Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kuran-ı Kerim'den Kıssalar
kur'an kıssaları bizim için neden önemli?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Yeltegiyan" data-source="post: 17" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Allah (c.c.) insanlığı doğru yola iletmek için gönderdiği kitabını yine aynı kitapta tanımlamıştır. Demiştir ki; Kur’an Allah (c.c.) katındandır ve korunmuştur (Hicr/9), Furkandır (2/185), Beyandır (18/54), Nurdur (64/8), Öğüttür (2/231), (3/138)…</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Evet, Kur’an’ın bir özelliği de öğüt olmasıdır. Allah (c.c.) Kur’an’ın öğüt olduğuna ondokuz surede muhtelif ayetlerde değinmiştir. Örneğin, Enbiya suresinin 49. ayetinde; ‘Bu (Kur’an)da ona (yani Muhammed’e) indirdiğimiz mübarek (çok faydalı) bir öğüttür demektedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kur’an’ın indiriliş sebebi zaten insanlara öğüt vermesi, doğru yola iletmesi yani insanın yaratılışına, eşyanın tabiatına uygun hareket etmesini sağlamak değil midir?</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kitabımızda öğüt (7/2), ikaz (68/33), tehdit (20/ 113), müjde (68/34) vb. insanı doğru yola iletmek için çeşitli yöntemler vardır. Bunlara ek olarakta insanlara öğüt olması ve Kur’an’ın hak olduğunun ispatı olan çeşitli kıssalar Kur’an’da anlatılmaktadır (20/99).</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Bu kıssaların bir kısmında kahramanlarının isimleri gibi bilgiler verirken, bir kısmında da bu bilgiler tamamen gizlenmiştir. Genelde geçtiği zaman ve yer konusunda özellikle bilgi verilmemiştir. Bu mesellerde gereksiz ayrıntılara yer yoktur. Zaten amaçlanan da bu değildir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kıssalar, Hz Muhammed (sav) ve tebliğci müslümanlar için kimi zaman destek, kimi zaman yol gösterici kimi zaman da öğüt olmuştur. Müslümanlar Mekke döneminde inen ayetlerdeki Hz. İbrahimin kıssasıyla bir kişi ile de ümmet olunacağını, kafir ebeveynleri ve kavimleriyle nasıl mücadele edeceklerini, Allah (c.c.)’ın ayetlerini okumayı; Hz. Yunus kıssasıyla yılmamayı; Hz. Nuh kıssasıyla sabrı, taviz vermemeyi, mücadelede sürekli direnişi ve sonucu Allah (c.c.)’a havale etmeyi; Ashab-ı kehf kıssası ile onlar gibi tağuta baş eğmemeyi sadece Allah (c.c.)’a havale etmeyi; Ashab-ı uhdud ile gerekirse Allah (c.c.) için canını verebilmeyi; Bahçe sahiplerinin kıssası ile rızkı Allah (c.c.)’ın verdiğini; daha bir çok kıssa ile Kur’an’ı ahlakı edinmeyi; Medyen vb. kıssalar için azabın ne zaman hak olduğunu vs. öğrenmişlerdir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kur’an kıssaları müminlerin daha önceden tecrübe etmedikleri olaylarla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını mesaj olarak vermektedir. Kıssalardaki temel anafikir anlaşıldıktan sonra mü’min başına gelen değişik olaylarda kıssaların yardımını kullanabilir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kur’an’daki kıssaları incelediğimiz zaman görürüz ki elçilerin kıssaları bizler için yol göstericidir. Allah (c.c.)’ın sünneti gereği toplumsal ve siyasal değişimlerin ilkelerini bize bildirdikleri için okunmaları ve anlaşılmaları gerekmektedir. Zaten Hz. Muhammed’e gösterilen yol örneğin; Hz. Musa’nın kıssasıyla belli bir uyum içindedir. Bu da bize farklı sosyo-ekonomik yapılarına rağmen toplumsal değişimin ilkelerini ve dinamiklerini açıklayan Allah (c.c.)’ın sünnetini gösterir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Üzerlerine azap hak olan kavimlerin kıssalarından da bizim çıkaracağımız sonuçlar vardır. Bunun için de sormamız gereken sorular…</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Örneğin;</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">1) Allah (c.c.) bu kavimlere hangi özelliklerini düzeltmek için peygamber göndermiştir ya da bu kavimler neden dolayı azabı hak etmişlerdir?</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">2) Azab üzerine hak olan kavimlerin ortak özellikleri</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">nelerdir?… gibi.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">O kavimlerin tam olarak hangi yüzyılda yaşadıkları, bulundukları yer, vücut yapılarının nasıl olduğu gibi Rabbani olmayan sorulara yönelmemeliyiz. Kıssalardan amaç bu değildir. Öyle olsaydı Allah (c.c.) ( c.c.) (haşa) bilmiyormu ki bu ayrıntıları bize açıklamasın.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Baştada dediğimiz gibi mesellerden amaç öğüt almaktır, insan ayrıntılara boğularak meselin mesajını bile saptırabilir. Buna örnek olarak Hz. Adem’in oğullarının kıssasını verebiliriz. Bu kıssa çoğu kimse tarafından bilinmesine rağmen kıssanın mesajı yerine Kur’an’da geçmediği halde oğullarının isminin Kabil ve Habil olduğu, ********* kardeşleriyle evlenmeleri gibi bir yığın israiliyat kaynaklı hurafelerle kafa yoğrulup durulur Böylelikle de meselin mesajı olan teslimiyet akabinde de Allah (c.c.)’a sunulan hediyenin kabulü, teslimiyetsiz olan hediyenin reddi ve sonucunda bir kardeşin diğerini öldürmesi olayı gözardı edilir. Nihayetinde de kıssa bir aşk hikayesi olup çıkar. Hz. Adem’in kıssasında olduğu gibi. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Aynı şekilde Yunus Peygamberin kıssası da bir çok katkılarla dejenere edilmiştir. Bu kıssadan alınacak öğüt Allah (c.c.)’ın Hz. Muhammed’e ve onun şahsında da müslümanlara tebliğde sabrı tavsiye etmesi”… ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; ….’ (68/48) diye emretmesi ve Hz. Yunus’un hatasını anlayıp dua etmesidir. Yoksa bu kıssada önemli olan balığın karnında kaç gün kalınabileceği, balığın büyüklük çeşidi, Yunus ( a.s.)’ın balık tarafından bal kabağının mı yoksa yemeklik kabağın mı altına bırakıldığı değildir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Allah (c.c.) bir çok peygamber kıssasıyla birlikte örnek olarak Eyyüp (a.s.)ın kıssasını da vermektedir. Öyleki Eyyüp ( a.s.)’a Allah (c.c.) bir dert vermiştir. Bu dert ona çok ağır gelmiş ve Rabb’ine dua etmiştir. Bunun üzerine Allah (c.c.) bu derdi “Eyyüp peygamberin üzerinden kaldırmıştır. Bunun sebebini de Enbiya süresi 84, ayetinde Allah (c.c.)u Teala şöyle açıklamaktadır; “…; ona tarafımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için öğüt olarak…’ bu derdi kaldırdığını hatta kendisi ve ailesine onlarla beraber bir katını daha verdiğini belirtmiştir. (21/ 83-84)</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Böyleliklede bu kıssadan almamız greeken hayır ve şerrin Allah (c.c.)’tan geldiği, zorluk anında sabretmek ve sadece Allah (c.c.)’a dayanmak ve yardımın ondan geleceği gerçeğidir. Yoksa Eyyüp (a.s.)’ın hastalığının çeşidi, ************sının şeytanla konuşup konuşmadığı hatta şeytana kocasını iyileştirmesi için hangi peliğini verdiği değildir. Bunlar aslı olmayan rivayetlerdir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Bir başka örnek de Zülkarneyn (as)’ın kıssasıdır. Muhat************r Zülkarneyn’in tavrını, yeteneklerinin Allah (c.c.)’ın verdiği özellikler olduğunu vb. bilecekleri yerde Yecüc ve Mecüc’ün Hz. Adem’in toprağa düşen menisinden yaratıldığı, onlara karşı yapılan seddin *********ıl ve siyah olduğu, insan eti yedikleri, kıyametin alameti oldukları! cehennemin onlar tarafından doldurulacağı gibi fayda vermez hurafelerle kıssanın mesajı gölgelenmektedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Allah (c.c.) yine mü’minlere örnek olsun diye Lut’un ************sını (66/10), Firavun’un ************sını (66/11), İmran’ın *********ı Meryem’i (66/12) Kur’anda anlatmış ve onlar hakkında bizim bilmediğimiz ama örnek olmamış gereken tavırlarını içeren bilgileri bize sunmuştur; </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Evet, Allah (c.c.) inananlara İmran *********ı Meryem’i örnek vermiştir. Çünkü o ırzını korumuş, Rabb’inin kelimelerini ve kitabı doğrulamış ve gönülden itaat edenlerden olmuştur. Ayrıca Firavun’un ************sı da inananlara örnek olarak verilmiştir. Çünkü o Firavun’un kötü işlerinden, zalimliğinden kendisini kurtarması için Rabb’ine yalvarmıştır.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Bir de Allah (c.c.) inkar edenler hakkında inananlara Lut (a.s.)’ın ve Nuh (a.s.)’ın eşlerini misal olarak vermiştir. Bu ikiside salih kulların nikahları altında olmalarına rağmen eşlerine hıyanet etmişlerdir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Bu misal verilen kişiler hakkında anlatılan kıssalardan alınacak öğüt yu************daki yazdıklarımızda. Bunun dışındaki ayrıntılar müslümanların uğraşacağı şeyler değildir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kur’an’da geçen bir çok kıssa gibi Kehf ve Rakim ehli hakkında da, Kur’an’ın dışında bir sürü katkılar yapılmıştır. Bu insanların isimleri, mağaralarının yeri, yanlarında bulunan ******************ın deve mi, *************** mi olduğu, kaldıkları süre v.s. hakkında birçok rivayet anlatılmaktadır. Bu anlatılanlar sebebiyle de kıssada geçen gençlerin teslimiyetini, imanlarını (18/13), sabırlarını, kararlılıklarını, kıyamlarını (18/14), Allah (c.c.)’ın bu gençleri daha sonraki insanlara bir öğüt ve Allah (c.c.)’ın vaadinin hak olduğunu, kıyametten şüpheleri kalmaması için daha sonraki kavimlere buldurttuğu bilinmemektedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Allah (c.c.) kıssalar konusunda yapılan tahriflere Kehf süresi 22. ayetinde dikkat çekmekte ve peygamberi ve onunşahsında da mü’minleri uyarmaktadır;</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">‘(Sonra gelen kuşaklar) diyecekler ki; ‘Üçtüler, onların dördüncüsü ***************leridir. ‘Ve; Beş’tiler, onların altıncısı ***************leridir’ diyecekler’. (Bu), Bilinmeyene (gaybe) taş atmaktır.’ Yedidirler, onların sekizincisi ***************leridir’ diyecekler. De ki: ‘Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez. ‘Öyleyse onlar konusunda açıkta olan bir tartışmadan başka tartışma ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.’ (18/22) </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kur’an’da anlatılan kıssalardan gerektiği gibi öğüt alınamamasının sebebi buraya kadar örneklendirdiğimiz şekilde kıssalara katkıların yapılmasıdır. Bunların bir kısmı kasıtlı bir kısmı da cahillikten yapılmaktadır. Bu tahrifler bazı kit************rda ve tefsirlerde bulunmakta, meallerde ise dipnot şeklinde yer almaktadır.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kıssaların yanlış anlaşılmasının bir başka sebebi de belki birilerine şirin gözükmek belki de başkalarından değişik ve marjinal bir şeyler söylemek ihtiyacı ile Kur’an kıssalarına anlam vermektir. Bunu son zamanlarda akademisyenler! yada kendilerini öyle tanımlayanlar yapmaktadır. Bunlar kıssalardaki mucizeleri aklileştirmeye çalışmaktadırlar. Örneğin, Hz. Musa’nın kıssasındaki asanın ejderhaya dönüşmesi …. gibi. Bu şekilde kıssalardaki mucizelerle yapılan oynamalarda kıssaların sağlıklı bir şekilde anlaşılmasına engel teşkil etmektedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Kur’an kıssalarının yanlış anlaşılmasının bir diğer sebebi ise Kur’an’a imanını arttırabilmek, öğüt almak maksadıyla değil de sadece araştırma! amacıyla yönelinmesidir. Kur’an’daki emirleri öğrenip hayatlarına geçirmek yerine kıssalarda geçen bazı öğeleri değişik şekillerde yorumlamaya çalışmak özelde kıssanın genelde Kur’an’ın anlaşılmasına bir engeldir. Çünkü yöneliş yanlıştır. Zira kıssalara yöneliş öğüt almak için olmalıdır. Bu tarz bir yaklaşım zaten müslümanın Kur’an’a olan tavrı değildir. Bu ancak müşriklerin yaptığı gibi fitne konusu çıkarmak, inkara yönelmek, gayba taş atmaktır. Bunun da hiç kimseye faydası yoktur.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Müslüman tabii ki okuduğu kıssayı daha iyi anlayabilmek için araştırma yapacak ve kıssa üzerinde düşünecektir, değişik hadis ve rivayetlerin yardımıyla daha iyi bir sonuç elde edilebilir. Zira cahiliye devrindeki ar************rın yaşayış tarzlarının bilinmesi dahi bir çok ayetin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Ama bu araştırma herkesten üstün olmak ya da daha çok bilmek! n----- Kur’an’ın mesajının dışında başka arayışlara gitmek şeklinde olmamalıdır. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Muhakkak ki Kur’an’ın mesajının anlaşılması konusunda Kur’an kıssalarının payı yadsınamaz. Zira Allah (c.c.) Kur’an’ı geçmişlerin haberlerini anlattığı ibret verici olayları taşıyan bir kitap olarak tanımlamaktadır (20/ 99) Bu sebepten Kur’an’ı muhatap alanlar Kur’an kıssalarına öğüt almak için yaklaşmalı, zihinlerini onlarla ilgili hurafelerden temizlemelidir. Bu şekil bir yönelişte özelde kıssaların genelde Kur’an’ın anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlayacaktır.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">Müslüman artık kitabını gerektiği şekilde anlamalıdır. Kur’an’la kendini tanımlamalı, hayatını şekillendiği kavramları Kur’an’dan almalı ve Kur’an ile kendini savunmalıdır.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: Red">alıntı</span></strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Yeltegiyan, post: 17, member: 3"] [FONT="Comic Sans MS"][SIZE="3"][B][COLOR="Red"]Allah (c.c.) insanlığı doğru yola iletmek için gönderdiği kitabını yine aynı kitapta tanımlamıştır. Demiştir ki; Kur’an Allah (c.c.) katındandır ve korunmuştur (Hicr/9), Furkandır (2/185), Beyandır (18/54), Nurdur (64/8), Öğüttür (2/231), (3/138)… Evet, Kur’an’ın bir özelliği de öğüt olmasıdır. Allah (c.c.) Kur’an’ın öğüt olduğuna ondokuz surede muhtelif ayetlerde değinmiştir. Örneğin, Enbiya suresinin 49. ayetinde; ‘Bu (Kur’an)da ona (yani Muhammed’e) indirdiğimiz mübarek (çok faydalı) bir öğüttür demektedir. Kur’an’ın indiriliş sebebi zaten insanlara öğüt vermesi, doğru yola iletmesi yani insanın yaratılışına, eşyanın tabiatına uygun hareket etmesini sağlamak değil midir? Kitabımızda öğüt (7/2), ikaz (68/33), tehdit (20/ 113), müjde (68/34) vb. insanı doğru yola iletmek için çeşitli yöntemler vardır. Bunlara ek olarakta insanlara öğüt olması ve Kur’an’ın hak olduğunun ispatı olan çeşitli kıssalar Kur’an’da anlatılmaktadır (20/99). Bu kıssaların bir kısmında kahramanlarının isimleri gibi bilgiler verirken, bir kısmında da bu bilgiler tamamen gizlenmiştir. Genelde geçtiği zaman ve yer konusunda özellikle bilgi verilmemiştir. Bu mesellerde gereksiz ayrıntılara yer yoktur. Zaten amaçlanan da bu değildir. Kıssalar, Hz Muhammed (sav) ve tebliğci müslümanlar için kimi zaman destek, kimi zaman yol gösterici kimi zaman da öğüt olmuştur. Müslümanlar Mekke döneminde inen ayetlerdeki Hz. İbrahimin kıssasıyla bir kişi ile de ümmet olunacağını, kafir ebeveynleri ve kavimleriyle nasıl mücadele edeceklerini, Allah (c.c.)’ın ayetlerini okumayı; Hz. Yunus kıssasıyla yılmamayı; Hz. Nuh kıssasıyla sabrı, taviz vermemeyi, mücadelede sürekli direnişi ve sonucu Allah (c.c.)’a havale etmeyi; Ashab-ı kehf kıssası ile onlar gibi tağuta baş eğmemeyi sadece Allah (c.c.)’a havale etmeyi; Ashab-ı uhdud ile gerekirse Allah (c.c.) için canını verebilmeyi; Bahçe sahiplerinin kıssası ile rızkı Allah (c.c.)’ın verdiğini; daha bir çok kıssa ile Kur’an’ı ahlakı edinmeyi; Medyen vb. kıssalar için azabın ne zaman hak olduğunu vs. öğrenmişlerdir. Kur’an kıssaları müminlerin daha önceden tecrübe etmedikleri olaylarla karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını mesaj olarak vermektedir. Kıssalardaki temel anafikir anlaşıldıktan sonra mü’min başına gelen değişik olaylarda kıssaların yardımını kullanabilir. Kur’an’daki kıssaları incelediğimiz zaman görürüz ki elçilerin kıssaları bizler için yol göstericidir. Allah (c.c.)’ın sünneti gereği toplumsal ve siyasal değişimlerin ilkelerini bize bildirdikleri için okunmaları ve anlaşılmaları gerekmektedir. Zaten Hz. Muhammed’e gösterilen yol örneğin; Hz. Musa’nın kıssasıyla belli bir uyum içindedir. Bu da bize farklı sosyo-ekonomik yapılarına rağmen toplumsal değişimin ilkelerini ve dinamiklerini açıklayan Allah (c.c.)’ın sünnetini gösterir. Üzerlerine azap hak olan kavimlerin kıssalarından da bizim çıkaracağımız sonuçlar vardır. Bunun için de sormamız gereken sorular… Örneğin; 1) Allah (c.c.) bu kavimlere hangi özelliklerini düzeltmek için peygamber göndermiştir ya da bu kavimler neden dolayı azabı hak etmişlerdir? 2) Azab üzerine hak olan kavimlerin ortak özellikleri nelerdir?… gibi. O kavimlerin tam olarak hangi yüzyılda yaşadıkları, bulundukları yer, vücut yapılarının nasıl olduğu gibi Rabbani olmayan sorulara yönelmemeliyiz. Kıssalardan amaç bu değildir. Öyle olsaydı Allah (c.c.) ( c.c.) (haşa) bilmiyormu ki bu ayrıntıları bize açıklamasın. Baştada dediğimiz gibi mesellerden amaç öğüt almaktır, insan ayrıntılara boğularak meselin mesajını bile saptırabilir. Buna örnek olarak Hz. Adem’in oğullarının kıssasını verebiliriz. Bu kıssa çoğu kimse tarafından bilinmesine rağmen kıssanın mesajı yerine Kur’an’da geçmediği halde oğullarının isminin Kabil ve Habil olduğu, ********* kardeşleriyle evlenmeleri gibi bir yığın israiliyat kaynaklı hurafelerle kafa yoğrulup durulur Böylelikle de meselin mesajı olan teslimiyet akabinde de Allah (c.c.)’a sunulan hediyenin kabulü, teslimiyetsiz olan hediyenin reddi ve sonucunda bir kardeşin diğerini öldürmesi olayı gözardı edilir. Nihayetinde de kıssa bir aşk hikayesi olup çıkar. Hz. Adem’in kıssasında olduğu gibi. Aynı şekilde Yunus Peygamberin kıssası da bir çok katkılarla dejenere edilmiştir. Bu kıssadan alınacak öğüt Allah (c.c.)’ın Hz. Muhammed’e ve onun şahsında da müslümanlara tebliğde sabrı tavsiye etmesi”… ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; ….’ (68/48) diye emretmesi ve Hz. Yunus’un hatasını anlayıp dua etmesidir. Yoksa bu kıssada önemli olan balığın karnında kaç gün kalınabileceği, balığın büyüklük çeşidi, Yunus ( a.s.)’ın balık tarafından bal kabağının mı yoksa yemeklik kabağın mı altına bırakıldığı değildir. Allah (c.c.) bir çok peygamber kıssasıyla birlikte örnek olarak Eyyüp (a.s.)ın kıssasını da vermektedir. Öyleki Eyyüp ( a.s.)’a Allah (c.c.) bir dert vermiştir. Bu dert ona çok ağır gelmiş ve Rabb’ine dua etmiştir. Bunun üzerine Allah (c.c.) bu derdi “Eyyüp peygamberin üzerinden kaldırmıştır. Bunun sebebini de Enbiya süresi 84, ayetinde Allah (c.c.)u Teala şöyle açıklamaktadır; “…; ona tarafımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için öğüt olarak…’ bu derdi kaldırdığını hatta kendisi ve ailesine onlarla beraber bir katını daha verdiğini belirtmiştir. (21/ 83-84) Böyleliklede bu kıssadan almamız greeken hayır ve şerrin Allah (c.c.)’tan geldiği, zorluk anında sabretmek ve sadece Allah (c.c.)’a dayanmak ve yardımın ondan geleceği gerçeğidir. Yoksa Eyyüp (a.s.)’ın hastalığının çeşidi, ************sının şeytanla konuşup konuşmadığı hatta şeytana kocasını iyileştirmesi için hangi peliğini verdiği değildir. Bunlar aslı olmayan rivayetlerdir. Bir başka örnek de Zülkarneyn (as)’ın kıssasıdır. Muhat************r Zülkarneyn’in tavrını, yeteneklerinin Allah (c.c.)’ın verdiği özellikler olduğunu vb. bilecekleri yerde Yecüc ve Mecüc’ün Hz. Adem’in toprağa düşen menisinden yaratıldığı, onlara karşı yapılan seddin *********ıl ve siyah olduğu, insan eti yedikleri, kıyametin alameti oldukları! cehennemin onlar tarafından doldurulacağı gibi fayda vermez hurafelerle kıssanın mesajı gölgelenmektedir. Allah (c.c.) yine mü’minlere örnek olsun diye Lut’un ************sını (66/10), Firavun’un ************sını (66/11), İmran’ın *********ı Meryem’i (66/12) Kur’anda anlatmış ve onlar hakkında bizim bilmediğimiz ama örnek olmamış gereken tavırlarını içeren bilgileri bize sunmuştur; Evet, Allah (c.c.) inananlara İmran *********ı Meryem’i örnek vermiştir. Çünkü o ırzını korumuş, Rabb’inin kelimelerini ve kitabı doğrulamış ve gönülden itaat edenlerden olmuştur. Ayrıca Firavun’un ************sı da inananlara örnek olarak verilmiştir. Çünkü o Firavun’un kötü işlerinden, zalimliğinden kendisini kurtarması için Rabb’ine yalvarmıştır. Bir de Allah (c.c.) inkar edenler hakkında inananlara Lut (a.s.)’ın ve Nuh (a.s.)’ın eşlerini misal olarak vermiştir. Bu ikiside salih kulların nikahları altında olmalarına rağmen eşlerine hıyanet etmişlerdir. Bu misal verilen kişiler hakkında anlatılan kıssalardan alınacak öğüt yu************daki yazdıklarımızda. Bunun dışındaki ayrıntılar müslümanların uğraşacağı şeyler değildir. Kur’an’da geçen bir çok kıssa gibi Kehf ve Rakim ehli hakkında da, Kur’an’ın dışında bir sürü katkılar yapılmıştır. Bu insanların isimleri, mağaralarının yeri, yanlarında bulunan ******************ın deve mi, *************** mi olduğu, kaldıkları süre v.s. hakkında birçok rivayet anlatılmaktadır. Bu anlatılanlar sebebiyle de kıssada geçen gençlerin teslimiyetini, imanlarını (18/13), sabırlarını, kararlılıklarını, kıyamlarını (18/14), Allah (c.c.)’ın bu gençleri daha sonraki insanlara bir öğüt ve Allah (c.c.)’ın vaadinin hak olduğunu, kıyametten şüpheleri kalmaması için daha sonraki kavimlere buldurttuğu bilinmemektedir. Allah (c.c.) kıssalar konusunda yapılan tahriflere Kehf süresi 22. ayetinde dikkat çekmekte ve peygamberi ve onunşahsında da mü’minleri uyarmaktadır; ‘(Sonra gelen kuşaklar) diyecekler ki; ‘Üçtüler, onların dördüncüsü ***************leridir. ‘Ve; Beş’tiler, onların altıncısı ***************leridir’ diyecekler’. (Bu), Bilinmeyene (gaybe) taş atmaktır.’ Yedidirler, onların sekizincisi ***************leridir’ diyecekler. De ki: ‘Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez. ‘Öyleyse onlar konusunda açıkta olan bir tartışmadan başka tartışma ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.’ (18/22) Kur’an’da anlatılan kıssalardan gerektiği gibi öğüt alınamamasının sebebi buraya kadar örneklendirdiğimiz şekilde kıssalara katkıların yapılmasıdır. Bunların bir kısmı kasıtlı bir kısmı da cahillikten yapılmaktadır. Bu tahrifler bazı kit************rda ve tefsirlerde bulunmakta, meallerde ise dipnot şeklinde yer almaktadır. Kıssaların yanlış anlaşılmasının bir başka sebebi de belki birilerine şirin gözükmek belki de başkalarından değişik ve marjinal bir şeyler söylemek ihtiyacı ile Kur’an kıssalarına anlam vermektir. Bunu son zamanlarda akademisyenler! yada kendilerini öyle tanımlayanlar yapmaktadır. Bunlar kıssalardaki mucizeleri aklileştirmeye çalışmaktadırlar. Örneğin, Hz. Musa’nın kıssasındaki asanın ejderhaya dönüşmesi …. gibi. Bu şekilde kıssalardaki mucizelerle yapılan oynamalarda kıssaların sağlıklı bir şekilde anlaşılmasına engel teşkil etmektedir. Kur’an kıssalarının yanlış anlaşılmasının bir diğer sebebi ise Kur’an’a imanını arttırabilmek, öğüt almak maksadıyla değil de sadece araştırma! amacıyla yönelinmesidir. Kur’an’daki emirleri öğrenip hayatlarına geçirmek yerine kıssalarda geçen bazı öğeleri değişik şekillerde yorumlamaya çalışmak özelde kıssanın genelde Kur’an’ın anlaşılmasına bir engeldir. Çünkü yöneliş yanlıştır. Zira kıssalara yöneliş öğüt almak için olmalıdır. Bu tarz bir yaklaşım zaten müslümanın Kur’an’a olan tavrı değildir. Bu ancak müşriklerin yaptığı gibi fitne konusu çıkarmak, inkara yönelmek, gayba taş atmaktır. Bunun da hiç kimseye faydası yoktur. Müslüman tabii ki okuduğu kıssayı daha iyi anlayabilmek için araştırma yapacak ve kıssa üzerinde düşünecektir, değişik hadis ve rivayetlerin yardımıyla daha iyi bir sonuç elde edilebilir. Zira cahiliye devrindeki ar************rın yaşayış tarzlarının bilinmesi dahi bir çok ayetin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Ama bu araştırma herkesten üstün olmak ya da daha çok bilmek! n----- Kur’an’ın mesajının dışında başka arayışlara gitmek şeklinde olmamalıdır. Muhakkak ki Kur’an’ın mesajının anlaşılması konusunda Kur’an kıssalarının payı yadsınamaz. Zira Allah (c.c.) Kur’an’ı geçmişlerin haberlerini anlattığı ibret verici olayları taşıyan bir kitap olarak tanımlamaktadır (20/ 99) Bu sebepten Kur’an’ı muhatap alanlar Kur’an kıssalarına öğüt almak için yaklaşmalı, zihinlerini onlarla ilgili hurafelerden temizlemelidir. Bu şekil bir yönelişte özelde kıssaların genelde Kur’an’ın anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlayacaktır. Müslüman artık kitabını gerektiği şekilde anlamalıdır. Kur’an’la kendini tanımlamalı, hayatını şekillendiği kavramları Kur’an’dan almalı ve Kur’an ile kendini savunmalıdır. alıntı[/COLOR][/B][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Kuran-i Kerim
Kuran-ı Kerim'den Kıssalar
kur'an kıssaları bizim için neden önemli?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst