Onuncu Hüccet-i İmâniye
(YİRMİNCİ MEKTUP)
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
1 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
2
لاۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَيُمِيتُ وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ وَاِلَيْهِ الْمَصِيرُ
3
(YİRMİNCİ MEKTUP)
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
لاۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَيُمِيتُ وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ وَاِلَيْهِ الْمَصِيرُ
SABAH ve akşam namazından sonra tekrarı pek çok fazileti bulunan
[NOT]Dipnot-1 Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
Dipnot-2 “Hiçbir şey yoktur ki, Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
Dipnot-3 Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla “Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir; Onun hiçbir şeriki yoktur. Mülk Ona ait, hamd Ona mahsustur. Hayatı veren de Odur, ölümü veren de Odur. O, kendisine asla ölüm ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir. Bütün hayır Onun elindedir. O herşeye hakkıyla kàdirdir. Herşeyin ve herkesin dönüşü de Onadır.” Buharî, Ezân: 155; Teheccüd: 21; Müslim, Zikir: 28, 30, 74, 75, 76; Tirmizî, Mevâkıt: 108; Hac: 104; Nesâî, Sehiv: 83-86; İbni Mâce, Dua: 10, 14, 16; Ebû Dâvud, Menâsik: 56; Dârîmî, Salât: 88, 90; Muvatta’, Hac: 127, 243; Kur’ân: 20, 22; Müsned, 1:47; 2:5; 3:320; 4:4; 5:191.
Dipnot-4 bk. Müsned, 4:60; 5:415; Mecmeu’z-Zevâid, 10:107.
Dipnot-5 bk. İbni Mâce, Duâ, 9.[/NOT]
beşaret: müjde, sevindirici haber | binaen: –dayanarak |
cümle-i tevhidiye: tevhid cümlesi; her şeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bildiren cümle | fazilet: mânevî değer ve üstünlük |
hakikat: gerçek, esas | hülâsa: özet |
izah: açıklama | kemâl-i vahdâniyet: Allah’ın sonsuz birliği |
kibriyâ-i vahdet: Allah’ın birliğinin büyüklük ve azameti | mertebe: derece, makam |
mertebe-i tevhîd-i Rububiyet: varlık âleminin terbiye, tedbir ve idaresindeki birlik ve bu birliğin bir olan Allah’tan gelmesini bilme mertebesi | mukaddime: başlangıç, giriş |
mücmel: kısaca, özet halinde | rivâyet-i sahîha: doğruluğu ve Peygamberimize ait olduğu şüphe götürmeyen rivâyet, hadis |
sair: diğer, başka | suret: biçim, şekil |
ulvî: yüce, yüksek | vaad: söz verme |
İsm-i Âzam: Allah’ın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı |