Katre:Mukaddeme 2.kısım

Birinci kelâm: اِنِّى لَسْتُ مَالِكِى Ben kendime mâlik değilim. Ancak mâlikim kâinatın mâlikidir. Fakat kendime mâlik nazarıyla bakıyorum ki, Mâlik-i Hakikînin
sıfâtını ve sıfatların bir derece mâhiyetini ve hududunu bileyim. Evet, mevhum, mütenahi hududumla Mâlik-i Hakikînin sıfatlarının bir cihette gayr-ı mütenahi hududunu bildim.



Evvela tevhid denizinde yolculuğa cikabilmem için "Ben başta kendime malik değilim "diyerek bütün mülkü sahib-i Hakikisine teslim edeceğim.1.kelam bize Allah yerin ve göklerin yaratıcısıdır ayeti basta olmak üzere bu minvaldeki diğer ayetleri hatıra getiriyor.
İkinci kelâm: اَلْمَوْتُ حَقٌّ Ölüm haktır. Evet, bu hayat ve bu beden şu azîm dünyaya direk olacak kabiliyette değildir. Zira onlar demir ve taştan değildir. Ancak et, kan ve kemik gibi mütehalif şeylerden terekküp etmiş; kısa bir zamanda tevafukları, içtimaları varsa da iftirakları ve dağılmaları her vakit melhuzdur.



Ölüm haktır kelâmı bizlere Her nefis ölümü tadacaktır sonunda bize döndürüleceksiniz ayetini çağrıştırıyor.İnsan rabıta-yı mevt ile hakiki ihlâsı kazanabilir.Hayati ve ölümü yaratan Allah'a tam teslimiyete vesile olur, tevekkülü netice verir.




Üçüncü kelâm:
رَبِّى وَاحِدٌ Rabbim birdir. Evet, herkesin bütün saadetleri, bir Rabb-i Rahîme olan teslimiyete bağlıdır. Aksi takdirde pek çok rablere muhtaç olur. Çünkü insan, câmiiyeti itibarıyla bütün eşyaya ihtiyacı ve alâkası vardır. Ve herşeye karşı, hissederek veya etmeyerek, teessürü, elemleri vardır. Bu ise tam cehennem gibi bir hâlettir. Fakat erbab tevehhüm edilen esbab yed-i kudretine bir perde olan Rabb-i Vâhide teslimiyet, firdevsî bir vaziyettir.





Kelime-i Tevhid deki birinci kısmı hatıra getiriyor La ilâhe illallah... hakikatine kapı açıyor.Zira tek bir yaratıcıya inanmanın insandaki bütün problemlere çare olacağı vurgulanıyor.(Hem dünya hemde ahirete ait problemler)
Bu kelam aynı zamanda iman demektir.Saadet-i ebediyenin anahtarıdır.La ilahe illallah'ın lazımdı Muhammedun Rasulullah'tır.Ve bu anlamda imanın ilmel yakin tüm derecelerinden hakkal yakin tüm derecelerine kadar kapsamı vardır.( Detay için 20. Mektuba bakılabilir)


-Buraya kadarki üç kelamın özeti tevhid teslimi,teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni iktiza eder sözüne işaret ediyor gibidir.


Soru 1: Dördüncü kelam olan Ene bir vahidi kıyası olmasi ciheti bilinmekle beraber birinci kelam olan ben kendime Malik değilim arasındaki ince çizgiyi nasıl anlamamız gerekir?

Soru 2: Birinci kısımda dört kelimenin özü ihlas kelimesiydi.
İkinci kısımdaki kelamlarin özü hangi kelam olabilir?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

fena fi'n-nur

New member
Birinci sorunun cevabı birinci kelamda geçiyor aslında. "Ben kendime malik değilim" ama kendime malik nazarıyla bakarsam ancak Malik-i Hakiki'nin nihayetsiz sıfatlarını bir nebze, bir derece mahiyetini ve hududunu anlayabilirim. Çünkü sonsuz birşeyi anlamak için derecelerinin olması gerek. Ben kendimde onun küçük bir nümunesi olduğunu farz edersem kendi aklımca derecelendirebilirim. Hiç karanlık olmasa aydınlığı anlayamayacağımız gibi. Ama bu kıyası yaptıktan sonra, bunun ötesi hepsini Cenab-ı Hakk'a vermektir. Çünkü "Ben kendime malik değilim."

Üstad bunu hakkalyakin anlamış, bizimki ise sadece ilimde. Rabbim hakkıyla anlayabilmeyi nasib etsin..
 

fena fi'n-nur

New member
Birinci sorunun cevabı birinci kelamda geçiyor aslında. "Ben kendime malik değilim" ama kendime malik nazarıyla bakarsam ancak Malik-i Hakiki'nin nihayetsiz sıfatlarını bir nebze, bir derece mahiyetini ve hududunu anlayabilirim. Çünkü sonsuz birşeyi anlamak için derecelerinin olması gerek. Ben kendimde onun küçük bir nümunesi olduğunu farz edersem kendi aklımca derecelendirebilirim. Hiç karanlık olmasa aydınlığı anlayamayacağımız gibi. Ama bu kıyası yaptıktan sonra, bunun ötesi hepsini Cenab-ı Hakk'a vermektir. Çünkü "Ben kendime malik değilim."

Üstad bunu hakkalyakin anlamış, bizimki ise sadece ilimde. Rabbim hakkıyla anlayabilmeyi nasib etsin..
 
Amin ecmain inşaallah.. Evet Ene dar dairede bunu anlamamıza vesile olurken kendime malik değilim kelamida bütün yaratılmışları kapsayan geniş daireyi anlamamıza yardımcı oluyor.dediginiz gibi bizimki ilmel yakinin basamaklarında bir anlayış inşaallah kalbimizde ki kasaveti Tevbe ile giderip Allah'tan niyaz edelim hakkal yakine çıkmak için.

Daha geniş mana da anlamak için ayetül kübra risalesine bakılabilir..



2.soruda aklıma bir kelam gelmedi fakat o zaman dedim Kelâmullah diyelim.
 
Son düzenleme:

fena fi'n-nur

New member
Amin, amin.. 2. soruyu bende düşündüm ama pek bulamadım, Risale-i Nur üzerine beyin fırtınası yapmak çok iyi oluyor. Allah razı olsun kardeş düşünmeye vesile oldu inşallah bunun üzerinde biraz daha düşüneceğim..
 
Katre risalesinin başında geçen ;

Bütün ehl-i dalâletin vekili olan nefis ve şeytanla ilk müsademe,

سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ وَاللهُ اَكْبَرُ لاَحَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ1

kelimelerinde vuku buldu. Bu kelimelerin kalelerinde tahassun ederek o düşmanlarla münakaşalara giriştim. Herbir kelimede otuz defa meydan muharebesi vukua geldi. Bu risalede yazılan herbir kelime, herbir kayıt, kazandığım bir muzafferiyete işarettir.

-Belki bu kelimedir de denilebilir mi?
 


Eneden başlayarak ben kendime malik değilim arasında bize farklı bir bakış açısı kazandırabilir..
Buna benzer videolar vardı fakat bu hakikati daha anlaşılır bir temsille akla yaklaştırdıgı
için tercih edilebilir.
 
Üst