Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

ademyakup

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

Şimdi bir haber gelse bir insan marsa gitmiş,orda yaşıyor.

tüm televizyonlar ve akıllar bu habere merak ederek kilitlenir.

değer verirler.

Efendimiz (s.a.v.) cennetten,cehennemden,mahşerden,haşirden,sırattan,kıyametten,teraziden

ve 1 : “Güneş dürülüp toplandığında...” Tekvir Sûresi, 81:1 • “Gök yarıldığı zaman...” İnfitar Sûresi, 82:1 • “Çarpacak olan felâket...” Kària Sûresi, 101:1.

daha bunun gibi çok hakikatlardan haber verdiği halde kuranın diliyle,çoğu insanlar bu haberlere hiç kulak asıp merak etmiyorlar.divane olmuşlar.

Halbuki peygamber a.s.m efendimizin bahsettiği hakikatlar,bir insanın mars'a gitmesinden çok çok daha büyüktür.

Ebedi cennet hayatı,mars da yaşamaktan daha büyüktür.
Çünkü mars da da olsa insanın eceli gelir.ölür,hazırlıklı değilse,ebedi cennet hayatını kaybeder.ebedi cehenneme düşer.

Hazırlıklı olsa kazanır.
 

ademyakup

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

ONUNCU REŞHA

İşte, bak: Ne kadar merak-âver(MERAKLI), ne kadar cazibedar(ÇEKİCİ), ne kadar lüzumlu, ne kadar dehşetli hakaikı gösterir ve mesâili(MESELELERİ) ispat eder.


Bilirsin ki, en ziyade insanı tahrik eden meraktır.

Hattâ, eğer sana denilse, “Yarı ömrünü, yarı malını versen, Kamerden (AYDAN)ve Müşteriden(JÜPİTER GEZEGENİNDEN) biri gelir, Kamerde ve Müşteride ne var, ne yok, ahvâlini (HALLERİNİ,AYDA,JUPİTERDE NE VAR NE YOK DİYE ANLATIRSA VE SANA HABER VERİRSE)sana haber verecek.

Hem doğru olarak senin istikbalini(GELECEĞİNİ) ve başına ne geleceğini doğru olarak haber verecek”; merakın varsa, vereceksin.

Halbuki, şu zat (PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V.)öyle bir Sultanın (ALLAHIN) ahbârını (HABERLERİNİ) söylüyor ki, memleketinde Kamer(AY), bir sinek gibi, bir pervane (DÜNYA) etrafında döner.

O Arz olan o pervane ise, bir lâmba(GÜNEŞ) etrafında pervaz eder.(DÖNER)

Ve o Güneş olan lâmba ise, o Sultanın binler menzillerinden bir misafirhanesinde, binler misbahlar(LAMBALAR) içinde bir lâmbasıdır.

Hem öyle acaip bir âlemden hakikî olarak bahsediyor ve öyle bir inkılâptan haber veriyor ki, binler küre-i arz bomba olsa, patlasalar, o kadar acip olmaz. Bak, onun lisanında - اِذَا السَّمَاۤءُ انْفَطَرَتْ - اَلْقَارِعَةُ اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ 1 1 : “Güneş dürülüp toplandığında...” Tekvir Sûresi, 81:1 • “Gök yarıldığı zaman...” İnfitar Sûresi, 82:1 • “Çarpacak olan felâket...” Kària Sûresi, 101:1.
gibi sûreleri işit.


Hem öyle bir istikbalden (GELECEKTEN) doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî (DÜNYADAKİ) istikbal (GELECEĞİMİZ) ona nisbeten bir katre(DAMLA) serap hükmündedir.

Hem öyle bir saadetten pek ciddî olarak haber veriyor ki, bütün saadet-i dünyeviye(DÜNYA SAADETLERİ,CENNETİN YANINDA HİÇ DEĞERİ YOKTUR) ona nisbeten bir berk-i zâilin(ANİ ŞİMŞEĞİN) bir şems-i sermede (DAİMİ, GÜNEŞE)nisbeti gibidir.(ANİ ŞİMŞEĞİN,DAİMİ GÜNEŞ YANINDA NE DEĞERİ VARDIR.AYNI ŞEKİLDE DÜNYANIN TÜM SAADETİ DE,CENNETİN YANINDA BİR HİÇTİR)
 

akna

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

"Arkadaş! O zât-ı mürşid, nev-i beşeri korkutmak için pek müthiş hakikatlerden bahsediyor. Ve insanları tebşir için, kalbleri cezb ve akılları celb eden meselelerden haber veriyor.

Yahu! Hakaik ve garaibi keşif için insanlarda öyle bir şevk, öyle bir merak vardır ki, garip bir hakikati keşif yolunda canlarını, mallarını feda ediyorlar. Bu zâtın (a.s.m.) keşf ve ihbar ettiği hakaike ne için ehemmiyet vermiyorlar? Halbuki, bütün enbiyâ ve evliyâ ve sıddıkîn gibi ehl-i şuhud ve ashab-ı ihtisas, bilittifak o zâtı tasdik etmiş ve ediyorlar.
..
..
Ve beşer için öyle bir istikbalden haber veriyor ki, dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre hükmündedir. Ve öyle bir saadetten müjde veriyor ki, dünya saadetleri ona nazaran rüyalar gibi olur. Evet, bu kâinatın perdesi altında çok acaip şeyler vardır, bizleri bekliyorlar. Biz de onları intizar ediyoruz. Binaenaleyh, o acaibi görüp bize keyfiyetlerini hikâye etmek için hârikulâde bir insan lâzımdır ki, o harika garaibi görsün ve gördüğü gibi bize de söylesin.
Ve keza, o zât, Hâlıkımızın bizden talep ettiği şeylerden bahsediyor ve çok hakikatlerden, meselelerden haber veriyor ki, onlardan kurtuluş yoktur. Feyâ acaba! Ekser-i nâs neden böyle hak şeylerden göz yumuyorlar, hakikatlerden kulak tıkıyorlar? " Mesnevi-i Nuriye
 

akna

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

Bazen televizyon programlarında görüyorum
konular belirleyip oturumlar düzenliyorlar
küresel ısınmadır, hayvan haklarıdır, üniversitelerin durumudur… vs
ve hep söylenen bişey var “Neden böyle? Ne olacak bu hal?”
bizde öyle değilmiyiz aslında..
hafta sonu maçın sonucu ne olacak, sınav sonucu nasıl gelecek, yazın nereye gidicez,
acaba arabamızı değiştirebilecekmiyiz???
hatta bunların yanı sıra uzayda hayat var mı, ayda su var mı, şu gezegen diğerine ne kadar uzaklıkta...
sürekli bişeyleri merak ederiz
öyleki biri gelip dese “sana geleceğini söylicem”, önüne her şeyimizi yığarız öğrenmek için
peki neden fani şeylere, hatta beklide göremeyeceğimiz günlere bu kadar merak gösteriyoruz da,
muhakkak karşılaşacağımız hakikatlere ilgi göstermiyoruz?

hakbuki öyle bir Zat asm var ki;
“Ben alemlerin maliki tarafından gönderilmiş bir elçiyim” diyor
ve bizlere, asıl işimize yarayacak ve ihtiyacımız olan şeylerden haber veriyor

Efendimiz asm diyor ki; hani bir insan çok uzun bir yolculuğa çıkarda beş dakika bir ağacın altında gölgeleneyim der ya, işte bu dünya hayatı o uzun seyahatteki bikaç dakiaka gölgelenme hükmündedir.
Yani Ölüm var diyor
Eğer Cenab-ı Hakk’ın rızasına muvafık yaşarsanız cennet var diyor, müjde veriyor
Ama isyan ederseniz, harama yönelirseniz, gaflete dalıp dalalete girerseniz cehennem var diyor, ürkütücü bir azaptan haber veriyor
Kıyamet muhakkak gelecek ona göre yaşayın diyor
Mahşer günü çok dehşetli olacak, kadınlar çocuklarını düşürecek, kimse kimseyi görmeyecek ona göre yaşayın diyor
Sizi yaratan Zat cc sizi sizden daha iyi biliyor, size sizden daha yakın ondan hiçbişey gizleyemezsiniz diyor
Evet merhameti, şefkati sonsuz ama çok da adaletli hikmetli, azameti, celali, gazabı çok korkunç O’nun cc emirlerine uyun, rızasından çıkmayın, yoksa helak olursunuz diyor

Üstad Hz’de diyorki gözümüzü açmak için, “Sizin merak ettiğiniz o ay, asıl merak etmeniz gereken Zat’ın cc mülkünde sadece bir lamba hükmündedir, neden böyle dehşetli hakikatlere lakayt kalıp, boş şeyleri merak ediyorsunuz???”
 

heysem

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

[BILGI]
ONUNCU REŞHA

İşte, bak: Ne kadar merak-âver, ne kadar cazibedar, ne kadar lüzumlu, ne kadar dehşetli hakaikı gösterir ve mesâili ispat eder. Bilirsin ki, en ziyade insanı tahrik eden meraktır. Hattâ, eğer sana denilse, “Yarı ömrünü, yarı malını versen, Kamerden ve Müşteriden biri gelir, Kamerde ve Müşteride ne var, ne yok, ahvâlini sana haber verecek. Hem doğru olarak senin istikbalini ve başına ne geleceğini doğru olarak haber verecek”; merakın varsa, vereceksin. Halbuki, şu zat öyle bir Sultanın ahbârını söylüyor ki, memleketinde Kamer, bir sinek gibi, bir pervane etrafında döner. O Arz olan o pervane ise, bir lâmba etrafında pervaz eder.

Ve o Güneş olan lâmba ise, o Sultanın binler menzillerinden bir misafirhanesinde, binler misbahlar içinde bir lâmbasıdır. Hem öyle acaip bir âlemden hakikî olarak bahsediyor ve öyle bir inkılâptan haber veriyor ki, binler küre-i arz bomba olsa, patlasalar, o kadar acip olmaz. Bak, onun lisanında - اِذَا السَّمَاۤءُ انْفَطَرَتْ - اَلْقَارِعَةُ اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ 1 gibi sûreleri işit. Hem öyle bir istikbalden doğru olarak haber veriyor ki, şu dünyevî istikbal ona nisbeten bir katre serap hükmündedir.

Hem öyle bir saadetten pek ciddî olarak haber veriyor ki, bütün saadet-i dünyeviye ona nisbeten bir berk-i zâilin bir şems-i sermede nisbeti gibidir.



1 : “Güneş dürülüp toplandığında...” Tekvir Sûresi, 81:1 • “Gök yarıldığı zaman...” İnfitar Sûresi, 82:1 • “Çarpacak olan felâket...” Kària Sûresi, 101:1.
[/BILGI]


anladıklarımızı paylaşmaya Onuncu Reşha'dan devam edelim inşaallah
soru cevap serbest :)

Yaratilis itibari ile herseyle alakadar olan insan , pek cok seyle ilgilenir , pek cok seye merak sarar.Insanin bu merak hissi cok cesitllidir , bu fiiller dünya alemi ve uhrevi alemle irtibatli olmasi insana kainatin sirlarina nüfuz etme istegi verir.

Yüce ALLAHin varliklara yükledigi misyon disinda insana ayri ve farkli bir amac ve misyon yüklemistir , bu misyonda ALLAHin varligini tanimak ve ibadet etmektir .
Insan bu dünyaya gönderilis amacini merak ile anlayabilir , Misalen her insan islam fitrati üzerine doguyor fakat büyüdükleri zaman ailesinin yasamis oldugu sekilde bicimleniyor ve aklini kullanan insan meraki ile gercek hakikate ulasabiliyor , kendisini yaratan hakkinda en iyi sekilde malumat sahibi olmasi yönündende bir rehbere bir klavuza ihtiyac duyuyor.

Bu noktada Peygamber efendimiz, hem iman , hem ahlak , hemde ibadette en mükemmel oldugu icin ve alemler onun hürmetine yaratildigi icin ve yaratilis amacini en güzel sekilde temsil ettgi icin koca bir kainatin her bir kösesini ayni isi ayni Isk ile aydinlatan günes misali insanlarin ufkunu aydinlatiyor ve rehber oluyor ,
ve insanin terakkisine ulasmasi icin en güzel sekilde yaratilis gayesini ifa ediyor .

