLAH’tan gelir ve ALLAH’a döner, ALLAH ile beraber olur


Bizler ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n minnet denizinde ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n nimetiyle gark olmak istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n kılıcıyla yardım görmek istiyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n inayetinden haz duyuyoruz. ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n korumasıyla korunmuş oluyoruz. Bizi ALLAH’tan uzaklaştırıp meşgul eden her şeyden muhafaza olunmamızı talep ediyoruz. ALLAH’tan başka gönlümüze gelen her hatıradan sıyrılmak istiyoruz.


Ya Rab! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Ya ALLAH! Rabbim ALLAH’tır. Benim başarım, ancak ALLAH iledir. Ben ancak O’na dayanırım ve ancak O’na yönelip inayetini beklerim.


ALLAHım, bizi Kendinle meşgul eyle. Bize öyle bir bağışta bulun ki, onda Senden başkasının dahli bulunmasın. Ve bu bağışın, ilahi ilimlerinle, Rabbanî sıfatlarınla ve MUHAMMEDî ahlâk ile genişlemiş ve gelişmiş bir vaziyette olsun. Bizi güzel bir zan ile kuvvetlendir. Hakke’l-Yakîn derecesinde bize bir itikat bahşeyle. Temkinî hakikata eriştir. Hal ve durumumuzu tevfikin ile doğrult, saadet ve hüsn-ü yakîn ile ahvalimizi düzelt


İstikamet üzerinde iman ve itikat temellerimizi sağlamlaştır, üstün muhkemlik kaidelerinde bizi yükseltip güçlendir. Öyle bir istikamet yolu ki o; peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin yoludur. Nimetlerine eriştirdiğin bahtiyarların istikametidir.


Maksat ve niyetimizi asil bir şan ve şeref katında, kerem doruğunun en yücesinde sağlamlaştır; Resullerden büyük azim sahibi olanların azim ve niyetine yakın eyle. Ey yakaranlara cevap veren, ey imdat isteyenlerin imdadına koşan! Rahmetinin lütuflarıyla, bizi Senden uzaklaştıran sapkınlıktan kurtar. İnayetinin nefhalarıyla bizi sevgi güreşinin yapıldığı yerde biraraya getir. Hidayetinin nurlarıyla, yakınlık avlusunda arzularımızı yerine getir. Üstün yardımınla bizi kuvvetlendir. Kur’an-ı Mecid ile belirtilmiş bir yardımla yardımımızda bulun. Fazl u rahmetinle inayette bulun


Ey merhamet edenlerin en çok merhamet edeni, ey Rabbimiz; bizden kabul buyur. Şüphesiz ki Sen, evet Sen, her şeyi hakkıyla işiten ve gereği gibi bilensin. Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, evet Sen, tevbeleri çokça kabul eden Rahîmsin.


ALLAHım, salât ve selâmın, Efendimiz Nebiyyi Ümmî MUHAMMED aleyhisselâm’a, onun zevcelerine, soyuna, Ehl-i Beyt’ine olsun. İbrahim’e ve hanedanına salâvatını indirdiğin gibi, onlara da indir. Şüphesiz ki Sen övülmeye lâyıksın, şan ve şeref sahibisin


Ey destek direği olmayanların direği, senedi olmayanların senedi; ey azığı olmayanların azığı; ey her kırık yerin yegâne onarıcısı; ey her garibin sahibi; ey her yalnızın gönüldaşı! Senden başka ilah yoktur. Hem dünyada, hem ahirette Seni tenzih ve tesbih ederiz. Şüphesiz ki, ben zalimlerdenim. Benim dost ve yarim Sensin. Müslüman olduğum halde canımı al. Beni salih kulların zümresine ulaştır. Soy ve sopumu benim için ıslah eyle. Hakikat ben Sana tevbe ediyorum ve ben müslümanlardanım.


ALLAHım; meleklerin, peygamberlerin, resullerin ve bütün halkın salâvatları Efendimiz, Mevlâmız MUHAMMED’e ve onun âl ve ashabına olsun. ALLAH’
[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n selâmı, rahmeti de bunlara olsun. ALLAHım, bizi onunla, âl ve ashabıyla birlikte şefaatına, kefilliğine ve koruyuculuğuna mazhar olarak selâm yurduna eriştir. Orası, Senin yurdundur. Orası hak meclisidir. Ve kudret sahibi, mülkü çok yüce olan ALLAH’[/FONT][FONT=Times New Roman TUR, serif]ı[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]n yanındadır. Onlar da oradadır. Ey celâl ve ikram sahibi ALLAHım, bu makamın müşahedesiyle bize lütuf bağışında bulun.


Ey keremi bol olan! Ey kıyamet günü müminlere has rahmetiyle tecelli edecek olan! Cemâl-i azîmini yaklaştırarak bize ikramda bulun. Cemâlin kerametiyle tekrim, tebcil, tâzim havası içinde bizi koru. Amin...
[/FONT]




[FONT=Times New Roman, serif]Karde[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]şlerim [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Müslüman din kardeşlerimiz ve Pazartesi günleri salavatlarda buluştuğumuz tüm kardeşlerimiz için dua edelim inşallah...[/FONT]
 

zerrat

Well-known member
Amin..Amin..Amin..Allahumme Amin.Elfü elfi Amin inşaALLAH.
Çok güzeldi maşaALLAH,ALLAH(C.C.) Razı Olsun.
Ancak duada bir yere takıldık O(A.S.M.) bizim Mevlamızdır veya Mevlamız MUHAMMED'E(A.S.M.) sıfatları çok düşündürdü duayı yaparken.''Mevlamız'' Sıfatının sadece RABB'İMİZ(C.C.) için kullanıldığını biliyor ve sadece O'NUN(C.C.) için kullanıyoruz biz.Bu konuda bir açıklama yapar mısınız ? Bu konuda çok düşündük okurken yanlış yapmıyor muyuz diye ?
 

makes

Well-known member
Amin..Amin..Amin..Allahumme Amin.Elfü elfi Amin inşaALLAH.
Çok güzeldi maşaALLAH,ALLAH(C.C.) Razı Olsun.
Ancak duada bir yere takıldık O(A.S.M.) bizim Mevlamızdır veya Mevlamız MUHAMMED'E(A.S.M.) sıfatları çok düşündürdü duayı yaparken.''Mevlamız'' Sıfatının sadece RABB'İMİZ(C.C.) için kullanıldığını biliyor ve sadece O'NUN(C.C.) için kullanıyoruz biz.Bu konuda bir açıklama yapar mısınız ? Bu konuda çok düşündük okurken yanlış yapmıyor muyuz diye ?

[FONT=Times New Roman, serif]Selamün aleyküm[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Kardeşim Allah celle celalühu sizden ebeden razı olsun. Hem ''Nur-u Muhammedi'' konumuz hakkında ve hemde Efendimize salavatlar hususunda çok titiz ve son derece duyarlı aynı zamanda gayretlisiniz. Rabbim Efendimize olan muhabbetinizi artırsın ve daim eylesin.[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Sizin bahsetmiş olduğunuız duadaki ''mevla'' kelimesi bizim adetten olan üslubumuza pek uygun düşmüyor. Fakat her ne kadar biz mü'minler Rabbimize mevla diyorsakta ''mevla'' sözlükteki karşılığı: Cenab-ı Hak celle celalühu olduğu gibi [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ayrıca:[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]Dost,yardımcı, muavenet eden,terbiye eden, mürebbi [/FONT][FONT=Times New Roman, serif]anlamlarına da gelmektedir.[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Aslında ''mevla'' yı kullanmasakta olur...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]selam ve dua ile...[/FONT]
 

zerrat

Well-known member
[FONT=Times New Roman, serif]Selamün aleyküm[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Kardeşim Allah celle celalühu sizden ebeden razı olsun. Hem ''Nur-u Muhammedi'' konumuz hakkında ve hemde Efendimize salavatlar hususunda çok titiz ve son derece duyarlı aynı zamanda gayretlisiniz. Rabbim Efendimize olan muhabbetinizi artırsın ve daim eylesin.[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Sizin bahsetmiş olduğunuız duadaki ''mevla'' kelimesi bizim adetten olan üslubumuza pek uygun düşmüyor. Fakat her ne kadar biz mü'minler Rabbimize mevla diyorsakta ''mevla'' sözlükteki karşılığı: Cenab-ı Hak celle celalühu olduğu gibi [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]ayrıca:[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]Dost,yardımcı, muavenet eden,terbiye eden, mürebbi [/FONT][FONT=Times New Roman, serif]anlamlarına da gelmektedir.[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Aslında ''mevla'' yı kullanmasakta olur...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]selam ve dua ile...[/FONT]

Teşekkür ediyoruz.ALLAH(C.C.) dualarımızda bilmeden söylediğimiz eksik veya hatalı sözlerimizi affeylesin,eksikliklerimizi tamamlayarak dualarımızı İzzet-i Dergahında kabul eylesin inşaALLAH.(Amin)
 

makes

Well-known member
^اللَّهُمَّاجْعَلْاَفْضَلُصَلَوَاتِكَاَبَداً^ وَاَنْمَىبَرَكَاتِكَسَرْمَداً^ وَاَزْكَىتَحِيَّاتِكَفَضْلاًوَعَدَداً^ عَلَىاَشْرَفِالخَلاَئِقِالاِنْسَانِيَّةِ^ وَمَجْمَعَالحَقَائِقِالاِيمَانِيَّةِ^ وَطُورِالتَّجَلِّيَاتِالاِحْسَانِيَّةِ^ وَمَهْبَطِالاَسْرَارِالرُّوحَانِيَّةِوَاسِطَةِعَقْدِالنَّبِيِّينَ^ وَمُقَدِّمِجَيْشِالْمُرْسَلِيْنَ^ وَاَفْضَلِالْخَلْقِاَجْمَعِينَ^ حَامِلِلِوَاءِالْعِزِّاْلاَعْلَى^ وَمَالِكِاَزِمَّةِالشَّرَفِاْلاَسْنَى^ وَشَاهِدِاَسْرَارِاْلاَزَلِ^ وَمَشَاهِدِاْلاَنْوَارِالسَّوَابِقِاْلاُوَلِ^ وَتَرْجُمَانِلِسَانِالْقِدَمِ^ وَمَنْبَعِالْعِلْمِوَالْحِلْمِوَالْحِكَمِ^ وَمَظْهَرِالْجُودِالْجُزْئِىِّالْكُلِّى^ وَاِنْسَانِعَيْنِالْوُجُودِالْعُلْوِىِّوَالسُّفْلِىِّ^ رُوحُجَسَدِالْكَوْنَيْنِ^ وَعَيْنِحَيَاةِالدَّارَيْنِ^ الْمُتَحَقِّقِبِاَعْلَىرُتَبِالْعُبُودِيَّةِ^ اَلْمُتَخَلِّقِبِاَخْلاَقِالْمَقَمَاتِاْلاِصْطِفَائِيَّةِ^ اَلأَشْرَافِجَامِعُاْلاَوْصَافْ^ اَلْخَلِيلِاْلأَكْرَمِوَاْلحَبِيبِاْلاَعْظَمِ^ سَيِّدِنَامُحَمَّدٍوَعَلَىآلِهِوَصَحْبِهِاَجْمَعِينَوَمَنِاتَّبَعَهُاِلَىيَوْمِالدِّينِ^ عَدَدَخَلْقِكَوَزِينَةَعَرْشِكَوَرِضَاءَنَفْسِكَوَمِدَادَكَلِمَاتِكَ^ كُلَّمَاذَكَرَكَالذَّاكِرُونَوَغَفَلَعَنْذِكْرِكَالْغَافِلُونَ^ وَسَلِّمْتَسْلِيمًاكَثِيرًاكَثِيراًاِلَىيَوْمٍالْجَزَاءِاَللَّهُمَّاِنِّىاَسْاَلُكَفَيْضَةًمِنْفَيَضَانِفَضْلِكَ^ وَقَبْضَةًمِنْنُورِصِلَتِكوَاَنَسًاوَفَرْجًامِنْبَحْرِكَرَمِكَ^ بِيَدِكَاْلاَمْرُكُلِّهِوَمَقَالِيدُكُلِّشَيْءٍ^ فَهَبْلَنَامِنْلَدُنْكَرَحْمَةًوعِلْمًاوَيَقِينًا^ وَاَسْاَلُكُيَااللهياَاللهياَالله^ اَنْتُنْعِمَعَلَيْنَابِرِضَاكَ^^ اَللَّهُمَّاَدْرِكْنَابِرَحْمَتِكْ^ وَفَرِّجْنَاعَنَّامَانَحْنُفِيهِياَمُفَرِّجَكَرْبِالْخَلاَيِقِاَجْمَعِينِ^ وَنَجِّنَامِنَالْغَمِّوَالْهَمِّوَاكْشِفْالْحُزْنَ^ ياَمُنْجِىَالْمُؤْمِنِينَ^ فَاِنْتَوَلَّوْافَقُلْحَسْبِىَاللهُلاَاِلَهَالاَّهُوَعَلَيْهِتَوَكَّلْتُوَهُوَرَبُّالْعَرْشِالْعَظِيمِ^ ^ سُبْحَانَرَبِّكَرَبِّالْعِزَّةِعَمَّايَصِفُونَ^ وَسَلامٌعَلَىالْمُرْسَلِينَ^ وَالْحَمْدُلِلَّهِرَبِّالْعَالَمِين^
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]



Hayatım adeta bir zındana dönmüşken, Efendimiz salallahü aleyhi ve sellem'in gelişiyle tüm ızdıraplarım dinmiş, adeta yeniden doğmuş gibiydim...Zaman zaman benim iradem dışında çeşitli ilhamlar geliyor, bazen bu kalbime doğarken, bazen de kendi iradem dışında dilimle söyletiliyordu.


Ehlullah derki: ''İlahi ilhamlar; istemekle gelmez, bir sebepten dolayı da gitmezler, belirli bir zamanda ve belirli bir şekilde de gelmez...'' bende de böyle oluyordu.

Günlük zikirlerime Lafza-i Celal'i, Efendimize salavat-ı şerifeleri ve La ilahe illallah'' zikrinikendime vird edinmiştim. Bir gece , katından ilim öğretmesi için Rabbime yalvardım. Sabah namazından sonra, yakaza halindeyken bana ''Alîm'' esmasının arapça ve latince rakamlarla 160 defa ve on artırarak zikretmem gösterildi. Bundan böyle günlük zikirlrrime ''Alîm'' esmasını da eklemiş oldum.

''İhlasla "Yâ Alim" diyen bir müslüman bu isme devam etse, maddi ve manevi ilim kapıları kendisi için açılır.''

Ya Alîm

Her şeyi ilminle en iyi bilen sensin
Biz aciz kullarız, her şeyi bildiren de sensin
Ezelden de ebede kadar da bilen sensin
İlimler senden akar gelir bizlere
Çünkü ilmin kaynağı sensin
Bildiren de, gördüren de, işittiren de sensin

Lafza-i Celal'e dilimi öyle alıştırmıştımki, ''Halk arasında dahi Hakk ile olmak'' sırrı gereği sokakta, çarşıda, pazarda hiç dilimden düşürmüyor, hep zikrediyordum. Birgün yine çarşıya çıkmıştım ve her zaman olduğu gibi sessizce zikrediyordum. Bir müddet sonra birden irkildim. Allah Allah sesini duyuyordum ama bu çok farklıydı. Biraz durdum ve dinledimki, kalbim aynı ritimde Allah Allah diye zikrediyordu. Hani derlerya tüylerim diken diken oldu diye, aynen öyle oldu.


Ehil kimseler: ''Lâfza-i Celâl zikri, kalbde bir harâretin doğmasına sebep olur. Bu harâret, kalbi tasfiye eder ve orada zikrin nûrunun zuhûrunu sağlar.'' demişlerdir.


“Dünyâya geliş ve gidiş” gibi iki muazzam ve dehşet verici gerçek arasında sıkışan beşerî idrâk, dünyâ ve ukbâya âid kâmil bir değer hükmüne ulaşıp hâl ve hareketler buna göre tanzîm edilmedikçe, çocukların oyuncakları gibi izâfî gölgeler âleminden kurtulup hakîkat yurduna doğru mânevî bir yolculuğa çıkamaz.


''Her neye noksan bakarsan ol sana noksan olur

Eğer kemaliyle bakarsan ol kemalindir senin''.
[FONT=Times New Roman, serif]
devam edecek
[/FONT]

............................................................................................................
[FONT=Times New Roman, serif]Selamün aleyküm
Allah cc 'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz (s.a.v)'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizimle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

zerrat

Well-known member
Ya Alîm
Her şeyi ilminle en iyi bilen sensin
Biz aciz kullarız, her şeyi bildiren de sensin
Ezelden de ebede kadar da bilen sensin
İlimler senden akar gelir bizlere
Çünkü ilmin kaynağı sensin
Bildiren de, gördüren de, işittiren de sensin


''Her neye noksan bakarsan ol sana noksan olur
Eğer kemaliyle bakarsan ol kemalindir senin''.

[FONT=Times New Roman, serif]
[/FONT]
!!!
ALLAH(C.C.) Razı Olsun.
 

makes

Well-known member
Ya Alîm
Her şeyi ilminle en iyi bilen sensin
Biz aciz kullarız, her şeyi bildiren de sensin
Ezelden de ebede kadar da bilen sensin
İlimler senden akar gelir bizlere
Çünkü ilmin kaynağı sensin
Bildiren de, gördüren de, işittiren de sensin


''Her neye noksan bakarsan ol sana noksan olur
Eğer kemaliyle bakarsan ol kemalindir senin''.

[FONT=Times New Roman, serif]
[/FONT]
!!!
ALLAH(C.C.) Razı Olsun.

ecmain olsun inşalla kardeşim
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]Türkiyedeki ve yurtdışındaki davalar düşmüş ve sınırlardaki hakkımdaki tutuklama kararı kalkmıştı.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Artık her şeyimi orada bırakıp terkettiğim ülkeye geri dönebilirdim. Orada yeniden işleri yoluna koymak pekte kolay olmayacaktı. Fakat ben her türlü zorluklara alışmıştım. Yaşamımda meşekkatin, sıkıntının, hüzünün olmadı ya da geciktiği zaman ben kendi kendime sorgular hale gelmiş, sıkıntısız bir anımı yadırgar olmuştum. Bütün bunlar benim yaşamımın bir parçası olmuştu...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Yakınlarım ve samimi dostlarım geldiğim ülkeye bir daha dönmememi ısrarla telkin etmelerine rağmen ben dönmüş, birçok proplemleri aşarak oraya tekrar yerleşmiştim. Yaşamıma burada devam ettiriyordum. Burada çok şey değişmişti, bu zaman zarfında insanımızın bu kadar değişmesi doğrusu beni çok şaşırtmıştı.Müslümanlardaki dine olan hizmet aşkının yerini dünyevi sevgiler almış olması beni gerçekten üzüyordu...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Avrupada yaşayan insanımız kendi kabuğunu kırmayı başarmış kimisi işçi olmaktan kurtulup işveren olmuştu. Avrupalı her zamanki kurnazlığını göstererek birtakım teşfiklerle buralarda mülk edinmeye yönlendirmiş, sıcak paranın türkiyeye akmasını önlemekte başarılı olmuşlardı. Elbetteki bir bakıma insanımız kiracı olmaktan kurtulup ev sahibi olmuşlardı. Ben de bu kervana katılmıştım.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Kendi işimi kendim kurmuş ve birde ev alarak buradaki yaşamıma bu şekilde devam ediyordum. Benim feci bir kaza geçirmeme kadar her şey yolundaydı. Ben işlerle ilgilenemeyince çalıştırdığım işçilerde işi gerektiği şekilde yürütemeyince iş bağlantılarında problemler olmaya başladı. Ben sıhhate kavuşuncaya kadar artık çok geç olmuştu. Avrupanın genelinde kriz zaten vardı, direnmek boşunaydı...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]devam edecek...[/FONT]
............................................................................................................
[FONT=Times New Roman, serif]Selamün aleyküm
Allah cc 'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz (s.a.v)'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]Yine büyük bir imtihandan daha geçiyordum.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Firmayı tasfiye edip evi de acilen satmam gerekiyordu. Yine her şey üst üste gelmiş, çok bunalmıştım. Evin satışı için internette satış ilanı verdim. Acilen satmam gerekiyordu. İlan verdiğimin üçüncü günü ayrı ayrı iki alman evi görmek için telefon etmişlerdi. Aslında ikisinede aynı güne randevü vermemem gerekirdi fakat benim kafam o kadar karışıktıki, bunu düşünecek halde değildim. Bütün gün evde olacağımı, ne zaman gelmek isterlerse görmeye gelebileceklerini söyledim. Zaten evi beğenip beğenmeyecekleri ya da alıp almayacakları belli değildi.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]İlk bir bayan geldi, kendisinin ve eşinin öğretmen olduğunu, bu yüzden de eşinin okulda olmasından dolayı yalnız geldiğini, kendisi beğendiği taktirde daha sonra onunla birlikte gelmek istediğini söyledi. Eve bakması için içeri buyur ettim. Evi ve bahçeyi gezdikten sonra kendisinin çok beğendiğini ve eşiyle de yarın gelmek istediğini anlatırken diğer telefon eden alman kalabalık bir aile ile gelmişlerdi. Onların gelmesiyle kadın rahatsız oldu ve onların da eve bakmak için gelip gelmediklerini sordu. Ben de, onları tanımadığımı ve galiba eve bakmak için geldiklerini söyleyince, kadının morali bozuldu ve ne olur onlara bu evi vermeyin çünkü uzun süredir böyle bir ev arıyordum dedi. Halbuki ben bir an önce evi satmak istiyordum. Kim almak için benimle ciddi bir şekilde pazarlığa oturursa ona verecektim. Bayana, üzgün olduğumu ve kendi eşinin yarın bu evi beğenip beğenmeyeceğinin garantisinin olmadığını ve eğer bu yeni gelenler ciddi bir şekilde almak için anlaşma yapmak isterlerse onlara verebileceğimi söyledim. Kadın üzgün bir halde idi ve giderken, umarım onlar alamaz da bu ev bana kalır diyerek gitti. Diğer gelenler, alman karı koca birde anne babalarıydı. Kendilerini tanıttıktan sonra evi gezdiler ve çok beğendiklerini ve hemen pazarlığa oturmak istediklerini söylediler. Kendilerine birer kahve ikram ettikten sonra pazarlığa başlamıştıkki, daha önce gelen bayan telefon etti ve son durumun ne olduğunu, evi satıp satmadığımı sordu. Şu an pazarlıkta olduğumuzu büyük bir ölçüde anlaşmaya vardığımızı ve satış sözleşmesi hakkında konuşmak üzere olduğumuzu bildirdim kadın çok üzgündü. Biz pazarlığı bitirmiş ve noter işlemleri için randevüleştikten sonra onlar gittiler. Aslında bu ailenin yeterince paraları olmadığından geri kalan kısmını banka finanse etmesi için bankaya başvuracaklarını ve ayrıca anne babalarınında biraz yardım edeceklerini söylemişlerdi. Bu durum bana biraz karmaşık gelmişti ama kendi kendime, alabileceklerine kanaatleri olmasa böyle bir pazarlığa oturmazlardı herhalde diye düşünmüştüm.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Fakat her kul kendince bir hesap yapar ancak takdir ne olduğunu kim bilebilirki, bundan sonra da beni ne gibi zorlukların ve sıkıntıların beklediğinden habersiz ama istemeyerekte olsa bu evin satılmasıyla bir sıkıntıdan daha kurtulacağımı düşünüyordum. Bir gün sonra günlerden cuma idi, sabah vaktinde evi alacak olan alman telefonla beni aradı. Ben, notere gideceğimiz zamanı bildireceğini zannederken o ise bankada pürüz çıktığını ve evi alamayacaklarını söyledi. Ben o an neye uğradığımı şaşırmıştım. İçinde bulunduğum sıkıntılar içerisindeyken, ilk gelen alman bayanın daha önce telefon ettiğinde numarası kapalıydı ve daha sonra da bana telefon numarası bırakmamıştı ve de adresini dahi bilmiyordum. Şimdi ne yapacaktım, o ilk almak isteyipte alamayan kadına nasıl ulaşabilirdimki, diğerlerinin alamadığını, hala istiyorlarsa alabileceklerini nasıl söyleyebilecektimki! Bu kadar karmaşık bir duruma inanmak imkansızdı.
Acaba benim böyle karmaşık duruma düşmem nedendi! Elbetteki bu durumun da bir anlamı vardı, ben ise aciz bir kul olduğum için neye ve nasıl yormalıydım/yorumlamalıydım! O an bunu düşünecek durumda değildim...
[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Öyle bir girdaptaydımki, bunları detaylı anlatmak bile mümkün değil. Cuma namazı vakti yaklaşıyordu, üzgün ve bitkin bir halde cuma namazı için yaşadığım şehirde merkezdeki en büyük camiye gittim. Hoca kürsüde vaazdaydı, diğer cemaatların tutmuş oldukları saftan birinde boş olan bir yere oturdum. Vaazı dinleyecek durumda değildim. Halbuki, kaza ve kadere inanan ve teslim olmuş birisi olmama rağmen, içinde bulunduğum bu durum beni epey meşkül ediyordu.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hoca efendi minbere çıkmış hutbe okuyordu fakat onun konuşmaları sadece kulaklarımda yankılanıyor ama aklım beynim bulunduğum durumla meşkül olduğu için böyle kıymetli bir mekanda, böyle kıymetli bir günde ve saatta içimden durumum hakkında dua ediyordum:[/FONT]
"Allâhım, kuvvetimin yetersiz kaldığını, çaresiz olduğumu görüyorsun. Ya erhamer rahimiyn, zayıf görülüp ezilenlerin Rabbi sensin. Kötü huylu ve kötü tavırlı düşmanın eline beni terketmiyecek kadar Rahimsin.
Allâh’ım, bana karşı gazablı değilsen; çektiğim eziyet ve belâlara hiç aldırış etmem. Ancak şu da var ki, koruma sahan bunları da çektirmeyecek kadar geniştir. Allâh’ım, gazabına maruz kalmaktan, yahud rızasızlığından, senin bütün zulmeti parıl parıl aydınlatan, dünya ve âhıret hallerinin yegâne selâmete çıkartıcısı olan NUR’u Vechine sığınırım. Allâh’ım rızan olasıya senden affını diliyorum. Havl ve kuvvet ancak seninledir.
MUHAMMED salalahü aleyhi vesellem efendimizi bu duama vesile kılıyor ve ancak senden yardım diliyorum.
Ya Rabbi, MUHAMMED salalahü aleyhi vesellem efendimiz hürmetine bana yardım et"
[FONT=Times New Roman, serif]diye dua ederken ve henüz hoca efendi de minberden inmemişken birden önümdeki saflardan birisinin arasında bir adam belirdi. Elbetteki, bu adam dünyamızdan bir insan değildi. O adam ayakta durur vaziyetteydi, bu gibi durumlara alışık olmama rağmen o an az da olsa irkildim. Adamın yüz siması öyle süratli değişiyorduki, kaç sima değiştiğini saymak bile mümkün değildi. Kısa bir süre sonra bir simada durdu. Bana bakıp gülümsemeye başladı. O an bana, benim evi alacak adamın simasının bu simada birisi olduğunun ilhamı geldi ve adam birden kayboldu. Hoca efendi de hutbesini bitirmiş minberden iniyordu. Artık içime bir ferahlık geldi ve rahatladım. Bendeki üzüntü bitmiş ve ferhlık içerisinde cuma namazını kıldıktan sonra eve döndüm. Artık gördüğüm o simadaki gelecek adamı merakla bekliyordum...[/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]devam edecek...[/FONT]
...........................................................................................................
[FONT=Times New Roman, serif]Selamün aleyküm
Allah cc 'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz (s.a.v)'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 
Üst