Her Gün Bir Hadis

_vatan_

Well-known member

1634 - İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şu iki kişi dışında hiç kimseye gıbta etmek caiz değildir: Biri, Allah in kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolda sarfeden zengin kimse."
Buhârî, İlm 15, Zekât 5 Ahkâm 3, İ'tisam 13; Müslim, Salâtu'l-Müsâ irin 268, (816).
1635 - İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "İki kişiye karşı hased caizdir: Birincisi o kimsedir ki, Allah kendisine Kur'ân-ı Kerim'i nasib etmiştir, o da onu, gece ve gündüz boyu ikame eder. İkincisi de o kimsedir ki, Allah Teâla ona mal vermiştir de o da gece ve gündüz (hak yolda) infak eder."
Buhârî, Fedâilu'l-Kur'ân 20, Tevlıid 45; Müslim, Mûsâfrin 266 (815); Tirmizî, Bir 24, (1937).

SELAM VE DUA İLE
 

Kýrýk Testi

Well-known member
Ebû Zeyd Üsâme İbni Zeyd İbni Hârise radıyallahu anhümâ şöyle dedi:Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ i şöyle buyururken işittim:

“Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkeb gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki:– Ey filân! Sana ne oldu? Sen iyiliği emredip kötülükten nehyetmez miydin? O kişi de:– Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, münkerden nehyederdim, fakat kendim yapardım, der.”

Buhârî, Bed’ül-halk 10; Müslim, Zühd 51

Açıklamalar

Bu hadîs-i şerîf, mü’min olan, hatta iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmak gibi bir vazifeyi yapan bir kimsenin cehenneme girişini ve oradaki kötü akıbetini gözler önüne sermektedir. Dünyada kendisini tanıyan ve nasihatlarına muhatap olan, fakat uymadıkları için kendileri de cehenneme girmiş olanlar, onun burada bulunmasına ve bu ürkütücü ve ürpertici haline şaşarlar.Bu çeşit hadisler “terhib hadisleri” diye adlandırılırlar. Yani, kötü, uygunsuz ve çirkin davranışlardan sakındıran hadislerdir. Bir kimsenin kendi söylediklerine kendisinin uymaması ve aksini yapmasının ne kötü bir davranış ve şahsiyetsizlik olduğunu, biraz önce geçen âyetlerin açıklamasında ifade etmeye çalışmıştık. Bu hadis, böyle kimselerin kıyamet gününde ne halde ceza göreceklerini müşahhas bir şekilde ifade etmesi açısından dikkate değer niteliktedir.

Hadisten Öğrendiklerimiz


1. Cehennem azabı haktır ve çeşit çeşit, derece derecedir.
2. Sözü ile davranışı birbirine aykırı olan, ilmi ile amel etmeyenlerin Allah katındaki cezaları şiddetlidir.3. Günahkâr müminler de, suçları mikdarınca ceza çekmek üzere cehenneme gireceklerdir.4. Hz. Peygamber cehennemin ve cehennemde azab görenlerin vasıflarıyla ilgili bilgiler vermiştir.5. Ma’rûfu emir ve münkeri nehiy vazifesini yerine getirmek ve bunun gereğiyle amel etmek, cehenneme girmeye engel olur.

[SUP]Riyâzü's Sâlihin[/SUP]
 

Kýrýk Testi

Well-known member
Ebû Mâlik el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:


“Temizlik imanın yarısıdır.”

Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86


Açıklamalar

Bu hadisi daha önce 26 numarada tam metin halinde görmüştük. 1416’ncı hadis olarak bir kere daha okuyacağız. İmâm Nevevî hadisi buraya konuyla alâkası nisbetinde ihtisar ederek almıştır. Bilindiği gibi, dinin temeli ve bütün ibadet ve tâatlerin aslı imana dayanır. İman kalbî bir amel olup, diğer ibadet ve ameller imanın bir parçası değildir. O halde temizlik nasıl imanın yarısı olarak kabul edilebilir? Çünkü temizlik insanın cismiyle ilgili bir ameldir. Ulemâ bunu çeşitli şekillerde açıklamaya çalışmıştır.

Bazılarına göre, temizliğin ecri ve sevabı katlanarak devam eder ve sonunda imanın yarısı kadar sevap kazandırır. Bazı âlimlere göre, iman nasıl önceki günahları yok ederse, abdest de öylece yok eder; çünkü imansız abdest sahih olmaz. Dolayısıyla inanan insan bir de ibadet edip iyi işler yaparsa dinini eksiksiz uygulamış olur. Böylece hem imanı hem ameli tam bir insan olur. Temizlik, ameli yani inanmanın gereği olan eylemi ifade eder. Bazıları da buradaki imandan maksadın namaz olduğunu söyleyerek, namazın sahih olması için de temizliğin şart olduğunu, binaenaleyh bu hadisin temizliğin önemini vurguladığını söylemişlerdir. Bu durumda abdestin mutlaka namazın yarısı olması da şart değildir. Bir başka yorum tarzı da şöyledir: İmanın iki şartı vardır; biri şirk başta olmak üzere nefsi her türlü küfürden ve kötülükten arındırmak, diğeri de vücudun uzuvlarını maddî ve manevî kirlerden temizlemek. Şirkten ve küfrün her çeşidinden kalbi arındırıp iman ettikten sonra, Allah’a ibadet için vücudu temizlemek şart olduğundan dolayı böyle denilmiştir. Çünkü temizlik, bütün ibadet ve tâatlerin yapılabilmesinin ve Allah katında makbul olmasının temel şartı olup, diğer şartların hiçbiri ona denk değildir. Netice itibariyle bu hadis, bazılarının iddia ettiği gibi amelin imanın bir cüz’ü olduğunu veya abdestin sevabının imanın sevabının yarısı olduğunu göstermez.
Konumuzla ilgili olarak daha önce 337 ve 439 numara ile geçmiş olan Amr İbni Abse hadislerinin bir kere daha okunması isabetli olur.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Temizlikle iman arasında yakın bir bağ vardır. Çünkü iman etmeyenin abdestinin veya guslünün hiçbir kıymeti yoktur.
2. İman kalp ve gönül temizliğinin, hadesten ve necâsetten temizlenmek de cisim ve vücut temizliğinin temelidir. 3. Temizlik, başta namaz olmak üzere abdestli bulunmayı gerektiren ibadetlerimizin sıhhatinin şartıdır.

[SUP]Riyâzü's Sâlihin[/SUP]
 

Kýrýk Testi

Well-known member
Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Allah'ın rızâsı adına sadece cennet istenilebilir."


Ebû Dâvûd, Zekât 37

Açıklamalar

Allah'ın adı anılarak ve O'nun rızâsına nâil olma temenni edilerek sadece cennet istenilmelidir. Cenâb-ı Hakk'ın zâtına has olan ismi, onunla dünyalık bir mal, bir meta istenilmeyecek kadar yücedir. Allah'ın adı ile bir şey isteyecek kişi "Allahümme innâ nes'elüke bivechike'l-kerîmi en tedhulenâ cennete'n-naîm = Allahım! Senden, senin kerîm olan adın hürmetine bizi naîm cennetine katmanı dileriz" gibi dua edebilir. Fakat insanlardan bir şey isterken, "A'tinî şey'en bivechillahi: Allah rızâsı için bana bir şeyler ver" gibi istekte bulunması ise câiz değildir. Cennet, bir mü'minin Allah'tan isteyeceği şeylerin en üstünüdür. Cenneti temenni eden kişi, Allah'ın bu dünyada kendisine iyi işler ve rızâsına uygun ameller nasip etmesini istemiş olur. Çünkü cennete gitmenin yolu bu dünyada iyi ve güzel işler yapmak, haramlardan ve günahlardan uzak bir hayat sürmektir. İslâm âlimleri, istemeye mecbur olan ve hiçbir çaresi kalmayan kimsenin, başka türlü isterse insanların vermeyeceğini, ancak Allah'ın adı ile isterse vereceklerini bilmesi durumunda bu şekilde istemesinin câiz olduğunu söylerler. Bu ise zaruret halidir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Dünyalık bir mala ve metâa sahip olmak veya insanlardan bir şey istemek için Allah'ın adını anmak, Allah rızâsı için demek câiz görülmemiştir.2. Allah'ın adını anarak veya rızâsına nâil olmayı temenni ederek cenneti ve âhiret saadetini istemek câizdir.


[SUP]Riyâzü's Sâlihin[/SUP]
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre: Allah Resulü (a.s.): "Allah Teala, ümmetimin söylemedikleri veya yapmadıkları müddetçe içlerinden geçirdikleri kötülükleri bağışlamıştır" buyurdu.

Müslim, İman 201 (l, 116)
 

Livza

Well-known member
Adam kardeşine hasta ziyaretinde bulunduğu
veya onu sırf Allah rızası için ziyaret
ettiğinde, Allah o kimse için Şöyle buyurur:
“Pek güzel ettin, gidişin de güzel oldu.
Cennette de kendine bir yer hazırlamış oldun.”
Hadis-i Şerif, Kaynak: Ramüzül Ehadis:
(C.1,S.54/10) [41]
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.



Kim bir şey hususunda yemin eder, sonra da hilafını daha hayırlı görürse, derhal kefaret vererek yemininden vazgeçsin ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yapsın.
(Tirmizi, 1530)
 

Livza

Well-known member
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurur:
“Mü’minlerin dertleriyle dertlenmeyen, bizden
değildir.” (Bkz. Hâkim, IV, 352; Heysemî, I, 87)
 

Livza

Well-known member
Cenab-ı Hak “bir yoldan bir diken dalını kaldırdığı
için bir kişinin geçmiş ve gelecek günahlarını”
bağışlamıştır. Câmiü’s-Sağîr
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Kardeşinin derdine sevinip gülme, sonra Allah ona merhamet eder de, seni onun sahip olduğu dertle müptela kılar.

Tirmizi, Kıyame 54
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.


Gece ibadet ve taatle meşgul olanlara bakın,hepsi Allah-u Zülcelal'in rızasını ve sevgisini kazanmış kimselerdir.

Seyda Muhammed Konyevi Ks
 

*Ramazan*

Member
İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Ey Ademoğlu! Sana kafi gelecek nimetler varken, seni azdıracak şeyleri istiyorsun.
Ey Ademoğlu, ne aza kanaat ediyorsun; ne de çoğa doyuyorsun.


Beyhaki'nin Şi'bü'l-İman'ı ve İbni Adiyy'in El-Kamil'in den.
 

*Ramazan*

Member
Ammar,dan (r.a.) rivâyetle:
Öğüt verici olarak ölüm yeter. Zenginlik olarak da kuvvetli îman sahibi olup Allah'a tam itimad etmek yeter.


Tabeânî'nin Kebîr'inden
 

*Ramazan*

Member
İbni Mes'ud (r.a.) rivayet ediyor:
Kıyâmet yaklaştı. Halbuki insanlar dünyaya karşı ancak hırslarını artırıyorlar, Allah'tan da uzaklaşıyorlar.


Hâkim'in Müstedrek'inden.
 

*Ramazan*

Member
Ebû Hureyre (r.a.) rivâyet ediyor:
Allahu Taâlâ şöyle buyurdu: "Zamanı yaratıcı kabul edip ona söven Âdemoğlu, Beni öfkelendirir. Yaratıcı zaman değil, Benim. Her iş Benim elimdedir. Gece ve gündüzü Ben Döndürürüm."


Buharî, Tefsir-i Sûre: 45; Tevhid: 35; Edeb: 101; Müslim, Elfaz:1-5;
Ebû Davud, Edeb: 169; Müsned, 2:238.
 

*Ramazan*

Member
Ebû Hureyre'den (r.a.) rivâyetle:
Allahu Taâlâ şöyle buyuruyor: "Benim hiçbir ortaklığa ihtiyacım yoktur. Kim ki yaptığı işte başkasını bana Bana ortak koşarsa, Ben o ortaklıktan çekilir, onu ortağıyla baş başa bırakırım."


Müslim, Zühd: 46; İbni Mâce, Zühd: 21.
 

*Ramazan*

Member
Hasan-ı Basrî'den rivayetle:
Musa (a.s.): "Ey Rabbim! Âdem Âleyhisselâm Sana nimetlerinin şükrünü nasıl yerine getirdi?" diye sordu. Allah, "Bunların benden geldiğini bildi. İşte bu onun şükrü oldu." diye cevap verdi.


Hakîm'den.
 
Üst