Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
İşaratü'l İcâz
İşaratü'l-İcâz 8. Ders - İman ve Dalâletin Bir Mukayesesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 420303" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-family: 'verdana'">Amin ecmain, Allah sizden de razı ve memnun olsun, amin. Dersler katılanların sayısı arttıkça daha istifadeli oluyor inşaallah. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">[NOT]Bir şahıs, kudret-i Ezeliye tarafından, adem zulümatından şu korkunç dünya sahrasına atılırken gözünü açar, bakar. Bir lütuf beklediği zaman, birden bire, düşmanlar gibi, hastalıklar, elemler, belâlar hücum etmeye başlarlar. Bir medet, bir yardım için müsterhimâne tabiata ve anâsıra baktığı vakit, kasavet-i kalble, merhametsizikle karşılaşır. Ecram-ı semaviyeden istimdat etmek üzere başını havaya kaldırır. O ecram, atom bombaları gibi dehşetli ve heybetli halleriyle gözüne görünür.</span>[/NOT]</p><p></p><p></p><p>İman bir insanın hayatını huzurlu bir şekilde devam ettirebilmesi için olmazsa olmaz şartlardan biridir. İnsanlık tarihi boyunca, imanın insanlığın fıtri bir ihtiyacı olduğunu görürüz. Hak ya da batıl, insanlar bir şekilde birşeylere inanma gereği duymuşlar, kendilerine huzur vereceğini düşündükleri şeyleri ilah edinmişler. İnsanın bu ihtiyacını akli melekesi yerleşmeye başladığı anda hissetmeye başlıyor ve bir arayış içine giriyor. Ya birilerinin telkini ile, ya da kendi arayışları neticesinde imana olan ihtiyaç gideriliyor. Ancak batıl olan hiçbir inanç şekli insana gerçek teselliyi vermiyor, veremiyor. Başa gelen musibetler, belalar, elemler ve düşmanlara bakış açımız, direkt olarak imanımızla alakalı. Nitekim inacı batıl olanların böyle durumlar karşısında tepkilerinin müspet olduğunu görüyoruz. Küçücük bir hastalığı vesvese edip büyüten ve neticede intihara giden çok insanlar var. Ya da maddeten iflas etmiş biri bunu hayatın sonu olarak görebiliyor ve ölümü beklemektense kendisi ölüme gidebiliyor. Yine zayıf imanı ile ya da imansızlığıyla semaya bakan kişi, ordaki seyyareleri, kameri, güneşi vs. başıboş telakki edebiliyor. Böyle telakki ettiğinden, gökte bir kuyruklu yıldız görse, yerde titriyor..Ne gökteki, ne yerdeki hiçbir şey, insanın elemlerine, düşmanlarına, başına gelen musibetlere fayda vermiyor..Hem aklen, kalben ve vicdanen de bir huzuru temin etmiyor..</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 420303, member: 27"] [FONT=verdana]Amin ecmain, Allah sizden de razı ve memnun olsun, amin. Dersler katılanların sayısı arttıkça daha istifadeli oluyor inşaallah. [NOT]Bir şahıs, kudret-i Ezeliye tarafından, adem zulümatından şu korkunç dünya sahrasına atılırken gözünü açar, bakar. Bir lütuf beklediği zaman, birden bire, düşmanlar gibi, hastalıklar, elemler, belâlar hücum etmeye başlarlar. Bir medet, bir yardım için müsterhimâne tabiata ve anâsıra baktığı vakit, kasavet-i kalble, merhametsizikle karşılaşır. Ecram-ı semaviyeden istimdat etmek üzere başını havaya kaldırır. O ecram, atom bombaları gibi dehşetli ve heybetli halleriyle gözüne görünür.[/FONT][/NOT] İman bir insanın hayatını huzurlu bir şekilde devam ettirebilmesi için olmazsa olmaz şartlardan biridir. İnsanlık tarihi boyunca, imanın insanlığın fıtri bir ihtiyacı olduğunu görürüz. Hak ya da batıl, insanlar bir şekilde birşeylere inanma gereği duymuşlar, kendilerine huzur vereceğini düşündükleri şeyleri ilah edinmişler. İnsanın bu ihtiyacını akli melekesi yerleşmeye başladığı anda hissetmeye başlıyor ve bir arayış içine giriyor. Ya birilerinin telkini ile, ya da kendi arayışları neticesinde imana olan ihtiyaç gideriliyor. Ancak batıl olan hiçbir inanç şekli insana gerçek teselliyi vermiyor, veremiyor. Başa gelen musibetler, belalar, elemler ve düşmanlara bakış açımız, direkt olarak imanımızla alakalı. Nitekim inacı batıl olanların böyle durumlar karşısında tepkilerinin müspet olduğunu görüyoruz. Küçücük bir hastalığı vesvese edip büyüten ve neticede intihara giden çok insanlar var. Ya da maddeten iflas etmiş biri bunu hayatın sonu olarak görebiliyor ve ölümü beklemektense kendisi ölüme gidebiliyor. Yine zayıf imanı ile ya da imansızlığıyla semaya bakan kişi, ordaki seyyareleri, kameri, güneşi vs. başıboş telakki edebiliyor. Böyle telakki ettiğinden, gökte bir kuyruklu yıldız görse, yerde titriyor..Ne gökteki, ne yerdeki hiçbir şey, insanın elemlerine, düşmanlarına, başına gelen musibetlere fayda vermiyor..Hem aklen, kalben ve vicdanen de bir huzuru temin etmiyor.. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
İşaratü'l İcâz
İşaratü'l-İcâz 8. Ders - İman ve Dalâletin Bir Mukayesesi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst