Hadislerle Ramazan!!!

teblið

Vefasýz
Hayırlı Ramazanlar Kıymetli Müslümanlar ;

Oruç İslamın Farzı ,başımızın tacı !!!!

Bu başlık altında müberra dinimizin bize emr ettiği Orucun hadislerle bir kez daha hatırlayalım istedik;Bir kaç hadis bizden hatırlatma olsun ..Buyrun bu başlık altında iftar ve sahurla ilgili Hadisi şerifleri yayımlayalım inşl;


* ''Herşeyin zekatı vardır .Cesedin zekatı da oruç tutmaktır.Oruç tutmak sabrın yarısıdır''

*Ebu Umame (ra) şöyle diyor:''Resulullah'a yabmam gerekli bir amel söylemesini istedim O'da Oruç tut.Zira onun dengi yoktur.'dedi.Ben yine tekrar ederek aynı şeyi sordum O,'Oruç tut ,zira onun dengi yoktur.Ben üçüncü kez yine sordum. O aynen şöyle buyurdu 'Oruç tut zira onun dengi yoktur.

*''Allah (c.c) katında oruç kadar sevablı bir ibadet yoktur.

*''Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır ki oradan sadece oruç tutanlar girebilir.''

* ''Oruç tutan helalinden rızkını temin ettiği zaman ahirette hesaba çekilmez''

*''Oruç tutanın uykusu ibadet susması ise tesbih sayılır.İyilik ve ibadetlerine kat kat ecir verilir.Duası Allah(c.c) tarafından kabul edilib günahları affedilir.''

*''Oruç sabrın temizlik de imanın yarısıdır.''

*''Her kim Ramazan orucunu tutar da buna Şevval ayından altı gün eklerse ,bütün yılı oruçlu geçirmiş gibi olur.''

*''İftarı acele yapıb ,sahuru te'hir ettikleri müddedçe ümmetim hayır üzerindedir.''

*''Resulullah (sas) namaz kılmadan önce bir kaç tane yaş hurma ile iftar ederdi.Eğer yaş hurma bulunmazsa kuru hurma ile iftar ederdi.Eğer kuru hurmada yoksa bir kaç yudum su içerdi.''


Sahura kalkın,zira sahur yemeğinde bereket vardır.


*''Allah (c.c) çöyle buyurdu :''Ademoğlunun her ameli kendi içindir.Yalnız oruç müstesna.Onun mükafatını ben veririm.Zira yemesini ve nefsani arzularını ,sırf benim için terk ediyor.Oruçlu için iki sevinç anı vardır:Biri iftar ettiği,diğeride Allah'a kavuştuğu vakittir.Oruçlunun ağzının kokusu,Allah katında misk kokusundan daha hoştur.
 

teblið

Vefasýz
Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucu arasında hudut, sahur yemeğidir.
(Müslim, 6, 60)

Ramazan'da orucunu tutup da Şevval'den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir.
(R. Salihin, 1259)

"İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah"tan başka ilah olmadığına ve Muhammed"in O"nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe"ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak"
(Tirmizi, İman 3, (2612))

Resulullah (sav) vefat edinceye kadar Ramazanın son on gününde i"tikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın". Resulullah (sav)'dan sonra, zevceleri de i'tikafa girdiler.
(Müslim, İ"tikaf 5, (1172))

Resulullah (sav)"a Kadir gecesi (Ramazan'ın neresinde?) diye sorulmuştu. O, Ramazanın tamamında!" diye cevap verdi.
(Ebu Davud, Salat, 824, (1387))

Bir kadın Resulullah (sav)"a gelerek: "Ben haccetmek için hazırlık yapımştım. Bana (bir mani) arz oldu ne yapayım?" "Ramazan"da umre yap, zira o ayda umre tıpkı hacc gibidir" buyurdu.
(Ebu Davud, Hacc 79, Tirmizi, Hacc 95)

Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.
(Müslim, Müsafirin 174, (769); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.
(Müslim, Sıyam 2, (1079))

Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur.
(Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Davud, Savm 58, (2432))
 

Huseyni

Müdavim
Bismillahirrahmanirrahim

Resul-i Ekrem (ASV) buyuruyor ki,

"Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!" desin (ve ona bulaşmasın)."


Buhari - 3108
 

teblið

Vefasýz
32.jpg


`Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilir, vazîfe bilir ve orucun sevabını, Allah-u Teâlâdan beklerse, geçmiş günahları affolur.` Bu hadîs-i şerîften anlaşılıyor ki, orucun Allahın emri olduğuna inanmak ve sevap beklemek lâzımdır. Günün uzun olmasından ve oruç tutmanın güç olmasından şikâyet etmemek şarttır. Günün uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmayı, fırsat ve ganîmet bilmelidir. Câbir bin Abdullah hazretlerinin haber verdikleri bir hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu: `Allah-u Teâlâ benim ümmetime, Ramazan-ı şerîfte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir peygambere vermemiştir:

1- Ramazanın birinci gecesi, Allah-u Teâlâ mü`minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez.

2- İftâr zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allah-u Teâlâya, her kokudan daha güzel gelir.

3- Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolması için duâ eder.

4- Allah-u Teâlâ, oruç tutanlara, âhırette vermek için, Ramazan-ı şerîfte Cennette yer ta`yîn eder.

5- Ramazan-ı şerîfin son günü, oruç tutan mü`minlerin hepsini affeder. Yâni Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirenleri affeder.`
 

teblið

Vefasýz
4300.jpg


"Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır." (Bakara/184)
"O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz." (Bakara/185)

19861422046746634239.jpg


Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, cehennemden kurtuluştur. (İ.Ebiddünya)
Cennet’te Reyyan denilen bir kapı vardır. Oruç tutanlardan o kapıdan çağrılacaklardır. Kim gerçekten oruç tutanlardan ise o kapıdan Cennete girecektir. Kim de, o kapıdan girerse ebedi olarak susuzluk çekmeyecektir. (Buhârî, Savm, 4; Müslim, Sıyam, 30; Nesâî, Sıyâm, 43)

28341509305690588673.gif


Oruçlunun iki sevinç zamanı vardır; Birincisi iftar ettiği an diğeri Cennet’te Rabbiyle karşılaştığı andır. (Buhârî, Tevhîd 35)

49852482928242899973.jpg


Ramazan-ı şerif ayların efendisi (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, Sıyâm, 3, c.3, s.255, h.no:4775), gecesi ve gündüzü; oruç, Kur’an tilaveti, namaz, zekat, sadaka gibi Hak katında pek muteber ibadetlerle dolu olduğu lütf-ü ilâhî günleridir.

4217.bmp


Ebû Hureyre (r.a)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Ramazan ayının ilk gecesi olunca şeytanlar ve cinlerin asileri zincire vurulur. Cehennemin kapıları kapatılır, ondan hiç bir kapı açılmaz. Cennet'in kapıları da açılır, ondan hiç bir kapı kapanmaz. Ve bir münadi (şöyle) nida eder: ‘Ey hayır isteklisi (hayra) yönel, ey şer isteklisi, (kendini) tut. Allah tarafından cehennemden azat edilenler vardır’ Bu (nida veya azat, Ramazanın) her gecesi(nde) olur.” (Tirmizî, Savm, 1; Nesâî, Sıyâm, 5)

4260.jpg


Ramazan ayı rahmet ve mağfiretin zirve yaptığı, kullara sayısız nimetlerin lütfedildiği, bağışlanma ve affolunma isteyenlere gecesi ve gündüzü büyük fırsatlar olan mübarek bir aydır. Oruç ise inanarak ve mükâfatını sadece Allah’tan umarak tutulduğunda kişinin geçmiş günahlarının affına vesile olabilecek
derecede büyük bir ibadettir. (Buhârî, İman,

4241.jpg


Rasûlullah (s.a.s) şöyle buyurdu: Ebû Hureyre (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Oruç bir kalkandır. Şu halde (oruç tutan) kötü söz söylemesin ve (günah ve masiyet işleyerek) cahillik yapmasın. Şayet bir kimse kendisiyle döğüşmeye veya söğüşmeye kalkarsa (ona) iki defa: 'Muhakkak ben oruçluyum!' desin. Canım elinde olan (Allah)’a yemin olsun, muhakkak ki oruçlunun ağzının kokusu, Allah Teâlâ katında misk kokusundan daha hoştur. (Allah Azze ve Celle şöyle buyurur): ‘(Oruç tutan) yemesini, içmesini ve şehvetini benim için terk eder. Oruç benim içindir. Onun mükâfatını da ben veririm. Hâlbuki salih amelin (karşılığı en az) on misliyle karşılık görür. (Oruç ise bundan müstesnadır.)” (Buhârî, Savm, 2)
Oruçta insanı kötülüklere karşı koruyacak kalkan (Buhârî, Savm, 2) olma vasfı vardır. Oruç tutan kişinin elini, dilini, gözünü hasılı bütün azalarını haramlardan ve günahlardan beri tutması lazımdır. Bu nokta ile alakalı olarak Rasûlullah (s.a.s) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Her kim yalan söylemeyi ve onunla amel etmeyi bırakmazsa, Allah’ın o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına hiçbir ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Savm, 8)

4266.bmp


وعن ابى هريرة رضى الله عنه قال، قال رسول الله صلى الله عليه وسلم قال الله عزَّ وَجَلَّ:كُلُّ عَمَلِ ابنِ آدَمَ لَهُ اِلاَّ الصِياَمَ فَاِنَّهُ ليِ وَاَناَ اَجْريِ بِهِ، وَالصِياَمُ جُنَّةٌ فَاِذاَ كاَنَ يَوْمُ صَوْمِ اَحَدِكُمْ فَلاَ يَرْفُثْ،وَلاَ يَصْحَبْ،فَاِنْ ساَبَّهُ اَحَدٌ اَوْ قاَتَلَهُ فَلْيَقُلْ اِنّىِ صاَئِمٌ. وَالّذىِ نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَخُلُوفُ فَمِ الصّاَئِمِ اَطْيَبُ عِنْدَ اللهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ. للِصاَّئِمِ فَرْحَتَانِ، يَفْرَحُهُماَ اِذاَ اَفْطَرَ فَرِحَ، وَاِذاَ لَقِيَ رَبَّهُ فَرِحَ بِصَوْمِهِ.
Orucun sevabı Cenab-ı Hakk katında saklıdır. Allah Resulü şöyle buyurur: “Ademoğlunun her amel ve hareketi kendisine aittir. Oruç ise böyle değil! Çünkü o, benim içindir. (Çünkü ben yemem, içmem ve bütün beşerî sıfatlardan münezzehim. ) Dolayısıyla ben, onun mükafatını (hususî bir şekilde) bol bol vereceğim." Oruçlunun sevineceği iki ferahlık vardır:
وَهاَذَا لَفْظُ رِوَايَةِ الْبُخاَرِيِّ وَ فيِ رِوَايَةٍ لَهُ: يَتْرُكُ طَعَامَهُ، وَشَرَابَهُ، وَشَهْوَتَهُ، مِنْ اجْلىِ الصِّياَمُ ليِ وَاَناَ اَجْرِى بِهِ، وَالْحَسَنَةُ بِعَشْرِ اَمْثاَلِهَا
1. İftar ettiği zaman (Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine kavuştuğu için) sevinir.
2. Rabb’ine kavuştuğunda da orucu bereketiyle nail olduğu yüksek derece için sevinir. (Buhârî

4279.jpg


Son olarak Hz. Mevlana'nın Ramazanla ilgili birkaç sözüne yer vereyim:
"Oruç ayına girdiğin zaman, o aya kavuştuğun için Hakk'a şükrederek, sevinerek, neşeli olarak gir! Çünkü Ramazanın gelişinden üzülenlere, gamlılara oruç haramdır. Onlar, oruca layık değillerdir."
"Sen vahdet denizinden ayrı düşmüş bir damla gibisin. Sen aslına nasıl ulaşacaksın? îste oruç, sel gibi, yağmur gibi seni alır, denize ulaştırır."
"Oruç, Allah'ın has kullarına Hz. Süleyman'ın saltanatını bağışlayan bir yüzüktür, yahut da taçtır. Onu ancak seçkin kullarının başlarına giydirir."
"Oruç, can gözünün açılması için bedenleri kör eder. Senin gönül gözün kör de, o yüzden kıldığın namazlar, yaptığın ibadetler sana o aydınlığı vermiyor, hakîkati göstermiyor."
"Sen, göklere çıkmak, Mi'rac etmek sevdasındaysan, şunu bil ki, oruç, senin önüne getirilmiş bir Arap atıdır."

4291.jpg


Ramazanlarımızın kulluk bayramına,oruçlarımızın ümmet olma nimetine mazhar olması duasıyla...
Rabbim Ramazan-ı Şerif'i anlayarak,tefekkür ederek geçirmeyi,bu vesileyle Rabbine yaklaşan kullardan olmayı cümlemize nasip etsin.
Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz."(Bakara/183)
 

NİSANUR

Well-known member
İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah"tan başka ilah olmadığına ve Muhammed"in O"nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe"ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak.

(Tirmizi, İman 3, (2612))
 

Huseyni

Müdavim
Cennette “Reyyan” denilen bir kapı vardır ki,
kıyamet gününde bu kapıdan yalnız oruçlular girerler,
onların dışında kimse bu kapıdan giremez.

O gün “Oruçlular nerede?” diye çağırılır ve onlar da o kapıdan girerler;
oruçluların en sonuncusu da girdiği zaman kapı kapatılır
ve artık başka kimse oradan giremez.

(Müslim, Sıyâm: 166; Fethü’r-Rabbânî (9), s. 214, h. no: 8)
 

teblið

Vefasýz
73d72674d813f8e5ff7e0d184e63d59f_1312350542.jpg
Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki: “Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf söyleyecek veya onunla kavga edecek olursa, “Ben oruçluyum, desin (ona bulaşmasın).”
 

Huseyni

Müdavim
Yanında benim adım anıldığı halde bana salâvat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün.

Üzerinden Ramazan gelip geçtiği halde günahları bağışlanmayan kişinin burnu yere sürtülsün.

Anne ve babası, yanında ihtiyarladığı halde onları razı ederek Cennete giremeyen kimsenin burnu yere sürtülsün.


Câmiü's-Sağîr, No: 2271
 

AMİNE

Well-known member
Bismillahirrahmanirrahim
O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, ap açık delillerini taşıyan ve hak ile batılın arasını ayıran Kur’an, o ayda indirilmiştir. (Bakara suresi 185)
Birinci Nükte: Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslâmiyenin a'zamlarındandır.
İşte Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri; hem Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hemniam-ı İlahiyenin şükrüne bakar hikmetleri var.
Cenab-ı Hakk'ın rububiyeti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:
Cenab-ı Hak zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde halkettiği ve bütün enva'-ı nimeti o sofrada umulmadık yerlerden bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemal-i rububiyetini ve rahmaniyet ve rahîmiyetini o vaziyetle ifade ediyor. İnsanlar gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde o vaziyetin ifade ettiği hakikatı tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelî'nin ziyafetine davet edilmiş bir surette akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyetkârane göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli rahmaniyete karşı, vüs'atli ve azametli ve intizamlı bir ubudiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubudiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar insan ismine lâyık mıdırlar?
 
Üst