Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Geylani Hz. ve Kadirilik
Futuhu'l - Gayb Elli Altıncı Makale Kulun Halkı ve Nefsi Bırakması
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ASHAB-I BEDR" data-source="post: 372222" data-attributes="member: 1013691"><p style="text-align: center"><img src="https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/227892_416636305067850_2041788809_n.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><span style="color: #daa520"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 18px"><strong></strong></span></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #daa520"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 18px"><strong></strong></span></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #daa520"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 18px"><strong>KULUN HALKI VE NEFSİ BIRAKMASI</strong></span></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #daa520"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Kul şahsi hevesi, nefsi, iradeyi, dünya ve ahiret ümitlerini bırakmalıdır. Bunları bırakıp kalbine yalnız Allah (CC) sevgisi girdiği an doğruyu bulmuş sayılır. Artık kalbinde yalnız Allah (CC) sevgisi vardır. Her şeyi Allah’tan (CC) ister; başka bir şey arzu etmez. </span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Çünkü Allah (CC) onu kullar arasından seçmiştir. Onların içinden saf olarak almış; hem kullara sevdirmiş hem de kendisi sevmiştir.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">İnsanların kalbi, o sevilmiş, seçilmiş insanın sevgisiyle doludur. Bu yapılanlar, onun için bir nimet sayılır. Sonra sonsuzluk ifade eden hoşluklardır. Bunların içinde ebedi kalma saadeti vardır. Kul, bu halinde elinde olmayan ilahi bir irade ile düşünür ve ilahi tecelliler arasında kendisini yok olmuş bulur. </span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Hakk’ın (CC) tedbiriyle hareket eder. O’nun (CC) dilediği gibi olur, O’nun (CC) rızasına göre razı olur. O’nun (CC) emrine uyar, başkasını bilmez. O’ndan (CC) başka kimsede varlık göremez. Bu durumda bilir ki fiil, söz ve hareket hepsi Hakk’a (CC) tabidir.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bu durumda ilahi vaadler alır; hayal dahi edemediği şeyleri bulur ve alır. Burada da ilave yapmak gerekirse deriz ki, kulun iradesi yok olmuştur. Yalnız ilahi irade kendini gösterir.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bu mevzuyu biraz açmak isteriz. Kastımız, kulun iradesi yok olduktan sonra bazı değişiklikleri bildirmektir. Kul bir iş diler, fakat kendi iradesi ile değil. Hakk’ın (CC) iradesi dahilinde. Az zaman sonra o değişir, başka bir şekil alır. Bu değişik iş, belki o kulu üzer; ama üzülmemek gerek. Çünkü Allah-u Teala (CC) Hz.leri şöyle buyuruyor:</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">- “Biz bir iş değiştirdiğimiz zaman ancak yerine ondan daha iyisini, daha güzelini veya aynısını getiririz. Allah’ın (CC) her şeye kadir olduğunu bilmez misin?”</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Burada sözle söylenmesi gerekmeyen işler vardır ki onu yalnız tasavvuf ehli bilir.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Yukarıda zikredilen Ayet-i Kerimenin bir nüzul sebebi vardır. Ama biz bunun üzerine duracak değiliz. Yalnız bazı hususları belirtmek için anlatmakta fayda vardır.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Hz. Peygamber (SAV) irade bakımından Hakk’ın (CC) emir ve tecellisine bağlıydı. Şu kadar var ki bazı ilahi irade yönünden iyi, fakat zuhur eden hadiseler cihetinden zahirde hatalı görülen şeyler sezerdi; ama kalben… </span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bunu bilen ancak Allah’tı (CC). Değiştirmek de Allah’a (CC) ait idi. Hal böyle iken değişen bazı ayetler Peygamberi (SAV) üzerdi. Bunun üzerine bu ayet nazir oldu. Peygambere (SAV) ihtar edildi.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Tasavvufi ve öz manası ele alınırsa şu ayet-i kerime de kastımız olan inceliği belirtmeye yeter:</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">- “Dünyanın geçici nimetlerini istiyorsunuz. Halbuki Allah (CC), öbür alemin güzelliğini sever. Eğer geçmiş bir hüküm Allah (CC) tarafından verilmiş olmasaydı sizi büyük bir azap tutardı; bu yaptığınız işin cezası olurdu.”</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">İşte burada sözü edilen “geçmiş hüküm”, ilahi iradedir. Buna Hakk’ın (CC) arzusu denir. Bu irade hiçbir an değişiksiz olmaz, daima değişir. Makamı buraya varan kul, iradesi ile bir iş yapmaya kalkarsa ceza görür. Hakk’ın (CC) iradesine göre hareket edip fakat kalbine bir şey gelirse yalnız bir histen ötürü olur. Aksi halde: </span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">“Bu neden oluyor?” gibi sözler sarfedilirse Allah (CC) kulunu azarlar, kaderin daima değişmesi gerektiğini söyler, sonunda şöyle buyurur:</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">- “Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmiyor musunuz?”</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bunu biraz tefsir etmek gerekirse şöyle:</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">- “Sen kader denizindesin. Onun dalgaları seni çevirmektedir; kah bu yana kah öte yana.”</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">diyebiliriz. Şunu da burada ilave etmeliyiz ki her veli son makama erdiğini sandığı derece, bir nebinin ilk adımı olsa gerektir. Velilik ve ilahi iradeye geçtikten sonra yalnız nebilik, yani peygamberlik makamı vardır. Ve her veli, peygamberin makamına ermesine imkan olmadığını da bilmelidir.</span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></em></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">En iyisini Allah (CC) bilir.</span></span></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ASHAB-I BEDR, post: 372222, member: 1013691"] [CENTER][IMG]https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/227892_416636305067850_2041788809_n.jpg[/IMG][COLOR=#daa520][I][SIZE=4][FONT=book antiqua][SIZE=5][B] KULUN HALKI VE NEFSİ BIRAKMASI[/B][/SIZE] [/FONT][/SIZE][/I][/COLOR] [COLOR=#333300][I][SIZE=4][FONT=book antiqua] Kul şahsi hevesi, nefsi, iradeyi, dünya ve ahiret ümitlerini bırakmalıdır. Bunları bırakıp kalbine yalnız Allah (CC) sevgisi girdiği an doğruyu bulmuş sayılır. Artık kalbinde yalnız Allah (CC) sevgisi vardır. Her şeyi Allah’tan (CC) ister; başka bir şey arzu etmez. Çünkü Allah (CC) onu kullar arasından seçmiştir. Onların içinden saf olarak almış; hem kullara sevdirmiş hem de kendisi sevmiştir. İnsanların kalbi, o sevilmiş, seçilmiş insanın sevgisiyle doludur. Bu yapılanlar, onun için bir nimet sayılır. Sonra sonsuzluk ifade eden hoşluklardır. Bunların içinde ebedi kalma saadeti vardır. Kul, bu halinde elinde olmayan ilahi bir irade ile düşünür ve ilahi tecelliler arasında kendisini yok olmuş bulur. Hakk’ın (CC) tedbiriyle hareket eder. O’nun (CC) dilediği gibi olur, O’nun (CC) rızasına göre razı olur. O’nun (CC) emrine uyar, başkasını bilmez. O’ndan (CC) başka kimsede varlık göremez. Bu durumda bilir ki fiil, söz ve hareket hepsi Hakk’a (CC) tabidir. Bu durumda ilahi vaadler alır; hayal dahi edemediği şeyleri bulur ve alır. Burada da ilave yapmak gerekirse deriz ki, kulun iradesi yok olmuştur. Yalnız ilahi irade kendini gösterir. Bu mevzuyu biraz açmak isteriz. Kastımız, kulun iradesi yok olduktan sonra bazı değişiklikleri bildirmektir. Kul bir iş diler, fakat kendi iradesi ile değil. Hakk’ın (CC) iradesi dahilinde. Az zaman sonra o değişir, başka bir şekil alır. Bu değişik iş, belki o kulu üzer; ama üzülmemek gerek. Çünkü Allah-u Teala (CC) Hz.leri şöyle buyuruyor: - “Biz bir iş değiştirdiğimiz zaman ancak yerine ondan daha iyisini, daha güzelini veya aynısını getiririz. Allah’ın (CC) her şeye kadir olduğunu bilmez misin?” Burada sözle söylenmesi gerekmeyen işler vardır ki onu yalnız tasavvuf ehli bilir. Yukarıda zikredilen Ayet-i Kerimenin bir nüzul sebebi vardır. Ama biz bunun üzerine duracak değiliz. Yalnız bazı hususları belirtmek için anlatmakta fayda vardır. Hz. Peygamber (SAV) irade bakımından Hakk’ın (CC) emir ve tecellisine bağlıydı. Şu kadar var ki bazı ilahi irade yönünden iyi, fakat zuhur eden hadiseler cihetinden zahirde hatalı görülen şeyler sezerdi; ama kalben… Bunu bilen ancak Allah’tı (CC). Değiştirmek de Allah’a (CC) ait idi. Hal böyle iken değişen bazı ayetler Peygamberi (SAV) üzerdi. Bunun üzerine bu ayet nazir oldu. Peygambere (SAV) ihtar edildi. Tasavvufi ve öz manası ele alınırsa şu ayet-i kerime de kastımız olan inceliği belirtmeye yeter: - “Dünyanın geçici nimetlerini istiyorsunuz. Halbuki Allah (CC), öbür alemin güzelliğini sever. Eğer geçmiş bir hüküm Allah (CC) tarafından verilmiş olmasaydı sizi büyük bir azap tutardı; bu yaptığınız işin cezası olurdu.” İşte burada sözü edilen “geçmiş hüküm”, ilahi iradedir. Buna Hakk’ın (CC) arzusu denir. Bu irade hiçbir an değişiksiz olmaz, daima değişir. Makamı buraya varan kul, iradesi ile bir iş yapmaya kalkarsa ceza görür. Hakk’ın (CC) iradesine göre hareket edip fakat kalbine bir şey gelirse yalnız bir histen ötürü olur. Aksi halde: “Bu neden oluyor?” gibi sözler sarfedilirse Allah (CC) kulunu azarlar, kaderin daima değişmesi gerektiğini söyler, sonunda şöyle buyurur: - “Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmiyor musunuz?” Bunu biraz tefsir etmek gerekirse şöyle: - “Sen kader denizindesin. Onun dalgaları seni çevirmektedir; kah bu yana kah öte yana.” diyebiliriz. Şunu da burada ilave etmeliyiz ki her veli son makama erdiğini sandığı derece, bir nebinin ilk adımı olsa gerektir. Velilik ve ilahi iradeye geçtikten sonra yalnız nebilik, yani peygamberlik makamı vardır. Ve her veli, peygamberin makamına ermesine imkan olmadığını da bilmelidir. En iyisini Allah (CC) bilir.[/FONT][/SIZE][/I][/COLOR][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Geylani Hz. ve Kadirilik
Futuhu'l - Gayb Elli Altıncı Makale Kulun Halkı ve Nefsi Bırakması
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst