ASHAB-I BEDR
Well-known member
Hz Ebû Bekir’den sonra Eshâb-ı kirâmın en büyüğü ve Peygamberimizin ikinci halifesi. Hülefa-i Raşidinden ve Aşere-i mübeşşereden yani Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Hicretten kırk sene önce Mekke’de doğdu. Dokuzuncu dedesi olan Ka’b’da soyu Peygamberimizin (s.a.v.) soyu ile birleşir. Babası Hâttâb Kureyş kabilesinin ileri gelenlerinden, annesi Hanteme bint-i Hişam Ebû Cehil’in kızkardeşi idi. Künyesi Ebû Hafs’dır.
İslâmdan önceki Mekke toplumunda doğup büyüyen Hz. Ömer nesep ilmini, (soy kütüğü) iyi bilirdi. Gençliğinde ata biner ve güreş yapardı. Babasının koyunlarını güderdi. Daha sonra ticâretle meşgul olmuş ve çeşitli memleketlere gitmiştir. Aynı zamanda Kureyş’in sefiri yani elçisi idi.
Hicaz bölgesinin o zaman en meşhûr ve en büyük panayırı olan Ukaz panayırında defalarca güreşte birinci oldu. Ayrıca hitâbetinin üstünlüğü ve ata binmekteki mahareti ile meşhûr olmuştur. Eğere dokunmadan ata binerdi. Sol elini sağ eli gibi iyi kullanırdı.
Çok heybetli, cesur ve çok kuvvetli idi. Edebinden, hayasından Resûlullahın huzurunda o kadar yavaş konuşurdu ki, Peygamberimiz (s.a.v.) “Yüksek söyle yâ Ömer işitemiyorum” buyururdu.
İslâmdan önceki Mekke toplumunda doğup büyüyen Hz. Ömer nesep ilmini, (soy kütüğü) iyi bilirdi. Gençliğinde ata biner ve güreş yapardı. Babasının koyunlarını güderdi. Daha sonra ticâretle meşgul olmuş ve çeşitli memleketlere gitmiştir. Aynı zamanda Kureyş’in sefiri yani elçisi idi.
Hicaz bölgesinin o zaman en meşhûr ve en büyük panayırı olan Ukaz panayırında defalarca güreşte birinci oldu. Ayrıca hitâbetinin üstünlüğü ve ata binmekteki mahareti ile meşhûr olmuştur. Eğere dokunmadan ata binerdi. Sol elini sağ eli gibi iyi kullanırdı.
Çok heybetli, cesur ve çok kuvvetli idi. Edebinden, hayasından Resûlullahın huzurunda o kadar yavaş konuşurdu ki, Peygamberimiz (s.a.v.) “Yüksek söyle yâ Ömer işitemiyorum” buyururdu.