Nur-u muhammedi

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]



[FONT=Times New Roman, serif]Allah celle celalühu, kulunu imanı nispetinde dener. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bela imtihan için gelir. Kalbi kuvvetlendirir. Vicdani kanaati arttırır. İmanı
hakikate erdirir. Hak yolda sabrı çoğaltır. Nefsi kötü arzuları zayıflatır. Her bela
geldikte, mümin de sabır ve Hakk’ın hikmetli işlerine karşı teslim ve rıza olur.
[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]İman yükseldikçe deneme nispeti o derece artar. Büyür ve çoğalır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif](Abdül Kadir Geylani Ks.)[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Hayatımdaki peş peşe gelen bunca bela ve musibetlere her ne kadar bu benim kaderimin bir gereği olduğunun idrakine varsamda gayri ihtiyari ama Rabbime gönül bağı ile bütün bunlar neden diye soruyordumki; ''nefisler denenmeden gerçek iman ortaya çıkmaz'' diye bana bir ikaz geldi. [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Demekki her mü'min kul gibi deneniyordum. Bu ikaz bana şu ayetleri hatırlatıyordu:[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Bakara/155,157[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz." derler. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]İşte onlar var ya, Rablerinden, mağfiretler ve rahmet onlaradır. İşte hidayete erenler de onlardır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Önce sabır ve kararlılığa alışınız, nimetlerin kendilerine göre zahmetleri de vardır. Allah'ın bütün nimetlerine, hele sonsuz nimetlerin tamamına anahtar olan iman ve İslâm nimetine şükretmek ve özellikle bunu "ihsan" mertebesinde eda edebilmek elbette kolay değildir. Siz bu girip yüreyeceğiniz yolda ebedi bir gayeye yürüyeceksiniz. Yürürken imtihanlar geçirecek, biri içte, diğeri dışta iki büyük düşmanla çarpışacaksınız. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bir taraftan nefislerinizin heves ve arzusu, diğer taraftan kâfirlerin, hak düşmanlarının hücum ve eziyetleri ile uğraşacaksınız. Bunlara karşılık vermek ve kendinizi savunmak için cihada ve savaşa mecbur olacaksınız. Bazı zahmetler ve meşakkatler göreceksiniz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ruhen ve bedenen nefsinizi terbiye etmezseniz, sabır ve tahammüle, kararlı ve metin olmaya alışamazsınız, Allah'ın yardımının ilk sebeplerinden birini kaybetmiş olursunuz, tehlikeye uğrarsınız. En ufak bir sıkıntı, bir acı karşısında korkmaya, sızlanmaya başlarsınız. Ümitsizliğe ve gevşekliğe düşersiniz. Şunu biliniz ki sabır, her başarının başıdır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]İmandan sonra takip edilecek yolun başı sabır, ahlâkın başı sabır, ilmin başı sabır, amelin başı sabır, kısaca varlık âlemini tanımanın başı sabırdır....[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]
Cuma günü camide yaşadığım olaydaki o anki gördüğüm adamın gösterilen simasındaki şahsın benim evi almaya ne zaman geleceğini çok merak ediyordum. Ertesi (cumartesi) günü sabahleyin gizli bir numaradan bir telefon edildi. Telefonu açtım ve telefon eden kişi bir bayandı. Ben telefondaki sesi hemen tanıdım. Bu sesin sahibi, evi görmek için ilk gelipte alamayan öğretmen hanımdı.
[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Tekrar rahatsız ettiğinin ezikliği içerisinde ve hemde üzgün bir sesle: [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]-''Bir ümitle sizi tekrar rahatsız ediyorum ama tamamen emin olmak için sizi son bir daha arıyorum, evinizi gerçekten sattınızmı?'' diye sordu.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ben bu soru karşısında o kadar sevindimki, diğer alacak olanların bankalarında bir problem olduğundan alamadılar, alamak istiyorsanız buyurun gelin görüşelim dedim.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Öğretmen hanım bu duruma benim kadar memnun olmuş bir ses tonuyla ''Biz hemen gelmek istiyoruz, size uygunsa'' dedi. Ben evdeyim buyurun gelin dedim.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Kendileri de benim yaşadığım şehirde yaşadıkları için aradan yarım saat geçmiştiki, kapı zili çaldı.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ben kapıyı açtığımda, kapının önünde tam karşımda bana gülümseyerek bakmakta olan adamı görünce şok oldum. Bir müddet öylece baka kalmışımki, adamın arkasından bayan öğretmen ''bizi içeriye buyur etmeyecekmisiniz'' diye seslendiğini duyduğumda şaşkınlığım biraz geçmiş ve buyur etmiştim.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bu adamın siması, cuma günü camide saflar arasında birden bir zaatın belirmesiyle bu zaatın simasının süratle çeşitli simalara bürünüp en sonunda bir simada karar kılıp ve o sima ile bana gülümsediğini ve o an bana gelen ilhamla benim evi alacak olan adamın bu simada olduğunun bildirildiği o sima idi ve şu an tebessüm ederek karşımda duran adamın simasına tıpa tıp benziyordu. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Rabbimin bana gönderdiği o zaatı, benim evi alacak olan adamın simasına büründürmüş ve bana bu şekilde bildirmişti. Bu güç, bu kudret ve bu akıllara durgunluk veren olağan üstü bu hal!! ..[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Aman YaRabbi bunu açıklayabilmek bile çok zor. Yaşadığım bu olayı gerçek manada tarif edebilmek gerçekten de çok zor. Allah azze ve celle öyle bir güç sahibidirki, insan aklının bunu hakkıyle idrak edebilmesi imkansız.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ben, evimi alamak için gelen bu alman aileyi içeri buyur ettim fakat benim şaşkınlığımın belirtileri hala geçmemiş olacakki, kendilerinden dolayı herhangi bir problem olup olmadığını sordular.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ben sadece kendilerine tebessüm ederek bir problem olmadığını ve rahat olmalarını söyledim. Öğretmen bayan eşiyle tekrar evi gezdiler çünkü bayanın eşi evi ilk defa görüyordu. Onlar evi gezerken ben onlara yaşadığım o olayı nasıl anlatabilir, nasıl izah edebilirdimki!! Hemde bunlar almandı. Evi gezme faslı bittikten sonra pazarlığa oturduk. Karşılıklı olarak her iki tarafın da memnun olacağı bir şekilde anlaştıkki, Hiç bir sorun olmadan anlaşabilmemizi ancak bu, lütfu ilahinin bir yardımı ile olduğunun bir açıklaması olarak izah edilebilirdi.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Anlaşma sağlanmış ve noter huzurunda satış resmen gerçekleşmişti. Noterden çıktıktan sonra istediği evi almanın sevincini yaşayan bayana; ''daha önce alamak isteyipte alamayan aileden sonra sizin bu evi almanız kesinlikle tesadüf değildi'' dedim.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bu sözüme neden dercesine şaşkın bakışlarla baktı, ben ise onlara bu yeni evlerinde güle güle oturmaları temennisinde bulunarak oradan ayrıldım. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Ya Rab Sen öyle yücesinki, Senin güç ve kudretiyin sonsuzluğunu bir insan olarak tastik etmemiz, bizim insani aklımız ve idraklerimizle dahi bu azametine bir sınır çizilmiş olurki, Sen bundan da münezzehsin. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Sen; Seni tarif ettiğin şekilde güç ve kudret sahibisin.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Hamd San[/FONT]a
[FONT=Times New Roman, serif]Şükür Sana...[/FONT]

[FONT=Times New Roman, serif]Lâ ilâ he illAllah[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Elhamdülillâh[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Eş-şükrü lillah[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]SübhânAllah[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Estağfirullah[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]İnnâ lillâh[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]HasbiyAllah[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Tevekkeltü alAllah[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Mâşa Allah[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]devam edecek...[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]...........................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah cc 'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

makes

Well-known member
[FONT="]Filistinli Kardeşlerimize duaya davet!!![/FONT]


Alemlerin Rabbi’ne kul olma şuuruna sahip insanın gönlündeki
Ulvi duygular,O’na dua ile ulaştırılır..
Alemlerin Rabbi ile kurulan bu irtibat da ulvi duyguları yoğunlaştırır..


Kardeşlerim Filistindeki kardeşlerimize fiilen yardım edemiyorsakta hiç olmazsa dualarımızı esirgemeyelim. Bir ümmet bilinci ve şuuru ile kalpten Rabbimize dua ederek bu zülme seyirci kalmamak adına dünyanın neresinde müslümanlar zülüm görüyorlarsa zülmünden dolayı zalimlerin kahrı için bilhassa Gazze halkı için Filistin'deki katliama seyirci kalmamak adına, Zalimlerin hezimeti ve mazlum müslüman din kardeşlerimizin selameti ve zaferi için Rabbimize
bu gece yatmadan ve teheccüde kalkan kardeşlerimizle de teheccüdde gönül birliği ve dua birliği ederek dua edelim inşallah...


Bismillahirrahmanirrahim

Estağfirullah’ el-azîm’ ellezi lâ ilâhe illâ hüvel-Hayy’el kayyume ve etubü ileyhi ve nes’elühüt – tevbete vel-mağfirete vel-hidâyete lena innehu hüvet-tevvab’ür-Rahim.

