"Hür Adam" Hakkında Yorumlarınız...

Filmin notu ???

  • 1 - Hiç beðenmedim.

    Kullanılan: 2 5.4%
  • 2 - Çok az beðenilecek yeri vardý.

    Kullanılan: 4 10.8%
  • 3 - Orta derecede bir filmdi.

    Kullanılan: 7 18.9%
  • 4 - Ýyi bir filmdi.

    Kullanılan: 13 35.1%
  • 5 - Süper bir filmdi.

    Kullanılan: 11 29.7%

  • Kullanılan toplam oy
    37

LamElif1

Well-known member
Hür Adam…

Gittik, seyrettik, gördük!

Şahsım namına bile büyük bir hayal kırıklığı olan filmin, hizmet-i Nuriye namına da sıkı bir darbe olduğuna şahit olduk!

Taraf olmasına lüzum yok, hatta muarız dahi olsa fakat ehl-i insaf olmak şartıyla
ve dahi Risale-i Nur’ların dahi bütününü okumasına lüzum yok, birkaç eser okusa, birkaç meseleden tam manasıyla haberdar olsa,
hususen de Tarihçe-i Hayat okumuş olsa ilmel yakin bilir ki, bu film açık ve seçik Üstad Hazretleri’nin hayatıyla imzaladığı davasına, şahsi gayretlerine ve ihlasına, muhafaza etmek için “ saçlarım adedince başım olsa feda olsun” dediği hakikat-i İslamiyeye nasıl iftira edildiğini alenen anlar.

Evet açıkça söylüyorum, “Büyük prodüksiyonların adamı” Mehmet Tanrısever ve ekibi ve dahi temsil ettikleri zihniyet Üstad Hazretlerine iftira etmişlerdir.

Bırakınız kendi yalan beyanlarını, olmayan bir şeyi varmış gibi iddia etmelerini, Üstad’ı yalanlamalarını… senaryo dahi kendi kendisini yalanlamıştır.

Risale-i Nur yalanladıklarını ispat eder, insafı olan bunu taktir eder.

Fakat sadece senaryodaki ve canlandırılışındaki abuklukları fark eden herhalde bu haklı kınamamızı tasdik eder.

Bir belgesel çekiliyor madem neden –sonuç ilişkisini net ifade etmelisiniz. Bütün bir hayatı yansıtmak elbette zordur da, en azından yansıtabildiğiniz kadarını tam bir bütünlük içinde aktarabilmelisiniz.
Üstad’ın şahsi hayatı diye bir şey söz konusu olmazken hele de –kendi nazarını kastediyorum- sizin senaryoda ifadeleriniz, aslında Risale-i Nur davasının hakikatlerini Üstad’ın hayatı etrafında izah etmek olmalıdır. Film boyunca görülen saçmalıklar bunun zıddını yaptıklarını ispat ediyor…
Üstad’ın sakal meselesine dair izahatı havada kalmış… Yanına gelen talebesi sakalını kesmek istemesine verilen cevap havada kalmış.. hakikati tam ifade etmiyor.. Üstad hakkında eleştiri meselesi olan sakal bırakmaması böyle noksan ifade edilmemeli idi. Orada fıkhi bir mesele var.
Kaldı ki, aynı talebe, Üstad’ın “bu sarık bu başla çıkar” dediği şeairin kıymetlilerinden olan, sarığını muhafaza etmesi hakkındaki müdafaasına rağmen ilerleyen sahnelerde, Üstad hazretlerinin yanına şapkasıyla geliyor ve Üstad’ın filmde en ufak bir tepkisi yok!
Sakal kesiyor diye, sakal kesmek istesin, ama sarığını muhafaza ederken yanına serpuşla gitsin de itiraz etmesin. Bu talebe en has talebelerinden üstelik de.. Yazıktır!

Risale-i Nur’un en mühim bir vazifesi de en kıymetli şeairden bir diğeri olan İslam harflerini müdafaa etmek iken ve zaten Üstad’ın bu hakikat için mücadelesi hayatının sonuna kadar devam etmişken, hatta filmde de bu ifade ediliyorken rezalet öyle bir sahnede patlak veriyor ki, talebelerine “artık Risaleleri Latin harfleriyle basalım” diyen Üstad oluyor, itiraz eden talebeleri oluyor (!) Ve hatta bu Ahmet Hüsrev Üstad oluyor ki, bu talebesine Tevafuklu Kur’an’ın yazılması vazifesini veren Üstad ve ihlası neticesinde ona nasib olan yine Hüsrev Üstad.. ve Risale-i Nur’ların tamamını yazmak yine Hüsrev Üstad’ın hattıyla ona nasib olmuş… Öyle bir rezalet ki, filmde hayatını vermek pahasına şeairin muhafazası anlatılırken birden sahne değişir, Üstad İslam harflerini feda eder, Latin hurufuna cevaz verir hatta “olur mu öyle şey Üstad’ım “ diyen talebelerine kaşlarını çatar, lafına laf söyletmez (!)
Ruz-i mahşerde Üstad şeair-i İslamiye namına yakanıza yapıştığında bakalım ettiğiniz bu haltla yine gözleriniz yaşararak övünebilecek misiniz? Sadece Üstad değil, peşinizden sürüklediğiniz gençleriniz de “bu hakikati bize niye yanlış anlattınız” deyu yakanızda bitiverecek!
Hazret-i Ali (kv) nin Latin hurufuna İslamlar içinde cevaz veren alimleri Ulema-i’s Sû’ tarifinden Pensilvanya’nın haberi olmadığını sanmıyorum! Mehmet Tanrısever filmi Pensilvanya’ya onaylatırken, herhalde bu sahne gözlerinden kaçmamıştır (!) Böylesi bir katle nasıl göz yumulur, ne namına göz yumulur, ne karşılığında göz yumulur? Vicdan bu kadar dar olmamalı….

Bu film tam bir fiyasko!

