Nur Talebeleri nasıl bir cemaattir?

Eclairs

Active member
Nur Talebeleri nasıl bir cemaattir?

Ben buradaki bütün Risâle-i Nur Şakirtlerini ve benimle görüşenleri veya okuyan ve yazanlarını aynıyla işhad ediyorum; onlardan sorunuz ki, ben hiçbirisine dememişim bir cemiyet-i siyasiye veya cemiyet-i Nakşiye teşkil edeceğiz. Daima dediğim budur: "Biz, îmânımızı kurtarmaya çalışacağız. Umum ehl-i îmân dahil oldukları ve üç yüz milyondan ziyade efradı bulunan bir mukaddes cemaat-i İslâmiyeden başka mabeynimizde medar-ı bahs olmadığını ve Kur’ân’da "hizbullah" namı verilen ve umum ehl-i îmânın uhuvveti cihetiyle kendimizi, Kur’ân’a hizmetimiz için hizbü’1-Kur’ân, hizbullah dairesinde bulmuşuz. Eğer kararnâmede bu mânâ murad ise, bütün rûhumuzla, kemal-i iftiharla îtiraf ederiz. Eğer başka mânâlar murad ise, onlardan haberimiz yoktur.

Şûâlar, s. 238.

Medar-ı hayrettir ki, bu defa da yine bir cemiyet vehmini tekrar ileri sürüyorlar. Halbuki, üç mahkeme bu ciheti tetkik edip beraet vemıekle beraber mabeynimizde böyle medar-ı ittiham olacak hiçbir cemiyet,



hiçbir emâre, mahkemeler, zabıtalar, ehl-i vukuflar bulmamışlar. Yalnız, bir muallimin talebeleri ve darü’l-fünûn şakirtleri ve Kur’ân dersini veren hafızın hıfza çalışanları gibi, Risâle-i Nur Talebelerinde bir uhrevî kardeşlik var. Bunlara cemiyet namını veren ve onunla ittiham eden, bütün esnaf ve mekteplilere ve vâizlere siyasî cemiyet nazarıyla bakmak gerektir. Bunun için ben böyle asılsız ve mânâsız ittihamlarla buraya hapse gelenleri müdafaa etmeye lüzum görmüyorum.

Yalnız, hem bu memleketi, hem âlem-i İslâmı çok alakadar eden ve maddî ve mânevî bu vatana ve bu millete pekçok bereket ve menfaati tahakkuk eden Risâle-i Nur’u üç defa müdafaa ettiğimiz gibi tekrar aynı hakîkat ile müdafâamı men edecek hiçbir sebep yok ve hiçbir kanun ve hiçbir siyaset yasak etmez ve edemez.
Evet, biz bir cemiyetiz. Ve öyle bir cemiyetimiz var ki, her asırda üç yüz elli milyon dahil mensûpları var. Ve hergün beş defa namazla o mukaddes cemiyetin prensiplerine kemâl-i hürmetle alâkalannı ve hizmetlerini gösteriyorlar.
b457.gif
kudsî programıyla,birbirinin yardımına dualarıyla ve mânevî kazançlarıyla-koşuyorlar. İşte biz bu mukaddes



Mü’minler kardeştirler. (Hucurât Sûresi:10).
ve muazzam cemiyetin efradındanız. Ve husûsi vazifemiz de, Kur’ân’ın îmanî hakîkatlerini tahkîkî bir sûrette ehl-i îmâna bildirip, onları ve kendimizi îdam-ı ebedîden ve daimî ve berzahî haps-i münferitten kurtarmaktır. Sair dünyevî ve siyasî ve entrikalı cemiyet ve komitelerle ve bizim medar-ı ittihamımız olan cemiyetçilik gibi asılsız ve mânâsız gizli cemiyetle hiçbir münasebetimiz yoktur ve tenezzül etmiyoruz.

Şûâlar, s. 320.

Evet, biz bir cemaatiz. Hedefımiz ve programımıı evvela kendimizi, sonra milletimizi îdam-ı ebedîden ve daimî berzahî haps-i münferitten kurtarmak ve vatandaşlarımızı anarşîlikten ve serserilikten muhafaza etmek ve iki hayatımızı imhaya vesîle olan zındıkaya karşı Risâle-i Nur’un çelik gibi hakîkatleriyle kendimizi muhafazadır.

Şûâlar, s. 305.
 
Üst