Sübhanallahi velhamdü Lillahi ve lâ ilahe İllallahü Vellâhü Ekberü vela havle vela kuvvete illa Billah-il Aliyy’il- azim... (11)

Hasbünallahü ve ni’mel- vekil... (11)
Fatiha-i şerife bil-besmeleti... (1)
İhlâs-ı Şerif... (11)
Bieuzü vel besmeleti... (1)
Muavvezeteyni bil-besmeleti... (1)


Mağlup edilmesi imkansız mutlak galip olan, dilediğini zorla yapmaya muktedir olan, her istediğini yapacak surette hakim olan, kendisine inananlara izzet veren, yücelten, düşmanlarını zillete düşüren, hor ve hakir eden, suçlulara ve zalimlere hak ettikleri cezayı veren, verecek olan, her türlü tehlikeden kullarını selamete çıkaran Allah
ım

MUHAMMED sallallahü aleyhi ve sellem ve aline salat eyle,
Allahım, Kur’an’ın yürüyeni, yaratılmışların en mümtazı, cihanın gözbebeği, alemin tek sevgilisi, Resulün Resul-i Zişan hürmetine Müslüman din kardeşlerimizin düşmanlarını hezimete uğrat, tırnaklarını bunlardan kes, silahlarıyla aralarına ayrılık sal, yüreklerinin ipini kopar, azıklarını onlardan uzaklaştır, yollarını şaşırt, yönlerini saptır, yardımını onlardan kes, sayılarını azalt, kalplerini korkuyla doldur, ellerini-kollarını bağla, dillerini konuşamaz kıl, onların hezimete uğramasıyla arkalarındakileri darmadağın et, onları arkalarındakilere ibret vesilesi kıl, onları rezil rüsvay ederek onlardan sonrakilerin arzulara kapılmalarına engel ol.


Ya Cebbâr
Sana kimsenin cebri olamaz. Sana kimse itiraz edemez. Sana kimse karşı duramaz. Sana kimse engel olamaz. Âsileri cebrinle yola getirirsin. Zâlimleri zelil edensin. Mağrurları gururlarına esir eylersin. Kibirlenenlerin boynuna kibirlerini tasma eylersin. Zor kullanıp zulmedenleri vicdanlarının pençesine hapsedersin. Her daim emrin altında tutarsın âlemi. Tek bir zerre bile karşı çıkamaz kudretine. İstese de istemese de her şeyin her hâline, kudret ve azametinle hükmedersin.

Mahlukatın içinde hakkıyla övülen O zatı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem hürmetineGazze müslümanların ve yetimlerinin halini sana arz ediyoruz zalimlerin zulmünü, sana şikayet ediyoruz.
Ey, güzel olanı açığa çıkaran ve çirkin olanı gizleyen Rabbimiz!
Yanılgılardan dolayı hesaba çekmeyen, en güzel muameleyle muamele eden, Keremi bol, ihsanı ve lütfu geniş olan, rahmetini inanan mümin kullarından esirgemeyen, her inayetin sahibi, her şikâyetin kendisine iletileceği Rabbimiz,
Biz layıkiyle Muhammedi ümmet olamadığımızın ezikliği içinde, ümetin birliğini tesis edemeyimişimizin ve zalimlere karşı Muhammedi bir duruş sergileyemeyişimizden dolayı bizden merhamet nazarını geri çevirip sadece mazlumlar için yalvaran bu dualarımızı geri çevirme Allahım.
Mazlumların gariplerin sahibi, çaresizlerin çaresi Mevlâ-yı Müteâl!
Ey azabı, cezası büyük, mükafatı büyük, rahmeti, merhameti, inayeti büyük olan Rabbim, zalimleri en büyük ceza ile cezalandır, mazlum Müslüman kardeşlerimizi de en güzel mükafat ile mükafatlandır.
Ey recâ kapısının biricik sahibi.. ey bütün ümit ve beklentilerin yegâne mercii! Kusurlarla âlûde olan ve gaflet denilen illetten bir türlü kurtulamayan bu zavallı kulların, yine Sana el açıyor...
Bizler talep ettiğimiz mazlum filistinli kardeşlerimizin selameti, kurtuluşu ve zaferleri için bu istekte bulunmaya ve aynı zamanda lütuflara ve payelere ehil değilsekte; fakat, saygı duyulup cezasından sakınmaya lâyık olan da, günahkârların günahlarını bağışlama, şanına yaraşan da yalnız Sensin.
Ey, gözlerin kendisini görmediği, yaratıkların kendisine ulaşamadığı, hiç kimsenin kendisini vasfedemediği, hiçbir şeyin kendisini değiştiremeyeceği, hiçbir şeyin kendisini korkutamayacağı, bütün incelikleri bilen, suların damlalarının, ağaçlarının yapraklarının sayısını bilen, üzerine gün doğan her şeyin sayısını bilen Yüce Allah’ım! Bizi şu içinde bulunduğumuz durumdan kurtar, bize bir kurtuluş kapısı göster.
Ey sözü hak olan Allah’ımız!
Sen ki, “bana dua edin duanızı kabul edeyim” diye buyurdun, Ey Rabbimiz, sana dua ediyoruz ve senden diliyoruz, Ey Rabbimiz, sana dua ediyoruz ve senden diliyoruz, Ey ellerin sadece kendisine kaldırıldığı Allah’ım, Ey sadece kendisine secde edilen Allah’ım, Ey sadece kendisinin önünde eğildiğimiz ve sadece kendisine rüku edilen Allah’ım, Ey mü’minlerin sadece kendisine boyun eğdiği Yüce Allah’ım, Ey Allah’ım bizim üzerimizden şu kuşatmayı kaldır, İslam ümmetinin üzerindeki şu büyük musibeti kaldır, Filistinli müslüman din kardeşlerimiz üzerinden kuşatmayı kaldır ve ondan kurtar, Ey sözü hak olan Allah’ım, Sen Yüce Kitabında: “Allah, kâfirlere mü'minlerin aleyhine bir yol vermeyecektir” diye buyurdun.Ey Rabbimiz, biz sana güveniyor ve sözünü tasdik ediyoruz. Biz inanıyoruz ki sen, dostlarının aleyhine düşmanlarına yol vermeyeceksin. Mü’minlerin aleyhine Yahudilere yol vermeyeceksin. Mücahitlerin aleyhine münâfıklara yol vermeyeceksin, Ey Rabbimiz, dostlarının aleyhine düşmanlarına yol verme
Ey Allah’ım, Biz sana sığındık. Senin Kitabına yapıştık. Allah’ım sana inanan mümin kullarını zillete düşürmezsin. Biz senin kitabına ve peygamberinin sünnetine yapıştık.Sadece senden diliyor ve sadece sana sığınıyoruz. Ey sözü hak olan Allah’ım, Ey Allah’ım, biz senin Sevgili Peygamberini seviyoruz. Ona olan sevgimizin bereketiyle dualarımızı kabul eyle Kur’an-ı Kerim’in ve Mescidi Aksa’nın bereketiyle dualarımızı kabul eyle. Ellerimizi sana açtık, dualarımızı sana yöneltiyoruz. Ey yaratılanların yaratıcısı, mülkün sahibi, din gününün sahibi Önderimiz bize: “İstediğin zaman Allah’tan iste. Yardım dilediğin zaman Allah’tan yardım dile” diye buyurdu.
İşte biz de senden istiyoruz. Senin bizim dışımızda daha pek çok kulların var, ey Allah’ım,
Ama bizim Senden başka Rabbimiz yok. Sana dua etmezsek kime dua edebiliriz, Senden dilemezsek kimden dileyebiliriz? Ey Kitab’ı indiren, bulutları yürüten, küfür gruplarını hezimete uğratan, hesabı hızlı olan Allah’ım, Senin kitabından sapanları hezimete uğrat, Ey Allah’ım, Senin dostlarına, salih kullarına, Peygamberinin yolundan gidenlere yardım et. Ey Allah’ın Yahudileri ve mü’minlere karşı onların yanında yer alanları sana havale ediyoruz..Onları, kâfirlerden geri çevrilmeyecek olan şiddetli cezana maruz eyle Ey Allah’ım, onlara karşı ilahi gücünü ve kudretini bize göster. Küfür askerlerini, Firavun’u ve Semud’u helake uğratan Allah’ım! Yahudileri ve mü’minlere karşı onlara dost olanları sana havale ediyoruz. Ey Rabbimiz, ey Mevlâmız, dileklerimizi kendisine ilettiğimiz ilahımız,
Mazlum olan; şu anda şiddete ve çeşitli işkenceye maruz kalan kardeşlerimize yardım et. Zalimlerin şerrinden muhafaza eyle. Üzerlerindeki kuşatmayı kaldır...

[FONT=Times New Roman, serif]............................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz -sallallahü aleyhi vesellem'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizimle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz...
[/FONT]
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]




Büyük fıkıh âlimi, Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe, ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğundan, gündüz öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından seslendi:

  • Ya imam, gemin battı!... (o zamanlar bir ticaret gemisi vardır)
    İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra
    - Elhamdülillah dedi.
    - Bir müddet sonra aynı adam yeniden gelip haber verdi:
    - Ya imam, bir yanlışlık oldu batan gemi senin değilmiş.
    İmam bu yeni habere de:
    - Elhamdülillah, diyerek mukabele etti. Haber getiren kişi hayrete düştü:
    - Ya imam, gemin battı diye haber getirdik "Elhamdülillah" dedin. Batan geminin seninki olmadığını söyledim yine "Elhamdülillah" dedin. Bu nasıl hamdetme böyle?
    İmam-ı Azam izah etti:
    - Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah´a hamdettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bu ilgisizliği bağışladığı için de Allah´a şükrettim.
Hayatım boyunca, her insan gibi bir yaşam gereği birtakım mal sahibi olmuşsamda bunlara, bu dünyaya bağlanacak kadar aşırı değer vermedim. Aslında bu dünyanın süsü ve cazibesi beni olmazsa olmazmış gibi celbetmedi. Hayatımda dünyalık Hiç bir zaman birinci öncelik, ilk başta gelen bir değer olmadı. Bu anlayışı veren, bu idrakı lütfeden Allah azze ve celle için her daim şükrettim. Veren de O, alan da O ''inna lillahi ve inna ileyhi raciun''...
Bir şeyh, müridine, bahçesine bir elma ağacı dikmesini söylemiş. Mürit kendisine söyleneni yapmış. Fidan kısa zamanda büyümüş, bol meyve vermiş. Müridi demiş ki:
"Bu şeyhimin kerametidir."
Bir gün şeyh o bahçeye gelmiş. Elmanın dallarını kırıp kırıp yere atmış. Müridi bu manzarayı dehşetle seyretmiş, şeyh, müridine:
"Elmayı bahçeye dik dedim, kalbine dik demedim." diye cevap vermiş.


Ne kadar ibret verici bir kıossa değilmi!? Rabbim Habibinin ve Zaatının sevgisinden başka sevgiyi hakiki ve ebedi bir sevgi olarak kalbimde var etmesin.
İzâfî sevgiyi değil, ilâhî sevgiyi yüreğimde ebediyete kadar var edip öylece haşreylesin inşallah...


Bu dünya bana göre olmadığını, bu dünyayı bir türlü sevemediğimi fakat Rabbimin bu aleme bir imtihan için gönderdiğini bildiğimden bu dünyanın sıkıntılarını başım üzerinde kabülleniyor ve biz insanların kul olmamız hasebiyle kulluğun gereklerini Allah celle celalühu'ın buyruklarını yerine getirmemizin gereğinden dolayı nasibime düşen imtihanı vermeye devam ediyordum.
Bu alemde kısa zaman aralıklarında o kadar çok şeyler yaşıyordumki, insan ömrüne ne sıkıntılar sığarmış!
Bir de kendi kendime benimkide imtihanmı ya filistinli kardeşlerim, ya islam coğrafyasında yaşanan kan zülüm! Aman Allahım! Dayanılacak gibi değil! Bir ümmet bilincinde olan insanların bunca zülme karşı Hiçbir şey yapamaması ve bunun ezikliğini yüreğinde hissetmesi ne kadar dayanılmaz bir acı! Evet benim yaşadıklarımda bir imtihanmıydı...


Bir gece yine yüreğimdeki hissettiğim acılardan biri olan ümmetin karşı karşıya kaldığı bu zülümlere ağlıyor: Ey Rabbim onca dayanılmaz zülümler karşısında inleyen kardeşlerim varken ben sıcacık evimde sıcacık yatakta nasıl yatabilir ve rahat uyuyabilirim. Onların çektiklerini nefsimde hissetmeden nasıl geceleyebilirim, eğer uykuya yenik düşer de uyursam bu yatakta beni rahat yatırma!'' diye ağladım yalvardım.


O kadar duygu yüklüydüm, yüreğimde o kadar acı hissediyordumki, ama yinede bitkin bir şekilde uyuya kalmışım. Birden ceryana çarpılmış gibi bir şoklamayla ayağa fırladım. Bir şoklanmanın etkisiyle tüm vücudum tir tir titriyordu. Anladımki, uyuya kalmışım. Rabbim, adeta bana: ''Mademki ümmetin çektiği zülmü nefsinde hissetmek istiyorsun!, en basitini nefsinde yaşa!'' dercesine beni uykumdan şoklamayla kaldırmıştı. Gözüme artık uyku girermiydi...Ağladım ağladım, göz yaşı dökerek Rabbime ibadetle o geceyi sabahladım...


Artık bende kabe özlemi başlamış ve dayanılmaz bir hal almıştı. Kabeye gitmek istiyordum ama henüz hacc sezonu başlamamıştı ve daha çok zaman vardı. Bir gece teheccüd vaktinde gözyaşı dökerek Rabbime, hacca gitmeden beytullaha yüz sürmeden Efendimizi Ravzasında ziyaret etmeden canımı alma diye yalvarıyordum. Sabah namazını eda ettikten sonra uyuyakalmışım. Birden kulaklarımda dayanılmaz bir uğultuyla uyandım. Öyle bir uğultu duyuyordumki, kulaklarım sağır olacak gibi dayanılmaz çığılıklar geliyordu. Allaha yalvardım:
''YaRabbi dayanamıyorum, bu hali benden al!'' diye yalvarıyor ve bu sesler de nedir acaba diye düşünüyordum. O an bana bir ilham geldi ve bu sesler ruhların sesleridir denıyordu. Sanki kıyameti andırıyordu ve ben bu çığlıklara dayanamıyordum...


Bir müddet sonra çığlıklar kesilmişti ve birden kabe çnümde gözüktü. Aman YaRabbi Mekke ve mekkedeki Kabe bütün ihtişamıyle karşımdaydı...


devam edecek...


[FONT=Times New Roman, serif]...........................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

zerrat

Well-known member
''Rabbim Habibinin ve Zaatının sevgisinden başka sevgiyi hakiki ve ebedi bir sevgi olarak kalbimde var etmesin.
İzâfî sevgiyi değil, ilâhî sevgiyi yüreğimde ebediyete kadar var edip öylece haşreylesin inşallah...''


!
Amin Amin Amin cümlemize inşaALLAH.
ALLAH(C.C.) Razı Olsun.
 

genc_kalem

Okumak,Yaþamaktýr
Türkiye de saatler 1 saat ileri alındı. o yüzden yeni saat ile Türkiye saati 8 de mi yoksa 9 da mı olacak? Allah razı olsun.