Bir belgesel böylece yarım yamalak da olmaz.. Bu tamamen senaristlerin beceriksizliği! Üstad’ın hayatında düstur edindiği hakikatler – mesela iktisat ve kanaatle hiç kimsenin zilletine girmemek gibi- öyle basit ifadesi olan bir cümle ile geçiverecek gibi kıymetsiz hakikatler değillerdir! Bir hediye kabul etmemek meselesi defalarca tekrar edildi de, bunun kaynağı olan iktisat meselesi tek cümlede işlendi. Bu katldir.

Merak ettiğim şu ki, Risale-i Nur’da film boyunca anlatılan hakikatlere dair onca güzel ifadeleri varken neden dört-beş cümleden öteye geçemedikleridir? Risale-i Nur bu kadar kısır mıdır? Yahut film sahiplerinin anlayışı bu kadar mıdır? Yok “filmi seyreden herkes anlasın” diye yapsalar, Risale-i Nur açık ifadelerden sığ değildir.. Aşina olmaya lüzum yok.. Dikkatle bakılsa kafi…

Hele Atatürk ile beraber olan sahnesi öylesine sıkıştırılmış ve yapmacık ki, hele de Türkiye’nin ve hususen de Kemalistlerin ve anti Kemalistlerin gündemine bu cihetten düşen bir diyalog öylesine gereksiz ki, Üstad’ın buna da ihtiyacı mı var ki.. Bu bir hakikatse de böyle iki arada bir derede ifade edilmesi ve bu tepkiyi alacağı bilinerek hazırlanması hiç hoş değildi.. Üstad şahısların ne zaman derdine düşmüş? Şahıslardan yana hiç yakınmayan Üstad basit bir muhbire neden bu görüşmeyi anlatmayı lüzumlu görsün? Başka bir şekilde anlatma yolu bulamamışlar mı?

Hakikatleri hayır anlatamadılar da, bir belgesel olabilmesi için hayatın her safhası da işlenmeli… Ben maalesef bunu da göremedim. Noksan bir belgesel nasıl belgesel olur bilemedim. Üstad’ın bir mezarı bile yokken, Isparta’dan bir mezar taşını göstermeleri de ayrı bir abukluk… Herkes de bilir ki, Üstad’ın mezarı bilinmez. Malumatı olan da hususi şahıslardır.. Cenab-ı Hakkın tasarrufunda belki bilirler.. Ama herhalde bunu ilan etmezler!

Neden noksan diyorum.. Zira filmi Üstad’a dair bir bilgisi olmayan, Risale-i Nur’dan da haberi olmayan birisi izlese –ki, bizim yanımızda misafirimiz vardı ve böyle idi- tüm bu çelişkileri hiç akıl yürütmeden rahatlıkla fark edecek… Zerre şüphe yok buna!

4 milyon TL sarf edilmiş bir filmin sinema kalitesi açısından da zayıflığını izleyenler taktir edeceklerdir. Tek beğendiğim sahne filmin giriş kısmında Üstad’ın çocukluğunda Kur’an okurken önüne düşen çınar yaprağının sahnesi… Kalitesi seçilen tek sahne.. en azından bir hakikatin de zıddı değil! Buradan ötesi Üstad’ın hayatını karalayan, Nur hizmetinin temellerini sarsan yalanlamalar ve iftiralara giden sahnelerle dolu!

Şimdi onların da filmin giriş kısmında arkalarına aldıkları cümleleri biz yüzlerine okuyoruz:
“Lafız mananın tabiatı müsaade ettiği ölçüde süslenmeli... Şekil, muhtevaya göre resmedilmeli; resmedilirken de mealin izni alınmalı...Üslubun parlak ve revnakadar olmasına önem verilmeli, fakat gaye ve maksat da asla ihmal edilmemelidir...Hayal geniş bir hareket alanıyla desteklenmeli, ancak hakikat da hiçbir zaman incitilmemelidir."

Manayı bozdunuz.. Lafzı konduramadınız!
Şekillendirdikleriniz, muhtevayı bozdu!
İzin aldığınız makamlar meali bozdular!
Gayeniz ve maksadınız maksatlı! Üslubunuz bozuk!
Hayaliniz hakikate erişemedi bile…. Hakikat nasılsa size erişecek!


Allah razı olsun çok güzel ifade etmişiniz.. Şimdi bize düşen nedir peki arkadaşlarımıza ısrarla bu filmi tavsiye ediyorduk ne yapmalıyız? Gidilmeli mi yoksa daha çok kafa karıştıracağı için gidilmemeli mi?
 

Huseyni

Müdavim
Film tahmin ettiğiniz gibimiydi ?

Filmde heyecan verici, duygu verici sahneleri resmen aradım diyebilirim. Yani o kadar konsantre olmuştum ki Üstadın hayatını karşımda göreceğim diye :) Benim içinde bir hayal kırıklığı oldu. Beklediğimden çok çok uzak bir film vardı karşımda. Ve ailemi de götürmüştüm bir vesile oluruz tanıtımına maksadıyla. Sonunda filmi nasıl buldunuz demekten bile çekindim açıkçası. Çünkü ben onlara bu film çok tutacak demiştim.

Filmde eksik gördüğünüz neler vardı ?

Filmde eksik o kadar çok şey var ki hangisini söylesem bilemiyorum. Bu film kesinlikle Hür Adam 1 - 2 - 3 gibi seriler halinde çekilmeliydi. Yönetmen herşeyi anlatmak istemiş anladığım kadarıyla. Ve koca bir tarihi hiç anlatamayarakta bitirmiş haliyle. Herşeyi anlatmak isterken hiç birşey anlatamamış. Ben Üstadın hayatını okuduğum halde film bana yabancı geldi. Bilmeyenler için ne diyebilirim ki ? Bazı duygusal sahneler yok değildi yalnız bunlar mı Üstadı tanımlıycak olanlar ? Bir iki duygusal sahneden mi ibaret bütürn hayat ? leys kardeşin eleştirilerine tek farkla katılıyorum. Ben bunu kötü niyetle yaptıklarını düşünmüyorum çünkü; Üstadın bi çok talebesiyle görüşülmüş bir konu bu kadar gözden kaçmazdı. Herhalde onlar da bu kötü niyeti sezerlerdi diye düşünüyorum. Bismillah her hayrın başıdır, Allah güzel yapar, iyi yapar, bak şimdi Allahın rahmet eserlerine... gibi vecize mealleriyle o kadar çok oyalanılmış ki sadece o kısımlara bi çok şey daha sıkıştırılabilirdi. Tarihçe-i Hayat, Şualar ve Lahikaların birçok kısmı beni bu filmden kat kat daha fazla etkiledi. Okuduklarımdan daha fazla etkileneceğimi düşünüyordum. Çünkü görseller her zaman yazılardan daha etkili olmak içindir. Buna göre de Risale-i nurlar bana daha görsel geldi.

Bu filmde en azından bir Eskişehir müdafaası açıklayıcı veya hizmetini anlattığı müdafalardan biri doyurucu bir şekilde konulmalıydı. Üstadın bir müdafaası bile maksadı tamamen anlatırdı. Risalei Nurun kaç tane mahkemeden beraat ettiği konusunda hiç bir vurgu yok. Halbuki bu konu işlenmiş olsaydı, insanlar bu eserlerin kaç mahkemenin kararıyla beraat ettiğini öğrenebilselerdi bugün bi çok boş sorular ortada dolanmazdı. Filmde en çok bu anlatılmalıydı belkide.

İnsanlar birçok vecizeyi zaten biliyorlar Üstad hakkında. Ve Üstad Kimdir dendiğinde verilen cevaplar zaten yüzeyseldir. Bir kosturmadan, bir istanbulu ingilizlerin işgalinden, bir hurşit paşadan, bir meclisteki muhavereden bahsedilir. Bunlar zaten yüzeysel olarak bilinen şeylerdi. Film bunların ayrıntılarına girmeliydi. Bilineni bir avamın ganlattığı gibi anlatmak yerine, herkese malum olmayan sahneleri ortaya koymalı idi ve cesur olunmalıydı.

Mustafa Kemal sahnesi bu kadar gündem maddesi yapılmışken fragmandaki aynı sahneden başka sahne olmaması ve de bu sahne dahi gerçekleri yansıtmaması filmin en büyük eksiklerindendi. Bu sahne içinmi medyaya malzeme olduk ? Ve ordaki anlatılmak isteneni kaç kişi anladı izleyenlerden merak ediyorum. Arada işlenmeyen o kadar çok soru işareti var ki...leys kardeşin dediği gibi manaya göre lafza biçim vermek gerekirken, lafza göre manadan yontulmuş. Vücuda elbiseyi uydurmak için elbiseden kesmek gerekirken, elbiseye vücudu uydurmaya çalışmışlar ve cesedden kesmişler.


Şu kısmı süperdi dediğiniz yer ?
Filmin en etkileyici sahneleri vs. vs...

Film bana göre daha çok olumsuz olmakla birlikte bir kaç sahnesini beğenmedim değil. Mesela İsmetin, güya risalelerin yazılmasına mani olmaya çalışan biri iken, bir gün evine gelip kızı ve eşi "Bismillah her hayrın başıdır" diyerek Risalei Nuru okuma esnasında, onları duyduğu halde farketmemesi en aklımda kalan sahnelerdendi. Adamın evinde risale okunuyor ve bunun risale olduğunun farkında değil. Ve güya Risalei Nurların yazılmasını engellemeye çalışıyor. :) Ahmet Yenilmezin Şapka yassak, arapça ezan yassak, kamet yassak sahneleri de gayet orjinaldi. Bir de Sadığın çocukken yazdığı risaleyle Üstadın peşinden koşup ona yetişememesi, Onun ayak izlerinden gitmesi, yıllar sonra onunla karşılaştığında yazdım Üstadım diye subay elbiseleriyle karşısına çıkması, ona küçüklüğünde üstadın veridiği şemsiyeyi onu ıslanmasın diye üzerine açtığı sahnelerde etkileyiciydi.

Yönetmen, başrol oyuncuları sizce başarılı mıydı ?

Filmi güzel bulmadım haliyle yönetmeni de başarılı bulmadım. Ve başrol oyuncusunu hiç mi hiç başarılı bulmadım bir iki sahne dışında. Mütevaziliğini Üstadın karakterine bir derece yaklaştırmayı başarmışlar yalnız hiddetini, izzetini, hakikat için dik duruşunu maatteessüf becerememişler. Bu tür sahnelerde bildiğim Üstaddan çoook çok uzak bir karakterle karşılaştım. İşkenceler içinde Allaha tevekül eden bir Üstaddan daha ziyade kendine acındıran bir görüntü vermiş. Yani ezik biri gibi gösterilmiş. Bu sarık bu başla çıkar derken dini için değilde, sanki erkeklik olsun diye bir karşı çıkışı anımsatıyor daha çok. Zındıkaya meydan okuduğu sahnelerin hiç birinde başarılı bulamadım açıkcası. Çünkü tarihçe ve o kısımları anlatan diğer eserler çok daha farklı hisleri uyandırıyor. Posta koymak başka şey, zındıkaya baş eğmemek başka şey.

Aklınızda kalanlar...


Karmaşık ve birbirinden kopuk onlarca sahne :)


Yönetmen siz olsaydınız ilave edeceğiniz ne olurdu ? :)

Yönetmen olsaydım madem bu kadar para harcamışım bu işe, acele etmezdim. Gerekirse bir yılımı daha verirdim araştırmaya. Ve her halikarda filmi bölümlere ayırırdım. Ta doğumundan Bediüzzaman lakabını alışına kadarki dönemi önce detaylı bir şekilde anlatırdım ki bunu anlayan zaten ilerisini eleştirmek için değil, merak ettiği için izlerdi. Bu kadar eleştiriye hedef olmazdı. Ve kaliteyi gören cemaatler 2. filmin parasını kendisi koyardı ortaya. Yönetmen bu konuda sıkıntı çekmezdi. Birkez olsun kaliteyi görmeliydik.


Kısacası "Hür Adam" hakkında neler söylersiniz ?


