"NUR DEDE" serisini okudunuz mu?

Nur Dede Serisini okudunuz mu?

  • Evet

    Kullanılan: 1 50.0%
  • Hayir

    Kullanılan: 1 50.0%

  • Kullanılan toplam oy
    2

FaKiR

Meþveret Bþk.
NUR DEDE



Mehmed Paksu’nun kaleme aldığı “Nur Dede” adlı kitap, bugüne kadar 52 baskı yaptı. “Nur Dede”de, son devrin büyük İslâm âlimlerinden Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatı anlatılıyor.
Bir hikâye üslubuna, akıcı ve anlaşılır bir dile sahip olan “Nur Dede” daha çok çocuklara ve gençlere hitap ediyor. Ancak büyükler de ilgiyle okuyorlar. Hatta dedeler bile Bediüzzaman’ı “Nur Dede”den öğreniyorlar.


MS-NUR-DEDE-MEHMED-PAKSU-NESIL-YAYINEVI__21100759_0.jpg




Üç kitaptan oluşan “Nur Dede Anlatıyor” dizisi de Bediüzzaman’ın fikirlerini anlatıyor. Risale-i Nur eserlerinden yararlanılarak yazılmış bu kitaplar, yazarın ifadesiyle, “Risale-i Nur’daki konuları anlamayı kolaylaştırıyor. Çocukları ve gençleri Risale-i Nur’u okumaya yönlendiriyor.” Nesil Yayınları arasında çıkan bu kitaplar da yirminin üzerinde baskı yaptı.

Yazar Mehmed Paksu Nur Dede'nin neden bu kadar çok sevildiği konusundaki sorularımızı cevaplandırdı.



“Nur Dede”yi yazma fikri nasıl oluştu?

Nur Dede (Bediüzzaman Said Nursi) hakkında yazılmış olan kitaplar daha çok büyük yaştaki insanlara hitap ediyordu. Gençlerin ve çocukların Nur Dede’yi tanımaları, hayatını öğrenmeleri biraz zordu. Hem kitapların kalın oluşu, hem üslubunun büyük yaştakilere yönelik oluşu yazılan kitapları anlamayı zorlaştırıyordu.

Önce kendi çocuklarımı düşündüm. Zaman zaman çocuklarıma Nur Dede’yi anlatıyordum, ilgiyle dinliyorlardı, ama anlatmakla akıllarında kalmıyordu. Kendilerinin okuyarak öğrenmeleri daha doğru olacaktı.

Birinci derecede hitap ettiğiniz kesim çocuklar mı o zaman?

Öncelikli olarak, ilköğretim çağındaki çocukların anlayabileceği bir anlatımı denemem gerekiyordu. Onlara hitap etme ihtiyacını duydum. Çünkü her şey çocuklukta başlıyor ve en önemli şeyler çocukluk döneminde öğreniliyor. Bu gayeyle mevcut kaynaklardan istifade ederek Said Nursî’nin doğumundan vefatına kadar olan süreyi kronolojik bir şekilde yazmaya çalıştım.

Bunun kitap olmasını ilk anda düşünmemiştim. Öncelikle 5-6 sayfa içinde özet halde kendi çocuklarıma Nur Dede’yi tanıtmayı arzu etmiştim. Yazınca çocuklara okudum, onların çok hoşuna gitti. Sonra yayınevindeki arkadaşlara konuyu açtım. Onlar, “Devamını getiremez misiniz, bir kitap şeklinde yazamaz mısınız?” dediler. Böylece “Nur Dede” ortaya çıktı



“Nur Dede” çıktıktan sonra nasıl bir tepki aldınız? Kimler okudu ve ne dediler?

Kitap yayınlanıp da dağıtımı yapılınca kısa sürede bir okuyucu kitlesi oluştu “Nur Dede” etrafında... Ben kitabı on-on beş yaş arası çocuklar için yazdığımı sanıyordum. Bir de öğrendim ki, her yaştan, her seviyeden insan Bediüzzaman’ı tanımak için Nur Dede’yi okuyor. Hatta dedeler bile “Nur Dede”den öğreniyorlardı Bediüzzaman’ı...

Kendileri risaleleri okudukları halde çocuklarına Bediüzzaman’ı tanıtma konusunda bir çıkış yolu arayan, bir ihtiyaç hisseden kişiler de bu vesileyle aradıkları şeyi bulmuş oldular. Fuarlarda imza esnasında, son dört yıl içerisinde en çok imzaladığım kitap “Nur Dede”dir.

“Nur Dede”, adından bir hikâye kitabı gibi de anlaşılıyor. Ne dersiniz?

Evet, bu konuda şu örneği verebilirim: Çocuklarına hikâye kitabı almak için standımıza gelen aileler bir hikâye kitabı diye Nur Dede’yi alıp gidiyorlar. Çocuklarına okutuyorlar, çoğu kez kendileri de okuyorlar. Görüyorlar ki, Nur Dede hayalî bir şahsiyet değil. Daha sonra Risale-i Nurları okuma ihtiyacı hissediyorlar

Bir okuyucum anlatmıştı. Aynı zamanda komşusu da olan bir mühendise Risale-i Nur’dan bazı kitaplar vermek istiyormuş. Komşusu, her seferinde “ilgi duymadığını, anlayamadığını” söylüyormuş. Bir defasında da Nur Dede’yi vermiş. Bunu kabul etmiş ve okumuş. Hemen sonrasında da Risale-i Nur’ları kendisi okumak istemiş, okuma ihtiyacı hissettiğini ifade etmiş.



Şimdilik üç kitaptan oluşan “Nur Dede Anlatıyor” dizisi de “Nur Dede”nin devamı niteliğinde. Bu kitaplarda da Bediüzzaman’ın düşüncelerini anlatıyorsunuz. Biraz da bundan bahseder misiniz?

Nur Dede büyük bir ilgi toplayınca Bediüzzaman’ın düşüncelerini anlatma ihtiyacı hissettim. Ama Risale-i Nur’ların, yazılışı, konuların ele alınışı ve ifade edilişi yönünden kendine özgü bir anlatımı var. Sabır ve devamlılıkla okunması gerekiyor. Bunu da ancak belli yaşa gelmiş insanlar okuyabiliyor. Çocukların ve gençlerin ilk anda konuları anlama ve kavramaları beklenemiyor haliyle...

Bu aşamada “Nur Dede”de denediğim üslubu, “Nur Dede Anlatıyor” serisinde de denemeye başladım. Mesela Birinci Söz’ü bir hikâye üslubu içerisinde yazdım. Diğer konuları da yine Risale-i Nur’lardan, ilk anda çocukların ve gençlerin ihtiyacına göre seçtim. Kısa, anlaşılır ve sade bir üslubu tercih ettim. Birinci kitap böyle hazırlandı.

Ama bu esnada her konuyu yazdıktan sonra başta kendi çocuklarıma olmak üzere bazı çocuklara da okuttum, onların da düşüncelerini aldım. Birinci kitabı ikinci kitap, ona da üçüncü kitap takip etti. Şimdi de nasipse dördüncüyü yazmaya çalışıyorum.


Bu kitaplar, çocukları ve gençleri, hatta aileleri Risale-i Nur’u okumaya yönlendiriyor, öyle mi?

Evet, bu kitaplar Risale-i Nur’daki konuları anlamayı kolaylaştırıyor. Hem konuların kolay ve anlaşılır bir şekilde işlenişi, hem de verilen örnekler, anlaşılması zor meseleleri daha anlaşılır kılıyor. Böylece insanları Risale-i Nur’u okumaya teşvik ediyor.

Bir de evlerde, bu kitapları anne, baba ve çocuklar birlikte okuyorlar. Dolayısıyla aile içerisinde bir okuma meclisi oluşturuluyor.

Geçtiğimiz ay Moral Prodüksiyon “Nur Dede Anlatıyor” adıyla tiyatral tarzda, radyofonize bir CD-kaset çıkardı. Böylece anlatım da devreye girmiş oldu. Bir dede ve iki çocuğun seslendirdiği bu çalışma da kendi alanında bir özgünlüğe sahip.

“Nur Dede Anlatıyor” kitapları daha çok nelerden bahsediyor, birkaç örnek verebilir misiniz?

Allah’ı nasıl tanımalı, Ona nasıl iman etmeliyiz? Peygamberler bize ne getirmiş, neler öğretmiş? Kur’an’ı nasıl okumalıyız? Yeni bir hayat nasıl başlayacak? İnsan bu dünyaya niçin gönderilmiş? Dünyayı, kâinatı nasıl okumalı, nasıl yorumlamalıyız? Ömrümüzü nasıl uzatabiliriz? Ölüm ne kadar güzeldir? Şükrü nasıl anlıyoruz ve kaç çeşit şükür vardır? Şeytan niçin yaratıldı? Her canlının rızkını Allah mı veriyor? Bizim görevimiz ne, Allah’ın görevi ne? Din kardeşliği nasıl olmalı? Şeytanın en tehlikeli tuzağı nedir? Peygamberimizin sünnetini işleyince kazancımız ne olacak? Her doğruyu söylemeli mi? Hz. Âdem cennetten neden çıkarıldı?
 
Üst