Selam ve dua ile..
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]



Ali İmran suresinde Allah tealanın:
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]''Şüphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir.'' [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]''Onda apaçık deliller, İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren güvene erer. Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağni (kimseye muhtaç değil, her şey ona muhtaç)dir.'' [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]yüce buyruğu üzere bendeki kabe özlemi dayanılmaz hal almışken, ben henüz gidememişken, Rabbimin gücü ve kudretiyle kabe bana gelmişti ve karşımdaydı. Bana mekke şehrinin bazı yerleri gezdirildi öyleki, tünelleri dahi gördüm. Görmem gereken yerler gösterildikten sonra en son olarak [/FONT]
semada arapça olarak AllahüEkber yazıldı.
Evet mesaj alınmıştı, en büyük olan Allah ve O, Celle celalühu nelere kadirdi...
Bu yaşadığım olağan üstü olaylardan dolayı bir çok araştırmalar da yapıyordum. Bunun için islam alimlerinin temel eselerini alıyor ve bazı hususları araştırıyordum. Bu araştırmalarımın başında gelen konular ise zahir ve batın üzerineydi. Bunlar hakkında teknik bilgileri öğrenmeye çalışıyordum. Bir gün yine teheccüd namazının akabinde sabah namazını kıldıktan sonra gözlerim bir ara kapanmıştıki, birden kendimi genişliğinin ve uzunluğunun hudutlarının tesbit edilemeyen ve sanki bir okyanusu andıran bir mahalde buldum kendimi. Sanki zift Ya da katranı andıran ve yüzü sırlanmış fakat içi ateşle dolu olduğu belli olan bu mahallin kenarında şaşkın bir şekilde duruyordum. Bana burasının cehennem olduğunu ve buradan geçmem emredildi. Ben ne yapacağımı şaşırmış bir vaziyette nasıl geçeceğimi düşünüyordum. Çünkü bana oraya girmem değil oradan geçmem emrediliyordu...
devam edecek...
[FONT=Times New Roman, serif]...........................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem'e salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Bu önünde bulunduğum yerin cehennem olduğu söyleniyor ve benim buradan geçmem emrediliyordu. Ben şaşkın bir vaziyette iken acaba buradan nasıl geçebilirim diye düşünmeye başlamıştımki, bana ''Allahümme ecirna min en'nar'' de ve yürü dendi. Ben adımımı atacaktımki, önümde yuvarlak halinde parlak nurlar belirdi. Bu nurlar aralıklar halinde diziliyordu. Öyleki, ben koşar adımlarla ulaşabileceğim bir aralıklardaydı. Ben ''Allahümme ecirna min en'nar'' diyor ve koşar adımlarla zıplayarak önümde beliren nurlar üzerine basarak gidiyordum. Aslında ben öyle çetin bir yerdeydimki, korku ve endişe içerisinde olmam gerekirken, aksine çok sakin ama şaşkın bir vaziyette fakat yalnızca nurlara bakarak ilerliyordum. Böyle olağan üstü bir durumla karşılaşmama rağmen Allah tarafından aklıma, son zamanlarda hep benim zihnimi meşkul eden ve bir türlü yaşamadan hakkıyle anlayamayacağım mesele hakkındaki soru kendi kendime sorduruluyordu. Şöyleki; o an kendi kendime dedimki: ''acaba ben bu olağan üstü durumu zahirenmi yoksa batinenmi yaşıyorum?''. Ben böyle sorduğum anda birden benim vücudumun yarısı normal etten ve kemiktenken, diğer yarısı saydam bir hal aldı. Bu yaşadığım olayı hem zahiren ve hem batınen yaşadığım söylendi. Ben bu halde koşar bir vaziyette nurlar üzerinde yürümeye devam ederken, bu yaşadığım hale hayretler içerisinde kalıyordum. Anladımki, ben bu olayı hem ruhen ve hemde bedenen yaşıyordum. Bir müddet sonra bu hal sona ermişti.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]AllahüEkber, Allahım sen çok büyüksün!!![/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Bu yaşadığım olaydan sonra beni meşkül eden durumlardan biri de cehennemin zift şeklinde olup olmadığı idi. Cehennem hakkında çok şey okumuş ve çok şey duymyştum fakat zift halinde olduğunu hiç hatırlamıyordum. Bu durumu hadis kitaplarında araştırmaya başladım. Nihayet Ebu Hureyre [/FONT][FONT=Times New Roman, serif](ra)[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]'[/FONT][FONT=Times New Roman, serif]den[/FONT][FONT=Times New Roman, serif] gelen nakille şu hadis rivayetini buldum:[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Rasulullah sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin şu şekilde buyurduğu rivayet olunmuştur;[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]-''İnsanların yakmış olduğu ateş, cehennem ateşinin yetmiş parçasından bir parçadır.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Sahabe:[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]-''YaRasülallah, dünya ateşi (cezalandırmak için) kafi gelir'' dediler.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Rasülullah sallallahü aleyhi ve sellem de:[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]-''Cehennem ateşi dünya ateşinden altmışdokuz derece daha şiddetli kılındı'' [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]-''Siz cehennem ateşini, bu ateşiniz gibi kırmızımı sanıyorsunuz? O zift gibi simsiyahtır'' buyurdu.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif](Muvatta)[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Rivayet edilen bu hadisi de okuduktan sonra, yaşadığım bu olayı çok daha iyi anlıyordum.[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

Akşam namazını kıldıktan sonra,hiç kimseyle konuşmadan yedi kere Allahümme ecirna minennnar de!Çünkü bunu deyip de,o gece ölürsen ,mutlaka cehennemden kurtulursun.

Sabah namazından sonra da aynı şeyi söyle!Zira o gün ölürsen,ateşten kurtulmana karar verilir

(Müslim,Ebu Davud.(ra))
[/FONT]




''Allahümme ecirna min en'nar'' (Allahım bizleri cehennem ateşinden koru)



devam edecek...
[FONT=Times New Roman, serif]..........................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem Efendimize salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

makes

Well-known member
Gündüzlerim hüzün
Gecelerim sürûr
Ulvî kattan gelirse bir nûr
Tarife sığmaz böyle bir onur
Sensin Efendim nûrun alâ nur

Senin aşkındır gizlilikleri açan
Teşrifinle âlemlere rahmet saçan
Eşsiz bir gülsün gönlümde açan
Aşkın yüreğimde bir onur
Sensin Efendim nûrun alâ nur

Sana olan sevgimdir bağlılık nişânem
Tutuldum aşkına çekerim elem
Hüzün üstüne hüzündü her gecem
Kutlu gecede gelişin bana bir onur
Sensin Efendim nûrun alâ nur
---makes---

Selamün aleyküm

''Nur-u Muhammedi'' başlıklı konumuz bu güzel sitemizde devam etmektedir.
Misyonumuz çok önemli bir hizmeti icra etmek ve ümmet olma bilincini nefislerimize telkin ve tatbik etmektir .

Allah azze ve celle Kendi Zatını sevmenin şartını, yüce Kur'an'daki beyanıyle alemlere rahmet olarak gönderdiği habibi fahri kainat efendimiz Muhammed salallahü aleyhi vesellem efendimize bağlamıştır. Bu sevginin gönüllerimizde ma'kes bulabilmesi için bizler Avrupanın bir çok ülkelerinden ve Türkiyenin bir çok illerinden katılan kardeşlerimizle, dünyanın neresinde yaşıyor olursak olalım her hafta Pazartesi günleri Türkiye saatiyle 20.00 -8-de aynı saatte gönül birliği yaparak 15 dakika Efendimizin teveccühünü kazanabilmek için salavat okumaktayız. Salavatların akabinde kişisel dualarımızla tamamlamaktayız. Kendisi için özel bir dua istiyen kardeşlerimiz olursa, dualarımızda o kardeşimizin haceti için de dua etmekteyiz.
Kıyamette, Allah Rasülü Muhammed sallallahü aleyhi vesellem Efendimizden şefaat dileneceğimiz zaman her halükarda salavat okuduğumuzu ve her yapılan hayır davaetlere icabet ettiğimiz gibi ''bu davete de icabet ettim Ey Allah'ın Rasülü'' demeye ve şefaat dilenmeye yüzümüz olsun!!!


Bundan böyle burada bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumalarına can-ı gönülden katılmak isteyen kardeşlerimizin listesini yapacağız ve bu liste de kıyamette Efendimizin önünde olur inşallah!
(Allah azze ve celle daha doğrusunu bilir, hidayete erdirendir)


Kıyamette Efendimiz sallalahü aleyhi ve sellem'e bu listede ben de vardım diyeceğim inşallah!


Allah rızası için, Muhammed sallalahü aleyhi ve sellem aşkı için katılımlarınızı bekliyor ve buraya yazıyoruz.


Bismillahirrahmanirrahim


1- makes
2- derun
3- memluk
4- zerrat
5- genç_kalem
6- sonbaharcı
7- kış meleği




* Bundan böyle bu listedeki ve listeye dahil olacak olan kardeşlerimiz adına, her Perşembe gecesi tarafımızdan genel bir dua yapılacaktır.

Allah azze ve celle bu samimiyetinizden dolayı hepinizden razı olsun Cennette cemaliyle, Efendimiz Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem'in şefaatiyle müşerref kılsın inşallah...
 

makes

Well-known member
Muhammedi muhabbete mübtela olan bir aşığın hayatından kesitler
[FONT=Times New Roman, serif]-devamı-[/FONT]




[FONT=Times New Roman, serif]Bendeki Kabe ve Efendimizi Ravzasında ziyaret etme özleminin had safaya çıktığı o yılın Hacc zamanını sabırsızlıkla bekliyor ve gidebilmemin bana nasip olması için de Rabbime hep dua ediyordum. Nihayet tüm hazırlıklarımı yapıp gidebilmiştim. Gerek Beytullahta gerekse Mescid-i Nebevi de çok duygusal anlar yaşandı. Öyleki, Hacc ibadetini yapıp ziyaretler bittikten sonra geri dönmek bana çok zor geliyordu. Fakat ağlaya ağlaya ayrılmak zorunda kaldım. Sanki öz yurdumdan koparılmış gibiydim. Aslında dönüşüm Almanyaya idi fakat bu Hacc yolculuğunu organize eden kardeşler güzel bir teklifte bulundular. Türkiyeye sıla-i rahim yapmak istersem hemen uçuş proğramında bir değişiklik yapıp İstanbul havaalanında inebileceğimi ve almanyaya hangi tarihte dönmek istersem ona göre ayarlayabileceklerini söylediler. Bu benim için çifte bayram olacağı için hemen kabül ettim (Allah azze ve celle kendilerinden razı olsun). Anne ve Babamı da Hacc dönüşünde görecektim. Kutsal topraklardan çok buruk ayrılmam akabinde Anne ve Babamı ziyaretim, bu üzüntümü hiç olmassa birazcık hafifletmişti. Babamlarda kaldığım gece teheccüdte iken sabah namazına yakın biraz dalmışım. Yani biraz uyuklamışım. Birden hafif bir sarsıntıyla kendime gelmem sağlandı. Birden semayı seyreder halde buldum kendimi. Gördüklerim karşısında şaşkına dönmüştüm. Bembeyaz elbiseler giyili parlak ve nurani yüzlü insanlar yeryüzünden gök yüzüne yükseliyorlardı. Ve herbirinin ellerinde birer kağıt vardı. Hayretler içerisinde kaldığım bir başka şey ise babam da onların arasındaydı. Ben hayretler içerisinde hem de gıptayla onları seyrederken ''acaba bunlar kimler ve nereye doğru yükseliyorlar, hem de ellerinde birer kağıtla'' diye kendi kendime soruyordum. Bana ''onlar sadık ve salih kimselerdir ve her seherde berzaha yükselirler'' dendi. ''O salih ve sadık kimselerin ellerindeki kağıtlar nedir acaba'' diye tekrar sordum. ''Onlar her seherde Rabblerine günlük iltica dilekçelerini sunarlar'' dendi. Bir müddet onları seyrettikten sonra dünya haline geri dönmüş oldum.[/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Bu durumu yaşadıktan sonra Rabbime hamd ile: '' Çok şükür ailemizden birisi tüm ailemiz için Allah (azze ve celle)'a ailemiz için arzu hal dilekçesi ile münacaatta bulunuyor'' dedim. [/FONT]
[FONT=Times New Roman, serif]Sabah olduktan sonra babama kısa ve öz bir ricada bulundum, acaba hangi ibadetle bu makama erişti diye ama o sadece bana tebessüm etti...[/FONT]


[FONT=Times New Roman, serif]Rabbim senin şânın ne yücedir.[/FONT]

Nur-u Muhammedi | Google Groups
[FONT=Times New Roman, serif]...........................................................................................................
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem Efendimize salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 

makes

Well-known member
Esselamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
Allah (celle celalühu)'ın Rahmeti Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Tekrar siz değerli kardeşlerimle buluşturan Rabbime sonsuz şükürler olsun



Bu yaz dönemi türkiyeye sıla-i rahim için geldiğim bir sırada, maneviyatı yüksek bir kardeşimle görüşme fırsatı oldu.
Kendisini pazartesi günleri aynı saatte salavat okumaya davet etmiştim.
Büyük bir heyecanla bu daveti kabül etti. Ve görmüş olduğu bir rüyasını bu vesileyle anlatmaya başladı:

''Kardeşim sen yıllar önce rüyamda, bana elinde beyaz bir kağıtla geldin. Elideki beyaz kağıdı bana uzattın. Ben o beyaz kağıdı elime aldığımda üzerinde Salavat-ı Şerifeler yazılı olduğunu gördüm.

Bana dedinki:
-''Bu Salavat-ı Şerifeleri oku ve bana da dua et olurmu'' dedin.
O an o mahalde sen ve sayısını bilmediğim kadar insanlar halka olup oturdunuz ve salavat okuyordunuz.
Kardeşim bu zamana kadar neredeydin ve bunca yıl bu halkadan beni neden mahrum bıraktın'' diyordu...
Ben bu hususu öğrenince Rabbime şükrettim.

Nur-u Muhammedi | Google Groups
[FONT=Times New Roman, serif].................................................. .................................................. .......
Selamün aleyküm
Allah celle celalühu'ın Rahmeti, Bereketi ve Selamı üzerinize olsun kardeşlerim.
Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem Efendimize salavat okumak için her hafta pazartesi günleri akşam 20:00 -8- de salavat okumalarında aynı saatte buluşuyoruz.
Dünyanın neresinde olursanız olun sizleri de bizlerle aynı gün ve aynı saatte salavat okumaya davet ediyoruz.
[/FONT]
 
Üst