Nakşibendilik hakkında sorularım var!Yardım?

GaRiB_SeYyaH

Yeni Üye
s.a kardeşler Tasavvuf hakkında sorularım var inşallah yardımlarınızı bekliyorum...
1-Tasavvuf dersini bir seyidden yada şeriften almakmı gerekir? yada onlardan olmayan başka Allah c.c dostundan almakta bir fark yokmudur?
2-Peygamberimizin (s.a.v) " Ehl-i beytim, Nuh'un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur. " (Taberânî) böyle bir hadisi var bunu seyid yada şeriften tasavvuf dersi almak olarakmı anlamalıyız?
3-Ben daha önce bir sene filan oluyor Menzildeki Abdulbaki Hz.lerinin hanım vekilinden ilçemde tövbe aldım,bir süre Rabıtaya devam ettim sonra bıraktım,Tekrar devam edebilmem için rabıtama,tekrar tövbe almammı gerekir?
 

hulusi

Well-known member
Garib kardeşim hoş geldiniz.
Aciza bildigim kadarıyla kısaca yardımcı olmaya çalışayım.İşin ehli kardeşimizler bu konuda daha detaylı bilgi vereçeklerdi.

1-Tasavvuf dersini bir seyidden yada şeriften almakmı gerekir? yada onlardan olmayan başka Allah c.c dostundan almakta bir fark yokmudur?
Tasavvuf herşeyden evvel bir ilimdir.Nasıl,ne zaman çıktı,nasıl gelişti,seleflerimiz nasıl yaptı bunlar ve kendine ait kavramlarının ve kendine ait ıstılahları bilinmesi gerekiyor.Bunları bir medrese hocasında öğrenebilir o ilim elde edebilir ama kalbi tasviye için yani sofilik,muridlik ayrı birşeydir ki bunuda Mürşid Kamil verebilir.

Mürşid ;irşat eden,doğru yolu gösteren,bu vazifede canla başla mucadele edin kişidir.
Seyid(hz.Hüseyinin soyundan gelen)şerif(hz.Hasanın soyundan gelen) büyük zatlardan ders alındığı gibi Mürşidlik vasfını taşıyan Allah dostlarındanda ders alanabilir.Seyidlik şart değildir.Bu konuda tercihimiz ve ölçümüz Kuran ve Sünnettir.
2-Peygamberimizin (s.a.v) " Ehl-i beytim, Nuh'un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur. " (Taberânî) böyle bir hadisi var bunu seyid yada şeriften tasavvuf dersi almak olarakmı anlamalıyız?
Hadisi şerifin kati anlamı ehli beyti sevmek ve muhabbetimizi artırmaktır ki bunu Rabbimizde emir ediyor.Bu hakikatine istinaden bir seyyid veya şerifden ders almanın güzelliklerinde görebiliriz.
Not:Hadisin sıhat dereceside önemlidir.

3-Ben daha önce bir sene filan oluyor Menzildeki Abdulbaki Hz.lerinin hanım vekilinden ilçemde tövbe aldım,bir süre Rabıtaya devam ettim sonra bıraktım,Tekrar devam edebilmem için rabıtama,tekrar tövbe almammı gerekir?
Tasavvuf adabında mürid ahvalini ancak mürşide anlatabilir.Eğer ona ulaşamıyorsa halifesine veya vekiline.Onlarda kesin şeyhe iletmeleri gerekiyor.Şeyhde nasıl munasib görses o olur.Malesef bu hassasiyet şu zamanda dikkat edilmiyor.dua ve slm ile
Diğer kardeşlerimizinde paylaşımlarını bekliyoruz dua ile



 

Huseyni

Müdavim
3. sorunuzla alakalı bi bölüm: tövbe almak. (tam olarak sorunun cevabı olmasa da bilgilendirici olabilir.)

Değerli Kardeşimiz;

El almak ve vermek hadisesi tarikatlar ile ilgili bir adaptır. Şöyle ki: bir havalide tarikatın bir kolunu temsil eden bir şeyh veya efendi olur. Bu zata intisap edip takip etmek ve ondan ve tarikatın feyizlerinden istifade etmek isteyenler olabilir.

Bu kişiler, şeyhin elini tutup hem tarikat alma hem de günahlarından tevbe - istiğfar etme ve bir daha günah işlememeye niyet etme anlamında bir manevi bağ teşkil ederler. Bu durumda şeyhin kuvvet ve dirayeti ne kadar sa, kendi müritlerine tasarruf eder. Müritte “beni nezaret ve takip ediyor” diye şeyhinden çekindiği için günah işlememeye azami dikkat eder.

Yüz yıllarca hükmünü bu şekilde icra etmiş olan tarikat ve el alma faaliyetleri, insanları Allah’a ulaştırmanın ve Allah’a sevdirmenin müessir bir yolu idiler. Fakat şimdiki zamanlarda bu manada bir efendi ve müritlerine nezaret edecek kapasitede bir şeyh bulmanın biraz zor olacağı kanaatindeyiz. Çünkü, çoğunlukla bu zamanın insanlarına ve bu asrın ruhuna uygun bir hareket tarzı sergilenmemektedir.

Bu noktadan asrımızın ruhuna uygun bir İslamı yaşama tarzı olarak, ilim ve sohbet üzerine tesis edilmiş ve “birlikten kuvvet doğar” hakikatini ciddi bir şekilde tesis eden, cemaatleri daha müessir görmekteyiz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 

Huseyni

Müdavim
Rabıta Hakkında:

Değerli Kardeşimiz;

Bir insanın her hangi bir durumda Allah’ın, Peygamberimizi veya bir veli zatın huzurundaymış gibi ya da ölüm anı gelmiş gibi yapılan düşünce ve his alemine rabıta deniliyor. Bu işin esas gaye ve hedefi her an Allah’ın huzurunda olma şuuruna ermek ve bu vesile ile Onun rızasına uygun yaşamaktır.

Peygamber Efendimiz sürekli bu hal üzereydi. O her an Allah’ın huzurunda olma şuurunda olarak yaşadı. Bu anlamda bir Rabıta Peygamberimizin en büyük sünnetlerinden biridir.

Tarikattaki rabıtaya gelince: Tarikata giren bir mürit Bazı durumlarda Şeyhini düşünerek ve onun yanındaymış gibi kalp bağı kurmaya çalışarak İslam dinini daha iyi yaşamaya çalışmaktadır. Şeyh, müridini önce kendine, sonra peygamberimize en son da Allah’ü Teala’ya bağlamak istemektedir.

Bu düşünme ve rabıta Allah namına olduğundan ve İnsanları Allah’a yaklaştırma niyetiyle yapıldığından caizdir. Fakat Allah muhafaza etsin, şayet bu hareketi Allah namına değilde sırf şeyh efendi namına yapsa o zaman yanlış bir hareket olur. Bütün hak tarikatlar Kur’andan alındığı için, bunların yaptığı rabıtaların da izahını Kur’ana zıt olmayacak şekilde yapılması icap eder. Yoksa hak bir yol olmaz.

Eğer bu yola girmeden doğrudan Allah’a rabıta yapabilirsek en güzelini yapmış oluruz.

Ölümü düşünüp bir gün bende öleceğim diye rabıta yapmak da güzeldir. Kabir, ahiret, haşir, sırat, cehennem gibi alemleri de rabıta yaparak daha dikkatli yaşamaya çalışmak da tavsiye edilebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 

Huseyni

Müdavim
buda 2. sorunuz için;

Değerli Kardeşimiz;


Tarik yol demekir. Allah'a giden yollar. Risale-i Nur'da bu asır anlayışına uygun bir yoldur. Bütün tarikatlar, ruhunu Kur'andan almışlardır. Hangisine yapışırsanız inşaallah saadete ve kurtuluşa götürecektir. Ancak yolu sonuna kadar takip etmek şartıyla mümkündür. Sürekli yolların değişmesi, istikametimizi bozabilir.

Her bir cemaat ve tarikat bir fakülte gibidir. Birisine kaydolup sonuna kadar okumak ve orda uzmanlaşmak elbette ki daha doğrudur. Tam uzman olmuşken, o sahayı bırakıp yeni bir alan seçmek zaman israfına sebep olabilir.

O yüzden fıtratımıza uygun bir fakülte tespit ettikten sonra bütün kuvvetimizle oraya çalışmanın ve hizmet etmenin daha uygun olduğu kanaatindeyiz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör

hangi tarikat veya cemaate kendinizi daha yakın, uygun hissediyorsanız öncelikle buna bir karar vermeniz ve sonrasında da tüm gayretlerinizi o yönde sarfetmeniz lehinizde olacaktır. dua ile...
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
s.a kardeşler Tasavvuf hakkında sorularım var inşallah yardımlarınızı bekliyorum...
1-Tasavvuf dersini bir seyidden yada şeriften almakmı gerekir? yada onlardan olmayan başka Allah c.c dostundan almakta bir fark yokmudur?
2-Peygamberimizin (s.a.v) " Ehl-i beytim, Nuh'un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur. " (Taberânî) böyle bir hadisi var bunu seyid yada şeriften tasavvuf dersi almak olarakmı anlamalıyız?
3-Ben daha önce bir sene filan oluyor Menzildeki Abdulbaki Hz.lerinin hanım vekilinden ilçemde tövbe aldım,bir süre Rabıtaya devam ettim sonra bıraktım,Tekrar devam edebilmem için rabıtama,tekrar tövbe almammı gerekir?


1. Sorunuz :

Kısaca tasavvuf farzları ve sünnetleri yerine getirmekdir bu bağlamda tasavvuf için bir terbiye okuludur diyebilir. Ve okullarda kendi branşlarına göre eğitmenler , öğretmenler ve hocalar olur. Bu bakımda tasavvuf okulunun hocalarıda mürşid olmakdadır. Mürşid de aranan özellikler ise kısaca özetliyecek olursak :

"Her hareketi şeriata uygun; tarikatın edeplerini, yöntemlerini, zikirlerini bilen ve müridine seyr-i süluk yaptırabilecek ve makamları geçirebilecek Allaha ( c.c) vardırabilecek yetenegi olmalıdır.

Bütün kötü huylardan, bidatlardan ve ruhsatlardan kaçınmalıdır.
Fakirleri, garipleri, zayıfları korur. Nefsini ve kalbini kontrol altına almış; Peygamberimizle manevi baglantı kurabilen Allaha ( c.c) vararak fan olmuş ve tarikattan icazet ( diploma) mutlaka almış bir şeyhtir. "

Bu bağlamda bakdığımızda tasavvuf okulunun mürşidi şerif yada seyyid olmak zorunda değildir. Veysel karani hazretleri veliler makamında bir Allah dostu ve tasavvuf büyüklerimizdendir. Kendisi şerif yada seyyid değil ama insanların en hayırlısıdır..


2. Sorunuz :

Uzun bir süredir hadisler hakkında bilgi toplamaktayım ancak bu hadisi şerif hakkında hiç bir bilgi hatırlıyamıyorum. Konunun ehli olan hanne kardeşimize hadisi aktarır gerekli bilgileri verebiliriz. Bununla beraber resülü zişan a.s.v. efendimizin ehli beytini öven bir çok hadisi elbette mevcuttur ve ayeti kerimelerde de bahsedilmekdedir. Oncak o aile kainatın efendisi s.a.v efendimizin resiliğini yapdığı bir aile idi elbette böyle bir ailenin makamıda farklı olacakdır. Bir hadisi şerifinde benim sahabelerim yıldız gibidir kim onlara tutunursa kurtuluşa erer denilmekdedir. Bu hadis-i şerife göre gunumuzde sahabe-i kirem efendilerimiz yokdur ancak onların bize bırakdıkları vardır ve o yolu izlemek gerekdiği vurgulanmakdadır. o yolu izleyen kurtulusa erer mesajı verilmekdedir. Bunun gibi herkesin şerif yada seyyid efendilerimiz ile müşerref olma ve muridleri olma gibi imkanları olmıyabilir. İlk sorunuzda aslında bir nevi buna cevap verilmişdir. Burada sadece şunun altını çizmek istiyoruz. Bahsi ettiğiniz hadisi şerif de o yolu izlemeyenler yani o yola muhalif olanlar kurtulamaz mesajı verilmekdedir. Yoksa mürşidde aranan özellikler oldukdan sonra o mürşide intisab edilip tasavvuf okulunda eğitim görülebilinir..

3. Sorunuz için vekil kardeşlerimizle görüşüp size geri döneriz..
 

Yeltegiyan

Elfidam
s.a kardeşler Tasavvuf hakkında sorularım var inşallah yardımlarınızı bekliyorum...
1-Tasavvuf dersini bir seyidden yada şeriften almakmı gerekir? yada onlardan olmayan başka Allah c.c dostundan almakta bir fark yokmudur?

tasavvuf her insanın ulaşamayacağı deruni bir ilimdir.kişilere indirgenemez.tasavvuf ehli olan kişilerden alınabilir elbette. ancak tasavvuf hal ilmidir anlatmak dinlemek ilk ve küçük bi bölümüdür.onu içselleştirmek kişiye bağlıdır.


2-Peygamberimizin (s.a.v) " Ehl-i beytim, Nuh'un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur. " (Taberânî) böyle bir hadisi var bunu seyid yada şeriften tasavvuf dersi almak olarakmı anlamalıyız?

ben şöyle izah edeyim bu hadisin sahihliğini eleştirmek haddim olmasa da...bu hadisi bu manada daha çok şiiler kullanıyor.hz.hüseyin'in evlatlarını kasdederek.ehl_i tarik olanlarında kullanması hz.hasan'a bağlamaları da ilgiyi arttırmak ve sağlam kaynağa dayandırma gayesi olsa gerektir.biz bu ve benzer hadislere hulusi abimiz ve talha abimizin dediği gibi ehl_i beyt ve sahabe sevgisi onlara duymamız gereken saygı ve bağlılık açısından bakmalıyız.onları rehber almanın dine bakışları ve uygulamalarını örnek almanın güzelliği vs....seyyid ve şerifler bu yolu en iyi takip edenler ise onlara uymak onlardan öğrenmek sadece bu hadisin bir yorumu olabilir ama "bu hadis bu demektir" denemez.ayet ve hadisler bir zamana ya da olaya tahsis edilemez onlar bütün zamanlara ve olaylara izahat getirebilir.yani o dönemde ehl_i beyte uymak bizzat onlardan olanlara uymak olarak anlaşılabilir fakat şu zamanda manevi açılardan bakmak daha uygundur.hatta kuran ve hadislerde isim tarih ve mekanların çok fazla geçmemesindeki hikmetlerden biri budur.örneğin hz.meryem le alakalı bir övgü varsa o sadece ona değil onun gibi olanlara bir övgüdür. ehl_i beyt te onlar gibi yaşayanlar olarak anlaşılmalıdır.


3-Ben daha önce bir sene filan oluyor Menzildeki Abdulbaki Hz.lerinin hanım vekilinden ilçemde tövbe aldım,bir süre Rabıtaya devam ettim sonra bıraktım,Tekrar devam edebilmem için rabıtama,tekrar tövbe almammı gerekir?


bu konuda çok bilgim yok ancak bildiğim kadarıyla tövbe arada birşey olmasa dahi yani ara verilen sürede namaz kılmamak ibadet eksikliği ve büyük günahlardan işlenmişse ya da işlenmese bile düzenli olmalı malum nakşilikte mürşid ziyareti önemli onlara göre nazar almak gerekir ki kalp şifa bulsun....

açıklama yeterli mi bilmiyorum acizane açıklamaya çalıştım. dua ile...
 

engin17

Yeni Üye
Kardeşimizin sorusuna şu şekilde yardimci olabilirim.bende bu yolun yolcusuyum.tövbe aldiktan sonra [ sanirim rabita yaptiğina göre sekiz şartida yapmişsin } bu yolda yapilmasi gereken amelleri bir süre yapipta daha sonra biraksan tekrar tövbe alman gerekmez.sanirim nefsine uyup amellerini yerine getirmemişsin.ancak dinimizin emrettiği farzlardan birini dahi bilerek ve isteyerek { unutmak hariç } yapmadiysan eğer işte ozaman tekrar tövbe alman gerekir. Selam ve dua ile allah yardimcin olsun.
 

GECEYOLCUSU

Active member
s.a kardeşler Tasavvuf hakkında sorularım var inşallah yardımlarınızı bekliyorum...
1-Tasavvuf dersini bir seyidden yada şeriften almakmı gerekir? yada onlardan olmayan başka Allah c.c dostundan almakta bir fark yokmudur?
2-Peygamberimizin (s.a.v) " Ehl-i beytim, Nuh'un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur. " (Taberânî) böyle bir hadisi var bunu seyid yada şeriften tasavvuf dersi almak olarakmı anlamalıyız?
3-Ben daha önce bir sene filan oluyor Menzildeki Abdulbaki Hz.lerinin hanım vekilinden ilçemde tövbe aldım,bir süre Rabıtaya devam ettim sonra bıraktım,Tekrar devam edebilmem için rabıtama,tekrar tövbe almammı gerekir?
ah be kardeşim sen daha tasavvufu tanımadan kafan karışmış bence.sen önce güzel bir hocadan akaid tefsir ve hadis dersi al ondan sonra tasavvuf u düşün
 

ilimehli

Well-known member
Masallah cevaplar cok net ve aydinlatici,kardeslerimden Rabbul Alemin razi olsun.Sorularin cevaplari sayesinden bizlerde biseyler ogrendik.:dft012:
Sevgi ve Dua ile...
 

Nilüfer

Member
Müsade ederseniz eğer tarikatlarla ilgili bir soru da ben sorayım;

Bildiğim kadarıyla tarikatların tarihi yolculuğu iki koldan devam ediyor ve bunlar en temelde Ebu Bekir ve Ali'ye oradan İslam Peygamberine dayanıyor. Ve söylenenlere göre Ebu Bekir kolu sessiz zikir yaparken Ali kolundan gelenler sesli zikir yapmaktalar. Ebu Bekir kolunun kendini dış etkenlere karşı koruyarak bugünlere geldiği rivayet edilir. Nakşibendilik de Ebu Bekir kolundan geliyor sanırım. Sorum ise basit: Ebu Bekir kolundan gelen tek tarikat Nakşibendilik midir? yoksa başkaları da var mıdır? Örneğin Mevlevilik, Bektaşilik gibi tarikatlar nedir? Yanıtlarsanız memnun olurum, teşekkürler:)
 
Üst