Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hiç bilmesen de...







Yar...
Derin bir keder içindeyim
Nereye baksam firkatin esintisindeyim
Anbean umutlansam, sevincimi haykırsam neyleyim
Ben artık senden çok uzaklarda bir yerdeyim, sükût içindeyim
Hangi çileye şahit olsam, mazlumun ah u zarıyla yansam sual etmekteyim
Ne kadar arzu ve heveslerim varsa onlardan imtina etmekteyim, edep için teslimim
Kızma bana, lanet okuyup uzaklaşma, benden başka bir ben var içim de, kimse bilmese de
Nefes titreten vaktin eşiğinde, iklimler neler söylemekte, idrakim haşyet içinde, sen hiç bilmesen de...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Görmediğim, bilmediğim




Yar...
Artık biliyorum ki
Her lahzada adım adım gidiyorum
Ruhumun hicran damlalarını dinledikçe melülleşiyorum
Kalbimin aklına, vicdanımın farkına, nefsimin inadına nazar ediyorum
İlim ve irfansız ummanda nefesiz kalacağımı biliyorum, "oku" emrine ram eğliyorum
Güç ve kudret ne kadar deruni bir ülfetti, iliklerime kadar idrak edemediğimden kederleniyorum
Halimde ve dimağımda göçmeler hızlandı, şevk ve sürurum solgun bir hal aldı, firkat ruhuma neler anlattı
Görmediğim, bilmediğim ama her bakımdan kalbi hamiyetlerinden ve samimiyetlerinden şüphe etmediğim
Gönül dostlarımı, gözyaşı arkadaşlarımı, ruhumun hicran damlalarını anlattığım vefakâr ve kadirşinas canları selamlıyorum...

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sorma...





Yar...
Henüz vakıf olmadığım
İdrakiyle kalbi inkişafa açılmadığım
Ruhumdan nükseden nidayı umutlarda yaşatmadığım
Hülyalar diyarından henüz bir netice alamadığım efkârı sorma
Düşlemeden, düşünmeden, fikir haline getirmeden, halde demlemeden sorma
Sığ sular neye yarar, ırmaklar hiç durmadan akar, denizler umut saçar, umman ruhumda yaşar
Kalbim irfan ve basiretiyle en yakına kul olmak için yanar, varlık adına ne varsa Onun kudretine kanar...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ah yar, o nasıl bir sevda







Yar...
Umutların bir vakti var
Ruhundan beslenmedikçe neye yarar
Kalbin inkişaf ve inşirah için şevk ve azmine bakar
Sılaya hasret sinende sönmeyen ne suhuletli ve ülfetli ar
Niçin sessizce gözlerin akar, gecenin bir vaktinde kalbin konuşmaya başlar
Divana durunca dünya senden kopar, ruhun yücelir, umutların yeşerir, söyle kim anlar
Ah yar, o nasıl bir sevda ve aşk ki sürur ve hazzıyla içimizde yaşar, nar ne müjdeler zerk eden Nevbahar
Haydi, durma, bir an olsun vehme kapılma, gün yüzüne hasret ne kadar ümitlerin kalmışsa hakkıyla yaşa...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Tekâmül eden insan






Yar...
Önceleri
Pek bilmezdim
Ne söylenirse itibar ederdim
Masumane bir şekilde güvenirdim
Anlatılan ve inandırılan bir dine itibar ettim
Niçin yalan ve yanlış söyleşenler diye, teselli verirdim
Cami ve müştemilatını çok severdim, ezanı hakkıyla okuyamayanı garipserdin
İmam efendinin kendinden emin tavırlarına ve hükmeden edalarını hiç anlayamazdım
Basmakalıp sorular ve cevaplar karşısında şaşkınlık yaşardım, sosyal hayattan kopuk olarak algılardım
Din öğretisi ve müfredat konularında her ne hikmetse yıllardır takılı kaldım, tekâmül eden insana göre yapılandırılmasını çok arzulardım...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Her lahzada "O"nu hatırlatan






