Hafızlık öncesi bilinmesi gereken kurallar

kasif1

Well-known member

HAFIZLIK ÖNCESİ BİLİNMESİ GEREKEN KURALLAR


1. THY Kuralı Mutlaka Bilinmeli
2. Azmin Gücünü Elden Bırakmamalı
3. Ezber Kapasitesi Keşfedilmeden Hafızlığa Başlanmamalı
4. Talim ve Tecvit Kurallarını Mükemmel Bir Şekilde Öğ­renmeli
5. Hafızlığı Sadece Allah Rızasını Kazanma Niyetiyle Yap­malı
6. Kuran’ı Kerim’e Saygılı Davranmalı
7. Hocalara Sonsuz Saygı Göstermeli
8. Hafızlıkta Mümkünse Evci Değil, Yatılı Olmayı Tercih Etmeli
9. Hafızlık Yapılan Sınıf veya Çalışma Odası Hafızlığa Elve­rişli Olmalı
10. Bilgisayardan, Televizyondan, Telefondan Uzak Dur­malı
11. Öğrenci Kendi Dertlerini Abartmamalı
12. Şeytanla Büyük Randevuya Hazırlıklı Olmalı
13. Kuran-ı Kerim Rüyaları Süslemeli
14. Hafız Adayı Haramdan Ateşten Kaçar Gibi Kaçmalı
15. Hafız Adayı Takva Sahibi Olmalı

YUKARIDAKİ KONULARDAN BAZILARININ AYRINTILARI
1. THY Kuralı Mutlaka Bilinmeli
Hafızlık öyle kolay yapılabilecek bir meziyet değildir. Onun uğrunda günlerce, haftalarca, aylarca belki de yıllarca fedakârlık yapmak gerekir. Hem de sevdiklerinizden ayrı kala­rak, uyku ve diğer isteklerinizden vazgeçerek büyük hedefin büyük bedeli olur anlayışıyla hareket ederek büyük bir iştahla hafız olmak için Kuran’a sarılmak gerekir.
Hafız olmak için kişiliğinizde şu üç özelliği (THY kuralla­rını) taşımanız gerekir.
Tutku: Hafızlığa duyulan istek ve heves sınırsız olmalı, tutku dolu olmalı.
Hedef: Hafız olmaya dair tanımlanmış, kesin karar veril­miş bir hedef olmalı.
Yetenek: Hafızlığı yapabilecek kapasiteye, yeteneğe sa­hip olmalı.
Formülden de anlaşılacağı gibi hafız olmak için bu üç özelliğin hafız adayında olması gerekir. Yani talebenin içinde tutku olmadan, hafızlığı yapacağına dair kafasında kesin bir hedef olmadan ve en önemlisi bu hedefini gerçekleştirebilecek yeterli kabiliyeti olmadan hafız olmak çok zordur.
Tutku, hedef ve yeteneği olmayan öğrenciyi, dünyanın en kaliteli hocaları bile yetiştirse yine de o öğrencinin hafız olması zordur. Bu yüzden tutkusuz, hedefsiz ve yeteneksiz olan talebe kendisini yukarıdaki formüle göre değiştirmeli, donat­malıdır.
Şayet hafızlığa istek ve kabiliyet yoksa Kuran-ı Kerim’i ez­berlemeyi kendisine hedef olarak seçmediyse, o zaman hafızlı­ğın dışında, başarılı ve mutlu olabileceği, yeteneğine uygun başka bir alanda tutunmaya çalışmalıdır.


2. Azmin Gücünü Elden Bırakmamalı
“Bizim uğrumuzda gayret gösterenleri muhakkak kendi yolumuza eriştiririz.”
(Kuran-ı Kerim Ankebut Suresi Ayet: 69)