Hüsnü zanla bakıcak olursak ki öyle bakmak gerekir. Film her ne kadar gerçekleri anlatmakta yetersiz ise de; film hakkında düzenlenen eleştiri programları filmden çok çok daha fazla popülerdi ve ilgi çekiciydi. Bilgi bakımından daha açıklayıcı idi. Tek teselli verici nokta bence budur. Filmi eleştiriyoruz derken çok sayıda insanın araştırmaya meylettiğini artan kitap satışlarından anlıyoruz. Allah bu kardeşlerimize daha iyiy araştırıp bu hatalarını telafi etmeyi nasib eylesin. Samimi niyetlerini daha iyisini yapmaları için dua yerine saysın. Allah bir ilke öyle yada böyle bir başlangıç yaptıkları için hepsinden razı olsun. AMİN.
 

Huseyni

Müdavim
Allah razı olsun çok güzel ifade etmişiniz.. Şimdi bize düşen nedir peki arkadaşlarımıza ısrarla bu filmi tavsiye ediyorduk ne yapmalıyız? Gidilmeli mi yoksa daha çok kafa karıştıracağı için gidilmemeli mi?

Kafa karıştıracak bir şey yok akrdeş. Gidebilirsinzi tabiki yalnız benim gibi çok fazla konsantre olmayın heyecanlanıp :) Hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
 

teblið

Vefasýz
Kafa karıştıracak bir şey yok akrdeş. Gidebilirsinzi tabiki yalnız benim gibi çok fazla konsantre olmayın heyecanlanıp :) Hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Valla bütün şevkim kırılıdı şimdi;

Dün gece nöbetçiydim ..ve nöbetimde yoğun geçti ..çokda uykusuzum ..bu filme gitmek için bekliyorum dinlenemedimde;

birazdan gidecem..heyecanımda çoktu işin açıkcası..Hüseyni bey kardeşim bendemi hayal kırıklığı yaşayacam..iş arkadaşlarıma anlata anlata bitiremedim filmi..inşl etkli olur film umduğumuz doğrultuda..hayırlısı bakalım..
 

Nikap

Active member
Ooo maşallah arkdaşlar filmin elşetirmediniz yanını bırakmamışsınız.Hayal kırıklıkları dolu sayfa

Öncelikle sizlere şunu sormak istiyorum...Hangi İslam aliminin hayatı dört dörtlük 2/3 saat zaman dilimine sığar? Sığdı diyelim o yaşadıkları çetrefilli hayatı tam anlamı ile bizlere ne kadar hissettire bilir?
Yapabileceklerinin en iyisini yapmışlar bence.

Sadığın sadakati,Komutanın Vefatı Talebelerin teslimiyeti..Çoğu sahneler etkileyiciydi.Risale-i Nurların yazılışın da ki emek Bediuzzaman Hazretlerinin mutevaziliği,merhameti,sabrını İslam dini için davasını çok güzel sunmuşlar.Bir çok mesajlarla doluydu film.Günümüzde gelişen olaylar cevap verircesine.

Benim gibi Risale-i Nur okumayan,Bediuzzaman Hazretlerinin hayatını tam bilmeyen kişiler için Uyandırıcı bir yapım olmuş.Filmden çıktım, Kendime ilk söylediğim Risale-i Nur okumaya başlamalıyım oldu.
 

Huseyni

Müdavim
Filmdeki en güzel rol nahiye müdürüydü bu arada. Kötü rolleri üstlenenler genelde başarılı idi. Kötüyü yapmak kolay olduğundan mıdır nedir ben öyle gördüm. İyileri canlandıran karakterler ise pek başarılı değillerdi. Özellikle Üstadın talebeleri, kendilerini rollerine tam olarak verememişler.
 

Elif_Gibi

Well-known member
71986.jpg

Hür Adam'ı izleyenler anlattı
07 Ocak 2011 / 23:56
Hür Adam filmini izleyenler, filmi RisaleHaber'e anlattılar...

M.Emin Benek'in haberi
Vizyona girmeden haftalar öncesinde tartışma başlatması ile bir anda gündem olan “Hür Adam” filmi, sinema izleyicisinin merakını arttırdı. Filme merak da vizyona girdiğinin ilk gününde salonlara yansıdı. Filmin biletleri, tüm sinema salonlarında tükendi.
Filmin esas değerlendiricisinin izleyiciler olduğunu düşünerek, filmi izleyenlerle kısa kısa röportajlar yaptık. İşte İzleyiciler ile yaptığımız söyleşiler:

eminhuradam.jpg
Halil Yüksel – Öğrenci – 27 yaşında

Bence alanında, bir başlangıç olarak çok güzeldi. Çekimleri, dekorları, kostümleri ve oyunculukları çok iyiydi. Biyografi filmi genelde zor çekilen bir filmdir. Biyografiyi film formatında izleyiciye aktarmak zordur. Bence bu zorlukların çoğunun üstesinden gelmişlerdi. Ben çok başarılı buldum.
Bediüzzaman hakkında bilmediğim birçok ayrıntıyı öğrendim. Ben hayatını daha önce okumuştum, az-buçuk biliyordum ama bence hayatını güzel nakletmişler. Özellikle başrol oyuncusunu çok başarılıydı.
Fatma Tuna – Ev Hanımı – 70 yaşında
Film çok güzeldi. Ağladım, çok ağladım. Ağlamaktan turşuluk gibi oldum. Çok beğendim, çok şahaneydi.
Bediüzzaman'ın çektiği sıkıntıları bu kadar bilmiyorduk.

eminhuradam-(1).jpg
Abdurrahman Akbaş – Öğrenci – 20 yaşında

Film gayet güzeldi. Beklediğim gibiydi. Objektif bir filmdi yani bir ırkı, dini, ulusu taraf tutmamışlardı. İslam’ın inançlarını, hoşgörüsünü insancıl yani hümanist bir şekilde gösterdiler. Gayet beğendim.
Türk-Kürt halkının yüzyıllarca kardeşçe yaşamış olduğunu, her iki tarafında dış güçlerin etkisiyle karşılaşmış olsa da kardeşliklerini bozmadıklarını öğrendim. İnşallah kıyamete kadar kardeşliğimizi bozmayacağımıza inanıyorum.

İsim vermeyen bir izleyici - 29 yaşında
Beklediğimiz gibi etkili, çok güzel bir filmdi. Güzel canlandırmış oynayan kişi. Başrol oyuncusu Mürşit Ağa Bağ çok etkili bir oyunculuk sergilemiş. Ailecek geldik, herkes etkilenmiş durumda.
eminhuradam-(4).jpg

Emine Hanım – Ev Hanımı - 41
Çok beğendim. Filmin çekildiği iyi oldu. Hayatı hakkında bayağı bilgi sahibi olduk. Said Nursi Hazretlerinin bu kadar çile çekiğini bilmiyorduk. Allah ondan razı olsun. Allah mekanını cennet eylesin inşallah.
eminhuradam-(2).jpg
Basri Özyurt – Öğrenci – 21 yaşında

Güzeldi. Said Nursi ile ilgili yapılan ilk film çalışması. Beğendik emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Said Nursi’nin 15 gün aç bırakıldığı sahne etkileyiciydi. Hüzünlendik.
Büyük bir önyargısı olan birinin fikirlerinin değişeceğini düşünmüyorum çünkü resmi tarihin ve Said Nursi’nin yansıtılışından kaynaklı bir önyargı var. Ama en azından bir soru işareti bırakır. ‘Acaba ?’ demek için iyi bir başlangıç oldu.
İsim vermeyen bir izleyici - 33 yaşında
Filmi çok başarılı buldum. Bu kadar sıkıntı çektiğini okuduğumuz kitaplarından biliyorduk ama şimdi görsel bir şekilde izleyince daha etkileyici oldu. Said Nursi ile Şeyh Sait çok karışan iki isim. Özellikle medyanın da etkisiyle karıştırılıyor. Bu filmi izleyen birisinin bu düşüncelerinin değişecektir inşallah.
Selçuk Alaca – Öğrenci – 21 yaşında
Bu filmi gayet güzel buldum. Film geriye dönük genişletmelerle belgesel türüne girmemiş. Bir dönem filmi olduğunu belli ediyor. Kendinizi kaptırabiliyorsunuz. Gayet güzeldi.
eminhuradam-(3).jpg
En çok hoşuma giden sahne Bediüzzaman Hazretlerinin 31 Mart ayaklanması sonrası savunması ve annesiyle karşı karşıya geldiği an ve “Zalimler için yaşasın Cehennem” dediği sahne.

Mustafa Kemal ile karşılaştığı sahne güzeldi fakat üzerinde oynanmış değiştirilmişti. Beklenti içindeydik fakat biraz resmi tarihin izin verdiği sınırlarda kalınmış herhalde.
Said Nursi hakkında önyargıları olanların filmi izledikten somra bakış açılarında değişiklik olacağına inanıyorum. Çünkü halkımız tarihini çok araştıran, bilen bir halk değil. Bediüzzaman Said Nursi ile Şeyh Sait’i karıştıranlar var. İngilizlerle işbirliği yaptığını, Kürdistan’ı kurmak için mücadele ettiğini düşünenler var. Aynı şekilde kurtuluş savaşına katılmadığını iddia edenler var. Bu filmi katı önyargıları olmayan biri izlese fikirleri değişir.
***
Filmin çıkışında eve dönüş yolunda, dolmuşta arkamızdaki iki bayan yolcunun “Hür Adam” ile ilgili konuşmaları dikkatimizi çekti ve onlar ile “Hür Adam”, “Bediüzzaman” hakkında görüş almak istedik. İşte hanımlarla yaptığımız mini röportaj’ın detayları:
“Hür Adam” filmini izlediniz mi?
İzlemedim.
Film öncesi düşünceniz nedir ?
Filmin afişini görünce merak ettim. Bu kadar zikredildiğine göre ‘var bir şey’ diye düşündüm.
Bediüzzaman Said Nursi’yi tanıyor musunuz?
Biliyorum.
Nasıl biliyorsunuz?
Valla yani o Nur Cemaatinin esas hocası olarak biliyorum. Oradan ilham aldığını biliyorum. Yani esas cemaatinin Said Nursi’den çıktığını biliyorum.
“Hür Adam” filminden ne bekliyorsunuz?
Valla bilmiyorum. Arkadaşımla konuşurken de “Övüyor mu? Sövüyor mu? diye merak ettim” dedim. Film hakkında hiçbir fikrim yok ama merak ediyorum.

henüz izleyemedim bu hafta vaktim olamıcak malesef ne zamana kadar gösterimde olacak bilen?
 

TeFaNi1

Well-known member
İzlemeyen görmeyen kardeşlerime sesleniyorum. Mutlaka gidin görün bu filme sahip çıkın ki daha güzel daha cesur daha başarılı filmler yapılabilsin.

Filmin hedef kitlesi "bilmeyenler" olsa gerek, bilenlerin karşısında bi sınav vermek adına gerçekleşmemiştir bu yapıt. İlk defa görenlere müthiş dersler verebilecek kalitede harika bir filmdi. İyi ki tekrarla o güzel vecizeleri vurgulanmış. Filmin duygulu sahneleri mükemmeldi, genelini ağlayarak izledim. O kısıtlı zamanda olabildiğince güzel mesajlar vardı. Bu vesileyle bi çok insan Üstadla tanıştı, Nurları merak etti inşaallah.

Emeklerine sağlık.İlk defa bu kadar "Hür" bi film izledik öyle değil mi ?

Jüri koltuğundan izler gibi izlemeye gerek yok bence. Eleştirmeye kaldıktan sonra iş dünyadaki bütün oskarlı başyapıtlarda da biton eksik bulunur.

Herkesin kendince alabileceği güzel mesajların bulunduğu bi film şiddetle tavsiye edilir. :)
 

Huseyni

Müdavim
Jüri koltuğundan izler gibi izlemeye gerek yok bence. Eleştirmeye kaldıktan sonra iş dünyadaki bütün oskarlı başyapıtlarda da biton eksik bulunur.


Eleştirileri yapmamızdaki sebep bu tür filmlerin tekrarlarının daha kaliteli olması içindir. Yoksa yönetmeni, filmde emeği geçenleri kötüleme maksatlı değil. Zaten eleştirimizin sonunda da beyan etmişiz ki bir ilke imza attıklarından dolayı Allah hepsinden ebeden razı olsun. Filmin mahiyeti ne olursa olsun çok kişilerin tanımalarına vesile olmaz. Hem herkes aynı pencereden de bakmaz. Filmi eleştirenleri değil film hakkındaki görüşlerimizi yazalım :) İnşallah daha da güzellerini görmek nasib olur.
 

LamElif1

Well-known member
Kafa karıştıracak bir şey yok akrdeş. Gidebilirsinzi tabiki yalnız benim gibi çok fazla konsantre olmayın heyecanlanıp :) Hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Ben gittim büyük bir beklenti ve merakla.. durabilirmi insan kim ne derse desin :) ama hani çevremize ısrarla tavsiye ediyor bu filme gitmeye teşvif ediyorduk insanları şimdi onu soruyorum, çarpıtılmış pek çok mühim mesele var işin hakikati bilinmeyince kafa karıştırabilir gibime geliyor..
 

DAVAMÞEHADET

Well-known member
evet hakikatlerin yanlış lanse edilmesi her daim türkiye toplumunda derin yaralar açtı ve öyle görünüyor ki açamaya da devam edecektir...islami kimliği olmayan bir yapım olsaydı o kadar etkili olmazdı ama islami, kimliğe sahip olduğunu sandığımız bir kadronun böyle yanlışları lanse etmesi halkı daha da derinden etkileyecektir...
çünkü her daim en büyük darbeyi biz kendimize vurduk...
 

Tambur

Well-known member
Risaleforum'u öncelikle böyle bir başlık açtığı için kutlamak istiyorum.Evet,dün gece saatin geç olmasından dolayı yorumumu biraz kısa tuttum şimdi ise aklıma gelenleri biraz daha yazmak istiyorum;
*Film'de üstadın gözüne taktığı o gözlük o kadar tuhafıma ve garibime gittiki anlatamam.Sarığın altında duran o gözlük hiç olmuş mu Allah aşkına!
* O eldeki sepet hiç olmamış.Sepeti tutuş biçimi başlı başına kaos.O sepetle ancak üzüm toplanır.
* Üstad La ilahe illallah diyor ama gerisi söylenmiyor.Oysa üstad bu hususta çok hassas biri.Orasıda olmamış.
*Üstad hazretleri insanları selamlarken filmin yönetmeninin de orada olması ayrı bir başarısızlıktır.Sanki üstad,yönetmen için bak sen bu filmi yaptın ben sana teşekkür etmek istiyorum der gibi bir hava verilmiş.Tabi benim düşüncem.
*Deli konusuna gelince burada yönetmeni eleştirmekte hata yapmış olabilirim.Çünkü;Hür adam'daki deli,yönetmenin değişilmeyen delisi,rolü hep aynı amcanın.
*Ayrıca benim bulunduğum semtte ve çevresinde ''Hür Adam''filmi en dip en alt salonlarda oynatılıyor.Doluluk oranı şehir ve semtlere göre değişebilir.Burada maalesef izlenme seviyesi düşük.
*cesurluk konusuna gelince üstad çokkkkkk daha cesur biri...
*Duygulandığım yerler oldu bu da bir gerçek.
*Bu bir başlangıçtır.İnşaAllah...İlerleyen zamanlarda çok daha iyilerini izlemek nasip olur.
 

pepelay

New member
Film Üstad'ın hayatını gösterebildiği kadarıyla güzeldi.
Fakat film bence seri haline çekilmeliydi bunu bir başlangıç olarak görüyorum ben. Çünkü 3 saatte ancak sığdırabildikleri kadarını sığdırmışlardı.
İnşallah daha sonra çekilecek filmler daha iyi olacak.
Daha anlatılamamış çok ama çok fazla bilgi var ve her biri ayrı bir film eder.
meryemce
"dini medya artık lütfen korkması. bi röportajda ekrem dumanlıya kadın gazeteci diyordu ki siz cemaat gazetesi misiniz. o da hayır diyordu. değiliz diyor du. eğer değilseniz neden dini sohbete giden insanları hatırla ricayla gazetenize abone yapıyorsunuz. korkmayın deyin artık şunu deyin ki bizim tek amacımız iman. ama demiyorsunuz. şu garip yönetmene bile hiç bi dini medya yardım etmemiş. adam sadece kendi parası ile yapmış. lütfen üstadınızı örnek alın azıcık. ve inadınızı güzel şeylerde kullanın. "
burada da sanırım Üstadın hiç kimseden birşey istemeyin düsturu geliyor ve film zaten parasını çokça kazanacak inşallah. her zaman olduğu gibi Üstad kimseden birşey istemez ve kabul etmez değil mi?
 

Zuhr

Talebe
bu bir ilk .. ve hiç kimse ayağa kalktığı andan itibaren kusursuz yürüyemez, sendeler, düşer. ve yeniden kalkar, yeniden dener yeniden, yeniden .. ve kusursuz koşmaya yaklaşır ..

inşallah bu film de çok çok daha güzelleri için bir ilk adım olur ve çok daha sağlam yapıtlar ortaya çıkar.

böylesi büyük bir dava içindeki böylesi büyük bürhanların sahneye taşınmaya çalışılması, zor ve cesaret isteyen bir işti, bu cesareti gösrterip emek verenlerden Allah ebeden razı olsun ihlaslarını artırsın. amin.

evet çok eksikler, çok geçiştirmeler, çok sıradanlıklar .. vs var. sıradan bir romanın bile filmi çekildiğinde, romanı okuyanlar filmdeki çok fazla eksikleri hemen fark ederler..
kaldı ki bu film; hayatı, eserleri, ekmek su gibi yenilip içilen istifade edilen bir insanın, bir davanın, bir hakikatin filmi olmaya çalıştı. bu kadar özümsenen hakikatlerin sahnede izlenme düşüncesi, ister istemez bir sürü beklenti oluşturuyor..

olumsuzlukları yazmak istemiyorum, iki ağabeyim buradaki mesajlarında hislerimi tercuman etmişler.
öyle yada böyle çok ses getirdi, gösterime girdiğinden bu güne izlenme rekorları kırdı, çok insanın dikkatini çekti, ve inşallah hiç bilmeyen, yanlış tanıyan çok insanın da fikirlerini biraz olsun değiştirmeye vesile olacak.

ve inşallah çok çok daha güzelleri için bir ilk adım olacak..

Cenab-ı Hak muvaffak etsin, daim etsin, kemale ulaştırsın inşallah ..
 

faris

Well-known member
Bu filmle Ustad Bediüzzamanı ve Nur cemiyetini tanımak isteyenler ancak bir fikir sahibi olabilirler. Ustad Bediüzzamanı tanımak isteyenler Tarihçe-i Hayatı, nur kahramanlarını ve hizmetleri tanımak isteyen lahikaları, iman hakikatlerini öğrenmek isteyenler diğer Risale-i Nur eserlerine başvurabilirler..

Film belirli bir perspektif üzerinde gidiyor, Ustad Bediüzzamanın çektiği sıkıntılardan bahsedilmekte bu çercevede bir ilerleyiş olduğundan zati film adını da hüradam koymuşlar, yoksa film Ustad Bediüzzamanın hayatını anlatmamaktadır..

Nur hizmeti içinde bulunan ve eserleri kendi malıymış olarak sahiplenenler filimden başka beklentiler beklediğinden hayal kırıklığına uğramış olabilirler bu kardeşlerimiz inşallah ümid var olsunlar ilerde bu işi başarılı bir şekilde yapacak birileri inşallah çıkacaktır.. Çıkmasa bile bizim için önemli olmamalı gaye ve maksad karıştırılmamalı Ustad Bediüzzaman eserlerinde çok kere defaatle kendisini ön plana çıkarmamaktadır.. Nurlar okundukca Ustad Bediüzzamanda kendi içinde anlaşılacaktır..
 

teblið

Vefasýz
Kafa karıştıracak bir şey yok akrdeş. Gidebilirsinzi tabiki yalnız benim gibi çok fazla konsantre olmayın heyecanlanıp :) Hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Maalesefki bende hayal kırıklığı yaşayanlardan oldum;Bunun sebebide yıllarca yüreğimize gömdüğümüz Rabbani yolda Hakk aşılarının yaşadığı zülümlerin ruhumuza verdiği acı ve ızdırabların ;etkisiyle heyecanların ve beklentilerin çok olması psikolojiyle beklenti içine grdiğimden ötürü olsa gerek;

HANİ YÜREK ŞÖYLE İSTİYOR (VURUN ABİ MASAYA YUMRUĞU ARTIK)LAİLAHE İLALLALLAH MUHAMMEDEN RESULALLAH;TEK DERDİMİZ BUYDU EY DÜNYAYA TAPANLAR ;NEDEN IZDIRAP VERDİNİZ YILLAR YILI NEDEN ?

Evet kardeşler,m müsadenizle bir kaç başlık altında yorumlamak isterim acizane;

1..filmin Realite gerçeği;

Öncelikle filmi çeken yönetmeni tebrik etmek lazım..Böylesi bir zamanda iddialı bir konu tesbiti yapıp beyaz perdeye taşımak yürek işidir vesselam..konu, çekim alanları orjinale yakın mesajlar iddialı ..bu açıdan güzel bir çekim tebrik etmek lazım eksiklikler çok olsada..
AMA İŞİN BİRDE MANEVİ BOYUTUDA VAR..BEKLENTİLERİMİZ VE ATILAN ACIMASIZ İFTİRALARIN ETKİSİYLE DAHA ETKİLİ SAHNELER GÖRMEK İSTİYORDU YÜREĞİMİZ;

O bölgenin çocuğu olarak ;yıllar yılı dedelerimizden ninelerimizden Saidi nursi hz'lerinin hikaye ve ağıtlarıyla büyüdük;

zamane çocukları sindirella ,pamuk prenses hikayeleriyle büyürken biz SEYDA SAİDİ KURDİNİN(bizim bölgede alimlere seyda yada molla denir ) çektiği acıları ve davası için verdiği MÜCADELELERİ DİNLEYEREK büyüdük.

Filme dönersek filmin giriş bölümünden neredeyse yarısına kadar ;çok vasat bir anlatım vardı;Hep hadi kardeşim vurun artık masaya yumruğu anlatın seydayı tam anlamıyla titresin alemi küffar ehli..yok yok yok....;

Başroldeki sanatçı çok pasif ;yaşamadan oynadığı bakışlarından belliydi..Üstadı çok çok ezik oynamıştı;

Filmin başından sonuna kadar tek bir sözü dönderilp duruldu;BİRİNCİ SÖZ bismillah her hayrın başıdır..tamam güzelde kardeşim üstadın daha bir çok sözü nasihatı ve ilkeleri vardı..birazda onlara değinseydiniz ya kardeşim;

Cezaevleri ve hücrelere kapatılması sahneleri çok içimi yaktı;mesala şunu i,şlemelerini çok isterdim..denizli cezaevindeyken bir gün 19 mayıs gençlik bayramında hücrenin penceresinden bakıpta ümmetin gençliğinin düştüğü bu gaflet durumu için söylediği sözler çok manidardı;

ve maneviyattan uzaklaşan günümüz gençliği için verileceke mesajın tamda zamanıydı;gümbür gümbür şu sözü söylenmeliydi..adeta beyinlere kazınmalıydı ..neydi o sözü;

DEVİR İMANI KAZANMA(kurtarma) DEVRİDİR..;

İŞTE İLACI BUYDU VERİLECEK MESAJ BU OLMALIYDI ;insanlıktan ve maneviyattan uzaklaşan gençlik için..ki üstadın tüm hayatı boyunca hedef kitlesi gençlik değilmiydi?

ve mahkemeler sahneleri;

evet üstat halim selim bir alimdi ama yeri geldiğinde tüm heybetiyle kükrerdi imanını ve davasını..çok zavallı gösterilmiş filmde..asla böyle değildi üstad;

Bir kaç sahne beni çok rahatsız etti;ısrarla üstadın Cumhuriyetçi olduğu vurgulandı..sanki üstat düzenle ve rejimle bir problemi yokmuş gibi imalar edildi..bu beni rahatsız etti açıkçası;

Bir sahnede şuydu ;üstatın ev hapsi bitince sokağa güneş gözlüğü takarak çıkıp sokakta dolaşması çok garipti..güneş gözlüğü ne alakaydı anlamadım..saçma sapan bir sahne!!!!;

DUYGULANDIĞIM VE GÖZYAŞLARIMI TUTAMADIĞIM SAHNELER;

1..üSTAT on beş gün aç bırakılıp talebelerinin ona ekmek ve su getirmeleri..ve üstadın bitkin hali yüreğimi kanattı..döküldü gözyaşlarım..yüreğimden ona güzel dualar eşliğinde...

2..Annesiyle olan sahneleride yüreğimi burktu ve ağlattı..annesinin ona bağlılığı ve zehirlendiğinde annesinin ona yıllar önce verdiği memeleketinin bir avuç toprağı ve Bitlisin dağlarından aldığı bir avuç toprak..onu koklaması yüreğimi çok ezdi..evet insanoğlunun fıtratında olan özzelliktir vatan sevgisi..ve üstat buna hep hasret kaldı ömrü boyu sürgünlerde geçti imanlı ömrü..işte burada koptum ..artık gözyaşalırıma hükmedemedim;Allah seni cennetin en güzel yerine ve toprağına koysun EY ALLAH'IN GÜZEL KULU SAİDİ NURSİ;

3..Zehirlendi sahnelerde beni çok yaraladı..;

4..Ve filme en çok beğendiğim sahneleride sadıkla olan birliktelikleri;sadık o bir çocuk; ve adı gibi hem Rabbine hem hocasına sadakati çok ağlattı beni;hele hocasından ayrılmak zorunda kaldı o sabah..hocası yeni bir sürgün yolunda ve sadık ona ezberini yetiştiremeyip arkasından koşup gelmesi ve yağmurlarla ağlaması benide çok ağlattı;veyıllar sonra sadık büyür ve tekrar sadakatinin bir örneği..yeniden karşılaşmaları beni ziyadesiyle çok duygulandırdı..;

5..beğendiğim diğer bir sahnede deli rolundaki kardeşimizin ağlaması bağlılığı;hani kaderimizdir ya bu asırda eğer müslümansan adın mecnun meczup ve delidir..sözde akıllı olan aydın lar yazarlar ve devlet adamı batıya satılan burjuvalar,şu deliye bakıpta aslında kendi akıllarının o delinin aklının yarısı kadar bile olmadığını görselerdi...o sözde delinin üstadın arkasından ağlayıp sadakati beni çok ağlattı..

Evet belkide yönetmende kendince haklıydı..bunca acı ve ızdırabla geçen koca bir ömrün hangi birini işleyecekti, ki filmde..;

hatırlıyorumda ninem ben küççükken anlatırdı bize SEYDA SAİDİ;HEP AĞLAYARAK ;

NİNEMDE TÜRKÇE BİLMEZDİ TIPKI ÜSTADIN ANNESİ GİBİ;


HİÇ UNUTAMADIĞIM VE RUHUMU HEP KAMÇILAYAN DERTTİ NİNEMİN ANLATTIĞI O OLAY;

Ninem ve dedem üstada yakın bir köyde ikamet ettiler ve tabii oldular bölge müslümanları gibi tüm acıları yüreklice sinelerine çektiler..davaları için katlandılar;

Nineme sordum bir gün sen neden KURANI KERİM okumayı bilmiyorsuın nineciğim;

ağlayarak şöyle dedi;

SEYDA SÜRGÜNLERE GİTTİ..EVLERİMİZE JANDARMALAR GELDİ ..KÖYLERİMİZ ABLUKA ALTINA ALINDI..VE BİR GECE ELİMİZDEKİ KURANI KERİMLERİ POŞETLERE SARARAK TOPRAĞIN ALTINA GÖMDÜK ALMASINLAR ELİMİZDEN DİYE...VE TAM 20 YIL GÖMÜLÜ KALDI KURAN VE RİSALE SAYFALARI..;

OKUYAMADIK O ZAMANLAR AMA EVLERİMİZİN YANIBAŞINA GÖMDÜK ..ZAHi,REN GÖREMEDİK AMA TOPRAĞIN ALTINA GİZLEDİĞİMİZ HAKİKAT NURLARININ VARLIĞI NURU YETİYORDU BİZE YAVRUM;

içim ezilerek dinledim çocukluğumda..ve büyük bir hırsla kuranı kerimi ve risaleleri okuduk ve öğrenmeye çalıştık..

Evet tekrar filme dönersem;dediğim gibi okuduğumuz duyduğumuz ve şahid olduğum acı ve ızdırab hakikatlerini belkide görmek istedik beyaz perdede;

Ama her şeyin bir ilki vardır diyerek..bu bir ilk ve bu bir adım..umud ederek ve dileyerek daha iyi filmlerin çekimlerini nasip etsin mevla..yıllar önce toprağın altına gömülen risale ve kuranların hakikat ışıklarını ölmeden gündeme getirilp hesaplarının sorulmasını bizlere göstersin yaradan inşl..;
her şeye rağmen her müslüman kardeşim gitmeli bu filme ..ve izlenme oranı yüksek tutulsun ki örnek teşkil etsin davaya destek amaçlı inşl.

Ama şu satırları yazarkende çok duygu yüklü oldum inanın;

VE YÜREĞİMİN EN DERİNLİKLERİNDEN GELEN BİR DUAYLA;

EY ÜSTADIM SEN Kİ ZULUMATIN İÇİNDE KARANLIKLARIN İÇİNDE AÇAN BİR KARDELENDİN..BEMBEYAZDI İMANIN DAVAN.RABBİN SENDEN RAZI SEN ONADAN RAZI..YERİN MEKANIN CENNETÜL A'LA OLSUN..;

bu zalimler senin kabrini bile bizden gizlediler..onu bile bize çok gördüler..yaşarken senden korktularda mubarek cenazenden ne istediler..en çok da bunu hazmedemiyorum ..HAKK TEALA SANA GANİ GANİ RAHMET ETSİN..DÖN BİR ARKANA EY SEYDA NURLAR ŞELALE OLUP ÇAĞLAMAKTA............................................................................

selam olsun sana davanı omuzlayan hizmetkarlara...
 
Üst