Yar...
Meftun eden bir feyz var
Aşk, ruhunun ve kalbinin yüceliğine bakar
Sevdanın karası olmaz, aşk ten ve nefisle uğraşmaz
Heves ve arzuların etrafında aranmaz, avuntulara hiç kanmaz
Feda olan bir can varsa, candan geçiren hissiyatsa, ruh ve kalp ondan uzakta
Seni senden alan, adanman için vecdine ve şiarına bakan, ihsan ve inayetinle hayat bulan
Her lahzada "O"nu hatırlatan ve rızası için sınır tanımayan, her türlü cefa ve çile karşısında bent olan
Yaşayan Kur'an olarak umutlarında anlam bulan, İbrahim'i bir vuslatın kapısını aralayan ve sevdasını yaşatan bir ikbal...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Eylül bana acıyarak bakar






Yar...
Sımağında
Temaşa ettiğim
Bir mahşer kalıntısı var
Bu nasıl bir haşyet ve hassasiyettir yar
Her secdenin izi ruhumda derin yaralar açar
Her an gaflet ve delaletim açığa çıkar, gönül ağlar yar
Ne olur himmet ve hamiyet göster, niyazında bana da bir yer ver
Yoksa halim perişan, umutlarım ziyan, artık hiç acımıyor bana zaman
Şimdi nereye baksam Eylül bana acıyarak bakar, zemheri yakamı yakalamak için sabrını zorlar
Yıllar sonra sımsıcak yakınlığı, ruhuma ve kalbime hitam eden insicamı seninle buldum, sen benim için bir umut oldun...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Garip gitmek istedim





Yar...
Bir gün ölürsem
Musalla taşında yattığımı görürsen
Bir ömür güftelediğim ümitlerimi merak edersen
Uykusuz gecelerde, yorgun heceler, viran olmuş kelimeler gibiydim
Ne kadar sinemden firar etmek isteyen umutlar varsa, sabrın toprağına gömmüştüm
Ondan gizli olan, zatına malum olmayan, yaratan, sultanlık tanıyan, kulum diyen başka kim vardı
Susmak, sükût etmek, nasibin vaktini beklemek, edeple nefeslenmek, ilim, irfanla kalbi beslemek şiardı
Varlık adına ne varsa benlikten uzak yaşayarak, ne derler'i dışlayarak, azimet ve ihlastan taviz vermeyerek adanmak maksattı
Garip geldim ve yine garip gitmek istedim dünyadan, Rabbim hiç kimseyi itibardan düşürmesin, kendine kul olmaktan mahrum etmesin...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Zafiyet gösteriyordu...








Ahmet...
Henüz işten gelmişti
Refikası kuru fasulye pişirmişti
Turşu ne güzel bir nimetti, iştah açan lezzetti
Muhabbet içinde afiyetle yediler ve istirahata çekildiler
Bir vakit sonra kahve içtiler, daha sonraları çay içmeye niyetlendiler
Ahmet televizyonda bir dizi seyrediyordu, dalmıştı, eşinin seslendiğini duymadı
Eşi biraz alınganlık yaparak televizyonu kapattı, Ahmet şaşırmıştı, biraz durakladı
Sonra eşine niçin kapattığını sordu, eşi de hiç benimle ilgilenmiyor ve seslendiğim halde duymuyorsun diyerek çıkıştı
Ahmet, yerinden kalktı ve televizyonu yeniden açtı, eşi mırıldanarak bir hışımla odadan çıktı ve bir daha konuşmadı
Oysa Ahmet haftada bir gün oynanan Yedi güzel adam diye güzel bir diziyi seyrederken geçmiş yıllara ve anılarıyla yaşıyordu
Bu durumdan habersiz olan ve önyargıyla kendini savunmaya kalkışan eşi, saygı ve nezaket kurallarını ihlal ediyor, zafiyet gösteriyordu...




Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Bülbül figan eder



Yar…
Bülbül figan eder
Kabirde yatan niye endişeye girer
İmam talkın verirken güya yardım eder
Ruha hitap etmek, bulunduğu hali bilmemek keder
Hangi ritüeli yapsan, hesap içinde hesap yaparak yaşasan
Anlamasan, inandığını sansan, farkında olmadan yaşasan heder
Ruh yaşlanır mı, gönül paslanır mı, akıl kararır mı, izan daralır mı?
Kader böyleymiş diyen hiç umuda bağlanır mı, hak ve hakikate kapılar açılır mı?
Hesapsız akıl neye yarar, edilgen vicdan, izan insan için ne büyük vebal, irade azme bakar…
Gün hiç kimse için kara değildir, zaman mahkûm eden yargıç olmaya meyilli midir, insan şartlara göre kuvvet dengesini tesis etmek için basirettir…

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Duyguları kabardı







Evin kızı…
Kucağında çocukla eve girdi
Annesine çocukları bırakıp işine gitti
Annesi boyun büktü, ses çıkartmadı, hizmet etti
Torunlarının nazını güderken akşam bir türlü gelmek bilmedi
Migren rahatsızlığı vardı, başı şiddetli ağrıyordu, çocuklar durmuyordu
Duyguları kabardı, sessizce gözlerinden bıraktı, çocuklar nihayet uyumuşlardı
Altı çocuk büyüten ve hayli zaman halı dokuyarak hayatı göğüsleyen anne yorgundu
Fakat kızı bir türlü anlamak istemiyor ve kendi sorumluluklarını annesine bırakıyordu
Akşam olunca biraz oturuyor ve sonra çocuklarını alarak kendi evinin yolunu tutuyordu
Evin babası henüz gelmişti, kapıya vurdu, biraz durdu açan olmayınca anahtarla kapıyı açmıştı
Oturma odasına baktı refikası uyuyordu, hiç geldiğini dahi duymamıştı, usulca baktı ve nabzına baktı
O an gözlerini dahi açmaya takati kalmayan sevgili refikasının içinde bulunduğu duruma içerleyerek ayrıldı
Kıyafetlerini değiştirerek namazını eda etmeye niyetlenirken, düşünceler yumağı rahat yüreğini bırakmıyordu
Bir insan kim olursa olsun, kendi refahını ve arzularını gerçekleştirmek için başka insanlara ne yaptığı anlamalıydı
Onların yaşlı bedenlerine ve kalan ömürlerine acımadan umutlarını taşımamalıydı, hassasiyeti hiçbir an unutmamalıydı…

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Dost ve yaren olan





Telefon…
Acı bir şekilde
Gecenin en kuytu bir vaktinde
Durmak bilmeden çalıyordu, nihayet
Bakmak için niyetlendi ve besmele çekerek ışığı yaktı
Kız kardeşiydi arayan, duygularını hiç tutmadan aktaran
Hıçkıra hıçkıra ağlayarak karşı tarafın meraktan takati kesilmişti biran
Abla hayırdır ne oldu diye sual edecekti fakat içine düşen ateş çok şiddetliydi
Bir müddet sessizlik hâkim oldu ve ablası, kardeşim babam ameliyata alınıyor dedi
İmam olan Abdullah’ın tüyleri ürpermişti, Ablası Betül Kardeşim babamın aort damarı yırtılmış dedi
Doktorlar ameliyat son derece riskli, eksi olması her an muhtemel olarak görmenizi tavsiye ederiz diyorlar
Annem ve kardeşlerim çok perişan, eş ve dostlar, haberi olanlar buraya gelmişler ve kan için sıraya girmişler dedi
Malatya’nın Darende’ye yakın bir köyünde imamlık yapan Abdullah, ben hemen yola çıkıyorum diyerek telefonu kapattı
Ne yapabilirim telaşıyla, babasının arkadaşı genel sekreterdi, ona ulaşarak yardım için umutlarını bir bir anlatacaktı
Bir şekilde ve telaş içinde Arkadaşına ulaşarak babasının durumu hakkında nefes nefese bilgilerini aktardı
Dost ve yaren olan genel sekreter olan arkadaş, hemen ilgili birimleri arayarak fakülteye intikal etmişti
Hasta biraz kendine gelmişti, ameliyat için hazırlıklar tamamlanırken doktor sorular sorarak şuurunu açık tutmak istiyordu
Hastanın eşi gözyaşlarıyla ne olur ameliyat olma diye ısrar ediyor, tehlikeden haberdar olmasını istiyordu
Hasta, niçin telaş ediyorsun, nefesin sahibi, vaktin kudreti kim, vasiyetimi zaten söylemiştim, en yakına giden yolda vehim olmaz ne olur anla dedi

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Dağlar ve vadilerde yaşayan





Eşi…
Asabiyeti olan biriydi
Yıllar sabrı ve metaneti öğretmişti
Düşünce ve suallerini en uygun vakit için biriktirmişti
Çaresizdi, geri dönüşü olmayan bir beraberlikti, neticesi kötüydü
Babası katı yürekli bir insandı, yetiştiği şartlara göre vaziyet alan heyecandı
Annesi zaten varlığı dahi fark edilmeyecek kadar sessiz ve hizmete adanmış bir vicdandı
Dünürcülerin hatırı olduğu için ve artık uzaması istenilmediğinden, o an karar verilmişti
Kız kendi halinde, derin hülyalar âleminde, bazen hayvanların ve bazen de tarlanın işlerinde nefeslenirdi
Kendisine hiç söz hakkı verilmeden evlenmesi kesinleşmişti, damat adayı inşaatlarda çalışan biriydi
Yabancı ten ve ümitlerin bir araya gelmeleri, yabancılık içinde evlilik yoluna girmeleri tabii olan adetti
İnsan, ruhuna ve kalbine, hissiyat âlemine, fikir ve düşüncelerine göre var olan, kıymet kazanan değerdi
Dağlar ve vadilerde yaşayan insanların bağrı yufka yürekli olması gerekirken, duyguları gelişmiş olması gerekirken
Her ne hikmetse asabiyet ve cehalet ziyadesiyle ön planda ve sinelerde muhafaza edilen mizaç olarak belirginleşiyordu
Kadın en büyük bir değerken, hayatın bizzat kendisiyken, efendimiz tarafından en değerli görülmüşken, batının kilise anlayışı hâkimdi
Kırsal kesimlerde görev yapan imamlar ve öğretmenlerde şartlara uygunluk gösterdiklerinden tekâmül fazlasıyla gecikiyordu
Bu kadın bahtına razı olarak yaşamak zorunda bırakılmaları zülümdür, hak ve hukuku hiçe sayıldığı için insanlığı ötelenmiştir
Kendi azim ve iradesine göre bir takım tercihler yapmaya kalkışsa, itham ve isnatlarla dışlanan ve yok olması istenen biçaredir…

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
İnsan seninle abat oluyor







Ey can...
Ne münevver bir nefessin
Gece gündüz ihsan için ceht edersin
Ruhunda ve kalbinde hissettiğin haşyetin bendisin
Ne suhuletli bir edebin rengisin, şevki bahar gibi bereketlisin
Ümitlerinin içinde tebessümler her an refiksin, nefsiyle konuşana sükût edersin
Nerede bir mahzun ve masum görsen yıllara hasret çeken bir sevinç gibi hüzünlüsün
İnsan seninle abat oluyor, sürur içinde gıpta ile suallerin içinde kayboluyor, nedenli yaşamanın farkına varıyor
Ne derlere göre yaşayanlar için niyaz ediyor, hesapsız bir akıldan Rabbine sığınıyor, Ummanlaşan gönlünde müstefit oluyor...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Zalim zulümden beslenir








Yar...
Hiç değer mi?
Gönül kıran, insanı hiçe sayan
Nefsini ihya etmek için hiç bir sınır tanımayan
Edep ve nezaketten uzaklaşarak sevgiye kapısını kapatan
Şer ve kepazeliklerinden dolayı, insanların yüreklerine korku salan
Endişe ve vehimleri, gam ve kederleri, sabır ve acziyeti her zaman yaşatan
Solgun umutları, sessiz sığınakları, gözlerden akan yaşları hiç dikkate almadan insanlara kıyan
Zalim zulümden beslenir, katil kan için hesap içindedir, umut ruhsuz ve kalpsiz yüreklerde yaşamayan güzelliktir...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Her türlü zan ve münkerden











Yar...
Kalbi nazargâhı kılan
Rabbime ne kadar hamt etsem azdır
Onca yanlış ve hatalarıma rağmen Rahmet ediyor
Nimeti ve şefkatiyle bilinç tazelememize fırsat veriyor
Muhabbeti ruhumu ve gönlümü meftun ederken, hal kendinden geçiyor
Varsa bir sevda ve aşk Ona hakkıyla kulluk etmekten gayrısı bahane görünüyor
Ecrine ram olduğum, rızası için can olduğum, ruhumun vecdiyle kalbi inşirah bulduğum yetiyor
Gel artık vehimlerden arınalım, insanları yargılamak için yaşamayalım, ihlâs ve ihsan üzere yaşamaya adanalım
Her türlü zan ve münkerden Ona sığınalım, şek ve şerik içinde bulunmaktan emin olalım, cenneti için bir hesap yapmayalım...

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sanat ve sanatkârdan








Ney...
Sesini fark ettim
Elimde olmadan meraka yenildim
Nereden geliyor bu ney sesi diye dikkat kesildim
Eski bir Selçuklu medresesinin içinden geldiğini öğrendim
Dalgın ve gözleri kapalı orta yaşlı zat meftun bir şekilde üflüyordu
Nihayetinde bir kamış olan saz bu kadar mı marifetli olur ve ötelerle buluşturur
Segah makamından beste icra ediyordu, la mekan olmuş bir huşu ile etkiliyordu
Meğer o sese ne kadar uzakmışım, ruhum ve kalbim bu kadar hasretken uzaklaşmıştım
Aşk ve ölüm bir başka terennümler içinde yüreğime esinti veriyor, nefes bu kadar nezih bir şekilde sanatı icra ediyor
Sanat ve sanatkârdan ne kadar uzak iklimlerde kalmışım, ruhumun ve gönlümün aşina olduğu hakikatlerden çok uzakmışım...


Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yapılan ve kastı aşan










Yar...
Yaratan hiç bir kuluna zulmetmez
Onun münker ve şer içinde bulunmasını dilemez
Yoksa Rahman ve Rahim sıfatıyla alemi kainata nimet bahşetmez
Asi ve tuğyan içindekileri akıl ve izan sahiplerine örnek göstererek dikkat çekmez
Yapılan ve kastı aşan aşırılıklara tahammül edip müsamaha göstermez, Zülcelâl sıfatını geciktirmez
Akıl ve irade vererek tercih etmesini dilemez, kuluna hiç bir üstünlük sahibi olmasını bizzat kabullenemez
Her kötülük ve şer işler bizlerin bilgisiz, bilinçsiz, düşüncesiz, fikirsiz, zan ve zafiyetlerimizden, irfan ve basiretsizliğimizden tezahür ettiği gizlenemez...

Mustafa Cilasun
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Umut ve şevkle kalkarım...














Yar...
Halimi sorma
Ruhum yorgun hatırlatma
Kalbim hicran içinde anbean yaşatma
Sinemde hasretin suhuleti bir başka, sıla gelir aklıma
Öteden kim bahsederse yanımda, derin bir hüzün başlar umutlarımda
Ağaçlar sonbahara hazırlanmış, sokaklar bir bir tenhalaşmış, yalnızlık başlamış
Kırık lambalar, tütmeyen bacalar, bir köşede kıvranan hastalar her zaman hatırımda
Geceye sessizce bakarım, geçmişi anar keder yaşarım, hangi sancıyı hatırlasam umut ve şevkle kalkarım...


Mustafa Cilasun
 
Üst