Formülümüzdeki tutkunun kaynağını oluşturan asıl etmen azimdir. Tutkunun somutlaşmış hali azim etmektir.Hafız ol­mak için ciddi anlamda büyük bir azimle, pes etmeden, yılma­dan gece gündüz çalışmak gerekir. Hafızlık sürecince bazen ezber yapmaktan sıkılabilir insan. Her gün sürekli aynı işi yapmak kolay değildir. Ama talebe hafızlığı bitirinceye kadar asla pes etmemeli. Yılmadan çalışmalı. Yani ezber yapmak istesek de istemesek de öğrenci yine de azmi elden bırakma­malı, günlük sayfalarını ezberlemeli.
Azmin önemini daha da belirtmek için bir medrese tale­besi olan İbn-i Hacer’in öyküsünü hatırlamakta fayda vardır.
İbn-i Hacer, öğrencilik yıllarında derslerinde çok zorlan­dığı için kendisini hep başarısız görüyordu. Çok istemesine rağmen bir türlü başaramıyordu.
Artık başarma inancını ve azmini yitirince üzgün bir şe­kilde memleketine dönmeye karar verir.
Çok üzgün bir şekilde memleketine dönerken mola ver­diği bir mağaranın tavanından düşen su damlalarının zemin­deki sert taşta derin bir çukur açtığını gördü. Bu olay İbn-i Hacer’in beyninde tsunami etkisi yaptı ve hayatının dönüm noktası oldu. İbn-i Hacer bu olay üzerine şöyle düşünmeye başladı:
“Be­nim ka­fam bu taş­tan da­ha ka­lın olamaz.”
Dam­la­lar ta­şa iz bı­ra­kır­ da ça­lış­tı­ğım ders­ler be­nim ka­fam­da na­sıl iz bı­rak­maz? Öy­ley­se ay­nı is­tek,­ azim­ ve se­bat­la netice alıncaya kadar zihin limitlerimi sonuna kadar zorlayarak, çok daha fazla azimli bir şekilde ça­lı­şarak ka­fa­mın taş­tan da­ha ka­lın ol­ma­dı­ğı­nı gös­ter­me­li­yim.” de­di ve bü­yük bir âlim ola­rak “Ta­rih nasıl yazılır.” bunu bütün talebelere öğretti.
İbn-i Hacer’ın bu kıssasından da anlaşıldığı gibi aslında taşı delen suyun gücü değil, devamlılığıdır. Bir insan bir şeyi ısrarla, devamlı isterse başaracağından gerçekten emin olabilir­siniz.
(Yu­ka­rı­da be­lir­ti­len “İbn” ke­li­me­si Arap­ça bir ke­li­me olup Türk­çe­ karşılığı oğuldur. İbn-i Hacer, “taşın oğlu” demektir.)
Azmin, pes etmeden, yılmadan çalışmanın karşılığının mut­laka alınacağına işaret eden Ja­cop Ri­is’in şu sözü gerçek­ten harikadır.“Ça­re­siz kal­dı­ğım za­man­lar­da gi­der, bir taş us­ta­sı bu­lur, sey­re­de­rim. Adam bel­ki yüz de­fa vu­rur ta­şa. Ama de­ğil kır­mak, kü­çü­cük bir çat­lak bi­le oluş­tu­ra­maz. Son­ra bir­den, yüz bi­rin­ci vu­ruş­ta taş iki­ye ay­rı­lır. İş­te o za­man an­la­rım ki ta­şı iki­ye bö­len o son vu­ruş de­ğil, on­dan ön­ce­ki­ler­dir.” Evet, hafız olmak isteyenler!
Bilmemiz gerekenlerin başında sabır da gelmektedir. Taşın kırılması için sabırla vuran taş ustası gibi siz de son ayeti ez­berleyinceye kadar mücadele vermelisiniz ve zorluklar karşı­sında sabretmelisiniz.
Bu noktada THY formülümüzün üçüncü maddesi ‘yete­nek’ kendini göstermektedir. Doğuştan getirdiğimiz yeteneği geliştirmek için taşın ustasının azmine ya da suyun taşı delme­deki güce ihtiyaç vardır. Sizlerin kafası taştan daha kalın ola­maz. Kapıları yeterince zorlarsanız bir tanesinin size açılacağın­dan emin olabilirsiniz. Yeter ki Kuran’ı ezberlerken ezber yap­maktan soğumayın, azmi elden bırakmadığınızda hafızlığınızın kolaylaştığını göreceksiniz.
Bazı arkadaşlarımız sormaktadır: “Tutkum ve hedefim ta­mam da yeteneğimin nasıl farkında olabilirim.” Yetenek, kişi­nin ezberleme gücüdür. İşte bu gücü kendinde bulan yetenekli demektir. Bazıları hemen ezberler, bazıları belli bir zaman sonra ezberler. Bize burada düşen çok önemli bir görev o son ezber zamanına ulaşıncaya kadar sabretmektir.
Ezber yaparken çok zorlandığınız dönemlerde “Benden bu kadar, artık hafızlığı devam ettiremiyeceğim, ne yapalım bu­raya kadarmış, en iyisi ailem ve Kuran kursu idaresiyle gö­rüşüp ayrılayım, pes!” dediğiniz durumlarda sizlere tavsiyem: Şartla­rınızı, imkânlarınızı biraz daha zorlama sabrını göster­menizdir. Şayet sizler hafızlıktan ümidinizi kesmeye başladı­ğınız o an­larda son bir gayret daha gösterebilirseniz sabrın bir sonraki aşamasının zafer olduğunu göreceksiniz. Bu yüzden zafer son durağın adıdır. Son durağa gelinceye kadar lütfen sabırlı olun.

Ezber için verdiğimiz bu sabırlı mücadele bizim ezber ye­teneğimizin gelişmesini de sağlayacaktır. Böylece formülümü­zün üçüncü maddesi de kendiliğinden gerçekleşmiş olacaktır.
Hafız adayı kardeşlerim!
Şayet THY formülüyle hafızlığa başlarsanız hafızlığınızın kolaylaşacağından emin olabilirsiniz. Çünkü sadece hafızlıkta değil, hayatın bütün alanlarında, şayet bir işe tutkulu başlar ve hedefe ulaşmak için var gücünüzle koşarsanız Allah’ın izniyle hiçbir güç size engel olamayacaktır yetenekleriniz ve bece­rileriniz bu doğrultuda kendiliğinden gerçekleşecektir.


3. Ezber Kapasitesi Keşfedilmeden Hafızlığa Baş­lanmamalı
İşte size yeteneğinizi anlama yöntemi.
Hafız adayı önce ezber kapasitesini belirlemeli. Kolay ve zor sayfaları veya ortalama bir sayfayı ne kadar bir zamanda ezberleyebileceğini belirlemeli. Hafızlık öncesi düzenli ola­rak ezber yaparak kendi kapasitesini tespit etmeli.
Günde bir sayfa ezberlemeyi seriye bağlamadan, yani her gün sıkılmadan, düzenli olarak ezber yapma alışkanlığı kazan­madan, kesinlikle hafızlığa başlamamalı.
Hafızlığa başlama antrenmanı olarak, önce Kuran’ın son sürelerini (Nas süresinden Duha suresine kadar) sonra da Ya­sin, Tebareke dediğimiz Mülk suresini ve Fetih surelerini hafız­lığa başlamadan önce mutlaka ezberlemeli.
Bir önceki paragrafta adı geçen sureleri ezberlerken dü­zenli olarak her gün bir sayfayı ezberlemeyi başarabiliyorsanız hafızlığa başlayabilirsiniz.
Hafız adayı kapasitesinden az ezber yaparsa hafızlığın uzayacağından zamanla öğrencide usanma, yılma, bıkma baş gösterebilir. Yine aynı şekilde kapasiteden fazla ezber yapmaya kalkarsa aynı şekilde talebenin gayreti boşa gider ve hafızlıktan soğuyabilir.

Bunun için hafız adayı hafızlığa başlamadan önce ezber kapasitesini belirlemesi gerekir. Kapasitenin altına inmemeli ve maymun iştahlı olup da kapasitenin çok üstünde de ezber yapmaya kalkışmamalı. Kapasite zorlanmalı ama hangi dö­nemde ne kadar sayfa ezber yapabiliyorsa ona göre hareket etmeli, dengeyi iyi sağlamalıdır.
Genellikle hafızlığın başlarında az sayfa (ham) ezberlen­meye çalışılır ama zamanla artan kapasiteye göre birkaç sayfa birden ezber yapılabilir. Bu yüzden öğrenci kendini test etmeli kapasitesine göre hareket etmelidir.
Şayet talebe kendi kapasitesini belirle(ye)mezse bu nok­tada hafızlık hocası devreye girmelidir. Hocalar öğrencilerini çok iyi tanımalı, öğrenciyi boş bırakmamalı ya da gereğinden fazla ezber vererek öğrenciyi de üzmemeli, hafızlıktan soğut­mamalıdır.
Bizim hafız adaylarına tavsiyemiz kapasitelerini kendileri­nin belirlemeleridir. Bu işi hafızlık hocalarına bırakmamalarıdır. Çünkü hocalar kapasitenin altında veya çok üzerinde ham verirse, hafızlıktan soğuma ihtimali doğabilir. Biz işinizi şansa bırakmamalıyız.
Ayrıca “Bir an önce hafız olmak değil, kalıcı hafız olmak” ilkesiyle hafızlığa başlamak gerekir. Bir senede hafız olup her sayfada defalarca takılacağıma iki senede hafız olurum ama hiçbir sayfada takılmam, düşüncesiyle hafızlığa başlamalıyız. Sonraki pişmanlık çok daha acı olduğunu söyleyen birçok hafız mevcuttur, haberiniz ola!
 

memluk

Hatim Sorumlusu
1. THY Kuralı Mutlaka Bilinmeli
Allah razı olsun
bende ilk görünce bu neki nasıl kuralmış, aklıma türkhavayolları geldi ne alaka diyordum...:)
 
Üst