Bizede düsen her türlü his ve duygularimizi mesru dairede sarf ederek bizi aydinlatan ve isitan en büyük Günesimiz alemlerin Efendisine tabi olmak ve onun nurlu yolundan ayrilmamak .
Nasilki ay günes sistemin etrafinda dönüyor ise bizimde Efendimizin ulastirmis oldugu düsturlar haberler etrafinda dönmemiz gerekir , yoksa sadece kendi eksenimiz ve benligimiz etrafinda dönersek cok sey kaybetmis oluruz ALLAH muhafaza .
 

akna

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

ON BİRİNCİ REŞHA:

Böyle acîb ve muammââlûd şu kâinatın perde-i zâhiriyesi altında, elbette ve elbette böyle acâib bizi bekliyor. Böyle acâibi haber verecek, böyle hârika ve fevkalâde mu'ciznümâ bir zât lâzımdır.

Hem, bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o, görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. Hem, "Bizi nimetleriyle perverde eden şu semâvât ve arzın İlâhı, bizden ne istiyor, marziyâtı nedir?" pek sağlam olarak bize ders veriyor.

Hem bunlar gibi daha pek çok merakâver, lüzumlu hakâikı ders veren bu zâta karşı herşeyi bırakıp ona koşmak, onu dinlemek lâzım gelirken, ekser insanlara ne olmuş ki, sağır olup kör olmuşlar, belki divâne olmuşlar ki bu hakkı görmüyorlar, bu hakikati işitmiyorlar, anlamıyorlar?
 

ademyakup

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

Böyle acîb ve muammââlûd(ANLAŞILMAZLIKLARLA İÇİÇE,ANLAŞILMASI ANCAK PEYGAMBER GÖNDERİLMESİ İLE OLAN) şu kâinatın perde-i zâhiriyesi (GÖRÜNEN PERDESİNİN) altında, elbette ve elbette böyle acâib bizi bekliyor.

Böyle acâibi haber verecek, böyle hârika ve fevkalâde mu'ciznümâ(MUCİZE GÖSTEREN PEYGAMBER,NEBİ VE RESUL) bir zât lâzımdır.(ÇÜNKÜ ANLAŞILMAZ BİR KİTAP MUALLİMSİZ OLSA,BOŞ BİR ŞEYDEN İBARET KALIR)

Hem, bu zâtın(HZ.MUHAMMED S.A.V) gidişatından görünüyor ki, o(ALLAH RESULU A.S.M), görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor.


Hem, "Bizi nimetleriyle perverde eden(KENDİNE SEVDİREN) şu semâvât ve arzın İlâhı(ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH), bizden ne istiyor, marziyâtı nedir?(RAZI OLDUĞU ŞEYLER NELERDİR)" pek sağlam olarak bize ders veriyor.

Hem bunlar gibi daha pek çok merakâver(MERAK VERİCİ), lüzumlu hakâikı ders veren bu zâta karşı herşeyi bırakıp ona koşmak, onu dinlemek lâzım gelirken, ekser(ÇOĞU) insanlara ne olmuş ki, sağır olup kör olmuşlar, belki divâne olmuşlar ki bu hakkı(İNSANIN HAKİKATI,KAİNATIN HAKİKATI,VARLIKLARIN HAKİKATI GİBİ TÜM HAKİKATLARINI ANLATAN PEYGAMBER EFENDİMİZİN NE BÜYÜK NİMET OLDUĞUNU) görmüyorlar, bu hakikati işitmiyorlar, anlamıyorlar?(PEYGAMBER EFENDİMİZİN ANLATTIKLARI İLE İNSANLAR İLGİLENMİYORLAR,ANLAMAZLIKTAN GELİYORLAR.HALBUKİ ONUN S.A.V ANLATTIĞI HAKİKATLARDAN,DÜNYADAKİ TÜM EN ÖNEMLİ MESELELERDEN DAHA BÜYÜKTÜR.DAHA ÖNCELİKLİDİR.DAHA EHEMMİYETLİDİR.CENNETTE EBEDİYETİ KAZANMAK,EBEDİ YAŞAMAK KADAR DAHA EHEMMİYETLİ BİR MESELE BU DÜNYA DA VAR MI Kİ ONA TERCİH EDİLSİN.MADEM Kİ YOK. O HALDE ALLAH RESULUNU A.S.M DİNLEMELİYİZ.TÜM DİKKATİMİZLE,NAZARIMIZLA ONA YÖNELMELİ VE ANLATTIKLARINI YAŞAMALI.YOKSA KIZIM FATMA ANLATTIKLARIMI YAŞAMAZSAN SENİ KURTARAMAM DEDİĞİ GİBİ,BİZDE KENDİMİZİ KURTARAMAYIZ.)
 

heysem

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

Kainat bir mekteb ve kainattaki bütün mahlukat bir ilim , insanlar ise bu ilimleri okuyacak birer talebedirler .

bu kainat mektebinde anlasilmasi zor olan hakikatler , görünen alem disinda , görünmeyen alemin bir perdesidir , bütün bu anlasilamayacak gercekleri ögretmesi icin bu mektebe bir muallim gerekir. Zira ne mektep talebesiz nede talebe muallimsiz olamaz .

Kainat mektebinin muallimi ise Hz.Muhammed aleyhisselatü vesselamdir .

Hem efendimiz s.a.v vahiy yolu ile cogu sey bildirilmistir ve gösterilmistir . Kuran-i Kerim ve Mirac gbi bir mucizeye mazhar olup görünmeyen aleme terakkisi gerceklesmis ve cenet ve cehennemi temasa etmistir .

En can alici nokta Rabbimizle bizzat görüsmüs ve onun cemali ile müserref olmustur

Hakikat böyle olunca Peygamber efendimizden baska bu mektebi ve icindekileri insanliga en güzel sekilde ögretecek baska muallim düsünülemez.

Hem bizi nimetleriyle besleyen ve ALLAHIN rizasinin nelerden gectigini haber veren bu zatin sözlerinden , derslerinden faydalanmak gerekirken cogu insan bütün bu hakikatlere karsi kör ve sagir kaliyor .
Rabbim hem gören hemde duyan kullarindan eylesin cümlemizi .Amin .
 

Ukbaa

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

ON BİRİNCİ REŞHA:

Böyle acîb ve muammââlûd şu kâinatın perde-i zâhiriyesi altında, elbette ve elbette böyle acâib bizi bekliyor. Böyle acâibi haber verecek, böyle hârika ve fevkalâde mu'ciznümâ bir zât lâzımdır.

Hem, bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o, görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. Hem, "Bizi nimetleriyle perverde eden şu semâvât ve arzın İlâhı, bizden ne istiyor, marziyâtı nedir?" pek sağlam olarak bize ders veriyor.

Hem bunlar gibi daha pek çok merakâver, lüzumlu hakâikı ders veren bu zâta karşı herşeyi bırakıp ona koşmak, onu dinlemek lâzım gelirken, ekser insanlara ne olmuş ki, sağır olup kör olmuşlar, belki divâne olmuşlar ki bu hakkı görmüyorlar, bu hakikati işitmiyorlar, anlamıyorlar?

Evet karışık, anlaşılmaz acayip şeylerle dolu şu kainatın görünen yüzünün altında bir sürü acaip, harika işler, hakikatlı olaylar var. Sadece iman gözlüğüyle bakıldığında şu kainatın asıl yüzü görünebilir. Manevi alemler müşahede edilebilir. Eğer insan, küfür ve gaflet gözlüğüyle şu kainata baksa kainat karanlık ve zulümatlı görünür.

Mesela; imansız bir insan ölümü yokluk, hiçlik olarak görürken, ehl-i iman ölümü ebedi hayatın bir başlangıcı mukaddemesi olarak görür. Ya da inançsız biri her olay karşısında titrerken, imanlı biri her şeyin Allah’ın tasavvuru altında olduğunu bilerek rahat eder.

İşte bütün bunları bize bildiren, getirdiği hidayet nuru ile küfür ve gaflet gözlüğünü kırıp, iman ve hidayet gözlüğü takan Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamdır. Bizi bütün nimetleriyle donatan Cenab-ı Hak bizden ne istiyor? Arzusu nedir? Kullarından nasıl razı olacak? Bütün bu sorulara sağlam delillerle ve bunun gibi pek çok merak ettiğimiz, lüzumlu hakikatı bize ders veren ve bize önderlik eden de O’dur. Bizim bütün bunlara karşı Efendimiz’e koşmamız, O’nu dinlememiz gerekir ki; her iki alemimiz Habib-i Zişan’ın nuruyla aydınlansın..

Cenab-ı Hak bütün bu hakikatlere gözlerini ve kulaklarını kapayıp, divane olan insanlara Hakkı, Hakikatı görmeyi, bilmeyi, akletmeyi nasip eylesin.
 

akna

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

ON İKİNCİ REŞHA

İşte, şu zat, şu mevcudat Hâlıkının vahdâniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir burhan-ı nâtık, bir delil-i sadık olduğu gibi, haşrin ve saadet-i ebediyenin dahi bir burhan-ı katıı, bir delil-i sâtııdır. Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. Haşir meselesinde geçen şu sırrı, makam münasebetiyle tekrar ederiz.

İşte, bak: O zat öyle bir salât-ı kübrâda dua ediyor ki, güya şu cezire, belki arz, onun azametli namazıyla namaz kılar, niyaz eder.

Bak, hem öyle bir cemaat-i uzmâda niyaz ediyor ki, güya benî Âdemin zaman-ı Âdemden asrımıza, kıyamete kadar bütün nuranî, kâmil insanlar, ona ittibâ ile iktidâ edip duasına âmin diyorlar.

Hem bak, öyle bir hâcet-i âmme için dua ediyor ki, değil ehl-i arz, belki ehl-i semâvât, belki bütün mevcudat, niyazına, “Evet, yâ Rabbenâ, ver, biz dahi istiyoruz” deyip iştirak ediyorlar.

Hem öyle fakirâne, öyle hazinâne, öyle mahbubâne, öyle müştakâne, öyle tazarrukârâne niyaz ediyor ki, bütün kâinatı ağlattırıyor, duasına iştirak ettiriyor.

Bak, hem öyle bir maksat, öyle bir gaye için dua ediyor ki, insanı ve âlemi, belki bütün mahlûkatı esfel-i sâfilînden, sukuttan, kıymetsizlikten, faidesizlikten, âlâ-yı illiyyîne, yani kıymete, bekàya, ulvî vazifeye çıkarıyor.

Bak, hem öyle yüksek bir fizâr-ı istimdatkârâne ve öyle tatlı bir niyaz-ı istirhamkârâne ile istiyor, yalvarıyor ki, güya bütün mevcudata ve semâvâta ve Arşa işittirip, vecde getirip, duasına “Âmin Allahümme âmin” dedirtiyor.

Bak, hem öyle Semî, Kerîm bir Kadîrden, öyle Basîr, Rahîm bir Alîmden hâcetini istiyor ki, bilmüşahede, en hafî bir zîhayatın en hafî bir hâcetini, bir niyazını görür, işitir, kabul eder, merhamet eder. Çünkü istediğini—velev lisan-ı hâl ile olsun—verir. Ve öyle bir suret-i hakîmâne, basîrâne, rahîmânede verir ki, şüphe bırakmaz, bu terbiye ve tedbir öyle bir Semî ve Basîr ve öyle bir Kerîm ve Rahîme hastır.
 

ademyakup

Well-known member
Cevap: Risale Analizi: Kainatın Efendisini (asm) Okuyoruz

Nasıl ki Peygamber efendimiz s.a.v Allahın varlığına ve birliğine kesin bir delildir,kuvvetli burhandır.

Öylede haşirin yani yeniden dirilmenin,ahiretin,ebedi saadetin gelmesine bile en büyük deildir,kesin burhandır.

Öyle dua ediyor ki,o duanın rededilmesi imkansız.

Madem efendimizin kulluğu var,takvası var,elbette haşir olacaktır.ahiret olacaktır.cennet ,cehennem olacaktır.yeniden diriliş olacaktır.

Olmazsa -haşa böyle ihtimal de yok-o zaman efendimizin a.s.m. yaptığı tüm tebliğler,kulluklar boşa gider.Allah O'nu(s.a.v.) yalancı -haşa-çıkarmış olur.Ebu cehilleri tasdik etmiş -haşa-olur.çünkü ebucehiller ahireti kabul etmiyorlar,inkar ediyorlar.

Efendimiz ise,tebliğinde var diyor,ahiret var,cennet var,cehennem var diyor ve kendisi ve ümmeti için cenneti istiyor.çok dua ediyor.

işte bu duanın kabul olmaması imkansızdır.

anladığımız kadarıyla.
 
Üst