Hürriyet ve Özgürlük Nedir? Hürriyet ve Özgürlük İmandan mıdır?

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
S- Hürriyeti bize çok fena tefsir etmişler. Hattâ âdeta hürriyette insan her ne sefahet ve rezalet işlerse, başkasına zarar etmemek şartıyla birşey denilmez diye bize anlatmışlar. Acaba böyle midir?


C- Öyleler hürriyeti değil, belki sefahet ve rezaletlerini ilân ediyorlar ve çocuk bahanesi gibi hezeyan ediyorlar. Zira nazenin hürriyet, âdâb-ı şeriatla müteeddibe ve mütezeyyine olmak lâzımdır. Yoksa sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır, nefs-i emmareye esir olmaktır.


Hürriyet-i umumî, efradın zerrat-ı hürriyatının muhassalıdır. Hürriyetin şe'ni odur ki: Ne nefsine, ne gayriye zararı dokunmasın.


Fakat ey göçerler! Sizde olan yarı hürriyettir. Diğer yarısı da başkasının hürriyetini bozmamaktır. Hem de kut-u lâyemut ve vahşetle âlûde olan hürriyet, sizin dağ komşularınız olan hayvanlarda da bulunuyor. Vakıa, şu bîçare vahşi hayvanların bir lezzeti ve tesellisi varsa, o da hürriyetleridir. Lâkin güneş gibi parlak, ruhun maşukası ve cevher-i insaniyetin küfvü o hürriyettir ki: Saadet-saray-ı medeniyette oturmuş ve marifet ve fazilet ve İslâmiyet terbiyesiyle ve hulleleriyle mütezeyyine olan hürriyettir.


...........


S- Nasıl, hürriyet imanın hâssasıdır?


C- Zira rabıta-i iman ile Sultan-ı Kâinat'a hizmetkâr olan adam, başkasına tezellül ile tenezzül etmeye ve başkasının tahakküm ve istibdadı altına girmeye, o adamın izzet ve şehamet-i imaniyesi bırakmadığı gibi; başkasının hürriyet ve hukukuna tecavüz etmeyi dahi o adamın şefkat-i imaniyesi bırakmaz. Evet bir padişahın doğru bir hizmetkârı, bir çobanın tahakkümüne tezellül etmez. Bir bîçareye tahakküme dahi, o hizmetkâr tenezzül etmez. Demek iman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar. İşte Asr-ı Saadet...


Tarihçe-i Hayat ( 81 - 82 )
 

Hakta

New member
Zira rabıta-i iman ile Sultan-ı Kâinat'a hizmetkâr olan adam, başkasına tezellül ile tenezzül etmeye ve başkasının tahakküm ve istibdadı altına girmeye, o adamın izzet ve şehamet-i imaniyesi bırakmadığı gibi; başkasının hürriyet ve hukukuna tecavüz etmeyi dahi o adamın şefkat-i imaniyesi bırakmaz. Evet bir padişahın doğru bir hizmetkârı, bir çobanın tahakkümüne tezellül etmez. Bir bîçareye tahakküme dahi, o hizmetkâr tenezzül etmez. Demek iman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar.

Muazzam bir tariftir bu kısım, paylaşım için Allah (cc) razı olsun.

Tanım, alanı sınırlamak için yapılır. Özgürlük kavramına da getirilen her tanım alanı sınırlamış olacak. Dolayısıyla özgürlük, hürriyet, mutluluk vs gibi kavramları tanımlarken başka bir şeyle ilişkilendirmek gerekiyor bu da sonsuzluktur; çünkü sonsuzluğa dâir kavramlardır. Ahiretle bağdaştırmazsak kavram eksik kalıyor ve tam anlamıyla yaşanmıyor. Bu dünyaya ait gördükçe göreceli yorumlar ve uygulamalar beraberinde geliyor. Böylece kavramın yaptığı çağrışımdan çok kaos oluşuyor.

Risale-i Nur'ların en önemli katkılarından biri de bu bakış açısını bize kazandırmasıdır. Yoksa ömrü hapishanelerde geçmiş bir zâta Hür Adam diyemezdik.
 
Üst