Herbir üye kardeşimin cuması mübarek olsun

harp

Well-known member
Kur'an-ı Kerim'den... Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan , sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hâle gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.
"Hac Sûresi 5. Ayet Meali"

Allah Resulünden (asm)... îbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
"Lâ ilahe illallah" diyenler için ne ölüm ânında, ne kabirde, ne de mahşer gününde yalnızlık ve ürküntü yoktur. Îsrâfil diriliş için "sura üflediğinde ânında topraktan başlarını kaldırıp "Bizden üzüntüyü gideren Allah'a hamd
olsun" dediklerini görür gibiyim.
Hadis-i Şerif Meali - Camiü's-sağir - 7620




Risale-i Nur Külliyatı'ndan... İ’lem eyyühe’l-aziz! İnsan bir yolcudur. Sabâvetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levazımatı, Mâlikü’l-Mülk tarafından verilmiştir. Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı fâniyeye sarf ediyor. Halbuki, o levazımattan lâakal onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayat-ı bakiyeye sarf etmek gerektir. Tamamı

Mesnevi-i Nuriye | Onuncu Risale




Sitemize Yeni Eklenenler... Muhâkemat Dersleri: 23 (Birinci Makale, Sekizinci Mesele)

Ehl-i zahiri hayse-beyse vartalarına atanlardan birisi, belki en birincisi, imkânâtı, vukuâta karıştırmak ve iltibas etmektir. Meselâ diyorlar: “Böyle olsa, kudret-i İlâhiyede mümkündür. Hem ukûlümüzce azametine daha ziyade delâlet eder. Öyleyse bu vaki olmak gerektir.”
Yer: Muhakemat, Birinci Makale, Sekizinci Mesele
Açıklayan: Doç. Dr. Şadi Eren

(23-Aralık-2010) Öncüler Serisi - 12 Hacı Ensari Şahin

Patnoslu Hacı Ensari ŞAHİN
Hatıralar: Rahmi Erdem

(23-Aralık-2010) [Kısa Kısa] Gıybet Nedir?

"Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır."
Açıklayan: Dr. Burhan Sabaz
Yer: Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Hatime

(23-Aralık-2010)
Gönülden Gönüle 10. Bölüm: Vesvese ve Kurtuluş Çareleri

"EY MARAZ-I VESVESE İLE MÜPTELÂ! Biliyor musun, vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer; ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür; küçük görsen küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder; havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir; mahiyetini bilsen, onu tanısan, gider."
Açıklayan: Dr. İdris Gormez
Yer: Sözler, Yirmi Birinci Söz, İkinci Makam

(23-Aralık-2010) Mesnevî-i Nuriye Dersleri, Zeylü'l-Habbe: 8

"İ’lem eyyühe’l-aziz! Senin şuur ve ilminin sana taallûku, ahval ve levâzımât-ı ihtiyâcâtın nisbetindedir. Çünkü, sebep ile müsebbep, kuvvetle amel arasında münasebet lâzımdır; fazla noksan olmamalıdır."
Yer: Mesnevi-i Nuriye, Zeylü'l-Habbe, 16 - 17. İ'lemler
Açıklayan: Prof. Dr. Alaaddin Başar

(20-Aralık-2010) "İmanınızı Kelime-i Tevhid ile Yenileyin" Hadisi Hakkında

"İnsanın hem şahsı, hem âlemi her zaman teceddüt ettikleri için, her zaman tecdid-i imana muhtaçtır. Zira insanın herbir ferdinin mânen çok efradı var. Ömrünün seneleri adedince, belki günleri adedince, belki saatleri adedince birer ferd-i âhar sayılır. Çünkü, zaman altına girdiği için, o ferd-i vâhid bir model hükmüne geçer, hergün bir ferd-i âhar şeklini giyer."
Yer: Mektubat, Yirmi Altıncı Mektup, Dördüncü Mebhas, Dördüncü Mesele
Açıklayan: Osman Bostan

(18-Aralık-2010)



Esma-ül Hüsna EI-Hamîd: Zâtındaki sonsuz kemalâtıyla her hamd ve övgüye nihayetsiz derecede lâyık olan; ezelden ebede kâinattaki bütün nimet ve ihsanlar karşılığında, hal ve dil iie her kimden her kim için yapılırsa yapılsın sayısız hamd, şükür ve övgüler yalnızca kendisine âit olan.
El-Muhsî: İlmiyle maddî ve manevî bütün herşeyi kuşatan; ne zâtı ve ne de ilmi hiçbir şekilde ihata edilemeyen. Bildirdikleri dışında hiçbir şey bilinemeyen; dünyada kullarının küçük büyük bütün yaptıklarını bilen ve mahşerde sayıp dökecek olan.



Cevşen-ül Kebir'den... Ey kelimeleriyle hakkın hak olduğunu gösteren,
Ey hükmünü geri bıraktıracak kimse olmayan,
Ey kazâsını geri çevirecek kimse olmayan,
Ey kişiye kalbinden daha yakın olan,
Ey kullarından tövbeyi kabul eden,
Ey izni olmadan hiçbir şefaat fayda vermeyen,
Ey bütün gökler kudretiyle dürülmüş olan,
Ey yolundan sapanları en iyi bilen,
Ey gök gürültüsünün hamd ederek, meleklerin de korkusuyla kendisini tesbih ettiği,
Ey rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderen,

Bütün kusurlardan uzaksın. Senden başka ilâh yok! Affet bizi. Bizi Cehennemden kurtar.
 
Üst